YURDUMUZUN BÖLGELERİ

Sınır Kapılarımız

 

Sıra No

SINIR KAPISININ ADI

BULUNDUĞU İL

BAĞLADIĞI

ÜLKEELER

1

Sarp Sınır Kapısı

Artvin-Hopa

Türkiye-Gürcistan

2

Posof (Türkgözü) Sınır Kapısı

Ardahan-Posof

Türkiye-Gürcistan

3

Akyaka Sınır Kapısı

Kars-Merkez

Türkiye-Ermenistan

4

Umut Sınır Kapısı

Iğdır (Dilucu mevkii)

Türkiye-Nahcivan

(Azerbaycan)

5

Gürbulak Sınır Kapısı

Ağrı-Doğubeyazıt

Türkiye-İran

6

Kapıköy Sınır Kapısı

Van-Özalp

Türkiye-İran

7

Esendere Sınır Kapısı

Hakkâri-Yüksekova

Türkiye-İran

8

Habur Sınır Kapısı

Şırnak-Silopi

Türkiye-Irak

9

Cizre Sınır Kapısı

Şırnak-Cizre

Türkiye-Suriye

10

Girmeli Sınır Kapısı

Mardin-Nusaybin

Türkiye-Suriye

11

Şenyurt Sınır Kapısı

 Mardin

Türkiye-Suriye

12

Ceylanpınar Sınır Kapısı

Şanlıurfa

Türkiye-Suriye

13

Akçakale Sınır Kapısı

Şanlıurfa

Türkiye-Suriye

14

Mürşitpınar Sınır Kapısı

Şanlıurfa

Türkiye-Suriye

15

Karkamış Sınır Kapısı

Gaziantep

Türkiye-Suriye

16

Çobanbey Sınır Kapısı

Gaziantep

Türkiye-Suriye

17

Öncüpınar Sınır Kapısı

Kilis

Türkiye-Suriye

18

İslâhiye Sınır Kapısı

Hatay

Türkiye-Suriye

19

Cilvegözü Sınır Kapısı

Hatay

Türkiye-Suriye

20

Karbeyaz (Yiğitoğlu) Sınır Kapısı

Hatay (Kapalı)

Türkiye-Suriye

21

Yayladağı Sınır Kapısı

Hatay

Türkiye-Suriye

22

İpsala Sınır Kapısı

Edirne

Türkiye-Yunanistan

23

Uzunköprü Sınır Kapısı

Edirne

Türkiye-Yunanistan

24

Karaağaç-Pazarkule Sınır Kapısı

Edirne

Türkiye-Yunanistan

25

Kapıkule Sınır Kapısı

Edirne

Türkiye-Bulgaristan

26

Aziziye (Dereköy) Sınır Kapısı

Kırklareli

Türkiye-Bulgaristan

 

 

Ülkemizin toplam 26 sınır kapısından 2’si Türkiye-Gürcistan; 1’i Türkiye-Ermenistan; 1’i Türkiye-Azerbaycan; 3’ü Türkiye-İran; 1’i Türkiye-Irak; 13’ü Türkiye-Suriye; 2’si Türkiye-Yunanistan; 2’si de Türkiye-Bulgaristan arasında bulunmaktadır.

 


YURDUMUZ TOPRAKLARININ YÜKSELTİYE GÖRE DAĞILIMI

 

Rakımı yüksek bir ülke olan Türkiye’nin ortalama yüksekliği; hem Asya hem de Avrupa kıtalarının ortalama yüksekliklerinden daha fazladır. Ortalama yükseklik Asya’ya 1.050 m., Avrupa’da 330 m. olmasına karşın ülkemizde 1.131 m.dir.

Deniz yüzeyinden 250 m. ye kadar olan alçak alanlar Doğu Avrupa ülkelerinin aksine ancak yurdumuzun % 10’unu, 1000 m.den daha yüksek olan alanlar, yurdumuz yüzeyinin % 55,5’ini, 2000 m.nin üzerindeki yüksek alanlar da ülkemizin toplam yüzeyinin ancak % 10’u kadardır.

Bu yükseltiler arasındaki farklılık, ülkemizin yaşam ölçülerinin çok önemli ölçüde etkilemektedir. Ülkemizdeki toprakların yüksekliği, 1000 m.nin üzerinde bulunan kısımlarında kışlar daha çok sert ve uzun, yazlar kısa geçmektedir. Bunun bir sonucu olarak nazik bitkilerin birçoğu ancak kıyı bölgelerinde yetiştirilebilmektedir. Tarım alanındaki farklılıkla ancak 500 m.nin altındaki kısımlarda karşılaşmak mümkün olabilmektedir. Aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere bu kısımlar, ülkemiz yüzeyinin ancak % 17’sini meydana getirir.

 

Y  Ü  K  S  E  L  T  İ  L  E  R

Yüzde Oranı

0 m. – 500 m. arasındaki alanlar

% 17.5

500 m. – 1. 000 m. arasındaki alanlar

% 27

1.000 m. – 1.500 m. arasındaki alanlar

% 30

1.500 m. – 2.000 m. arasındaki alanlar

% 15.5

2.000 m.nin üzerindeki alanlar

% 10

T O P L A M

% 100

 

 


 

COĞRAFÎ BÖLGELERİMİZ

 

Türkiye, 1/21 Haziran 1941 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilmiş olan Birinci Coğrafya Kongresi tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda yedi coğrafî bölgeye ayrılmıştır. Ülkemiz yedi coğrafî bölgeye ayrılırken aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmuştur.

1- Ülkemizin dikdörtgen şeklinde oluşu;

2- Üç tarafının denizlerle çevrili oluşu;

3- Uzun iki kenarı boyunca devam eden dağ sıralarının kıyıya paralel bir şekilde sıralanışı;

4- Yüksek, ancak az engebeli olan orta bölümünü, bu dağların, denizin etkisinden ayırması ve bu nedenle kıyı şeridi ile iç kısımlar arasında;

a- iklim,

b- doğal bitki örtüsü,

c- tarım ürünlerinin dağılışı,

d- ulaşım sistemi,

e- konut türlerine etkisi vb. faktörler.

Böylece yurdumuzun dördü kenar, üçü de iç olmak üzere yedi coğrafi bölgeye ayrılması mümkün kılınmıştır.

Bu yedi bölgeden ilk dördüne Karadeniz Bölgesi, Marmara Bölgesi, Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi örneklerinde olduğu üzere komşu olduğu denizin adı verilirken, öteki üçüne de İç Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi örneklerinde görüldüğü üzere Anadolu yarımadası bütünlüğü içerisinde bulundukları yerlere göre adlandırılmıştır.

Kenar bölgelerin sınırları saptanırken, paralel durumdaki kenar dağların sıralarından denize en yakın bulunanının doruk çizgisi ile sınırlı tutmak yerine bu sıraların en iç kısımda bulunanını da kenar bölgenin sınırlarının kapsamına almak daha uygun görülmüştür. Sultan Dağları’nın eteğinde geçmekte olan sınır; Sultan Dağları’nı Akdeniz Bölgesi’nde; eteğinde bulunan yerleşim şeridi ile önünde bulunan düzlükler de İç Anadolu Bölgesi’ne bırakılmıştır. Bu örnekte de görüldüğü üzere coğrafî bölgenin sınırının çiziminde doruk çizgisi çoğu zaman esas alınmamaktadır. Dağ kütlesi ya da dağ sırası bütünüyle bir bölgede bırakılıp sınır çizgisi, eteklerden birinin önünden, daha doğrusu bu etek süresince uzanmış olan yoğun yerleşme şeridinin iki ayrı bölgede kalması temin edilmiştir. Yine buna benzer Adapazarı Ovası örneğinde görüldüğü gibi bir ovanın içinden geçen ırmağın yatağı çoğu zaman coğrafî bölge sınırı olarak kabul görmemekte ve bu sınır, her tarafı aynı coğrafi nitelikte bulunan ovanın bütününü, bir bölgenin sınırları içine alabilecek şekilde ovanın kenarına itilivermektedir. Ancak buna karşın Bilecik yakınındaki Karasu Vadisi örneğinde olduğu gibi geniş platoların içine gömülü olan dar bir vadi, bölge sınırı olarak alınabilmiştir.

Ülkemizdeki coğrafî bölgelerin bir başka özelliği de sınırlarının, il sınırlarına pek uymadığıdır. 81 ilimizden birçoğu tam olarak bir bölge sınırı kapsamında olmasına karşın Erzurum, Diyarbakır, Çorum, Balıkesir, Denizli ve Çankırı vb. bazı illerin toprakları iki ayrı bölgeye, Sivas, Afyon ve Kahramanmaraş vb. kimi illerin toprakları üç ayrı bölgeye ve hatta Bilecik gibi dört ayrı bölgeye dağılmış durumdadır.

Coğrafî bölge sınırları hususunda unutulmaması gereken önemli bir nokta daha vardır. O da bölge sınırlarıyla, siyasî ve idarî sınırların birbirinden farklı özelliklerde olduğu hususudur. Bilindiği üzere siyasî ve idarî sınırlar, zaman içerisinde değişim göstermekle birlikte belli bir süre yer üstünde net bir çizgi şeklinde belirtilmiş olabilir. Hatta bu çizginin bir tarafından öteki tarafına geçildiğinde bir ülkeden ötekine veya bir ilden komşu olan bir ile geçilmiş olduğu anlaşıldığı halde, bu durum coğrafî bölge sınırları için söz konusu olamaz. Zira coğrafî bölge sınırları zaman içerisinde değişmez. Ayrıca bu çizgileri, ince ve net bir çizgi şeklinde algılamak, bu çizgiyi aştığımız zaman coğrafî şartların hemen anında değişeceğini düşünmek yanlışa götürür ki bu doğru olmaz. O zaman bu sınırları, yeryüzü üzerinde bulunan net çizgiler olarak görmek yerine özelliklerin yavaş yavaş farklılaştığı geçit alanları olarak görmek daha doğru olur.

 

Coğrafi bölgelerimizin belirlenmesinde dikkate alınan başlıca özellikler şunlardır:

1- Karadeniz Bölgesi:

Kuzey Anadolu Dağlarının kıyıya paralel uzanması,

Enlemin de etkisiyle nemli Karadeniz ikliminin oluşması,

Gür ormanların bulunması,

Kıyı boyunca nüfus ve yerleşmenin yoğun olması,

2- Marmara Bölgesi:

Yüksekliği az olan ova ve platoların geniş yer kaplaması,

Karadeniz iklimi ile Akdeniz iklimi arasında bir geçiş iklimi özelliği göstermesi,

Türkiye'nin ve bölgenin en gelişmiş kenti olan İstanbul'un bu bölgede yer alması,

Sanayi, ticaret ve ulaşımın çok gelişmiş olması,

3- Ege Bölgesi :

Dağların kıyıya dik olarak uzanması ve aralarında çöküntü  ovalarının  yer alması,

Deniz etkisinin iç kesimlere kadar sokulabilmesi,

Kıyıların çok girintili çıkıntılı olması,

Büyük bir liman şehrimiz olan İzmir’in burada yer alması,

Nüfusun kıyı kesiminde yoğun olması,

4- Akdeniz Bölgesi:

Batı ve Orta Toros dağlarının kıyıya paralel uzanması,

Dağların,  kıyının hemen gerisinde yükselmesi nedeniyle kıyı ovalarının genellikle dar olması,

Tipik Akdeniz ikliminin etkili olması,

Nüfusun, özellikle tarım,  sanayi ve  ticaretin geliştiği yörelerde toplanması,

 5- Güneydoğu Anadolu Bölgesi:

Güneydoğu Torosların güneyinde, ova ve platoların geniş yer kaplaması,

Orta kesiminde Karacadağ volkanik dağının; doğu kesiminde ise Mardin Eşigi'nin yer alması,

Buharlaşmanın çok fazla olması. Yaz mevsiminin çok sıcak ve kurak geçmesi,

Özellikle batı kesiminde Akdeniz iklimi etkilerinin görülmesi,

Türkiye'nin petrol üretim bölgesi olması,

6- Doğu Anadolu Bölgesi:

Ortalama yüksekliğinin fazla olması.

Birbirine paralel sıradağlar ile volkanik dağların bulunması. Bu dağlar arasında yüksek ova ve platoların yer alması.

Yükseklik ve denizden uzaklığa bağlı olarak karasal iklimin etkili olması,

Nüfusun az ve yerleşmenin seyrek olması,

Hayvancılığın en önemli ekonomik faaliyet olması.

7- İç Anadolu Bölgesi:

Etrafı yüksek dağlarla çevrili ova ve platoların geniş yer kaplaması,

Bölgede genellikle karasal iklimin etkili olması,

Başkent Ankara'nın burada yer alması,

Buğday tarımının ön planda olması.


 

Bölgelerin Yüzölçümleri

 

Sıra No

Bölge Adı

Yüzölçümü

1

Doğu Anadolu Bölgesi

163.055 km²

2

İç Anadolu Bölgesi

151.276 km²

3

Karadeniz Bölgesi

141.155 km²

4

Akdeniz Bölgesi

118.000 km²

5

Ege Bölgesi

  79.000 km²

6

Marmara Bölgesi

  67.300 km²

7

Güneydoğu Anadolu Bölgesi

  57.200 km²

 

BÖLGELERİMİZ VE ÖZELLİKLERİ

 

Karadeniz Bölgesi’nin Özellikleri

1- Anadolu’nun kuzey kesiminde yer alan Karadeniz Bölgesi, Adapazarı Ovası’nın doğusundan Gürcistan sınırına değin devam eder. Türkiye'deki bölgeler arasında büyüklük açısından üçüncü sırada yer almaktadır, bununla birlikte doğu-batı genişliği ve bundan ötürü yerel saat farkı en fazla olan bölgemizdir.

2- Batıdan doğuya doğru sıralar şeklinde uzanmış olan dağların kıyıya paralel olmasından ötürü kıyıların girintisi çıkıntısı azdır. Sinop dışında doğal limanı bulunmayan Karadeniz Bölgesi’nin kıyıları; Bafra ve Çarşamba ovaları dışında kalan hemen her yerde dik yalıyar(falez)lar şeklindedir.

3- Ülkemizin en fazla yağış alan ve nem oranı en fazla olan bölgesidir. Yağışların, mevsimlere eşit bir şekilde dağılmış olduğu Karadeniz Bölgesi’ndeki yaz kuraklığı ya yok ya da yok denecek kadar azdır. Ilık ve yağışlı ikliminden ötürü bitki örtüsü türü ormandır. Yıllık yağış miktarı 1000 mm.nin üzerindedir.

4- Arazinin engebeli olmasından ötürü tarıma ayrılan alanlar oldukça azdır. Batı bölümünün dışında kalan yerlerde sanayi gelişmemiş durumdadır.

5- Toprağın azlığından ötürü nüfusun önemli bir bölümü öteki bölgelere göç etmiştir.

6- Yurdumuzun tüm bölgelerinde yetişen buğday, Karadeniz kıyılarında yerini mısıra terk eder. Nadasa bırakılmış olan toprak oranı da oldukça sınırlıdır.

7- Batı Karadeniz’de birbirine paralel 3 sıra halinde uzanan dağlar, Orta Karadeniz’de kıyıdan uzaklaşıp, tek sıra halinde uzanır. Ortalama yükselti azalmıştır. Doğu Karadeniz’de ise dağlar iki sıra halinde uzanır. Bölgenin en yüksek dağları bu bölümdedir. Dağ sıraları arasında batı-doğu yönlü uzanan çöküntü ovaları ile Çoruh-Kelkit, Gökırmak ve Devres vadiler yer alır.

8- Bölgenin en geniş kıyı ovaları Çarşamba ve Bafra delta ovalarıdır. İç kesimlerde Suluova, Taşova, Turhal, Merzifon, Tosya, Boyabat gibi çöküntü ovaları yer alır. Bu çöküntü ovaları Türkiye’nin en aktif deprem bölgeleridir.

9- Yenice, Bartın, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Çoruh bölgenin önemli akarsularıdır. Yatak eğimleri fazla, rejimleri düzensiz akarsulardır. Kar erimelerine bağlı olarak ilkbahar aylarında akım yüksektir.

10- Bölgede buzul gölleri ve heyelan set gölleri fazladır. Özellikle Doğu Karadeniz Dağları’nda buzul etkisiyle oluşmuş buzul gölleri yaygındır. Sera (Uzungöl), Tortum, Borabay, Abant ve Yedigöller başlıca heyelan set gölleridir.

11—Genel özellikleri:

a. Kırsal nüfusun en fazla olduğu bölgemizdir.

b. Ormanlarımızın  %27’sine sahip olarak 1.sıradadır.

c. En fazla yağış alan bölgedir.

d. Nadasa bırakmanın en az olduğu bölgedir.

e. Temel geçim kaynağı tarımdır.

f. En çok göç veren bölgedir.

g. Güneşten yararlanma oranı en az bölgedir.

h. Gölge uzunluğu en fazla bölgedir.

ı. Gece-Gündüz süresi arasındaki farkın en fazla olduğu bölgedir.

i. Kimyasal çözülmenin en fazla olduğu bölgedir.

j. En fazla heyelan olan bölgedir.

l. En fazla falez (yalıyar)  olan bölgedir.

n. Çay, fındık, mısır, keten-kenevir, soya fasulyesi üretiminde 1. sıradadır.

o. Taşkömürünün tamamı ve bakırın yarısı bu bölgeden sağlanır.

ö. Kereste en çok Sinop, Kastamonu ve Bolu’da üretilir.

p. Boyuna kıyı tipi görülür.

r. Sıcaklık ortalaması 14-15 derece,  yağış ortalama 1000 mm’dir.

s. Çatalağzı Termik Santrali bu bölgededir.

ş. Kızılırmak Türkiye’nin en uzun ırmağıdır...

 

Marmara Bölgesi’nin Özellikleri

1- Marmara Denizi’nin çevresinde yer alan bu bölge, Anadolu’nun kuzey-batı bölümü ile Trakya’nın tamamını kapsamaktadır.

2- En önemli özelliklerinden biri, ulaşım yolları üzerinde bulunması ve uygun bir konumda bulunmasıdır. Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan en kısa karayolunun bu bölgeden geçmesi de burası için bir başka avantajdır. Karadeniz ülkelerini, Akdeniz’e, oradan da okyanuslarla birleştiren deniz yolunun da bu bölgede bulunan İstanbul Boğazı ile Çanakkale Boğazı’nı izlemesi bölgenin önemini bir kat daha arttırmıştır. Bu uygun konum, bu bölgenin her açıdan en gelişen bölge olmasını sağlamıştır.

3- Yer şekilleri oldukça sade ve yükseltinin az olduğu bir bölge olan Marmara Bölgesi’nin yüzey şekilleri de konumun sağlamış olduğu olanaklardan yararlanmayı kolaylaştırır bir niteliğe haizdir.

4- İklimi açısından da Karadeniz iklimi ile Akdeniz iklimi arasında bir geçiş bölgesi durumundadır.

5- Ortalama yükseltinin az olduğu Marmara Bölgesi’nin yer şekilleri engebeli bir yapıya sahip değildir. Trakya’daki Işık, Koru ve Yıldız Dağları ile Anadolu Yarımadası’ndaki Samanlı ve Uludağ bölgenin en önemli yükseltileridir.

6- Ovaların bolca bulunduğu Marmara Bölgesi’ndeki ovaların başlıcaları; Balıkesir, Adapazarı, Bursa, Karacabey ve İnegöl ovalarıdır.

7- Önemli akarsuları; Sakarya, Meriç, Ergene, Susurluk ve onun kolları olan Nilüfer ve Kemalpaşa çaylarıdır.

8- Göl bakımından oldukça zengin olan bir bölgedir. Çatalca- Kocaeli bölümünde Küçük ve Büyükçekmece, Durusu ve Sapanca, Güney Marmara bölümünde ise Kuş, İznik ve Ulubat Gölleri bulunur.

9- Genel özellikleri:

a. Yükseltisi en az olan bölgedir.

b. Ekili - dikili arazi oranı %30 ile 1. sıradadır.

c. İklimler arasında geçiş özelliğine sahiptir. Bundan ötürü tarım ürünleri çeşidi fazladır.

d. Genel orman dağılımında %11,5 ile 4. sıradadır.

e Kümes hayvancılığı ve ipek böcekçiliğinde 1. sıradadır.

f. Nüfus ve nüfus yoğunluğu, göç alma ve şehirleşme bakımından başta gelir.

g. Sanayi tesisleri (%50) ve enerji tüketiminde 1. sıradadır.

h. Ulaşım ağının en geniş olduğu bölgedir.

ı.Turizm gelirleri en yüksek olan bölgedir.

i. Kıtalar ve denizler arasında geçiş özelliğine sahiptir.

Ege Bölgesi’nin Özellikleri

1- Bu bölge, Ege Denizi kıyılarıyla bu kıyıların ardında kalan alanı kapsar. Oldukça girintili çıkıntılı olan deniz kıyısında kuzeyde Edremit Körfezi kıyılarından başlayarak güneyde Köyceğiz Gölü yakınlarına değin uzanan Ege Bölgesi, iç kısımlarda İç Anadolu’ya kadar sokulmuş durumdadır.

2- Kıyıya dik bir şekilde uzanmış olan dağlık kütlenin arasından geçerek içerilere doğru geniş oluklar biçiminde birtakım çukur alanlar sokulmuş durumdadır. Bu çukur alanlarda doğu-batı doğrultusu yönünde akan Bakırçay, Gediz, Büyük Menderes ve Küçük Menderes nehirleri bulunmaktadır. Yeryüzü şekillerinin bu konumu; denizin etkisinin iç kısımlara değin girmesinin yanı sıra kıyıların girintili-çıkıntılı olmasına da yol açmaktadır.

3- Bununla birlikte içerilere doğru sokulmuş durumda bulunan bu oluklar ta eski çağlardan bu yana insanların yararlanmış oldukları önemli doğal yolları oluşturur. Tamamı İzmir’de düğümlenmiş olan bu yollar, İzmir’in oldukça geniş bir sahasının başlıca ekonomi merkezi durumuna gelmesi sonucunu doğurmuş durumdadır.

4- Kaplamış olduğu alan açısından Türkiye’nin 1/10’u olmasına rağmen nüfus miktarı oldukça çoktur. Nüfus yoğunluğu açısından Karadeniz ve Marmara bölgelerinin ardından gelir.

5- Bu bölge tabii, iktisadî ve beşerî özellikler açısından Asıl Ege Bölümü ve İç Batı Anadolu Bölümü olmak üzere birbirinden farklılıklar gösteren iki ayrı bölüme ayrılır.

6- Kıyılarda Akdeniz ikliminin egemen olduğu bu bölgenin iç kesimlerinde karasal iklim hüküm sürer. Yıllık yağış oranı 500-600 mm. kadardır.

7- Asıl Ege Bölümü’nün faylanma hareketlerine uğramasından ötürü Kaz Dağı, Madra Dağı, Yunt Dağı, Bozdağlar, Aydın Dağları faylanma neticesinde yüksekte kalmış horstlardır. Bölümün güneyinde uzanan Menteşe Dağları’nın uzanış yönü kıyıya paraleldir. İç Batı Anadolu’ya gidildikçe yükseklik artar. Bu bölümde, Alaçam, Eğrigöz, Murat ve Sandıklı dağları vardır.

8- İç Batı Anadolu Bölümü’nde Yazılıkaya Platosu, Tavas- Çivril- Banaz-Örencik ovaları vardır. Asıl Ege Bölümünde horstlar arasında kalan grabenler birer alüvyon ovasıdır. Bunlar Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovalarıdır. Bunlar aynı adla birlikte bol alüvyon taşıyan, akarsuları tarafından oluşturulmuştur. Akarsuların döküldükleri yerlerde de delta ovaları da oluşmuştur.

 

9- Bakırçay, Gediz, K. Menderes, B. Menderes başlıca akarsularıdır. İç Batı Anadolu’da Susurluk ve Sakarya akarsularının bazı kolları da bulunmaktadır.

10- Göl bakımından fakir olan bölgede Marmara ve Çamiçi (Bafa) gölleri olmak üzere iki doğal göl vardır. Adıgüzel, Kemer ve Demirköprü baraj gölleri de vardır.

11- Genel özellikleri:

a. Yüzölçümü bakımından 5.sıradadır.

b. Orman bakımından  %16’ile 4.sıradadır.

c. Ekili-dikili alan bakımından  %24 ile 3. sıradadır.

d. Kıyı uzunluğu bakımından 1. sıradadır

e. Ekonomisi tarıma dayanır

f. Sanayi bakımından Marmara’dan sonra 2.sıradadır

g. Zeytin, üzüm, incir, haşhaş ve tütün üretiminde 1.sıradadır

h. Linyitin en çok çıkarıldığı bölgedir. Termik Santralde çok vardır

ı. En fazla tuz üretilen bölgedir (İzmir-Çamaltı Tuzlası)

i. İlk demiryolu İzmir-Aydın arsında kurulmuştur

j. Asıl Ege Bölümünde horst ve grabenler vardır

k. En önemli ihracat limanımız doğal bir liman olan İzmir Limanı’dır

l. En önemli uluslar arası fuarımız İzmir’de kurulur

 

Akdeniz Bölgesi’nin Özellikleri

1- Batıda Ege Bölgesi, kuzeyinde Torosların iç etekleri devamınca uzanmış olan İç Anadolu Bölgesi, doğusu Anadolu’nun yükseklikleriyle Güneydoğu Anadolu platolarıyla çevrilmiş olan Akdeniz Bölgesi, Anadolu’nun Akdeniz kıyıları devamınca yer alan ve 120-180 km.lik genişliği arasında değişen bir şerit oluşturur.

2- Ülke nüfusunun 1/10’unun yaşamış olduğu bu bölgedeki nüfus seyrekliği yeryüzü şekillerinin konumundan kaynaklanmaktadır.

3- Kıyı boyunca birçok yerde denizin içine kadar sokulmuş olan dağlar, kayalık ve az girintili-çıkıntılı kıyıların dışında kalan birçok yerde kıyıya paralel bir şekilde uzanırlar.

4- Ülkemizin en engebeli arazilerinden biri olan bölge, büyük bir bölümü yüksek olan dağlar ve platolarla kaplı durumdadır.

5- Ülkemizde kış mevsiminin en ılık geçtiği bir bölge olan Akdeniz Bölgesi’nde kar hemen hemen hiç görülmezken, don olayına da pek sık rastlanmaz. Yıllık yağış miktarı ortalaması kıyı kesiminde 600-700 mm. civarındadır.

6- 500-600 m. yükseklikten sonra ormanların görüldüğü bu bölgenin bitki örtüsü, her mevsim yeşil yapraklı kısa ve bodur ağaççık türünden meydana gelen makilerdir.

7- Göller Yöresi ile Torosların kuzey yamaçlarında kışların soğuk, yağışın az olduğu bu bölgede kıyıdan içerilere doğru ilerledikçe karasal iklimin özellikleri belirgin olarak görülür.

8- Nadasa bırakılan alanın bulunmadığı ve yılda birkaç kez ürünün alındığı bu bölgenin ovaları, tarım aktivitelerinin yoğun olarak yaşandığı alanlardır. Yetişmesi, sıcaklıkla bağlantılı olan ürünlerin üretimiyle sebze ve meyve yetiştiriciliği önemli bir yer tutar.

9- Bölge genel olarak Toros Dağları ve yüksek platolarla kaplıdır. Batı Toroslar, Bey Dağları, Çiçekbaba ve Barla Dağları, Sultan Dağı, Dedegöl ve Geyik Dağları, Orta Toroslar, Bolkar Dağları, Aladağlar, Tahtalı ve Binboğa Dağları, Nur Dağları gibi önemli dağları vardır.  Karadeniz Bölgesinde olduğu gibi dağların uzanış yönü ulaşıma elverişli olmadığı için ulaşım ancak geçitlerden sağlanır. Bu geçitler Çubuk, Gülek ve Gürbulay geçitlerdir.

10- Taşeli ve Teke platoları ve Çukurova, Amik, Antalya gibi önemli ovaları ve Göller Yöresi’ndeki çöküntü ovaları bulunmaktadır.

12- Bölgede bulunan akarsular iklimden ötürü düzensiz akışa sahiptir. Akarsuları kışın kabarır, yazın ise çok azalır. Asi, Seyhan, Ceyhan, Göksu, Manavgat, Aksu ve Dalaman başlıca akarsularıdır. Manavgat ve Aslantaş Baraj Gölleri de bulunmaktadır.

13- Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Kovada, Acıgöl, Suğla, Söğüt, Salda, Elmalı ve Avlan gölleri bölgenin başlıca gölleridir.

14- Genel özellikleri

a. Yüzölçümü bakımından % 15 ile 4. sıradadır.

b. Orman bakımından % 21 ile 2. sıradadır. Ama Maki olduğu için ekonomik değeri yoktur.

c. İklimin etkisi ile orman yangınları çok görülür.

d. Ekili-Dikili alanlar bakımından % 18 ile 5. sıradadır.

e. Dağların uzanış yönü nedeniyle sürekli kıyı tipi görülür.

f. Ekonomisi tarıma dayanır ve sanayi 2.  sırada gelir.

g. Sanayi bakımından Türkiye'de 3. sırada gelir.

h. Susam, yerfıstığı, turunçgiller, muz, gül ve soya fasulyesi üretiminde Türkiye'de ilk sırada gelir.

ı. İklimi nedeniyle tropikal bir bitki olan muz sadece bu bölgede yetiştirilir.

i. Karstik yer şekillerine en çok bu bölgede rastlanır.

k. Kışları en ılık olan bölgemizdir.

l. Üçüncü büyük kapalı havzamız olan Göller Yöresi Antalya Bölümü’nde yer alır.

n. Çukurova en büyük delta ovamızdır ve Seyhan ve Ceyhan nehirleri tarafından oluşturulmuştur.

o. İklim sayesinde yılda birden fazla ürün alınabilmektedir.

ö. Sıcaklık ve buharlaşma nedeniyle en tuzlu denizimiz Akdeniz'dir.

p. Kışları en kısa süren bölgemizdir.

r. Sebze ve Meyvenin en erken olgunlaştığı bölgemizdir.

s. Don olaylarının en az olduğu bölgemizdir.

ş. Mevsimlik işçi göçünün en fazla olduğu bölgemizdir.

t. Göl bakımından en zengin bölgemizdir.

u. Platolarında nüfus çok seyrektir.

ü. Toroslar ulaşımı olumsuz yönde etkiler.

v. Yıl içinde gölge uzunluğunun en kısa olduğu bölgemizdir.

y. Güneşlenme süresinin en fazla olduğu bölgedir.

z. Derece ortalama sıcaklık ile en sıcak bölgemizdir.

 

İç Anadolu Bölgesi’nin Özellikleri

1- Anadolu Yarımadası’nın orta bölümünü kaplamasından ötürü adına “Orta Anadolu” da denilen bu bölge, öteki bölgelerin ortasında yer almaktadır.

2- Karadeniz dağlarının kuzeyden, Torosların güneyden çevrelediği İç Anadolu Bölgesi’nde bu durum; ılık ve nemli deniz havasının bölgeye girmesine engel olur.

3- Doğu Anadolu Bölgesi’nin ardından ülkemizin en büyük bölgesi olan bu bölgede oldukça yüksek düzlüklerle dalgalı araziler yer almaktadır.

4- Kuzey-güney ve doğu-batı doğrultusunda düzgün yollarıyla öteki bölgelerimizi birbirine bağlayan İç Anadolu Bölgesi hem yol hem de taşıma işlerini daha da kolaylaştıran özelliklere haizdir.

5- Toprağın önemli bir bölümünün nadasa bırakıldığı bu bölgede tarım, iktisadî yapının temelini oluşturur. Bunun yanı sıra geniş bozkır alanlar hayvancılık için oldukça uygun durumdadır.

6- Daha çok düzlüklerin önemli yer kapladığı ve kimi yerlerde volkanik dağların yükseldiği bölge; kuzeyden ve güneyden sıradağlarla kuşatılmış durumdadır. Birçok akarsuyun kaynağını almış olduğu bu bölgenin ortalarına doğru gidildikçe yükseklikler giderek azalır.

7- Yer şekilleri sadedir. Engebeli arazi fazla olmadığı için arazi ulaşıma uygundur. Ortalama Yükselti 800-1000 metredir. Bölgenin en yüksek yeri doğu bölümüdür. Kıvrım dağları da bu bölümde yer alır. Akdağlar, Hınzır Dağları, Tecer Dağları, Yıldız Dağları bu kıvrım dağlarıdır. Bölgenin güneyinde volkanik dağlar vardır. Bunlar Erciyes Dağı (3917 m en yüksek yeri), Melendiz, Hasandağı, Karacadağ, Karadağ’dır.

 8- Haymana, Cihanbeyli, Obruk, Bozok (Kızılırmak), Yazılıkaya, (Bayat), Uzunyayla gibi önemli platoları vardır.

9- Konya Ovası (Türkiye’nin en büyük ovası), Ereğli, Aksaray, Sakarya, Eskişehir, Ankara, Kayseri ve Develi Ovaları gibi ovaları vardır.

10- En önemli akarsuları Kızılırmak, Sakarya, Porsuk Çayı, Delice Irmağı’dır.

11-Bölgenin güneyinde kapalı havzalar vardır. Tuz Gölü (2.büyük gölümüz), Akşehir, Eber, Ilgın (Çavuşçu), Tuzla, Seyfe, Mogan, Sultan Sazlığı vardır. Sakarya Nehri üzerinde Sarıyar ve Gökçekaya; Kızılırmak Nehri üzerinde de Hirfanlı ve Kesikköprü baraj gölleri vardır.

12- Yer altı zenginlikleri bakımından zengin olan bu bölgede krom, Eskişehir-Mihalıççık, Kayseri ve Sivas; kaya tuzu Kırşehir, Çankırı, Nevşehir, Yozgat; linyit Sivas-Kangal (Burada bir de termik santralde bulunmaktadır.); demir, Kayseri-Develi, Sivas-Kangal, Ankara-Haymana; toryum Eskişehir-Sivrihisar; çinko, Konya-Bozkır, Niğde-Bor (Türkiye’de 2. sırada); lületaşı Eskişehir (Türkiye’de ve Dünya’da 1.); volfram Kırıkkale-Keskin, Niğde(Türkiye’de 2. sırada)’de bulunur.

13- Yaz-kış ile gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkının çok yüksek olduğu bölgede kurak karasal iklim egemendir. Kışları çok sert geçer. Donma olayı oldukça sık görülür. Yıllık yağış miktarı dağ eteklerinde 400 mm., iç kesimlerde 300 mm. kadardır.

14- Ağaçlıkların ancak akarsu boylarında görüldüğü; dağlarda yer yer ormanların bulunduğu bu bölgenin bitki örtüsü “bozkır”dır. Akdağlar’ın çam ormanlarıyla kaplı olmasına karşın ülkemizin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ardından ormanın en az bulunduğu bölgedir.

15- Toprak yapısının humus açısından fakir, kireç açısından zengin olduğu bölgenin orta kesimlerinde yağışların azlığından ötürü tuz birikmesi meydana gelir.

16- Genel özellikleri:

a. En fazla nadasa bırakılan bölgedir.

b. En büyük kapalı havzamız buradadır (Tuz Gölü)

c. En tuzlu gölümüz %o ile Tuz Gölüdür.

d. Lületaşının tek çıkarıldığı yer Eskişehir’dir.

e. Karstik şekillere en çok rastlanan 2.bölgemizdir. (Sivas, Çankırı)

f. İklimden dolayı kerpiç en çok kullanılan yapı malzemesidir.

g. Ulaşımı yeryüzü şekilleri sayesinde çok uygundur.

h. En az yağış alan bölgemizdir

ı. Ortalama yükseltisi 1000 metredir. En yüksek yeri Erciyes Dağı’dır.

i. Küçükbaş hayvan sayısı en fazla olan bölgedir.

j. Nüfus bakımından 2. olmasına rağmen alanı büyük olduğu için yoğunluk azdır.

k. Tek uçak fabrikamız Eskişehir’dedir.

l. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.

m. İklimi sert ve karasaldır.

n. Kentleşme oranı düşük, kırsal yerleşme topludur.

o. Yaz kuraklığının erken başlaması sebze üretimini olumsuz yönde etkiler.

ö. Bölgede endüstri bitkilerinden şekerpancarı, tahıllardan buğday çok yetiştirilir.

p. En uzun akarsuyumuz Kızılırmak nehrinin büyük kısmı bölgededir.

 

Doğu Anadolu Bölgesi’nin Özellikleri

1- Ülkemizin doğu sınırından başlayarak İç Anadolu Bölgesi’ne doğru daralıp uzanan bu bölgemiz, güneyde Torosların dış yamaçlarıyla, kuzeyde Kuzey Anadolu dağlarının iç sıraları arasında yer alan bir bölgemizdir.

2- Ülkemizdeki yedi coğrafî bölgenin en büy6üğü olan bu bölgemiz, yurdumuzun yüzölçümünün % 21’ini kaplamasına karşın nüfusumuzun ancak % 12’sini barındırmaktadır.

3- Bu bölgemizin ekonomik açıdan geri kalmasının en önemli nedenlerinden biri yüzey şekilleriyle iklimin olumsuzluğudur. Yurdumuzun hem en soğuk hem en dağlık hem de en yüksek bölgesidir.

4- İç Anadolu Bölgesi’ni kuzeyden ve güneyden kuşatmış olan sıradağlar, bu bölgemizde birbirine yaklaşıp sıkışarak ve daha da yükselerek doğu sınırımıza değin varırlar. Doğu-batı doğrultusunda uzanmış olan akarsu vadileri, dağ sıraları arasında oluk şeklinde yer alırlar.

5- Yüksekliğin çok büyük bir bölümünün 1500-2500m. arasında bulunduğu bu bölgemiz, dağların ve platoların arasında bulunan ovaların birçoğu faylarla (kırıklarla) kuşatılmasından ötürü deprem alanının içinde bulunmaktadır.

6- Ülke ekonomisine ancak enerji üretimi, madenler ve hayvansal ürünlerle katkıda bulunmaktadır.

7- En yüksek bölgemizdir. Ortalama yükseltisi 2000-2200 metredir. Sıradağların oldukça önemli bir yer kapladığı bu bölgemizde; 1. Sıradağlar: Doğu Karadeniz dağlarının iç sıraları, Köse Dağ, Kop Dağı ve Allahuekber Dağları’dır. 2. Sıradağlar: Doğu Toroslar, Munzur Dağı, Karasu ve Aras Dağı’dır. 3. Sıradağlar: Güney Torosların güney yamaçları dışında kalan bölümü ve Cilo Dağları. Ayrıca yurdumuzun ikinci yüksek noktası olan Cilo Dağı’ndaki Uludoruk Tepesi (4135 m.) bu bölgemizde bulunmaktadır. Van Gölü’nün kuzeyinde volkanik dağlar vardır. Bunlar Ağrı, Tendürek, Aladağ, Süphan, Nemrut dağlarıdır.

8- Ormanların 1500-2000 m yükseklikten sonra başladığı bu bölgemizin doğal bitki örtüsü bozkır (step)dır. Yurdumuzdaki ormanların % 8’inin bulunduğu bu bölgemizin kuzeyinde çam, güneyinde meşe ormanları bulunmaktadır.

9- Denizin etkisine oldukça uzakta bulunması ve dağlık oluşundan ötürü şiddetli karasal iklimin oluşmasına neden olmuştur. Kış sıcaklık ortalamasının 0º’nin altında bulunduğu bölgede kışlar uzun, hava çok soğuk ve çok kar yağar. Ülkemizdeki en düşük sıcaklık dereceleri; Karaköse’de -43,2º, Kars’ta -39,6º örneklerinden de anlaşılacağı üzere bu bölgemizde ölçülmüştür.

10- Daha yüksek olmasından ötürü İç Anadolu Bölgesi’ne göre yağışlar biraz daha fazladır. Çukur alanlarda yağışın az görüldüğü bu bölgede yıllık yağış miktarı ortalaması400 mm.nin üzerindedir. En yağışlı mevsim kuzeydoğuda yaz olmasına karşın, güneyde kıştır. Yani yağış rejimi (yağışın mevsimlere göre dağılışı) kuzey bölümünde ayrı, güney bölümünde ayrıdır.

11- Bütün bu iklim şartları tarımı, ulaştırmayı, ısınmayı ve hayvanların beslenmesini vb. ekonomik etkenleri olumsuz yönde etkilemektedir.

12- Kıvrım dağları arasında çöküntü ovaları vardır. Bu ovalardan güneyde olanlar; Elbistan, Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Van, Başkale, Hakkâri, Yüksekova’dır. Kuzeyde ise Erzincan, Tercan, Aşkale, Erzurum, Pasinler, Horasan, Kağızman ve Iğdır vardır. Tunceli ve Erzurum-Kars Platoları da diğer düzlüklerdir.

13- Karasu ve Murat birleşerek Fırat Nehrini oluşturur. Bu nehir, Dicle Nehri ve onunla birleşen Büyük Zap kolu ile yabancı topraklara giderek Basra Körfezi’nden denize dökülmektedir. Aras ve Kura nehirleri de yine başka topraklara giderek Hazar Denizi’ne dökülmektedir. Bu akarsuların yüzey şekilleri ve engebe nedeniyle hidroelektrik enerji üretme güçleri fazladır.

14- Van Gölü ülkemizin en büyük gölüdür ve suyu sodalıdır. Bölgenin öteki gölleri şunlardır: Erçek, Nazik, Çıldır, Hazar ( tektonik göllerdir), Balık, Haçlı, Nemrut (krater gölleri), ve Akgöl.

Ayrıca bölgede Keban ve Karakaya Baraj Gölleri de bulunmaktadır.

15- Demir, Sivas-Divriği, Malatya-Hekimhan ve Hasançelebi  (1.) ; Krom, Diyarbakır-Ergani, Elazığ-Guleman-Alacakaya (1.);  bakır, Elazığ-Maden; Malatya-Pötürge (2.); kalay, Elazığ ve çevresinde; kurşun-Çinko, Elazığ-Keban, Malatya-Darende; oltu taşı, Erzurum-Oltu (1.); linyit: K.Maraş-Afşin-Elbistan; Erzurum-Aşkale;  barit, Muş, K.Maraş-Elbistan; amyant (Asbest), Erzincan-İliç; Kayatuzu, Kars-Kağızman, Erzurum, Ağrı, Iğdır;

16- Nüfusu 2000 sayımına göre 6,1 milyondur. Nüfus yoğunluğu Km2’ye 37 kişidir. Bu Türkiye ortalamasının çok altındadır (Türkiye ortalaması Km2’ye 83 kişi).  Yoğunluk açısından en az bölgedir.

Yani nüfusu en seyrek bölgemizdir. Nüfus, çöküntü ovalarında toplanmıştır. Toplu yerleşme görülür. Nüfusun  % 48’i kırsal kesimde yaşar ve tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Nüfus artış hızı  %o 14 ile Karadeniz’den sonra en az bölgedir (Türkiye ortalaması  %o 18.34). Sanayisi çok az olduğu için Karadeniz Bölgesi’nden sonra en çok göç veren bölgemizdir. Malatya, Erzurum ve Elazığ en kalabalık illeridir.

17- Genel özellikleri:

a. En büyük bölgemizdir. Ülkemizin  % 21’ini kaplar.

b. Nüfus yönünden 6. yoğunluk yönünden 7.  sıradadır.

c. Orman bakımından  % 7 ile 6.  sıradadır.

d. Ekili-Dikili arazi bakımından  % 10 ile sonuncudur.

e. En fazla enleme sahip bölgedir.

f. Sanayisi en geri, turizm gelirleri en az ve ulaşımı en kötü bölgedir.

g. Ekonomisi ve ülke ekonomisine katkısı hayvancılık alanındadır.

h. Kayısı üretiminde Malatya 1. sıradadır.

ı. En zengin yer altı kaynakları Yukarı Fırat Bölümü’nde yer almaktadır.

i. 2000-2200 metre ile en yüksek bölgedir.

j. Göl yönünden zengindir, hatta en büyük göle sahiptir (Van Gölü)

k. En çok göç veren 2.  bölgedir.

l. Tarım ürünlerinin en geç olgunlaştığı bölgedir.

m. En soğuk ve kışları en uzun bölgedir.

n. Hidroelektrik üretiminde 1.  tüketiminde 7.  sıradadır.

o. Günlük ve yıllık sıcaklık farkının en fazla olduğu bölgedir.

 

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Özellikleri

1- Kendisini çevreleyen Güneydoğu Torosların yamaçlarından Suriye sınırına değin uzanan bu bölgemiz oldukça geniş platolarla kaplı bulunmaktadır. Orta bölümünde volkanik tek dağ olan Karacadağ bulunmaktadır.

2- Ülkemiz yüzölçümünün % 8’ini oluşturan bu bölge, coğrafî bölgelerimizin en küçüğü olduğu gibi nüfusumuzun % 6’sını barındırması nedeniyle nüfusu en az olan bölgemizdir.

3- Pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan bölgede günümüzden 8-9 bin yıl öncesinde yaşayan insanlar, burada kimi bitki çeşitlerini yetiştirip geliştirmenin yanı sıra hayvan evcilleştirmiş, avcılık ve toplayıcılığın ardından tarıma yönelmişlerdir.

4- Tarım gelirinin yanı sıra hayvancılık gelirinin de yüksek düzeyde bulunduğu bu bölgemizde ekilip dikilen toprak alanları oldukça geniştir. Daha çok küçükbaş hayvanın beslendiği bölgede hayvancılık da en az tarım kadar önemli bir yere sahiptir. Üretimin fazla, nüfusun az olmasından ötürü üretilmiş olan ürünlerin fazlası öteki bölgelerimize pazarlanmaktadır.

5- Adıyaman ve Batman çevresinde bulunan petrol yataklarıyla ülke ekonomisine katkısı oldukça büyüktür. Türkiye’de çıkarılan petrolün hemen hemen tamamı bu bölgede elde edilmektedir.

6- Batı bölümünde az da olsa Akdeniz ikliminin hissedildiği bu bölgenin doğusunda egemen iklim, karasal iklimdir.

7-Kışları oldukça soğuktur. Yazları çok sıcak ve kurak geçer. Bölgenin genelinde görülen kar yağışı ve don olayı doğuya doğru ilerledikçe şiddetlenmeye başlar. Güneye doğru ilerledikçe sıcaklıklar büyük artış gösterir. Ülkemizde en yüksek yaz sıcaklıkları bu bölgede yer alan Urfa’da +46,5º; Diyarbakır’da + 46,2º ve Ceylanpınar’da +47,6º olarak ölçülmüştür. Ortalama yaz sıcaklığı ise 35º-40º arasındadır.

8- Yıllık yağış miktarının (500mm.) İç Anadolu Bölgesi’nden çok olmasına karşın yaz sıcaklıklarının fazlalığından ötürü kuraklık oldukça etkilidir. En fazla yağış alan mevsim kış mevsimidir.

9- Bitki örtüsü açısından oldukça fakir olan bölgede orman alanları ancak yüzölçümünün % 3’ü oranındadır. Bu ormanlık alanlar, Güneydoğu Torosların yamaçlarıyla Mardin Eşiği’nde meşe ağaçlarından meydana gelmiş olan orman örtüsüdür. Geniş alanlardaki doğal bitki örtüsü bozkır(step)dır.

10- Bu bölgenin en önemli yer altı zenginlik kaynağı petrol yataklarıdır. Batman’da bir petrol rafinerisi bulunmaktadır. Siirt, Batman, Diyarbakır, Adıyaman ve Nusaybin çevreleriyle bu bölge, ülkemizin “Petrol Bölgesi”dir.

11- Bölgenin kuzey kesiminde Toros dağ sırasının güney yamaçları uzanır. Burada asıl Toroslar ile onun önünde ikinci bir kıvrımlı dağ kuşağı uzanır. Bölgenin ortasında 1938 m yükseltiye sahip sönmüş Karacadağ Volkanı yer alır. Bölgenin batısında ise Gaziantep Platosu üzerinde yükselen Kartal Dağları önemli yükseklik oluşturur.

12-Karadağ’ın batısında Altınbaşak (Harran), Ceylanpınar ve Birecik ovaları yer alır. Dicle nehri ve kollarının toplandığı Diyarbakır Havzası’nda fazla geniş olmayan ancak çok verimli bir ovaya geçilir.

13- Karacadağ’ın batısındaki Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman platoları Fırat ve kolları tarafından derin bir şekilde yarılmıştır. Karacadağ’ın doğusu ise daha engebeli bir yapı gösterir. Bu bölümün güneyinde Mardin-Midyat Eşiği yer alır.

14- Bölgenin iki önemli akarsuyundan biri olan Fırat, kaynağını Doğu Anadolu Bölgesi’nden alır. Bölgede ise Toroslardan gelen Kâhta ve Karadağ’dan gelen küçük akarsularla beslenir. Güneydoğu Torosların güneye bakan yamaçlarından birçok kol halinde çıkan Dicle Nehri ise bölgenin diğer önemli akarsuyudur. Her iki akarsu da Basra Körfezi’ne sularını boşaltır.

15- Bölgede doğal oluşumlu göl yoktur. Ancak Fırat ve Dicle üzerinde kurulmuş baraj gölleri bulunmaktadır. Bölgenin ve ülkenin en büyük baraj gölü olan Atatürk Barajı bu bölge sınırları içindedir.

16- Genel özellikleri:

a. Alan bakımından en küçük bölgedir.

b. En az toplam nüfusun bulunduğu bu bölge nüfus bakımından sonuncu olmasına rağmen alanı küçük olduğu için yoğunluk fazladır.

c. Orman bakımından % 1 ile son sırada yer alır.

d. Ekili-Dikili alan bakımından % 20 ile 4. sıradadır.

e. Ekonomisi tarıma dayanır. Hayvancılık 2. sırada yer alır.

f. Antepfıstığı, mercimek ve karpuz üretiminde ilk sırada yer alır.

g. Fosfat ve petrol üretiminde ilk sıradadır.

h.Yaz sıcaklığı, buharlaşma ve yaz kuraklığının en fazla olduğu bölgedir.

ı. Hiç doğal gölü yoktur. En fazla sulama sorununun yaşandığı bölgedir.

i. En az engebeli olan bölgenin en yüksek yeri Karacadağ sönmüş yanardağıdır.

j. GAP Projesi bölgede halen sürmektedir.

k.Türkiye’nin en büyük ve önemli baraj gölleri bölgede yer alır.

l. En az bulutluluk oranı ve en sade yer şekillerine sahip olan bölgemizdir. 



 

 

 

 

 

 


 
Bugün 72 ziyaretçi (94 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol