ELEKTRA EFSANESİ



     

ELEKTRA EFSANESİ

 
Söylencesel Mykenai ve Argos Kralı Agamemnon ile mitolojide önemli bir yeri bulunan Klytaimnestra’nın kızı olan Elektra, Orestes ile İphigeneia’nın da kız kardeşidir.
Yunan mitolojisinde yer alacak kadar tanınmış bir aile olan Atreus Ailesi, yazgısı kötü olan bir ailedir. Bu ailenin atalarından biri de Lydia kralı Tantalos’tur. Tantalos çok büyük bir suç işlediği gerekçesiyle Tanrı Zeus tarafından korkunç bir cezaya çarptırılır.
Olymposlu tüm tanrılar tarafından çok sevilen Tantalos, Zeus’un oğullarından biridir. Tanrılar, şenliklerinde onu aralarına alır, masalarında oturmasına izin verirler. Hatta kimi zaman evine misafir olarak giderler. Buna rağmen Tanrıları küçümseyen Tantalos, kendini onlardan üstün görür. Tanrıları küçük düşürmek ve onları yamyam yerine koymak amacıyla, öz oğlu Pelops’u öldürüp kazanda kaynattıktan sonra tanrıların önüne yemek olarak sunar. Tuzağı fark edip onu lanetleyen Tanrılar, onu Hades'in egemen olduğu Yeraltı Ülkesi’ne sürerler ve orada aç, susuz bir şekilde ebediyete değin yaşamakla cezalandırırlar. 
Çeşitli suçlar işleyen Tantalos’un çocukları ve torunları da tıpkı Tantalos gibi trajik sonlar yaşarlar. Tantalos’un trajik sonlar yaşayan torunlarından biri de Agamemnon’dur. Agamemnon, Truva Savaşı öncesinde, gemilerinin sağ salim Truva'ya varabilmesi amacıyla kızı İphigeneia’yı Tanrıça Artemis’e kurban etmek zorunda kalır.
Agamemnon’un kızını Tanrıçaya kurban etmesi, karısı Klytaimnestra'yı son derece öfkelendirir. Kocasına çok öfkelenen Klytaimnestra, ondan intikam almaya and içer. Kendine, yine kendi ailesinden olan Aigisthos adında bir sevgili bulur. Agamemnon'un Truva Savaşı’ndan galip döndüğü gün, karısı Klytaimnestra ile aşığı Aigisthos onu öldürürler. Aigisthos, Agamemnon'un oğlu Orestes'i öldürmeyi planlar. Buna engel olmak isteyen Elektra’nın yaşlı dadısı, Orestes’i başka bir ülkeye gönderir.
Agamemnon’un sarayda kalıp ve acılar içinde yaşamına devam eden kızı Elektra, büyüdükten sonra intikamlarını alacağı düşüncesiyle kardeşi Orestes'in gelmesini bekler. Hemen her gün gizlice babasının mezarına gidip ona dua eder. Babasının ölümünün üzerinden tam sekiz yıl geçmiştir. O yıl Orestes'in öldüğü söylentisi yayılır. Kardeşinin öldüğünü düşünen Elektra, derin bir keder içine girmişti.   
Elektra'yı güçlü bir soy doğurmasından ve babasının intikamını almaya kalkışmasından korkan Aigisthos, onu fakir bir çiftçiyle evlendirir. Küçük düşürülen ve onuru kırılan Elektra, kin ve nefret içinde kardeşi Orestes'in döneceği günü beklemeye koyulur. Orestes geri dönecek ve annesi ile aşığını öldürerek babalarının intikamını alacaktır. Bunu düşünen Elektra, intikam almak için annesini öldürmenin doğru olup olmadığı konusunda tereddüt yaşar. Orestes de yıllarca yaşadığı gurbet elinde kendine hep aynı soruyu sorar ve bu konuda bir ikilem yaşar. Sonunda annesini öldürmenin doğru olup olmadığı konusunda Tanrı Apollon'a danışır. Apollon her iki suçlunun da ölmesi gerektiğini söyler.
Orestes nihayet günün birinde ülkesi Argos'a döner. Argos’a döner dönmez  yaptığı ilk iş babasının mezarına gitmek olur. Babasının mezarının başında karşılaştıkları kardeşi Elektra ile tanışırlar. Ancak Elektra’nın tanıştığı kişinin kardeşi Orestes olup olmadığı konusunda kuşkuları vardır. Bunun üzerine dadısı olan yaşlı adamla tartışmaya başlarlar. Orestes’in, Argos'a dönüp dönmediği konusunda araştırma yapan yaşlı dadı, Orestes'in döndüğünü ayak izi, saç teli, pelerin bulguları ortaya koyar. Ancak bu bulgular, Elektra tarafından reddedilir ve yeterli delil kabul edilmez. İhtiyar daha sonra Orestes'in çocukluktan kalma kaşının kenarındaki yara izini görür. Elektra, böylece yabancının kardeşi olduğuna inanır. 
Böylece Orestes’in, kardeşi olduğuna inanan Elektra, onunla birlikte Aigisthos’u bir ayin sırasında öldürürler. Annesini öldürme konusunda şüphe içinde olan Orestes, Elektra'nın ısrarları üzerine annesini öldürmeyi kabul eder. Bunun üzerine Elektra, çocuk doğurduğunu söyleyerek annesini evine çağırır (Oysa evlendirildiği kişi, Elektra bir soylu olduğu için saygısından ona dokunmamıştır, yani Elektra hâlâ bâkiredir). Bu yolla annesinin evine gelmesini sağlayan Elektra, kardeşi Orestes'le birlikte annelerini öldürürler.
Fakat iki kardeş, annelerini öldürdükleri için pişman olur, suçluluk duyarlar. Dioskurlar, annelerini öldürdükleri için iki kardeşi suçlar. Orestes, ülkesine bir daha dönmemek üzere gitmelidir ve Elektra da kocasıyla beraber evine dönmelidir. Orestes ülkesinden sürülüp giderken, Elektra fakir bir köylü karısı olarak kalır ve sevgili kardeşini bir daha göremez.
Fakat annesini öldürmüş olmak Orestes'e çok ağır gelir, bu yük altında ezilerek ve korkunç hayaller görerek uzun yıllar diyar diyar dolaşır. Apollon ona acır ve onu Athena'ya yollar. Orestes, Athena'ya yalvarır, af diler ve uzun yıllar suçunun cezasını çekerek arındığını söyler. Orestes, Atreus soyu içerisinde yaptığı kötülük için af dileyen ilk kişidir. Böylece Orestes ve soyu affedilir. Atreus soyu üzerindeki lanet böylece son bulur.
Euripides’in Elektra adlı oyunundan:
Yıllardır Argos topraklarından uzakta olan Orestes, gizlice ülkeye giriş yapmıştır. Kız kardeşi Elektra ile bir araya gelip babalarının intikamını alma planı yaptılar. Önce Aigisthos’u öldürdüler. Sıra annelerine, yani Klytaimnestra’ya da gelecektir. Genç Elektra’nın, Aigisthos’un ölüsünün başında sarf ettiği sözler arasında şunlar da vardır: “…Argos’ta herkes senin için “kadının kocası” derdi. Ama onun için “adamın karısı” demezdi. Evde erkeğin değil de kadının sözünün geçmesi utanç verici değil mi? Kent içinde erkeğin, yani babalarının adıyla değil de annelerinin adıyla anılan çocuklardan da nefret ederim…”
Büyüdükten sonra Fokis’ten geri dönen kardeşi Orestes’e babası Agamemnon’un katilleri olan anneleri Klytaimnestra ve aşığı Aigisthos’u öldürmesi için yardımda bulunan ve ölüm cezasına çarptırılan ve adalet adına intikamın sembolü olan Elektra; kardeşi Orestes gibi Güneş ve Güzel Sanatlar Tanrısı Apollon tarafından kurtarılır. Bu olayların ardından Fokis kralının Pylades adındaki oğluyla evlenir.
Kocasını öldürmüş ve yeni bir âşık edinmiş olan Klytaimnestra, Troyalı köle kadınların eşliğinde görünür. Kraliçenin, kızının suçlamaları karşısında kendini savunurken söylediği sözler arasında şunlar da yer alır: “… Eğer bir kadının adı kötüye çıkmışsa, onun üstüne artık iyi konuşulmaz. Ama bence bu haksızlık… Baban, kızımı aldatıp evden çıkardı. Sunakta İphigeneia’nın ak boynunu eğip boğazını kesti… Yine de çok kırıldığım halde ve öfkem hiç azalmasa da öldürmezdim kocamı. Ama kocam, kudret çarpmış çılgın gibi bir kızla geldi ve onu yatağımıza aldı… Kadınlar densiz olur, bunu inkâr etmiyorum. Öyle oldukları için de eğer koca yatağı unutup da sapıtırsa kadında adama aynını yapar. Başka bir dosta meyleder. O zaman suçlama açıkça bize karşı yapılır. Asıl suçlu erkeklerse hiç mi hiç suçlanmaz…” (Euripides, 2008,43-47).
 
Mehmet KORKMAZ
    Emekli Eğitimci, Şair, Araştırmacı Yazar


 
Bugün 79 ziyaretçi (95 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol