İNSAN-I KÂMİL


İNSAN-I KÂMİL 


Alevi inancına göre Alevi olan bir insanın hedefi, KÂMİL İNSAN olmaktır. Kişinin bu hedefe ulaşabilmesi için de çaba göstermesi gerekir. Bu nedenle de CAN (Alevi insan), Pir Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin düzenlemiş olduğu “DÖRT KAPI KIRK MAKAM” öğretisine tabi tutulur. Bu merhaleler sonucunda KAMİL İNSAN mertebesine erişerek Hakk’la Hakk olur.

DÖRT KAPI
Bu "Dört Kapı" mertebelerine göre aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır.

1. Şeriat Kapısı
2. Tarikat Kapısı
3. Marifet Kapısı
4. Hakikat Kapısı

Bu kapılar ile makamlar arasındaki ilişkiler yandaki şemada görüldüğü gibi tasvir edilmişlerdir. Her kapının 10’ar makamı bulunmaktadır:

ŞERİAT KAPISININ MAKAMLARI
1. İman etmek,
2. İlim öğrenmek,
3. İbadet etmek,
4. Haramdan uzaklaşmak,
5. Ailesine faydalı olmak,
6. Çevreye zarar vermemek,
7. Peygamberin emirlerine uymak,
8. Şefkatli olmak,
9. Temiz olmak,
10.Yaramaz işlerden sakınmak.

TARİKÂT KAPISININ MAKAMLARI
1. Tövbe etmek,
2. Mürşidin öğütlerine uymak,
3. Temiz giyinmek,
4. İyilik yolunda savaşmak,
5. Hizmet etmeyi sevmek,
6. Haksızlıktan korkmak,
7. Ümitsizliğe düşmemek,
8. İbret almak,
9. Nimet dağıtmak,
10.Özünü fakir görmemek.

MARİFET KAPISININ MAKAMLARI
1. Edepli olmak,
2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak,
3. Perhizkârlık, (aşırı istekleri sınırlamak )
4. Sabır ve kanaat,
5. Hayâ,
6. Cömertlik,
7. İlim,
8. Hoşgörü,
9. Özünü bilmek ve
10. Ariflik.

HAKİKÂT KAPISININ MAKAMLARI
1. Alçak gönüllü olmak,
2. Kimsenin ayıbını görmemek,
3. Yapabileceğin hiçbir iyiliği esirgememek,
4. Allah’ın her yarattığını sevmek,
5. Tüm insanları bir görmek,
6. Birliğe yönelmek ve yöneltmek,
7. Gerçeği gizlememek,
8. Manayı bilmek,
9. Tanrısal sırrı öğrenmek ve
10.Tanrısal varlığa ulaşmak (Vahdet-i Vücud-Hakk’la Hakk olmak- bir olmak)

 

BİR BAŞKA BAKIŞ AÇISINDAN ALEVİ İNANCININ KISA VE ÖZ TARİFİ:

 

====== ÇITALI=======


-Hiç düşündünüz mü, insan neye benzer?
-Kuşa benzer. Biraz zorlarsak uçar gider. Hani, “kuş misali” derler ya…
- Çıtalı nedir bilir misiniz siz? Çıtalı. Uçurtma. İnsan, ‘çıtalı’ya benzer aslında.
İNSAN doğar CAN kazanır. Büyür GÜÇ kazanır. GÜÇ’ünü İKRÂR’ından alır. İKRAR, verdiği kararlardır. Eğer kararında ADALET’’li ise erdemli olur. ADALET’inde KEMAL’i bulursa KAMİL olur.
Yunus Emre’nin dediği gibi;

“Ten fânidir, can ölmez, 
Gidenler gine gelmez,
Ölür ise ten ölür, 
Canlar ölesi değil.”

Ama o, sonsuza dek yaşar. Bunlardan biri eksik olursa ÇITALI uçamaz, İnsan da KAMİL olamaz. KAMİL olmayana da İNSAN denmez zaten, BEŞER denir. BEŞER, ‘deri’ demektir. Bildiğimiz deri, hani şu üstümüzde olan. Ayağımıza giydiğimiz yemeni gibi…
Ama o sonsuza dek yaşayamaz, dayanıksızdır çünkü! İşte bu yüzden “beşer, hep şaşar..” Eee… Zayıftır çünkü! Ona güç verecek, onu yaşatacak olan şey eksiksiz adaletle alacağı kararlardır. Ancak işte o zaman İNSAN olur.
-Peki, Kâmil adaleti nasıl sağlayacaktır?
-Hakk’la Hakk… Hakk’la Hakk, içinde senin olmadığın kararlardan ibaret olan adalete denir. Adaletin kemâli öyle olur.
Yani demem o ki gülüm, insanın sonsuza dek yaşaması, içinde kendinin olmadığı tertemiz adaletle aldığı kararlara bağlıdır.
İşte o zaman insan toprağın altında kalsa da ölmez.
Hakk’a âşıktır çünkü…

Ne demiş Yunus;

“Bu dünya ol ahiretten içeri
Âşıkın yeri var kimseler bilmez
Yunus öldü diye sela verirler
Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez.”



DERLEYEN:
MEHMET KORKMAZ
















 
Bugün 15 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol