YURDUMUZUN BÖLÜMLERİ

YURDUMUZUN BÖLÜMLERİ

 

9/21 Haziran 1941 tarihinde Ankara’da toplanan ve Türkiye’yi yedi coğrafi bölgeye ayıran Birinci Coğrafya Kongresi, bu çalışmaların akabinde yapmış olduğu çalışmalar sırasında ülkemizi 21 bölüme ayırmıştır. Bu bölümler; Karadeniz Bölgesi; Doğu Karadeniz, Orta Karadeniz ve Batı Karadeniz bölümleri, Marmara Bölgesi, Istranca, Ergene, Güney Marmara ile Çatalca-Kocaeli bölümleri; Ege Bölgesi, Ege ile İç Batı Anadolu bölümleri; Akdeniz Bölgesi, Antalya ve Adana bölümleri; İç Anadolu Bölgesi, Yukarı Kızılırmak, Orta Kızılırmak, Konya ve Yukarı Sakarya bölümleri; Doğu Anadolu Bölgesi, Erzurum-Kars, Yukarı Fırat, Yukarı Murat, Van ve Hakkâri bölümleri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Dicle ve Orta Fırat bölümleri şeklinde bölümlere ayrılmıştır.

 

KARADENİZ BÖLGESİ’NİN BÖLÜMLERİ

 

A-Doğu Karadeniz Bölümü

1- Gürcistan sınırından başlayarak Ordu’nun doğusunda yer Melet Çayı’na değin uzanır.

2- Karadeniz Bölgesi’nin en dağlık ve en engebeli bölümüdür. Bu bölümde yer alan dağlar iki sıra halinde ve kıyıya paralel olarak uzanır. Birinci sırada yer alan dağlar 3000 m. yüksekliğindeki Giresun Dağları ile 3500 m. yüksekliğindeki Rize Dağları’dır. Bu bölümün en yüksek tepesi Rize Dağları üzerinde bulunan 3937 m. yüksekliğindeki Kaçkar Tepesi’dir. İkinci sırada yer alan dağlar ise Yalnız çam Dağları, Mescit Dağları, Kop Dağları, Kösedağ ve Çimen Dağları’dır. Bu dağ sıralarının arasında Çoruh ve Kelkit vadileri bulunmaktadır. Çoruh-Kelkit çukurluğu yurdumuzun en hareketli deprem kuşağı üzerinde bulunmaktadır. Bununla birlikte bu bölümde heyelan ve sel olayları da çok sık görülmektedir.

3- Ulaşımın çok güç olduğu bu bölümde iç kısımlarla kıyılar arasındaki bağlantı ancak Rize dağları üzerindeki Kalkanlı Geçidi, Kop dağları üzerindeki Kop Geçidi, Zigana dağları üzerindeki Zigana Geçidi sayesinde sağlanabilmektedir.

4- Bölgenin kıyı kesiminde egemenlik Karadeniz İklimindedir. Kıyı kesiminde fazla nem olmasına rağmen iç kısımlarda kışlar uzun ve kar yağışlı; yağışlar genelde az ve ormanlar çok seyrektir. Yurdumuzun en çok yağış alan yeri olan Rize bu bölümdedir. Burada yıllık yağış miktarı 2500 mm.ye ulaşır. Bitki örtüsü kıyı kesimde gür ormanlar, iç kesimlerde ise karasal iklime bağlı olarak bozkırlardır.

5- Önemli akarsuları; topraklarımızda doğup sınırlarımızın dışında denize dökülen Çoruh ırmağı ile Kelkit çayıdır.

6- Önemli gölleri; heyelan sonucu oluşmuş Tortum ve Sera göllerdir.

7- Çay (Rize), fındık (Ordu-Giresun arası), tütün ve mısır, soya fasulyesi bu bölümün en önemli ürünleridir. Ülkemizdeki çayın tamamı Fındık üretiminin de büyük bir kısmı bu bölümde üretilmektedir. Üretilen çaylar ÇAYKUR, fındık da FİSKOBİRLİK tarafından işlenmektedir.

8- Ülkemizde; km.² ye 100-200 kişinin düştüğü kırsal nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölüm, Doğu Karadeniz Bölümü’nün kıyı kesimidir. Beşer-onar evlik yerleşimlerin yoğun olduğu bu bölümde, toplu köylerin sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır. Ekilecek olan toprakların; küçük küçük tarlalar biçiminde yamaçlara serpilmiş olması, bu dağınık yerleşimin başlıca nedenini oluşturur.  

9- Bu bölümün en önemli kentleri; Trabzon, Giresun, Rize, Artvin, Bayburt ve Gümüşhane’dir.

10- Trabzon yakınlarında bulunan Sümela Manastırı, Atatürk Köşkü ve yayla turizmi bu bölümdeki önemli turizm değerleridir.

 11- Balıkçılığın önemli bir yere sahip olduğu Karadeniz Bölgesi’nin bu bölümünün en önemli yer altı zenginlik kaynağı Artvin (Murgul) bakır cevheridir. Giresun’da bulunan Aksu Kâğıt Fabrikası, Rize’deki Çay ve Giresun ve Ordu’daki Fındık fabrikaları bu bölümün en önemli sanayi kuruluşlarıdır.

 

B- Orta Karadeniz Bölümü

1- Melet Çayı’nın batısından Sinop’un doğusuna değin uzanır. Karadeniz Bölgesi’nin en küçük bölümüdür. Karadeniz Bölgesi’nin yeryüzü şekilleri en sade ve yükseltisi en az olan bölümüdür.

2- Kıyı ile iç kesimlerin arasındaki bağlantının kolayca yapıldığı Canik Dağları’nın bulunduğu bu bölüm; yüksekliği en az olan Karadeniz dağlarının da bulunduğu bölümdür. Dağların Yeşilırmak ve kolları tarafından parçalanmış olması ve bölümün genel yükseltisinin az olmasından dolayı iç kesimlerle ulaşımı kolaydır.

3- En önemli akarsuları; Kızılırmak ve Yeşilırmak’tır. kolları önemli akarsularıdır.

4- Bu bölümün kıyısında denize varan Kızılırmak üzerinde Bafra Delta Ovası, Yeşilırmak üzerinde Çarşamba Delta Ovası bulunmaktadır. Delta ovaları; akarsuların denize döküldükleri yerde, içinde taşıdıkları verimli mineralleri biriktirmeleri ile oluşmalarından ötürü verimli tarım alanlarıdır.

5- Dağların akarsularla parçalanması neticesinde Karadeniz’in yağışlı ve ılıman etkisi iç kesimlere değin sokulmasından ötürü bölümün kıyı kesimiyle iç kesimleri arasında fazla sıcaklık ve yağış farkı yoktur. Yağışın hiçbir yerde 1000 mm.yi geçmediği bu bölümde yıllık yağış oranı Doğu ve Batı Karadeniz Bölümlerine göre bir hayli düşüktür. İç kesimlerinde bozkırın yaygın olduğu bu bölümde ormanlar daha azdır. Yükseltisinin az ve akarsularının açtığı vadiler sayesinde yağışın iç kesimlere kadar yayılmış olması, bu bölümün, bölgenin öteki bölümlerine göre az yağış almasına neden olur.

6- Bölgenin önemli tarım alanlarının bu bölümde yer almasından ötürü nüfus,  kıyıda ve iç kesimde yer alan verimli ovalarda toplanmıştır. Samsun bölümün ve bölgenin en önemli liman kentidir. Öteki önemli kentleri; Amasya, Ordu, Çorum ve Tokat’tır.

7- Kıyılarda tütün ve mısır, iç kısımlarda ise şekerpancarı, tahıl, sebze ve meyve ve bununla birlikte soya fasulyesi, çeltik, ayçiçeği ve fındık da yetiştirilir.

8- Samsun’da Karadeniz Bakır İşletmeleri, Samsun ve Tokat’ta sigara fabrikaları, Turhal, Suluova ve Çorum’da şeker fabrikaları, Orduda fındık işleyen fabrikalar bu bölümün önemli sanayi kuruluşlarıdır.

9- Merzifon, Havza ve Çeltek’te linyit bulunmaktadır.

10- Samsun fuarı, Amasya’da yer alan Kaya Mezarları bu bölümdeki önemli turizm değerleridir.

 

C- Batı Karadeniz Bölümü

1- Kızılırmak deltasının hemen batısından başlayan bu bölüm; Bilecik Ovası ve Adapazarı Ovası’nın doğu yanına kadar uzanır.

2- Bölüm genel olarak dağlıktır. Dağlar denize paralel olarak uzanır. Üç sıra halinde uzanan bu bölümün dağları; kıyıda Küre Dağları, ortada Bolu ve Ilgaz dağları ve güneyde yer alan Köroğlu Dağları’dır. Gökırmak, Devres, Filyos ve Sakarya vadileri ile aynı zamanda bölümün en önemli ovaları olan Bolu, Düzce ve Kastamonu ovaları bu dağların arasında yer alır.

3- Sakarya ırmağı, Devrez çayı, Gökırmak, Yenice (Filyos) ve ülkemizde üzerinde taşımacılık yapılan tek akarsu olan Bartın Çayı bu bölümün en önemli akarsularıdır.  

4- Bölümde Karadeniz iklimi egemendir. Kıyı bölümünde dağların kıyıya paralel olarak uzanmasından ötürü hemen kıyıdan başlayarak uzandığı için kıyı kesimi bol yağış alır. Türkiye’nin orman bakımından en zengin yeri bu bölümde yıllık yağış miktarı 1000 mm.nin üzerindedir.  Bitki örtüsü, yağışa bağlı olarak ormandır.

5- Yurdumuzun sık nüfuslu yerlerindendir. Zonguldak, çıkarılan taşkömüründen ötürü çok göç almakta ve nüfusu sürekli artmaktadır.  Öteki önemli kentleri; Karabük, Bartın, Sinop, Bolu, Kastamonu’dur.

6- Sinop, Karadeniz kıyılarının tek doğal limanına sahip kenti olduğu halde çevrenin dağlık olmasından ötürü kentin iç bölgelerle olan ulaşımı güçleşmiş ve gelişmesi engellenmiştir.

7- Kıyı kesimlerde mısır iç kesimlerde ise buğday ekilir. Öteki önemli tarım ürünleri; Pirinç (Tosya ve Boyabat) şekerpancarı (Kastamonu), tütün, keten-kenevirdir (Kastamonu ve Sinop).Ormancılık; özellikle Bolu, Düzce, Kastamonu ve Sinop-Ayancık’ta önemli bir gelir kaynağıdır.

8- Hayvancılığın önemli bir gelir kaynağı olduğu bu bölümün kıyı kesimlerinde balıkçılık, iç kısımlarında büyük ve küçükbaş hayvancılık, Bolu’da ise kümes hayvancılığı yapılmaktadır.

9-  Küre(Kastamonu)’de bakır, Zonguldak’ta taşkömürü çıkarılmaktadır.

10- Ereğli ve Karabük’te demir-çelik fabrikaları, Ereğli-Karabük-Zonguldak üçgenindeki metalürji ve Çaycuma’da kâğıt fabrikası, Bolu, Kastamonu, Bartın ve Düzce’de kereste fabrikaları ülke ekonomisine önemli katkıda bulunmaktadır.

11- Abant Gölü, Yedi Göller Milli Parkı Bolu (Kartalkaya) dağ turizm merkezi, Safranbolu evleri bu bölümdeki önemli turizm değerleridir.

 

MARMARA BÖLGESİ’NİN BÖLÜMLERİ

 

A- Istrancalar Bölümü

1- Marmara Bölgesi’nin kuzeybatısında yıldız dağlarının bulunduğu bölümdür.

2- En önemli dağı; Yıldız Dağları’dır.

3- Karadeniz’e bakan yamaçlarında Karadeniz ikliminin, Ergene Havzası’na bakan yamaçlarında ise karasal iklimin egemen olduğu bölümde bitki örtüsü; Karadeniz kıyılarında orman, iç kesimlerde ise bozkırdır. En kurak mevsimin yaz, en yağışlı mevsimin kış olduğu bölümde yıllık yağış miktarı 500-1000 mm. arasında değişir. İklimdeki bu farklılık bitki örtüsüne de yansımıştır.

4-Dağlık alanın fazla yer kaplamasından ötürü yurdumuzun en seyrek nüfuslu yeri olan bu bölümde km² başına ortalama 190 kişi olan nüfus yoğunluğu Kocaeli ile Çatalca Yarımadalarının iç bölümleriyle Karadeniz’in fırtınalara açık kıyılarında en düşük, ancak Istrancaların Bulgaristan’a komşu olan kısımlarıyla Biga Yarımadası’nın iç bölümlerinde daha da azdır. Kırklareli en önemli şehridir.

5- Marmara Bölgesi’nin en az gelişmiş bölümü olan burada halkın başlıca geçim kaynağı hayvancılık ve ormancılık olduğu halde düzlük yerlerde buğday, ayçiçeği, üzüm ve mısır tarımı yapılmaktadır.

6- Çimento, cam ve bitkisel yağ fabrikaları, bu bölümün önemli sanayi kollarını oluşturmaktadır.

 

B-Ergene Bölümü

1- Marmara Bölgesi’nin Ergene Havzası’nı kapsayan bölümdür.

2- Bu bölümün denizden uzak olan kesimlerinde yazların sıcak ve kurak, kışların soğuk ve yağışlı olduğu karasal iklim tipi egemendir. Bölgenin en az yağış alan ve bitki örtüsü açısından en fakir olan bölümüdür. Bitki örtüsü bozkırdır.

3- Ergene ırmağı ve kolları bu bölümün en önemli akarsuyudur.

4- Istrancalar bölümüne oranla nüfusu biraz daha sıktır.  Edirne ve Tekirdağ önemli şehirleridir.

5- Türkiye’yi Avrupa’ya bağlayan karayolu üzerinde yer alan Kapıkule Gümrük Kapısı bu bölümdedir

6- En önemli tarım ürünleri; ayçiçeği, buğday, şekerpancarı, üzüm, tütün, pirinç ve patatestir. Türkiye üzüm ve ayçiçeği üretiminde, Ergene Havzası’nın çok önemli bir yeri vardır. Mandıracılık ve hayvancılık da bölümde gelişmiştir. Marmara ve Ege Denizi’ne bakan kıyılarda balıkçılık yapılır.

7- En önemli sanayi kuruluşları; ayçiçeği yağı, içki ve cam fabrikalarıdır.

 

C-Güney Marmara Bölümü

1- Marmara Bölgesi’nin güney yarısını ve Çanakkale Boğazı’nın kuzeyinde yer alan Gelibolu Yarımadası’nı kapsayan bölümdür.

2- Gökçeada, Bozcaada, Marmara gibi adaların yer aldığı bu bölümün en önemli dağı Uludağ’dır.

3- Yenişehir, İnegöl, Bursa ve Karacabey ovaların bulunduğu bu bölümün en önemli akarsuyu Susurluk Çayı’dır.

4- Kıyı kesiminde maki, iç kısımlarında bozkır bitki örtüsünün egemen olduğu bu bölümün kıyı kesimlerde Akdeniz iklimi, iç kesimlerde karasal iklim hüküm sürer.

5- Güzelliğiyle dillere destan Kuş Gölü (Manyas), Ulubat ve İznik gölleri bu bölümde yer alır.

6- En önemli kentleri Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Yalova ve Bilecik olan bu bölüm ülkemizin en sık nüfuslu yerlerinden biridir. Ancak buna rağmen Biga ve Gelibolu yarımadalarında nüfus seyrektir.

7- Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla ipekböcekçiliğinin önemli bir yere sahip olduğu bölümün en önemli tarım ürünleri; zeytin, şekerpancarı, ayçiçeği, tütün, üzüm ve şeftalidir.

8- Susurluk Havzası’nda bulunan bor minerali (dünyada birinci sıradayız) ile Uludağ’da bulunan volfram, bu bölümün en önemli yer altı zenginlikleridir. Ayrıca Marmara Adaları’nda mermer, Çan (Çanakkale)’da linyit gibi madenler de bulunmaktadır.

9- Önemli sanayi şehirlerinin başında yünlü, pamuklu, ipekli dokuma; otomontaj ve konservecilik sanayinin oldukça gelişkin olduğu Bursa; seramik sanayi ile Çanakkale; suni ipek ve zeytinyağı sanayi ile Gemlik; suni gübre ve sülfürik asit sanayi ile Bandırma gelmektedir.

10-  Bursa Uludağ kış sporları merkezi, tarihi eserler, şifalı kaplıcalar, önemli turizm merkezleridir. Bununla birlikte dünyaca ünlü kuş cenneti, Kuş Gölü Milli Parkı bu bölümde yer alır.

 

D- İstanbul-Kocaeli Bölümü

1- İstanbul Boğazı’nın doğusunda bulunan ve Asya kıtası üzerinde yer alan Kocaeli Yarımadası’yla batısında bulunan ve Avrupa kıtası üzerinde yer alan Çatalca Yarımadası’ndan meydana gelir.

2-İstanbul Boğazı’nın bulunduğu bu bölümün kuzey kesiminde Karadeniz iklimi, güney kesimlerde ise Akdeniz iklimi egemendir. Kuzeyinde orman, güneyinde maki bitki örtüsü bulunmaktadır.

3- Sakarya Nehri’nin yer aldığı bu bölümün önemli gölleri; Büyük Çekmece Gölü, Küçük Çekmece Gölü, Durusu Gölü ve Sapanca Gölü’dür.

4- Marmara Bölgesi’nin en yoğun nüfuslu yeri olan bu bölümün Karadeniz kıyıları nüfus bakımından en seyrek, Marmara kıyıları ise en sıktır. En önemli kentleri; Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış olan ve sanayi, ticaret, eğitim, kültür ve turizm merkezi konumunda bulunan İstanbul, İzmit (Kocaeli), Sakarya(Adapazarı)’dır.

5- Asya ile Avrupa arasındaki ulaşım; İstanbul Boğazı üzerinde kurulan Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri sayesinde gerçekleştirilmektedir.

6- En önemli tarım ürünleri; şekerpancarı, patates, mısır, tütün, ayçiçeği, fındık ve buğdaydır.

7-İstanbul ile Adapazarı arası Türkiye’nin en büyük sanayi merkezi konumunda bulunmaktadır. İstanbul’da Otomotiv, besin, giyim, dokuma, çimento, şeker, cam ve ilaç sanayii; İzmit’te İPRAŞ petrol rafinerisi, kâğıt, dokuma, seramik, boru ve lastik fabrikaları; Adapazarı’nda Vagon, şeker, tarım aletleri ve besin sanayii ve Gölcük’te Gemi yapım ve tamir tesisleri(tersane) bulunmaktadır.

8- Ülkemizin en önemli turizm merkezi, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma eserlerle donanmış olan İstanbul bu bölümde yer alır.

 

EGE BÖLGESİ’NİN BÖLÜMLERİ

 

A-Asıl Ege Bölümü

1- Ege Bölgesi’nin batı kesimini oluşturur. Bölümün en belirgin coğrafi özelliği, batı-doğu yönünde uzanan horst (yüksek alanlar-dağlar), graben (alçak alanlar-ovalar) alanlardan oluşmasıdır.

 2- Yeryüzü şekillerinin temel özelliğini batı- doğu doğrultusunda uzanan az yükseklikteki dağların bulunduğu bölümün en önemli dağları; Kaz dağı, Madra dağı, Yunt yağı, Bozdağlar ve Aydın Dağları’dır.

3- Karaburun, Bodrum ve Datça gibi yarımadaların bulunduğu bu bölümün en önemli ovaları; Bakırçay, Gediz, Büyük Menderes ve Küçük Menderes bölümde yer alan delta ovalarıdır

4-Edremit, Çandarlı, İzmir, Kuşadası, Güllük ve Gökova körfezlerinin bulunduğu bu bölümün en önemli gölleri; Marmara Gölü ile Çamiçi Gölü’dür.

5- Ağızlarında deltaların meydana geldiği Bakırçay ve Küçük Menderes gibi akarsuların yazın azalan suları, ilkbahar ve kış mevsimlerinde artmaktadır. Eski çağların çok önemli iki liman kenti olan Efes ile Milet kentleri, günümüzde kıyıdan oldukça içeride kalmıştır.

6- Yıllık yağış ortalaması 500-1000 mm. arasında bulunan bu bölümde yazlar; sıcak ve kurak,  kışlar ılık ve yağışlı geçer. Akdeniz ikliminin egemen olduğu bölgede ılıman iklim; dağların denize dik olarak uzanmasından ötürü etkisini iç kesimlere kadar sürdürür. Maki, alçak yerlerin; orman da yüksek yerlerin bitki örtüsünü oluşturur.

7- Ortalama nüfus yoğunlunun 70 olmasına rağmen kimi yerlerde 100’ü aşan bu bölümde nüfus; kıyı kesimlerde ve verimli ovalarda toplanmıştır. Menteşe yöresi seyrek nüfusludur. Nüfus bakımından ülkemizin İstanbul ve Ankara’dan sonra üçüncü büyük kenti olan İzmir’in bulunduğu bu bölümün öteki önemli kentleri; Manisa, Aydın, Muğla ve Denizli’dir.

8- Tarım faaliyetlerinin graben (alçak) alanlarda yer alan verimli ovalarda yapıldığı bu bölümün en önemli tarım ürünleri;  tütün (Türkiye’de en fazla Ege Bölgesi’nde Manisa’da),üzüm (Türkiye’de en fazla Ege Bölgesi’nde Manisa ve İzmir’de), pamuk, zeytin (Türkiye’de en fazla Ege Bölgesi’nde),incir (Türkiye’de en fazla Ege Bölgesi’nde Aydın’da),turunçgiller, sebze ve meyvelerdir. Meyan kökü ve meşe palamudu bu bölümde yetiştirilir.

9- Bölgenin önemli sanayi merkezleri; sigara, zeytinyağı, çimento, otomontaj, dokuma, petro-kimya, petrol rafinerisiyle (Aliağa Petrol Rafinerisi) besin sanayiinin geliştiği İzmir;  zeytinyağı ve sabun sanayiinin bulunduğu Edremit ve Ayvalık; besin, pamuklu dokuma ve çırçır sanayiinin bulunduğu Akhisar; dokuma ve tarım araçları sanayiinin bulunduğu Nazilli ve Denizli’dir. Çok sayıda tuğla ve kiremit fabrikalarının bulunduğu bu bölgede yer alan Dalaman’da kâğıt fabrikası ve Yatağan’da termik santrali bulunmaktadır.

10- Bu bölümün önemli yer altı zenginlikleri; Soma ve Yatağan’daki zengin linyit yatakları; Eymir Dağı yamaçlarında çıkarılan demir; Menteşe (Muğla) dolaylarında çıkarılan krom; İzmir yöresinde cıva; İzmir ve Muğla yakınların da çıkarılan zımpara taşı ve İzmir’de Çamaltı tuzlasında çıkarılan tuzdur.

11- Bölümün en önemli turizm değerleri; Denizli’de Pamukkale travertenleri, Ege Denizi kıyısında yer alan kumsallar, Efes harabeleri ve Sart Kalesi’dir.

B-İçbatı Anadolu Bölümü

1- Ege Bölgesi’nin doğu yarısını meydana getiren bu bölüm; İç Batı Anadolu Eşiği adıyla anılır.

2- Doğuya doğru ilerledikçe yükselen Büyük Menderes ve Gediz ovalarının kuzeyinde bulunan geniş ve yüksek düzlüklerin üzerinde Murat, Eğrigöz ve Emirdağları gibi sıradağlar görülür. Bölgede, platolar üzerinde derin vadiler kazıyarak ilerleyen Büyük Menderes, Gediz ve Porsuk ırmakları bulunmaktadır.

3- Isının -20º’ye kadar düştüğü bölgede egemen iklim; kışların daha sert geçtiği, kar yağışlarıyla don olaylarının görüldüğü karasal iklimdir. Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösterir. Ege Bölümü’ne doğru olan kısımlarda Akdeniz iklimi; İç Anadolu Bölgesi’ne doğru olan kısımlarda ise karasal iklim görülür. İlkbahar yağışlarının büyük öneme sahip olduğu bölgede yıllık yağış ortalaması 500-600 mm. kadardır. Bitki örtüsü açısından fakir olan bölgede daha çok otsu bitkilerle seyrek ağaçlar görülmektedir.

4- Önemli illeri Kütahya, Afyon, Uşak, önemli kentleri Demirci, Kula, Simav, Gediz ve Sandıklı olan bu bölümün hem nüfus yoğunluğu, hem kentli nüfus oranı, hem de okur-yazar oranı Asıl Ege Bölümü’ne göre çok düşüktür. Nüfusu da Asıl Ege Bölümü’ndeki nüfusun yarısı kadardır.

5- Başlıca gelir kaynağı, buğday, arpa, haşhaş ve şekerpancarı gibi tarım ürünleridir. Ancak tarla tarımının yanı sıra koyun, kıl keçisi ve tiftik keçisi gibi küçükbaş hayvanlardan elde edilen hayvansal ürünler de önemli bir gelir kaynağıdır.

6- Uşak’ta şeker fabrikası, Afyon’da şeker ve çimento fabrikası ile maden suyu işletmesi, Kütahya’da çinicilik, Uşak, Demirci, Kula, Gördes, Simav’da halıcılık gibi sanayi dalları bulunur.

7-Tunçbilek ve Seyitömer termik santrallerinin bulunduğu bu bölgenin en önemli yer altı zenginlikleri; Tunçbilek, Tavşanlı, Seyitömer Değirmisaz’da bulunan zengin linyit yataklarıdır.

 

AKDENİZ BÖLGESİ’NİN BÖLÜMLERİ

 

A- Antalya Bölümü

1- Akdeniz Bölgesi’nin batısını meydana getiren bu bölüm; Antalya Körfezi’nin çevresini, Teke ve Göller Yöresi’ni kapsar.

2- Ülkemizin en engebeli alanlarından biri olan bölgenin çok büyük bir bölümü yüksek dağlar ve platolarla kaplı durumdadır. Antalya Körfezi’nin iki yanında uzanan Batı Toroslar dağ sırası, körfezin kuzeyinde birleşir. Bu dağların arasındaki çukur alanlarda yer alan ve Göller Yöresi olarak adlandırılan bölgede Acıgöl, Burdur Gölü, Kovada Gölü, Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü, Salda Gölü ve Kestel Gölü bulunmaktadır. Batı Toroslarda Geyikdağları ile Beydağları bulunmaktadır. Antalya Körfezi’nin batı bölümüne Teke Yöresi adı verilir.

3- Dağların 500-600 m. yüksekliğine değin görülebilen ve her mevsim yeşil yapraklarını dökmeyen ağaççıklardan meydana gelen makiler, bu bölgenin bitki örtüsüdür. 500-600 m. yükseklikten sonra karaçam ve katran ağacı gibi iğne yapraklı ormanların görüldüğü dağların daha yüksek yerlerinde dağ otlaklarına rastlanmaktadır.

4- Göller Yöresi’nde ve Torosların kuzey yamaçlarında kışlar oldukça soğuk ve yağışların daha az olduğu bölgede kıyıdan içerilere doğru gidildikçe karasal iklimin özellikleri daha belirginleşir.

5- Antalya’yı Göller Yöresi’ne bağlayan Çubuk Boğazı’yla ulaşımın sağlandığı bölgede Toroslar, iç kesimlerle kıyılar arasındaki bağlantıyı oldukça güçleştiren bir etken durumundadır.

6- Bu yüzey şekilleri her ne kadar tarımı ve ulaşımı olumsuz yönde etkiliyor olsa da İç Anadolu Bölgesi’nden gelebilecek soğuk hava kütlesini engellemesinden ötürü kıyı iklimine önemli katkıda bulunmaktadır. Kar yağışının hemen hemen görülmediği, don olayının çok seyrek olduğu ve yıllık yağış ortalamasının kıyıda 600-700 mm. arasında bulunduğu bu bölge, tüm ülkemizde kış aylarının en ılık geçtiği bir bölgedir.

7- Hayvan yetiştiriciliği ile halı dokumacılığının önemli bir geçim kaynağı olduğu Göller Yöresi’nde gül, haşhaş ve şekerpancarı yetiştirilen başlıca sanayi ürünleridir. Kıyı kısmında turfanda sebzecilik ve meyvecilik yapılır. Antalya ovasında pamuk, susam, soya fasulyesi ekilir. İç kesimlerde buğday, şekerpancarı, haşhaş ve gül tarımı yapılır. Akdeniz Bölgesi pamuk, susam, turunçgiller, yer fıstığı soya fasulyesi ve muz üretiminde Türkiye’de 1.sıradadır.

8- Nüfus Antalya Körfezi kıyısı ile Göller Yöresi’nde yer alan ovalarda toplanmış durumdadır. Toros dağları seyrek nüfusludur. Bölümün önemli kentleri; Antalya, Isparta ve Burdur’dur.

9- Manavgat, Dalaman ve Aksu çayları, önemli akarsularıdır.

10- Seydişehir’de alüminyum fabrikası, Dalaman’da kâğıt fabrikası, Isparta’da halıcılık, Antalya’da pamuklu dokuma, iplik ve besin sanayii bulunmaktadır. Isparta-Keçiborlu’daki kükürt, Konya-Seydişehir’deki (boksit) alüminyum ve Antalya’daki Ferro-Krom tesisleri Antalya bölümünün önemli sanayi kuruluşlarıdır.

11- Kalkerli kayaların çok önemli bir yer tutmasından ötürü pek çok erime çukuru, karst menşeli çukurlar olan polyeler, mağaralar, düden adı verilen doğal kuyulardan oluşan karst (kireçli ve kolomot bölgesi) şekilleri önemli bir yer tutar.

12- Bu bölümün en önemli turizm değerleri; Akdeniz boyunca uzanan kumsallar, Karain, Damlataş ve İnsuyu mağaraları, Antalya çevresindeki Side, Aspendos ve Perge kent kalıntılarıdır.

13- Bölgenin en önemli yer altı zenginlik kaynakları; Keçiborlu’da kükürt; Tefenni, Yeşilova ve Fethiye’de çıkarılan krom; Seydişehir ve Akseki’deki boksit madenleridir.

 

B- Adana Bölümü

1- Akdeniz Bölgesi’nin doğusunu meydana getiren bölümdür.

2- Ülkemizin en engebeli alanlarından biri olan bölgenin çok büyük bir bölümü yüksek dağlar ve platolarla kaplı durumdadır. Bolkar, Aladağlar, Tahtalı Dağları, Binboğa Dağları bu bölümde yer alan ve 3.500 m. ye varan yükseklilikteki Orta Torosları meydana getirir. Doğusunda verimli Amik Ovası’nın bulunduğu Güneydoğu Torosların başlangıcı olan Amanos Dağları, İskenderun Körfezi’nin doğusunda Kuzey-güney doğrultusunda uzanırlar.

3- En önemli platosu; Göksu ırmağı ve kolları ile kanyon şeklindeki derin vadilerle yarılmış olan 2000 m. yükseklikteki Taşeli Platosu’dur.

4- İç Anadolu Bölgesi’ni Silifke’ye bağlayan Sertavul Geçidi; Çukurova’yı İç Anadolu’ya bağlayan Gülek Boğazı ve Amanos Dağları üzerinde bulunan ve Akdeniz kıyısını Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne bağlayan Belen Geçidi’yle ancak ulaşımın sağlandığı bölgede Toroslar, iç kesimlerle kıyılar arasındaki bağlantıyı oldukça güçleştiren bir etken durumundadır.

5- Dağların 500-600 m. yüksekliğine değin görülebilen ve her mevsim yeşil yapraklarını dökmeyen ağaççıklardan meydana gelen makiler, bu bölgenin bitki örtüsüdür. 500-600 m. yükseklikten sonra karaçam ve katran ağacı gibi iğne yapraklı ormanların görüldüğü dağların daha yüksek yerlerinde dağ otlaklarına rastlanmaktadır.

6- Bu yüzey şekilleri her ne kadar tarımı ve ulaşımı olumsuz yönde etkiliyor olsa da İç Anadolu Bölgesi’nden gelebilecek soğuk hava kütlesini engellemesinden ötürü kıyı iklimine önemli katkıda bulunmaktadır. Kar yağışının hemen hemen görülmediği, don olayının çok seyrek olduğu ve yıllık yağış ortalamasının kıyıda 600-700 mm. arasında bulunduğu bu bölge, tüm ülkemizde kış aylarının en ılık geçtiği bir bölgedir.

 7-Orta Torosların yer aldığı bu bölümde kıyı ile dağlar arasında Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltaları olan Ceyhan Ovası ile Adana Ovası; Çukurova(delta ovası), Amik ovası ve Silifke ovaları bu bölümün en önemli ovalarıdır.

8-  İçinde taşıdıkları alüvyonlarla yurdumuzun en büyük delta ovası olan Çukurova’yı oluşturan Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Asi ve Göksu nehirleri bu bölümün önemli akarsularıdır.

9- Nüfusun çoğu Çukurova kıyısında toplanmıştır. Çukurova pamuk tarımı sırasında Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden mevsimlik göç alır. Taşeli Platosu seyrek nüfusludur. Nüfus bakımından ülkemizin İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra dördüncü kenti olan Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kilis bu bölümün en önemli kentleridir.

10- Mersin’de Ataş Petrol Rafinerisi, soda, cam, gübre ve yağ sanayii, İskenderun’da demir-çelik fabrikası, Irak petrolü Kerkük-Yumurtalık boru hattı ile İskenderun Körfezi’ne taşınır. Ayrıca Adana, Mersin, Tarsus ve Ceyhan’ın çevresinde yoğunlaşan tarım araç ve gereçleri, çırçır, dokuma, boya, cam, azot, kimya ve besin fabrikaları da bölgede yer alan öteki sanayi kuruluşlarıdır.

11-Toprak ve iklim koşullarının uygun olmasından ötürü yılda birden fazla ürün elde edilmektedir. Seracılık ve turfanda sebzecilik gelişmiştir.  Yetiştirilen tarım ürünleri arasında pamuk, buğday, turunçgiller, yer fıstığı, susam ve muz önemli bir yer tutar.

12- Bölgenin önemli yer altı zenginlik kaynakları; Toroslar ve Amanoslarda elde edilen krom,  Kozan ve Karaisalı’da linyit, demir, kurşun ve manganezdir.

 

İÇ ANADOLU BÖLGESİ’NİN BÖLÜMLERİ

 

A-Konya Bölümü

1- İç Anadolu Bölgesi'nin güney ve güneybatı kısmını içine alır.

2- Büyük bir kapalı havza şeklinde olan bu bölümde düzlükler çok geniş yer tutar. Güneyden ve batıdan Toros Dağlarıyla kuşatılan, doğu ve kuzeydoğu bölümünde Obruk ve Cihanbeyli platoları bulunur. Orta kesiminde ülkemizin en büyük ovalarından Konya Ovası yer almaktadır.

3- Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olan ve ülkemizin sofralık tuz gereksiniminin büyük bir bölümünü karşılayan Tuz Gölü, Akşehir Gölü ve Eber Gölü bu bölümde bulunur. Tuz Gölü çevresi Türkiye'nin en büyük kapalı havzasıdır.

4- İç Anadolu Bölgesi'nin en kurak ve nüfus yoğunluğu en az olduğu bu bölümün nüfusunun büyük bir kısmı güneyde, dağların eteklerine kurulan yerleşim merkezlerinde toplanmış bulunmaktadır.

5- Bölümün en büyük kenti olan Konya, uzun yıllar Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapmış tarihi bir kentimizdir. Büyük düşünür Muhammed Celaleddin-i Rumi (Mevlana) burada yaşamış ve fikirlerini burada yaymıştır. Konya geçmişten beridir bir kültür ve ticaret merkezidir.Ereğli, Karaman, Aksaray, Akşehir, Çumra, Ilgın ve Cihanbeyli, bölümün diğer yerleşim merkezleridir.

6- Bölümün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. En çok tahıl ekimi yapılır. Özellikle buğday üretiminde bölümün önemli bir yeri olan bu bölüm; ülkemizin buğday ambarıdır. Sulanabilir arazilerde şeker pancarı ekimi yapılır. Hayvancılık da önemli bir geçim kaynağıdır. Bozkırların geniş yer kapladığı bölümde en çok küçükbaş hayvan beslenir.

7- En önemli yer altı zenginlik kaynağı olan cıvanın bulunduğu Konya’da; besin,  şeker, çimento fabrikaları; Ereğli’de pamuklu dokuma fabrikası bulunmaktadır. Şeker, çimento, besin, dokuma, makine imalat, tarım âletleri fabrikaları ile cıva işletmeleri, bölümdeki başlıca endüstri kuruluşlarıdır.

 

B- Yukarı Sakarya Bölümü

1- Yer şekillerinin daha engebeli olan bu bölüm; bölgenin kuzeybatı bölümünü oluşturur. Orta Kızılırmak boylarından İçbatı Anadolu'ya değin uzanır.

2- Biraz daha nemli olan iklim ve ula­şım koşullarının uygunluğundan ötürü böl­genin en yoğun nüfuslu olan bölümüdür. Bölge nüfusunun yarıya yakın kısmı bu bölümde yaşamaktadır. Yıllık yağış ortalama 400 mm civarında seyreder.

3- Önemli ulaşım yolları üzerinde bulunmaktadır. Ülkemizin Batı Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinden gelen yollar, bu bölüm üzerinden geçerek İç Anadolu Bölgesi’ne ulaşır.

4- Eskişehir ve b aşken Ankara bu bölümün en önemli kentleridir.

5 Köroğlu, Sivrihisar, Elmadağ, Sündiken ve İdris dağları bu bölümde bulunur.

6- Ankara yakınlarında yer alan Eymir ve Mogan gölleri bu bölümde bulunmaktadır.

7- Karasal iklimin egemen olduğu bu bölümde kışlar çok soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. Yağan karlar yaklaşık 25-35 gün yerde kalır.

8- Yetiştirilen ürünlerin başlıcaları, şeker pancarı, arpa, buğday, baklagiller, sebze ve meyvedir olan bu bölümde yaygın olarak küçükbaş hayvancılığı yapılmaktadır.

9-  Lületaşı, krom, amyant ve linyitin de çıkarıldığı bu bölümün en önemli yeraltı zenginliği; Seyitgazi yöresinde çıkarılan bor mineralidir.

10- İç Anadolu’daki nüfusun yarıya yakınının yaşadığı bu bölümde doğal şartların ve ulaşım olanaklarının uygun olması, nüfusun burada toplanmasının temel sebeplerinden biridir. Kentleşme oranının yüksekliği, öteki bölümlere oranla tarımla uğraşan nüfusun daha az olmasından kaynaklanmaktadır. En önemli iş kollarının sanayi, ticaret ve ulaştırma olduğu bölgedeki ulaşım ve endüstri merkezleri; besin, kimya, ilaç, ağaç, içki, dokuma ve tarım araçları sanayiinin bulunduğu Ankara ve lokomotif ve motor, şeker, çimento, kiremit ve besin fabrikalarının bulunduğu Eskişehir’dir.

10- Çankaya Köşkü, Yunus Emre Türbesi, eski TBMM binası, Anıtkabir, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), Anadolu Medeniyetleri Müzesi,Gordion bu bölümün turizm değerlerini meydana getirir.

 

C- Orta Kızılırmak Bölümü

1- İç Anadolu Bölgesi’nin, Çankırı'dan başlayarak Toroslara değin uzanan bu bölüm, Kızılırmak tarafından İç Anadolu Bölgesi’nde çizilen yayın içinde yer alan bölümdür.

2- Orta Kızılırmak Platosu’nun güneyinde plato ve ova düzlüklerin yaygın olduğu bu bölümün kuzey kısımları engebelidir. Ortada kısmında geniş Kızılırmak Platosu yer alır. Bu bölümde yer alan volkanik dağların en önemlisi ve en yükseği Erciyes volkanik dağıdır.

3- Bölgenin en sık nüfuslu ve aynı zamanda Anadolu'da kırsal nüfus yoğunluğunun da en fazla olduğu bölümdür. Yerleşim birimleri; verimli tarım alanları, sanayi ve ticaret merkezleri; Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Yozgat, Kırıkkale, Ürgüp, Bor ve Develi kentleridir.

4-  Buğday ve arpa üretimiyle elma, badem, üzüm gibi meyve yetiştiriciliğinin önemli bir yer tuttuğu bölümde başta Nevşehir olmak üzere tarım gelirinin en yüksek düzeyde bulunduğu iller, bölümün güneyinde toplanmış durumdadır, bir başka deyimle tarım alanlarının oranı, verimli volkanik topraklarla kaplı güney kesimden daha yüksektir. Bölümün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.

5- İç Anadolu Bölgesi’nin orta kesiminde yer alan bölümün güneyinde Hasan, Erciyes, Melendiz sönmüş volkanları bulunur. Kuzeyin daha engebeli olduğu bölümde Bozok platosu geniş yer kaplar. Nüfus bu bölümde yoğunlaşmış durumdadır.

6- Bu bölümde yazların sıcak ve kurak, kışların soğuk ve kar yağışlı olduğu karasal iklim egemendir. Bölümün büyük kısmı bozkırlarla örtülüdür.

7- Aynı zamanda ülkemizin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak bölümün en önemli akarsuyudur.

8- Bu bölümde Kayseri en büyük yerleşim birimidir. Bununla birlikte bu bölümde halı, seker, meyve suyu, sucuk ve pastırma fabrikaları ile Kırıkkale’de makineler, savaş araç-gereçleri ve silah sanayii bulunmaktadır. Tiftik keçisi ve koyun besiciliğinin yaygın olduğu bu bölümün en önemli ekonomik gelir, tarımdır.

9- En önemli yer altı zenginlikleri; Niğde’deki cıva; Kayseri’deki çinko ve demir; Kırşehir ve Yozgat’taki flüorit ile Çankırı’daki jips ve kayatuzudur.

10- Nevşehir-Hacıbektaş ilçesinde bulunan Hacı Bektaşi Veli türbesi, Ürgüp ve Göreme’deki peribacaları önemli turizm değerleridir.

D-Yukarı Kızılırmak Bölümü

1- Kızılırmak Nehri’nin, Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu arasına sokulan yukarı yatağını kapsayan bölümdür.

2- İç Anadolu Bölgesi’nin en küçük ve aynı zamanda en engebeli kısmı olan bu bölümde ortalama yükselti 1300-1650 metre arasında değişmektedir.

3- Dağlarla çevrilmiş bir havza görünümünde olan bu bölümde; en­gebeli olmasından ötürü tarım alanlarının oranı çok düşüktür. Bölgenin, kışın en soğuk yeri olan bu bölümde nüfusu seyrek ve kentleşme oranı düşüktür. Sivas ili, tarım alanlarının az olduğu, kış sıcaklık ortalamasının 0ºnin altında olduğu ve kış mevsiminin çok şiddetli geçtiği bu bölümün en önemli kentidir.

4- Yeryüzü şekilleri açısından yalın bir görünüme sahip olup yer şekillerinin fazla farklılık göstermediği bu bölüm; engebe­li arazilerin fazla yer kaplamamasından ötürü kara ve demiryolu ulaşı­mına çok uygundur Bölgenin birçok yerinde ge­nel olarak 1000 m yükseltiye sahip düzlükler bulunmaktadır. Yükseltileri 700 m civarında olan Sakarya ve Kızılırmak vadileri, bölümün en alçak yerleridir.

5- Bölgenin güneyinde Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan volkanik kökenli dağların başlıcaları; Hasandağı, Karacadağ, Karadağ, Erciyes Dağı ve Melendiz Dağları'dır. Bölgenin doğusunda geniş bir yer kaplayan kıvrım dağlarının başlıcaları; Ak dağlar, Hınzır Dağı, Tecer Dağı ve Yıldız Dağları'dır.

6-Çok fazla sayıda platonun yer aldığı bu bölgedeki başlıca platolar; batıda Haymana ve Cihanbeyli, güneyde Obruk, doğu­da Bozok (Kızılırmak) plâtolarıyla, Ege Bölgesi sınırı boyunca uzanan Yazılıkaya (Bayat) ve Doğu Anado­lu Bölgesi sınırı boyunca uzanan Uzunyayla platolarıdır.

7-Türkiye’nin en büyük ovası ve eski bir göl tabanı olan Konya Ovası’nın da içinde bulunduğu İç Anadolu'nun bazı ovaları oldukça geniştir. Bu geniş ovalardan bir başkası Tuz Gölü'nün gü­neyinde bulunan Aksaray Ovası'dır. Haymana platosunun batısında yer alan Yukarı Sakarya Ovası da geniş bir alana sahiptir.  Küçük ovalar olan Eskişehir, Ankara, Kay­seri ve Develi ovaları, platolar arasında yer alan çukurluklarda bulunmaktadır.

 

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ’NİN BÖLÜMLERİ

 

A-Yukarı Fırat Bölümü

1- Son derece engebeli olan ve Munzur Dağları’yla Güneydoğu Torosların bir kesimini içine alan bu bölüm; Doğu Anadolu Bölgesi’nin batısını kapsayan en geniş yüz ölçüme sahip bölümüdür.

2- Bölümün başlıca yer şekillerini sıradağlar ve bu dağlar arasında uzanan ovalar meydana getirir. Kuzeyinde Mercan Dağları, Munzur Dağları, güneyinde Güneydoğu Torosların bulunduğu bu bölümdeki dağların arasında önemli ovalar yer alır. Bu ovalar; kuzeyde yer alan Tercan ve Erzincan ovaları, güneyde Elbistan, Malatya, Elazığ ve Muş ovalarıdır. Keban’da birleşerek Fırat Nehri’ni oluşturan Murat Irmağı güneydeki ovaların suyunu; Karasu Irmağı da kuzeydeki ovaların suyunu boşaltır.

3- Üzerinde Keban ve Karakaya barajlarının yer aldığı ve Fırat’ı oluşturan Karasu ve Murat ırmakları, bu bölümün önemli akarsularıdır

4- Bölümde karasal iklimin egemen olmasından ötürü bitki örtüsü bozkırdır. Dağların yağış alan yamaçlarında ise yer yer ormanlara karşılaşmak mümkündür. Kış mevsiminde kar yağışı ve don olayları yoğun olarak görülmektedir.

5- Bölgenin en verimli ovalarının bu bölümde yer almasından ötürü bölgenin en yoğun nüfuslu yeri Yukarı Fırat Bölümü’dür. Nüfus genel olarak ovalık yerlerin çevresinde toplanmış bulunmaktadır. En büyük yerleşim yeri, aynı zamanda tarım, sanayi, ticaret ve kültür merkezi durumunda olan Malatya’nın da içinde yer aldığı bölümün en önemli merkezleri; Elazığ, Erzincan, Bitlis, Bingöl ve Tunceli’dir.

6- Bölümde yaşayan halkın en önemli geçim kaynağı tarımdır.  Burada bulunan ovalarda daha çok buğday, arpa, şeker pancarı, tütün ve baklagiller yetiştirilir. Mera yerlerinin fazlalığı büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın gelişmesine yol açmıştır.

7- Çok önemli yer altı zenginliklerinin Elbistan’da bulunan linyit, Guleman ve Palu’da krom; Divriği ve Hekimhan’da bulunan demir; Ergani ve Pötürge’de bakır; Keban’da kurşun ve çinko; Erzincan ve Tercan’da Kayatuzu vb. olduğu bu bölüm; ülkemizin maden yatakları açısından en zengin olan bölümüdür.

8- En önemli endüstri merkezleri; pamuklu dokuma, şeker, sigara ve besin fabrikalarının bulunduğu Malatya; şeker ve çimento fabrikalarının ve Ferro-krom tesislerinin bulunduğu Elazığ; şeker fabrikasının bulunduğu Muş; sigara fabrikasının bulunduğu Bitlis; şeker, iplik ve gıda fabrikalarının bulunduğu Erzincan’dır.

9- Elbistan’da çıkarılan linyit buradaki termik santralde enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Yurdumuzun enerji üretiminde önemli bir yere sahip olan Keban Hidroelektrik Santrali ile Afşin Termik Santrali de bu bölümde bulunmaktadır.

 

B. Erzurum – Kars Bölümü

1- 1500-2000 m. yüksekliğinde bulunan platoların ve bazı platoların üzerinde yer aldığı dağlar ile Iğdır Ovası gibi çukur alanlardan oluşan bu bölüm; Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeydoğusunda yer almaktadır. Geniş orman alanlarının bulunduğu, yaz mevsiminin yağışlı olduğu bu bölüm; ülkemizde kış mevsiminin en soğuk olduğu yerdir.

2- Allahuekber, Kargapazarı ve Palandöken; Erzurum-Kars ve Ardahan plâtolarının geniş yer tuttuğu bu bölümün en önemli dağlarıdır.  Aras ve Kura ırmakları; Erzurum ve Iğdır ovalarının yer aldığı bu bölümün önemli akarsularıdır.  

3- Yüksek bölümlerinin bazı kısımlarında ormanlara rastlanılan bu bölümde şiddetli karasal iklim egemendir. Kışların uzun ve soğuk geçtiği bölüm, ülkemizin en soğuk kesimidir. Kışın yağan karların erimeden uzun zaman beklediği burada yaz mevsiminin kısa, serin ve yağışlı geçmesinden ötürü bitki örtüsü olarak gür çayırlar görülmektedir.

4- Nüfusun büyük bölümü ovalık yerlerde toplanmış bulunmaktadır. Bölümdeki il merkezleri; bölümün ticaret, sanayi ve kültür merkezi konumunda bulunan Erzurum, Kars, Iğdır ve Ardahan’dır. Sarıkamış ve Kağızman bölümdeki öteki önemli yerleşim yerleridir.  

5- Hayvancılık, burada yaşayan halkın en önemli geçim kaynağıdır.  Tarım alanlarının azlığı, çayır ve meraların fazlalığı hayvancılığın gelişmesine katkıda bulunmuştur. Yurdumuzun başlıca hayvancılık merkezlerinden biri olan bölümde sığır ve koyun en çok yetiştirilen hayvanlardır. Tarım alanları Erzurum ve Iğdır ovalarıdır.  Yükseltisinin az olmasından ötürü çevresine göre farklı bir iklimin bulunduğu Iğdır’da en fazla pamuk, buğday, şeker pancarı, sebze ve meyve yetiştirilir.

6- Erzurum’da Şeker, çimento, dokuma, yem fabrikaları ile et kombinalarının bulunduğu Erzurum’da bununla birlikte kereste, şeker, çimento, yem, iplik fabrikaları da vardır. Kars’ta ise genellikle hayvansal ürünleri işleyen fabrikalar bulunmaktadır.

7- Linyit ile Kayatuzu bölümün en önemli yer altı zenginliklerini oluşturur.

8- Erzurum, Kars ve Ardahan’daki tarihî eserler ile Palandöken ve Sarıkamış’ta bulunan kayak merkezleri turist çeken yerlerin başında gelir.

 


C- Yukarı Murat – Van Bölümü

1- Kapalı havza olan Van Gölü çevresi ile Murat Irmağı’nın doğduğu yeri içine alan bölümdür. Karasu-Aras dağlarıyla Güneydoğu Torosların arasında yer alan bu bölümün yer şekillerini volkanik dağlarla lav platoları meydana getirir.

2-  Sönmüş volkan dağlar tarafından ikiye ayrılan bölümde Nemrut, Süphan, Tendürek ve Ağrı dağlarının yanı sıra Bingöl ve Şerafettin dağları da yer almaktadır. Bu dağlar arasında yer alan başlıca düzlükler;  Muş, Eleşkirt, Malazgirt ve Bulanık ovalarıdır.

3-Fırat’ın kolu olan Murat ırmağı ile Dicle’nin kolu olan Botan çayının önemli akarsularını meydana getirdiği bölümdeki Van Gölü, ülkemizin en büyük gölüdür. Göl, turizm ve su ürünleri açısından bölüm ekonomisine büyük katkıda bulunmaktadır.

4 Karasal iklimin egemen olduğu bölümün en yaygın durumdaki bitki örtüsü bozkırlardır. Yağışın biraz daha fazla görüldüğü dağ yamaçlarında ise ormanlara rastlamak mümkündür.

5- Nüfusun seyrek olduğu bölümdeki nüfusun çoğunluğu, ovalık yerlerde toplanmış durumdadır.  En büyük yerleşim yerinin Van olduğu bu bölümdeki il merkezleri Ağrı ve Muş’tur. Malazgirt, Tatvan, Erciş ve Doğu Beyazıt öteki önemli yerleşim birimleridir.

6- Hayvancılığı halkın geçim kaynaklarının başında geldiği bölümde özellikle küçükbaş hayvancılık gelişmiş durumdadır. Tarım alanlarının azlığı insanları hayvancılık yapmaya yöneltmiştir.  Tarımın en fazla Van Gölü çevresi ile ova ve vadilerde yapıldığı bölümde en çok buğday ve arpa yetiştirilir. Sulama yapılabilen yerlerde ise şeker pancarı ile sebze ve meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır.

7- Van gölü, Ağrı dağı, Nemrut dağı krateri ve İshak Paşa Sarayı, bölümde turistlerin ilgisini çekebilecek yerlerdendir.

 

D. Hakkâri Bölümü

1- Ülkemizin güneydoğu köşesini meydana getiren bölümdür.

2- Güneydoğu Toroslar’ın uzantıları olan Hakkâri ve Buzul dağlarının yer aldığı bu bölüm ülkemizin en dağlık bölgesidir. İran sınırındaki 2000 metre yüksekliğinde bulunan Yüksekova, bu bölümün başlıca düzlüğü konumunda bulunmaktadır.

3- Dicle’nin kolları olan Büyük Zap ve Botan çayları bu bölümün akarsularıdır.

4- Şiddetli bir karasal iklimin egemen olduğu bu bölümde kış mevsimi uzun ve kar yağışlı geçmektedir. Engebeli arazi üzerine yağan karlar bölümde her yıl çığ meydana gelmesine neden olur.

5- Bölüm ülkemizin en seyrek nüfuslu yerlerindendir. Arazinin çok dağlık olmasından ötürü ülkemizin en seyrek nüfuslu olan bu bölümde tarım, ulaşım, ticaret ve sanayi gelişmediği için bölüm, ülkemizin en az gelişmiş yerlerinden biridir. Hakkâri ve Şırnak bölümde yer alan önemli il merkezleridir.

6- Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ile ticaretin, halkın başlıca geçim kaynağı olduğu bu bölümde arıcılık da yapılmaktadır. Çok az olan tarım alanlarında daha çok buğday ve çavdar ekilir.

7- Bölümdeki en önemli yer altı kaynağı yalnız Şırnak’ta bulunan asfaltit yataklarıdır. Ülkemizin en geri kalmış yerlerinden biri olan bu bölümde ulaşım, sanayi, ticaret ve turizm gelişmemiştir.

 


GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ’NİN BÖLÜMLERİ

 

A-Dicle Bölümü

1- Bölgenin doğu yarısını meydana getiren bu bölüm; yer şekilleri açısından batıda yer alan Orta Fırat Bölümü’ne oranla daha engebeli konumda bulunmaktadır. Diyarbakır Havzası, Karacadağ volkanik kütlesi ve Mardin Eşiği; bölümde yer alan başlıca yer şekilleridir. Bölümün kuzeyinde büyük bir çukur alan meydana getiren Diyarbakır Havzası bulunmaktadır.

2- İklim açısından Orta Fırat Bölümüne oranla daha karasal bir özellik göstermektedir. Bunun nedeni; Akdeniz’in yumuşatıcı etkisinin giderek azalmasıdır. Karasal iklimin bilhassa Diyarbakır Havzası’nda daha belirgin hale geldiği bu bölümde yazlar çok sıcak, kışlar çok soğuk geçer.  Yağış, kış aylarında daha çok görülür. Yüksek sıcaklıktan ötürü yoğun buharlaşmanın yaşandığı bu bölümün doğal bitki örtüsü bozkırdır. Yağışların arttığı Torosların yamaçlarında ise ormanlar görülmektedir.

3- Bölümde büyük oranda gerçekleştirilen tahıl ekiminin yanı sıra mercimek, pamuk ve karpuz yetiştiriciliği de yapılır. Güneydoğu Toroslara doğru gidildikçe artan yağıştan ötürü meyve bahçeleri ile üzüm bağları yoğunluk kazanır. Mardin Eşiğinde yükseltiye bağlı olarak yağışlar bir miktar artar. Buna rağmen arazinin, bol çatlaklı kireç taşlarından oluşmasından ötürü suyun büyük bölümü derinlere sızar. Tarım alanlarının az olduğu bu eşik üzerinde kuru tarım yapılmakta ve daha çok tahıl ekimi yapılmaktadır Bazalt akıntılarının çevreye yayılması neticesinde meydana gelmiş yayvan volkanik bir dağ olan Karacadağ’dan tabana sızan suların bir bölümü burada bulunan yerleşim alanlarının su gereksinimini gideren kaynakları meydana getirir. Karacadağ yaz aylarında, çevrede yaşayan konar-göçerlerin yaylası konumunda bulunmaktadır.

4- Toprak ürünlerinden sağlanan gelirin yetersiz olması ve bozkırların geniş yer kaplaması, halkı hayvancılıkla uğraşmaya zorlamıştır.  Daha çok küçükbaş hayvan besleyen halkın büyük bölümü konar-göçer durumdadır.

5- Orta Fırat Bölümüne oranla nüfus yoğunluğunun daha az ve kentleşme oranı düşük olduğu bölümün başlıca yerleşim merkezleri; en büyük ticaret, endüstri ve kültür merkezi konumunda bulunup önemli ticaret yollarının üzerinde kurulmuş tarihi bir kent olan Diyarbakır, Mardin, Siirt ve Batman’dır.

6- Bölümün kuzeydoğusunda yer alan Siirt, yetiştirdiği tiftik keçisinin tiftiğinden yapılan kilim ve battaniyeleri ile tanınmıştır. 1950 yılında bir köy olmasına rağmen petrole dayalı endüstrisi sayesinde hızla gelişen Batman, 1990 yılında il konumuna getirilmiştir. Diyarbakır ve Siirt dolaylarında bulunan yataklardan elde edilen petrolün yanı sıra bölümün güneydoğu köşesinde bulunan Silopi ve Şırnak yöresinde linyit çıkartılır.

7- Bölümün öneli sanayi merkezleri; pamuk sanayii, yem, süt, içki, halı ve yün sanayiinin bulunduğu Diyarbakır; yün iplik, boru, yem, pamuk, çırçır, çimento ve Mazıdağ Fosfat Tesislerinin bulunduğu Mardin; petrol merkezi Siirt, petrol Rafinerisi’nin bulunduğu Batman’dır.

8- Diyarbakır Havzası’nın güney kısmı, dağlık ve tepelik olan Mardin Eşiği tarafından çevrilmiş durumdadır. Buradaki platoların yüksekliği 500-800 m. arasında değişmektedir.

9- Yüzölçümünün ancak % 3’ü orman olan bu bölüm, bitki örtüsü açısından çok fakirdir. Buradaki ormanlar da Güneydoğu Torosların yamaçlarındaki çam ve Mardin Eşiği’ndeki meşe ağaçlarından oluşan seyrek orman örtüsüdür.

 

B- Orta Fırat Bölümü

1-Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batı yarısını kapsayan bölümdür. Fırat ırmağının orta yatağını kapsamasından ötürü bu adı almıştır.

2- Fırat ve kollarının; büyük bir kısmını kaplayan Gaziantep ve Şanlıurfa platolarına derin bir şekilde gömülmüş olarak aktığı bölümün güneyinde Altınbaşak (Harran), Ceylanpınar, Suruç ovaları bulunmaktadır.

3- Akdeniz ikliminin etkisinin egemen olduğu bu bölümde yazlar sıcak ve kurak; kışlar soğuk ve serin geçer. Batıya oranla yağışın giderek azaldığı doğuda kışlar daha soğuk geçer.

4- Nüfusun büyük bölümü batıda yer alan büyük yerleşim merkezlerinde toplanmış durumdadır. Bu yerleşim merkezlerinden en büyüğü; aynı zamanda Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ticaret ve endüstri merkezi konumunda bulunan ve dokuma, besin, madeni eşya, çimento, tarım makineleri olmak üzere çeşitli endüstri kuruluşları bulunduğu Gaziantep’tir. Kurtuluş Savaşı sırasında kısa bir süre Fransızların işgali altında kalan kent halkı, düşmana karşı kahramanca direnerek, Fransızları kentten kovmasından ötürü kentin Antep olan adı, Gaziantep olarak değiştirilmiştir. Bölümün batı kesiminde yer alan öteki yerleşim yerleri; Adıyaman, Kilis, Nizip ve Birecik’tir. Fırat’ın doğu kısmında yer alan Şanlıurfa, çok eski bir kültür merkezidir. Kurtuluş Savaşı sırasında halkın; kenti işgal eden düşmana karşı gösterdiği kahramanlıktan ötürü kentin “Urfa” olan adı “Şanlıurfa” olarak değiştirilmiştir. Bölümün öteki önemli yerleşim birimleri; Harran, Suruç, Ceylanpınar, Siverek ve Viranşehir’dir.  

5- Bölümün önemli sanayi merkezleri; çimento, dokuma, giyim, gıda, içki, kimya ve madeni eşya tesislerinin bulunduğu Gaziantep; yün, çimento, tarım alet ve makineleri, pamuk ipliği, tekel ve et kombinalarının bulunduğu Şanlıurfa; zeytinyağı ve sabun tesislerinin bulunduğu Nizip ve Birecik’tir.

6- Hayvancılık, ekonominin oldukça önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Daha çok keçi ve koyun gibi küçükbaş hayvanların beslendiği bölgede geçimini hayvancılık yaparak sağlayan halkın en önemli gelir kaynağı; canlı hayvan satışının yanı sıra yün, yapağı, tiftik, kıl, deri, yağ ve peynir gibi hayvansal ürünlerdir. Çağdaş bir tarım ve hayvan yetiştirme kuruluşu olan Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği, bu bölgede bulunmaktadır. Adıyaman ve Urfa, hayvancılığın en yoğun olarak yapıldığı yerlerdir.

7- Tarım ve hayvancılığın başlıca geçim kaynağını oluşturduğu bölümde tarım ürünleri arasında tahıl başta gelir. Baklagil ve antepfıstığı üretimi önemlidir. Bağlar, bahçeler ve zeytinlikler yaygındır. Bunun yanı sıra pamuk, çeltik ve susam ekimi de yapılmaktadır. Adıyaman ve Kâhta’da bulunan petrol yatakları, bölümün en önemli yeraltı zenginliğidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Bugün 64 ziyaretçi (78 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol