THİSBE İLE PYRAMOS EFSANESİ


    THİSBE İLE PYRAMOS EFSANESİ

Şark güzellerinin tamamını gölgede bırakacak bir güzelliğin sahibi olan Thisbe, Semiramis’in saltanat sürdüğü Asur’da yaşarmış. Evlerinin hemen bitişiğindeki evde Pyramos adında bir delikanlı yaşarmış. Pyramos, döneminin en yakışıklı delikanlısıymış. Bu, dünyalar güzeli genç kız ile yakışıklı delikanlı daha küçük yaşta birbirilerine âşıklarmış. Ta o yıllarda evlilik kararı almışlardı. Hatta kaç çocuk yapacaklarını ve nerede yaşayacaklarını bile kararlaştırmışlardı. Aradan yıllar geçmiş ve iki âşık evlilik çağına gelmişti, artık. Bir an önce evlenip sıcak bir yuvaya kavuşmak istiyorlardı. Bu birlikteliğe karşı çıkan aileleri onların evlenmelerine izin vermediler. Çünkü bu birlikteliği uygun bulmuyorlardı. Bu nedenle buluşmamaları için ne gerekirse onu yaptılar. Ancak onların buluşmalarına engel olamadılar. Zira buluşmaları engellenen bu iki âşık, engel tanımadı. Günün birinde evlerini ayıran duvarda küçük bir yarık saptadılar. İkisinin dışında hiç kimse bu yarıktan haberdar değildi.

Her gün aynı saatte o yarıkta buluşur, konuşur, birbirlerine güzel sözler fısıldar ve hatta aşklarına karşı çıkan ailelerinden yakınırlardı. Günün birinde birlikte kaçmayı kararlaştırdılar. Evlerinden ayrı ayrı çıkıp Kral Ninus'un mezarının başındaki ağacın altında buluşmaya karar vermişlerdi. Kaçacakları günü ve saati belirledikten sonra birbirilerinden ayrıldılar. Kararlaştırdıkları gece evden ilk çıkan Thisbe oldu. Gizlice evden çıkan Thisbe, uzun bir süre yürüdükten sonra nihayet Kral Ninus’un mezarına ulaştı ve kararlaştırdıkları ağacın altında Pyramos’u beklemeye başladı. Tam o sırada ağaçların arasından ağzında daha yeni parçaladığı bir hayvanın kan lekesiyle dişi bir aslan çıkageldi. Korkuya kapılan Thisbe, oradan ayrılarak yakında bulunan bir mağaraya gizlendi. Bu kaçış sırasında başındaki eşarbı yere düşmüş. Ancak geri dönüp almaya cesaret edememişti. Aslan derenin suyundan içip susuzluğunu giderdikten sonra tekrar ormana dönmeye başladı. Ormana doğru yürürken Thisbe’nin yere düşen eşarbını gördü ve kanlı dişleriyle parçaladı.

Randevu yerine biraz geç gelen Pyramos, aslanın yerdeki izlerini görünce bir korku düştü içine. Sağına soluna bakınmaya başladı. Biraz ötede sevdiğinin parçalanmış kanlı eşarbını gördü. Sevgilisinin, aslan tarafından parçalandığını sandı. O anda korkusu acıya dönüşmeye başladı. Gözyaşları içerisinde Thisbe'nin eşarbına sarıldı. Thisbe öldükten sonra yaşamın bir anlamı yoktur, diye düşünen Pyramos, bu acıya daha fazla dayanamayarak kınından çıkardı bıçağını. Thisbe’ye kavuşabilme umuduyla bıçağı, tam göğsüne sapladı ve bir süre sonra yaşamını yitirdi. 

Aslanın korkusundan mağaraya saklanan Thisbe, tir tir titriyordu. Ama buna rağmen Pyramos'u daha fazla bekletmemek için usulca mağaradan dışarı çıktı. Sağına soluna bakındı. Ortalıkta bir şey göremeyince yavaş yavaş randevulaştıkları ağacın olduğu yere doğru gitti. Orada sevdiğini görmeyi ümit ediyordu. Ama yanılmıştı. Çünkü sevgilisinin yerine onun kanlar içindeki cansız bedeniyle karşılaştı. Aklı başından gitti. Sevgilisine sarıldı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ama artık Pyramos için çok geçti. Çünkü o yaşama veda etmişti. Thisbe önce kanlı bıçağı, ardından da kendisinin parçalanmış eşarbını gördü. Sevgilisinin, onun aslan tarafından öldürüldüğünü sanarak kendisini öldürdüğünü anlamıştı. Kanlı bıçağı yerden aldı, sıkıca sapına yapıştı. Eğer Pyramos sevgisi uğruna ölümü göze aldıysa o da alacaktı. Bıçağı havaya kaldırıp hızla göğsüne sapladı. O an cansız bedeni Pyramos'un bedeninin üstüne düşüvermişti. Bu iki sevgilinin başlarından geçenleri üzüntüyle karşılayan Tanrılar, hiç olmazsa öteki dünyada birlikte olurlar düşüncesiyle onların aynı yerde yatmalarına izin verdiler.

Mehmet KORKMAZ



 
Bugün 14 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol