HUDUD EL ALEM

4. HUDÛD EL ÂLEM’İN TÜRKÇESİ

 

Merhametli ve Cömert Allahımız Adına:

1. Önsöz

2. Dünyanın nizamı, ürün yetiştirilmesi

ve yetiştirilmeme derecesi ve ülkeler

3. Denizler

4. Adalar

5. Dağlar

6. Nehirler

7. Çöller

8. Dünya Ülkeleri

9. Çin Ülkesi

10. Hindistan Ülkesi

11. Tibet Ülkesi

12. Dokuzoğuz ve Tatar Ülkesi

13. Yağma Ülkesi

14. Kırgız Ülkesi

15. Karluk Ülkesi

16. Çiğil Ülkesi

17. Tuhsi Ülkesi

18. Kimek Ülkesi

19. Oğuz Ülkesi

20. Peçenek Ülkesi

21. Kıpçak Ülkesi

22. Macar Ülkesi

23. Horasan Ülkesi

24. Horasan Hudut Ülkesi

25. Maveraünnehir Ülkesi

26. Maveraünnehir Hudut Ülkesi

27. Sind Ülkesi

28. Kirman Ülkesi

29. Fars Ülkesi

30. Huzistan Ülkesi

31. Cibal Ülkesi

32. Deylemistan Ülkesi

33. Irak Ülkesi

34. Cezire Ülkesi

35. Azerbaycan Ülkesi

36. Ermenistan ve Aran Ülkesi

37. Arap Ülkesi

38. Suriye Ülkesi (Sam)

39. Mısır Ülkesi

40. Mağrib Ülkesi

41. İspanya Ülkesi (Endülüs)

42. Bizans Ülkesi (Sam)

43. Slavlar Ülkesi

44. Rus Ülkesi

45. İç Bulgar Ülkesi

46. Mirvat Ülkesi

47. Hazar Peçenekleri Ülkesi

48. Alan Ülkesi

49. Serir Ülkesi

50. Hazar Ülkesi

51. Burtas Ülkesi ( okunusu: Bulgar)

52. Baradhas Ülkesi

53. Vanandar Ülkesi

54. Güneyin Meskûn Olmayan Toprakları

55. Zengistan Ülkesi

56. Zabac Ülkesi

57. Habeşistan Ülkesi

58. Buca Ülkesi

59. Nûbia Ülkesi

60. Sudan Ülkesi

61. Son söz

 

1. ÖNSÖZ

 

Mutluluk ve saadet ile dünyamızı yaratan, zorlukları aşmamızı sağlayan, kullarını yöneten ve kendisini çeşitli bilimlerle bize duyuran, Muhammedi ve bütün peygamberleri yücelten, yüce ve sonsuz olan Allahımıza hamdolsun. Allah adına burada bulunan, Allahın hizmetkârı Emir Ebul Haris Muhammed bin Ahmede, Allah uzun ömürler versin, başarıları, zaferleri, hayırları sayesinde, onun döneminin sağladığı refah ve saadet sayesinde, Peygamberimizin, Allah Onu korusun. Hicretinden 372 (982) yıl sonra, dünyanın özellikleri hakkında bu kitabı yazmaya başladık. Bu kitapta dünya üzerindeki bölgeleri ve dünyanın nizamını, bu bölgelerin gelişimlerini ve eksikliklerini anlattık. Dünya üzerinde bulunan ve şu ana kadar bilinen bütün ülkeleri ve hükümdarlıkları, bu topraklarda yaşayan  her bir halkın durumunu, hala hüküm süren hükümdarlarının adetlerini ve bu topraklarda olan biten her şeyi açıkladık. Atalarımızın yazdığı kitaplardan, bilge kişilerin anılarından bulduğumuz bilgilerle, dünyanın her bir ülkesini, özellikle bunların büyüklüğü ve küçüklüğü, nimetlerinin bolluğunu ya da kıtlığını, büyüklüklerini ya da küçüklüklerini, ürünlerinin eksikliğini ve bolluklarını, zenginliklerini, nüfuslarını, topraklarının işlenmişliğini ya da işlenmemişliğini anlattık. Ayrıca, her bir ülkenin, dağları, nehirleri, denizleri ve çölleri ile buralarda üretilen ürünleri bakımından nizamını anlattık. Dünya üzerindeki bütün denizleri ve bu denizlerin geniş ve dar yerlerini, körfez diye adlandırılan lagünlerini, bu denizlerden çıkarılan bütün ürünleri anlattık.

Dünya üzerindeki bütün büyük adaları, buraların toprağının işlenmişliğini, halkın durumunu ve üretimlerini anlattık. Dünya üzerindeki en temel dağları, bu dağlarda bulunan çeşitli madenleri ve yaşayan hayvanları anlattık. Dünyanın bütün büyük nehirlerini, nereden doğduklarını, nerede denize döküldüklerini, tarım için kullanılıp kullanılmadıklarını; özellikle gemi taşımacılığının yapılabildiği nehirleri anlattık. Küçük nehirlerin sayısı bilinmediğinden özellikle büyük nehirler hakkında yazdık. Aynı zamanda dünya üzerindeki bilinen bütün çölleri ve kumsalları, büyüklükleriyle birlikte anlattık.

 


 

2. GELİŞMİŞLİKLERİ VE GELİŞMEMİŞLİKLERİ BAKIMINDAN DÜNYANIN NİZAMI HAKKINDA BİLGİ

 

1.) Dünya bir küre gibi yuvarlaktır ve gök kubbesi dünyanın iki kutup üzerinde döndüğünü gösterir. Bunların birisine Kuzey Kutbu diğerine ise Güney Kutbu denir.

2.) Herhangi bir küre üzerinde, birbirini dik kesen iki büyük daire çizerseniz, bu daireler küreyi dört eşit parçaya bölecektir. Bunun gibi Dünya da iki daire tarafından dört eşit parçaya bölünür. Bu dairelerden birisi Ufuk, diğeri Ekvatordur. Ufuk doğudan başlar, dünyada yaşayanları olan ülkelerin sınırlarını, yani güney kutbunu geçer. Sonra, tekrar Doğuya ulaşıncaya dek batıdaki parçaları geçer. Bu daire, dünyanın görünen, meskûn olan yarısını, görünmez, meskûn olmayan diğer yarısından ayırır. Ekvator, doğu ucundan başlar ve dünyayı, her iki kutba da eşit uzaklıkta, tekrar Batıya ulaşıncaya kadar tam ortasından böler. Aynı şekilde, doğuya tekrar dönünceye kadar yoluna devam eder.

3.) Meskûn topraklar, kuzey çeyreğinde, Ekvatora bitişik parçada yer alır. Güney çeyreğin, yine Ekvatora bitişik parçasında da meskûn topraklar vardır. Dünyayı saran en büyük dairenin 360° olmasından dolayı, kuzeyin meskûn topraklarının enlemi 63° boylamı 180°dir. Güneyin meskûn topraklarının ölçüsü ise enlemi 17°nin biraz üstü boylamı 180°dir. Bu iki alanın toplamı, dünyanın toplamının dokuzda biridir. Dünya üzerindeki bütün şehirler, farklı hükümdarlıklar, denizler, dağlar, nehirler ve hayvanların ve balıkların yaşadığı bütün yerler, dünyanın sözünü ettiğimiz dokuzda birlik kısmında yer alır.

4.) Doğu bölgesinde, en uzaktaki şehir, Yeşil Denizin kıyısında yer alan Çinin başkenti Humdandır. Yunanlılar bu denize Doğu Okyanusu, Araplar ise Yeşil Deniz der. Aristo, kitabı Athar-ı Ulvide (“Meteoroloji”), bu denizin dünyayı Ufuk gibi sardığını, gemilerin bu denizde işleyemediğini, kimsenin bu denizi aşamadığını ve sonunun belirsiz olduğunu ve bilinemediğini yazmıştır. Bu kıyı boyunca yaşayanlar denizi sadece görür. Kısa mesafeler dışında kimse bu denizi gemiyle geçemez. Diğer tarafta ise batıdaki en uzak nokta, Batı Okyanusunun sahilindeki Süsthe- uzaktır. Batı Okyanusunun suyu renk, tat ve koku bakımından Doğu Okyanusunu andırır. Aynı şekilde, batıdaki yerleşim alanlarının güney ve kuzeyinden denizle birleşir. Bu bölgede yaşayanlar, meskûn yerlere yakın kıyılarda gemiyle yolculuk yapabilirler. Sonuç olarak, kıyaslama yaparak değerlendirmede bulunanlar, bu iki denizin, doğudan ve batıdan dünyayı saran, iki kutuptan geçen, aynı deniz olduğunu söyler. Fakat bu okyanusun görünmeyen yarısında ne olup bittiği bilinmez.

5.) Ekvator ise, sözü edilen yarımın en geniş alanından, Büyük Deniz üzerinden geçer. Ekvatorun kuzeyindeki yerleşim alanlarının genişliği 63°ye uzanır. Kuzey kutbundaki soğuktan dolayı, daha uzağında hayvanlar yaşayamaz. Ekvatorun güneyinde kalan alanın çoğunluğunda deniz yer alır. Burada yüksek sıcaklık hâkimdir. Bu bölgelerin sakinleri insanlıktan uzak kalmıştır. Bunlar Zenciler, Habeşliler ve benzerleridir. Daha devamında, Güney Kutbuna yakın yerlerde, aşırı sıcaktan dolayı kimse yaşayamaz. Allah yardımcıları olsun.

 

3. DENİZLER VE KÖRFEZLERİN NİZAMI HAKKINDA BİLGİ

 

1.) İlk olarak, bizim Doğu Okyanusu (Pasifik okyanusu) olarak adlandırdığımız Yeşil Deniz. Sınırları, bilinebildiği kadarıyla, güneydeki medeni yerlerin sınırlarından Ekvatora, Vak Vak Adasına, Vak Vak topraklarına, Çin ülkesine, Dokuzoğuz ve Kırgız topraklarının sınırlarına dek uzanır. Bu denizin bilinen körfezi ve boğazı yoktur.

2.) Diğer bir deniz ise Batı Okyanusudur (Atlantik Okyanusu). Sınırları, bilinebildiği kadarıyla, Sudan, Magrib ülkeleri ve Süs Uzak sınırlarından, yukarıda Rum boğazına, Rum ve Slâv ülkelerinin en uçtaki sınırlarına, Tuli (yani, Tule) Adasına kadar uzanır. Bu denizin, Rum Deniziyle (Akdeniz) birleşmesini sağlayan bir boğazı vardır.

3.) Bir başka büyük deniz ise Büyük Denizdir (Hint Okyanusu). Doğu sınırı, Doğu Okyanusuna bitişiktir. Ekvatorun üçte biri bu denizden geçer. Kuzey sınırı, Çinden başlar, Hindistan ve Sind ülkelerini, Kirman, Fars, Huzistan ve Saymaranın sınırlarını çevreler. Güney sınırı, Cabal al-Tainde başlar, Zabac ülkesini çevreler ve Zengistan ve Habeşistan ülkelerine ulaşır. Batı sınırı, bütün Arap ülkesini saran bir körfezdir. Bu denizin beş tane körfezi vardır: (a) Bir tanesi Habeşistan sınırlarından başlayan ve batıya doğru, Sudanın batısına, uzanan Berberi Körfezidir. (b) Diğer körfez Berberi Körfezine bitişiktir. Kuzeye istikametinde Mısır sınırlarına uzanır ve genişliği bir mil 15 oluncaya kadar daralır. Buraya Arap Körfezi ya da Ayla Körfezi (Akabe Körfezinin en güneyindedir) denir. (c) Üçüncü körfez Fars sınırlarından başlar, burayla Ayla Körfezi arasındaki mesafe, hızlı deve üzerinde 16 menzil olana dek kuzeybatı istikametine doğru uzanır. Buraya Irak Körfezi denir. Bütün Arap ülkeleri bu iki körfez, yani Ayla Körfezi ile Irak Körfezi arasında yer alır. (d) Dördüncüsü ise Fars Körfezi olup (Hürmüz boğazı), Fars sınırlarındaki küçük genişlikten başlayıp Sind Ülkesi (günümüz Pakistanı) sınırlarına doğru ilerler. (e) Beşincisi, Hindistandan başlar ve kuzeye doğru uzanırken bir körfez haline gelir. Bu körfezin adı ise Hint Körfezidir. Büyük Denizin her parçası ona bitişik ülke ve şehirlerin adıyla anılır, örneğin Fars Denizi, Basra Denizi, Umman Denizi, Zengistan Denizi, Hint Denizi ve bunun gibi. Bu deniz, denizden çıkarılabilecek birçok değerli ürüne sahiptir. 8.000 mil uzunluğunda olup genişliği her noktada farklıdır. Ayla Körfezi sınırından Çin sınırına kadar olan kısmında, med-cezir(gel git olayı) sabah ve aksam olmak üzere günde iki kere gözlemlenir. Med suyun dalgalanıp yükselmesine, cezir ise suyun alçalmasına ve geri çekilmesine denir. Nehirlerde suyun alçalıp yükselmesi hariç, başka hiçbir denizde med-cezir yoktur.

4.) Batıda bulunan deniz Rum Denizidir (Akdeniz). Bu denizin konik bir şekli vardır. Batı sınırı Batı Okyanusu ile birleşir. Bu denizin kuzeyinde İspanya, Fransa ve Bizans, doğusunda Ermenistan şehirleri ve Rumun bazı kısımları (Anadolu), güneyinde ise Suriye, Mısır, Afrika ve Cezayirin bazı şehirleri yer alır. Bu denizin iki tane boğazı vardır. Bir tanesi (Cebelitarık Boğazı) bu denizi okyanusa bağlar, diğeri ise bir nehri andırır, Rumun (Anadolu) tam ortasından geçer, Konstantinopolisi (İstanbul) çevreler ve Gürcistan Denizine kadar ulaşır  (Marmara Denizi). Etrafında bu kadar refah olan başka deniz yoktur. Bu denizin uzunluğu 4000 mildir, genişliği değişir. İstanbul Boğazının en geniş yeri 4 mildir. Batı Boğazının en dar kısmı 10 fersahtır. Bu boğazın bir kıyısı diğer kıyısından görülür.

5.) Bir başka deniz Hazar Denizidir. Doğusunda Oğuzlara ve Harezime bitişik bir çöl (büyük olasılıkla kızıl kum çölü), kuzeyinde Oğuzlar ve Hazarın bir kısmı vardır. Batısında Hazar ve Azerbaycan şehirlerine, güneyinde Gilan, Deylemistan, Taberistan ve Gurgan bölgelerine bitişiktir. Bu denizin boğazı yoktur. Uzunluğu ve genişliği 400 fersahtır. Bu deniz balıktan başka bir şey üretmez.

6.) Başka bir deniz ise Gürcülerin denizi, Bontos Denizidir (Kara Deniz).  Doğu sınırını Alanlar, kuzeyini Peçenekler, Hazarlar, Mirvatlar, İç Bulgar ve Slâvlar oluşturur. Batı sınırında Burcan Ülkesi, güneyinde Rum Ülkesi vardır.  Genişliği 350, uzunluğu 1300 mildir.

7)Bir başka deniz, kuzeybatı istikametinde Harezimlilerin şehrine 40 fersah mesafede yer alan Harezim Denizidir (Aral Denizi).Bu denizi Oğuz toprakları çevreler (Selçuk Türklerinin ataları). Bu denizin çevresi 300 fersahtır. Yukarıda anlatılanlar en önemli yedi denizdir. Bu denizlerin dışında suyu acı ve tatlı olan birçok göl bulunur. On bir tane tuzlu göl vardır. Bunların ilki Slâvların en kuzey noktasında yer alan (8.) Maeotistir (Azak Denizi).  Buranın uzunluğu 100 fersah, genişliği ise 30 fersahtır. Karadeniz bir boğaz ile burayla birleşir. Bu denizden başka bir boğaz ise Batı Okyanusu ile birleşir. Bu gölün çevresinde kimsesiz, virane yerler vardır.

(9.) İkincisi Ermenistanda yer alan Kabudhan Gölüdür. Uzunluğu 50, genişliği 30 fersahtır. Bu gölün tam ortasında Kabüdhan Köyü vardır ve göl adını bu köyden alır. Bu gölün çevresinde yerleşim yerleri vardır. Bu gölde, tuzlu olmasından dolayı, solucandan başka hayvan yaşayamaz.

(10.) Üçüncüsü Suriyede bulunan ve suyun acı olmasından dolayı hiçbir hayvanın yaşayamadığı Ölü Denizdir (Lut) diye anılan göldür). Buranın uzunluğu üç, genişliği ise iki günlük yolculuktur.

(11.) Dördüncüsü, Rumların Navita (Farita) Gölüdür. Uzunluğu üç, genişliği ise iki günlük yolculuktur. Gölün etrafında yaşayanlar mevcuttur. Bu gölde birçok balık yaşar.

(12.) Beşinci, yine Rumca Miymati Gölüdür. Uzunluğu üç, genişliği ise bir günlük yolculuktur. Birçok balık vardır ve denizatlarının bulunduğu söylenir.

(13) Altıncısı, Karzün yakınlarında Farsta bulunan Yün Gölüdür (Famür Gölü). Burası 10 fersah uzunluğunda ve 8 fersah genişliğindedir. Etrafında yaşayanlar vardır. Göl birçok yararlı ürün sağlar.

(14.) Yedincisi Farsta Şiraz yakınlarda bulunan Basfan Gölüdür. Uzunluğu 8, genişliği 7 fersahtır. Etrafında yaşayanlar bulunur. Fakat faydalı ürün azdır.

(15) Sekizinci Farsta bulunan Cönkan Gölüdür. 12 fersah uzunluğunda 10 fersah genişliğindedir. Etrafında yaşayanları bulunur ve gölde faydalı bazı ürünler bulunabilir.

(16.) Dokuzuncu göl Bicagandır (Bakhtagan), Farsta yer alır. 20 fersah uzunluğunda 15 fersah genişliğindedir. Gölün içinde tuz oluşumu vardır ve etrafında vahşi canlılar yaşar. İçerisinden Daragid hududuna kadar giden bir kaynak doğar ve (Baltık Denizi ile karıştırılmış olabilir )  bu kaynak denize kadar ulaşır.

(17.) Onuncusu, Karluk topraklarında bulunan Tuzkül Gölüdür. 10 fersah uzunluğunda 8 fersah genişliğindedir. İçeresinde tuz oluşumu vardır. Buradan Karluk kabilesine tuz gider.

(18). On birinci Çiğil ve Dokuzoğuz arasında yer alan Issı-küldür (Issıg-göl). 30 fersah uzunluğunda 20 fersah genişliğindedir.  Barshân Şehri buranın kıyısındadır. Tatlı suyu olan göllerin sayısı bilinememektedir. Bunların bazılarına göl, bazılarına ise bataklık denir. Bu göllerden yedi tanesi iyi bilinmektedir.

(19.) Mısırda bulunan göle Buhayra Tınnıs denir. Bu göl Rum Denizine (Akdeniz) bağlanır ve Nil Nehri bu göle akar. Bu gölün suyu yazları tatlıdır, kışın ise Nil Nehrinin su seviyesi düşünce gölde tuz oranı artar. Bu gölün çevresinde iki tane şehir yer alır. Bunların biri Tınnıs, diğeri ise Dimyattır.  Mısırdan ihraç edilen pahalı tekstil ürünlerinin hepsi bu şehirlerden gelir. Bu göl 15 fersah uzunluğunda, 11 fersah genişliğindedir.

 (20.) Suriyedeki Tiberias Gölü 12 fersah uzunluğunda 7 fersah genişliğindedir.

(21.) Rum ülkesinde İznik Gölü bulunur. Etrafında yaşayanlar bulunur. Burası 8 fersah uzunluğunda, 5 fersah genişliğindedir.

(22.) Rum ülkesinde bir başka göl Riyastır (?). Etrafında yaşayanlar bulunur. 8 fersah uzunluğunda, 5 fersah genişliğindedir.

(23.) Şiraz yakınlarında Farsta bulunan Arzan Gölü vardır. Şirazın balıkları bu gölden gelir. Burası 10 fersah uzunluğunda ve 8 fersah genişliğindedir.

(24) Sistanda bulunan Zarah Gölü. Çöle bitişik kısımlar haricinde etrafında yaşayanlar vardır. 30 fersah uzunluğunda ve 7 fersah genişliğindedir. Bazı zamanlarda bu gölün suyu o kadar yükselir ve taşar ki Kirman bölgesine akar. Bunun sonucunda çok büyük bir göl oluşur.

(25.) Sarusana bölgesi sınırları içinde bulunan Daryazha Gölü, Buttamandan doğan dört nehrin oluşturduğu bir göldür. Dağların arasında yer alır. Semerkant, Buhara ve Sogdu sulayan nehir buradan gelir (Amu Derya). 4 fersaha 4 fersahtır. Kitaplardan aktarılan bilgilerde sözü edilen ve bilinen göller bu kadar. Bu göller dışında kalan küçük göllerin sayısı da çoktur, bunlardan bazıları, (26.) Bastarab yakınlarındaki Mansandaki Cüzcan Dağlarında bulunan, 1 fersah uzunluğunda yarım fersah genişliğinde olan göl ve (27.) Tûs ve Taberistan Dağlarında bulunan göllerdir. Fakat bunlar ne iyi bilinir ne de eskidir. Bazen o kadar kururlar ki içlerinde su kalmaz. Bu nedenle bunlardan söz etmedik.  Çok fazla sayıda bataklık diye adlandırılan sular vardır ancak bunların en bilinenleri şunlardır: (28.-30.) Bunların üç tanesi, Cabal Al-Kamar yakınlarındaki Nubiyanın (Sudanın kuzeyi) ötesinde güneyin ıssız bölgelerinde bulunur ve bunlardan on tane nehir doğar. Bunların her beş tanesinden bir küçük bataklık alan oluşur ve oluşan iki küçük bataklığın her birinden üç tane nehir doğar. Bunların hepsi bir yerde birleşir ve bunların altısından bir tane bataklık oluşur. Sonrasında bu bataklıktan, Nubiya ve Mısır arasından geçen ve sonunda kendini Tınnıs Gölüne boşaltan Nil Nehri doğar.

(31.–32.) Diğer iki bataklıktan bir tanesi Basradır. Basranın etrafında meskûn topraklar, bölgeler, köy ve kasabalar vardır.

(33.) Diğeri (altıncısı) Kûyâba Bataklığıdır. Buranın etrafında nimeti bol meskûn topraklar vardır.

(34.)  Yedincisi, Avaza-yı Peyşehir denen ve çölde yer alan Buhara Bataklığıdır.

 (35.) Sekizincisi, Humdan bölgesinde, Çinin üst sonunda bulunur.

(36.) Dokuzuncusu ise Çinin kuzeyinde yer alır. Bu göl ve bataklıkları hepsinde tatlı su ve bolca balık bulunur. Balıkçılar bu göl ve bataklıklarda çalışırlar. Bunların dışındaki bataklıklar kurur. Bu nedenle onlardan söz etmedik.

 

4. ADALAR HAKKINDA BİLGİ

 

Denizin ortasında su yüzeyinin üstünde olan toprak parçalarına ya da dağlara ada denir.

A.) Doğu Okyanusunda, üzerinde çok sayıda tik ağacı (sarı renkli tahtası olan bir ağaç), abanoz ağacı (siyah renkli tahtası olan bir ağaç) ve birçok gümüş madeni bulunan çok bilinen bir ada (1.) (Burası Endonezya adalarından biri olabilir) Gümüş Ada bulunmaktadır. Adanın üzerinde, yedi farklı noktadan doğan yedi büyük nehir vardır. Bu nehirler Doğu Okyanusuna dökülürler. Bu adada Çin ülkesine ait olduğu düşünülen büyük ve çok bilinen, zengin ve kalabalık bir şehir olan Gümüş Ada Şehri vardır. (Singapur?)

B.) Büyük Denizde on üç tane bilinen ada ve (2.) birisi güney istikametinde uzanan ve denize doğru çıkıntı yapan (Malezya yarım adası olmalı), diğeri kuzey istikametinde uzanan ve ilkinin tam karşıt noktasından denize giren (Vietnam olmalı) iki meskûn dağ vardır. Bu dağlardan Batlamyusun (ikinci yüzyılda Mısırda yaşamış Yunanlı bir Coğrafyacı) kitaplarında da söz edilir. Her iki dağın da bir kısmı karadadır, bir kısmı denizdedir.  

(3.) Büyük Denizdeki adalardan ilki, Altın Adadır. Çevresi 300 fersahtır. Altın madenleri ve işlenmiş toprakları vardır. Burada yaşayanlara Vak Vakian Zenci denir. Hepsi çıplaktır ve insan eti yer. Çok sayıda Çinli tüccar, altın karşılığında demir ve gıda satmak için buraya gelir. Birbirlerine bir kelime bile etmeden tamamen işaretle anlaşırlar.

(4.) Bu denizdeki diğer ada Tabarnadır.  Buranın çevresi 1000 fersahtır. Çevresinde hem ekili hem ıssız 59 ada bulunur. Bu ada üzerinde sayısız köy, kasaba, nehir ve dağ bulunur. Her renk yakutun çıkarıldığı madenleri vardır. Bu ada Çini Hindistandan ayıran sınır üzerinde uzanır. Ada üzerinde, Hindistan tarafında kalan uçta yer alan Muvas adında büyük bir şehir de vardır. Bu adanın ürettiği bütün ürünler Muvas üzerinden bütün dünyaya dağıtılır.

 (5.) Üçüncü ada, Serendip bölgesinde, bölgenin güney kısmında kalan Ramidir (Endonezyanın adalarından birisi). Burada vahşi ve çıplak, siyah insanlar yaşamaktadır. Bu insanlar iyi dalgıçtır ve burası da incilerin yeridir. Burada amber, Mahagoni kerestesi üretilir ve gergedan isimli hayvanlar yetiştirilir (doğruluğu şüpheli bilgi). Demir karşılığında amber satarlar. Bu adada bulunan Mahagoni ağaçlarının kökü her zehrin panzehiri olarak kullanılır.

 (6) Dördüncü ada, Serendipin batısındaki Zabactır. Adada kamfor ağaçları yetişir. Burada yaşayanları vahşidir ve birçok yılanbulunur.

(7.) Beşinci ada Caba (Endonezyan Java adası) ve Salahittir olarak anılıyor. Buradan amber, sandal ağacı, sümbül ve karanfil gelir.

(8) Altıncısı sözü edilen Caban batısında bulunan Balüs Adasıdır. (Sumatra olmalı) Bunların arasında 2 fersahlık mesafe vardır. Burada yaşayanlar da siyahtır ve insan yer.  Buradan kafur(iyileştirici etkişi olduğuna inanılan defnegillerden bir bitki türü), Hindistan cevizi, muz ve şeker kamışı geliyor.

(9.) Yedinci ada Balüsün güneyinde yer alan Kaladır. Burası Hint Caba  Hükümdarlığıdır. Balüs ve Kala arasındaki mesafe iki günlük yolculuktur. Kalada bambu yetişir ve kalay madenleri bulunmaktadır.

(10.) Sekizinci ada Kala Adasın batısındaki Bankalüs Adasıdır. Kala Adası ve Bankalüs Adası arasındaki mesafe 6 günlük yolculuktur. Buranın insanları çıplaktır ve tüccarlarla iç içedirler. Bunların en önemli ürünü demirdir. Yemek olarak muz, balık ve Hindistan cevizi yerler. Bu ada Malay Şehrinden 20 günlük uzaklıktadır.

(11.) Dokuzuncu ada Sindan yakınlarında bulunan Haraç Adasıdır. Haraç Adası kafur üretir.

(12.) Onuncu ada, gelişmekte olan ve adı yine Laft olan şehrin bulunduğu Laft Adasıdır. Burada verimli araziler ve bol miktarda nimet bulunur. Çok hoş sulara sahiptir. Dünyanın her yanından insanlar  ticaret için bu şehre gelir. Bu ada Farsın yakınlarında yer alır.

(13.) On birincisi Ekvator çizgisi üzerinde, insan yaşamının olduğu dünyanın tam ortasında bulunan Naradır. Batıdan doğuya boylamı 90ºdir. Eski zamanların astronomik cetvelleri, gözlemler, gezegenlerin konumları ve sabit yıldızlar, bu ada temel alınarak yapılmış ve çizilmiştir. Bu adaya “Ekinoksiyal”47 da denir.

(14.) On ikinci adanın adı Valdır. Fars yakınlarındadır ve üzerinde birçok güzel köy vardır. Gemilerin sürekli uğradığı bir limandır. (büyük olasılıkla Maldiv adaları)

(15.) On üçüncü adanın adı Haraktır. Burası Basranın güneyinde yer alır ve buraya mesafesi 50 fersahtır. Harak isminde Gelişmiş ve büyük bir şehri vardır. Buranın yakınlarında harika ve pahalı inciler bulunur.  

(16.) Geriye kalan iki ada küçüktür ve birbirlerine yakındır. Umman (Oman) yakınlarındaki bu adalara Sokotra denir. Burada nimet azdır; fakat yaşayanı çoktur. Bu denizde sayısı oldukça fazla başka adalar da vardır. Fakat bunlar ıssız, küçük ve bilinmeyen adalardır. Bu sebeplerden dolayı bu adalardan söz etmedik.

(17.) Suriye çölü yakınlarındaki denizde Faran ve Cubaylat adında kayalıklar bulunmaktadır. Deniz burada dalgalı ve korkutucudur.

C.) Batı Okyanusunda, isimleri Batlamyusun kitabında da yazılı olan yirmi beş tane bilinen ada vardır. Bunların Sudana yakın olan altı tanesinin ismi, (18.) altın madenlerine sahip olan el- Cezair, el-Haliyadır. Sudan bölgesinden ve Süs-Uzaka ait şehirlerden bir takım insanlar buraya altın toplamaya gelir; fakat aşırı sıcaktan dolayı insanlar buraya yerleşemezler.

(19.) Yedinci ada Rum Denizinin (Akdeniz) okyanus ile birleştiği noktada yer alan Ghadiradır. Buradan büyük bir su kaynağı doğar. Boğazın ağzı Rum Denizine açılır. Sekizinci ve dokuzuncu adalar birbirine çok yakındır. Bir tanesine (20.) Rodos, diğerine (21.) Arvadh denir. Bu adalar Rum topraklarına yakındır. Rumlar yıldızların konumunu bu adalardan gözlemiştir. On ve on birinci adalar birbirlerine yarım fersah mesafededirler ve kuzey istikametinde Rumların son sınırında yer alırlar. Bu adalardan birine (22.) Erkekler Adası, diğerine (23.) Kadınlar Adası denir. İlk adı geçen adanın yaşayanları erkek, sonra adı geçen adanın yaşayanları sadece kadındır. Her sene erkekler ve kadınlar çiftleşmek için 4 geceliğine bir araya gelirler. Ardından erkek çocuklar 3 yaşına geldiğinde erkekler adasına gönderilir. Erkekler adasında, bu adadan doğan ve denize dökülen 36 büyük nehir, kadınlar adasında ise 3 tane büyük nehir vardır. Aynı denizin kuzey istikametinde bu adalardan 12 tane daha vardır.

(24.) Bu adalara Britanya Adaları denir. Bu adaların bazıları ıssız bazıları meskûndur. Bu adalarda çok sayıda dağ, nehir, köy ve farklı madenler bulunur. Yirmi dördüncü ada, Britanya adalarının kuzeyinde yer alan (25.) Tuvas Adasıdır. Uzunluğu 100 fersahtır. Büyük bir su kaynağı kurak yerleri sulamaktadır. Buradan, daha önce sözünü ettiğimiz Slâvın kuzeyinde bulunan Maeotis  (Marts) Denizine doğru akar. Yirmi Beşinci adanın adı (26.) Thulidir. Bu adada bulunan bazı kuzey şehirlerinin boylamı bu ada üzerinden sabitlenir. Ekvatora olan dairesel paralel bu ada üzerinden geçerek, kuzey istikametinde dünyanın meskûn alanlarının sınırına değer. Batı Okyanusunun bilinen adaları bizim yazdıklarımızdır.

D.) Rum Denizinde (Akdeniz) altı tane meskûn olan ada ve iki tane dağ vardır. Dağlardan bir tanesinin adı (27.) Cebelitarıktır. Bu dağın uzantılarından bir tanesi İspanyadır ve diğeri Rum Denizini Okyanusa bağlayan boğazdadır. Burada bir gümüş madeni vardır ve bu bölgeden, bu topraklarda kullanılan ilaçlar gelir. Diğer dağ, Roma toprakları yakınlarındaki (28.) Kabal el-Kilaldir. Bu dağın yakınlarında, yüksekliğinden dolayı kimsenin zirvesine çıkamayacağının söylendiği bir dağ vardır. Bu dağdan av, yakıt ve kereste gelir. Altı adaya gelince; bir tanesi (29.) Kıbrıstır. Buranın çevresi 350 mildir. Gümüş, bakır madenlerine ve plazma mineraline sahiptir. Bu ada Kaysariya (Kayseri), Akka ve Tire (Sur) yakındır. Kıbrısın kuzeyinde yer alan ikinci ada (30.) Kurnus Adasıdır. (Korsika adası konumu yanlış verilmiş) Buranın çevresi de 350 mildir. Üçüncüsü  (31.) Yabistir. Buranın çevresi ise 300 mildir. Dördüncüsü, Roma ülkesine yakın olan (32.) Sicilyadır. Yüksek bir dağ bu adayı çevreler. Eski zamanlarda Roma hazinesi adanın gücünden dolayı burada saklanırdı. Buranın uzunluğu 7 menzil, genişliği 5 menzildir. Beşinci adaya (33.) Sardunya denir. Roma ülkesinin güneyinde bulunan bu adanın çevresi 300 mildir. Altıncısı (34.) Girit Adasıdır.  Atrabulusun kuzeyinde bulunur. Çevresi 300 mildir. Bu altı adada nimet boldur ve işlenmiş yerlerdir. Bu adaların birçok şehri ve bölgesi vardır, ayrıca nüfusları fazladır. Bu adalarda birçok tüccar ve asker yaşar, zenginlikleri çoktur. Rum Denizinde bulunan adalar dünyanın diğer adalarından daha gelişmiştir.

E.) Ermeni Denizinde ise (35.) Kabüdhan isimli bir köyü bulunan sadece bir ada vardır. Nüfusu fazla, sakinleri zengindir.

F.) Hazar Denizinde iki tane ada bulunmaktadır. Hazar Derbendi yakınlarında bulunana (36.) Ceziret el-Bab denir. Buradan kırmızı boya kökü elde edilip satılır. Diğer ada Siyah-kühtür (Siyah Ada). Buraya yerleşmiş Oğuz Türkleri, toprağı  ve denizi yağmalar. Bu denizde başka bir ada daha vardır; fakat bu adanın bir köşesi Dihistanaa yapışıktır. Buraya (38.) Dihistanı-sûr denir. Bu ada üzerinde yaşayanların sayısı azdır. Bunlar: pelikan ve şahin avcıları ile balıkçılardır. Dünyada, anlattıklarımız dışında, bu kadar gelişmiş, nüfusu çok olan ada bulunmaz. Çizmiş olduğumuz haritamızda denizleri, çölleri, körfez ve adaları oldukları gibi ve doğru yerlere yerleştirerek gösterdik. Kudret Allahındır.

 

5.DAĞLAR VE BU DAĞLARDA BULUNAN MADENLER HAKKINDA BİLGİ

 

Dağlar çifte doğaya sahiptir. Bazıları, bittikleri yere kadar, bir bölgeden diğerine uzanan, bazı yerlerde daralan, bazı yerde genişleyen, bazı yerlerde düz, bazı yerlerde kıvrımlı şekiller alan gerçek dağlardır. Bunlar sıralı dağlardır. Dağların diğer türü, kollara ayrılan dağlardır. Bu dağlar, eteklerinden kollara ayrılır ve bittikleri yere kadar böyle uzanırlar. Dağların bu uzanan kolları tıpkı bir ağacın dalları gibidir. Muhtemelen bu kollar da ayrıca kollara ayrılmaktadır. Dağların tasviri budur. Etekleri bölgelerden ve ülkelerden geçen dağlar genellikle çok sayıda kola ayrılırken, çöllerde ve bir denizin ya da nehrin sınırları boyunca uzanan dağların birkaç tane kolu vardır. Dağların etekleri çoğunlukla birbirine bağlanır.

1.) Doğu istikametindeki ilk dağ, bizim Al-Tain Fıl-Bahr (“Denize Saplanan Dağ”) dediğimiz dağdır. Bu dağın yarısı karada diğer yarısı denizdedir.

2.) Bir diğer dağ Serendipdir. (yazar bu dağın nerede olduğunu açıklamıyor. Özellikleri Sri Lankaya benziyor. Yazara göre bu dağ dünyanın en yüksek dağının iki katı! Verilen diğer bilgiler de tutarsız gözüküyor.) Bu dağın yüksekliği 100 fersahtır. O kadar yüksektir ki, bazı yerlerine kimse tırmanamaz. Dağın tepesi ile başladığı noktanın arasındaki mesafe iki günlük mesafededir. Burada çeşitli renklerde yakut madenleri bulunur. Nehir yataklarında ise elmaslar vardır. Dünyanın başka hiçbir yerinde elmas bulunmaz. Buranın toprağı aşınmıştır. Serendipte denizden çıkarılan pahalı inciler bulunur. Bu dağda bol miktarda sümbül, karanfil, küçük Hindistan cevizi ağacı yetişir, renkli yakutlar ve her çeşit baharat bulunur.  Aynı zamanda, bu dağda muskat ağaçları ile birçok Hindistan cevizi ağacı, Mahagoni kerestesi ve bambu da vardır. Misk karacaları, et yiyen kediler ve gergedanlar bulunur. Bu dağda bir taş üzerinde, bir ayak izi vardır. Bu ayak izinin Âdeme, Allah Onu korusun, ait olduğu söylenir. Serendipin insanları çıplaktır. Bu dağ birinci iklimde yer alır.

3.) Bu dağın köşesinden, bu dağı Hindistanın sonuyla Çinin başlangıcı arasındaki yere yerleştiren başka bir dağ başlar. Bu dağın adı Manisadır (Hindu Kuş dağları). Kuzey istikametinde, Hindistanın bitip Tibetin başladığı yere kadar uzanır, buradan da yine kuzey istikametinde Çin ve Tibet arasında, en uzaktaki Tibete bağlı Rang Rong sınırına kadar uzanır. Buradan batıya döner, Tibetin en uzak noktasına doğru kuzeybatı yönünde bulunan Tibete ait Nazvan Ülkesi ile Çin arasında devam eder.

Ardından Tüs dağı ve Çin sınırları arasından Çinin en son noktasında bulunan çölün son sınırlarına uzanır. Daha sonra, Maveraünnehir kasabaları ile Türkistan kasabaları arasından uzanarak Taraz ve Silieye devam eder ve burada son bulur.

4.) Hindistanın sonu ve Tibetin başından Manisa (Hindu Kuş dağları) sıradağının bir kolu vardır. Bu kol doğuda 50 fersahlık bir mesafeyle Çine kadar uzanır. Aynı şekilde Tibetin sonundan doğuya ve batıya doğru sayısız kollar çıkar ve dağılır. Maveraünnehir sınırlarında yeni kollar uzanır. Her bir koldan da her yöne doğru çeşitli uzantılar çıkar. Bu dağ kollarda gümüş, altın, kurşun ve demir madenleri ile çeşitli ilaçlar bulunur.

5.) Çinin eyaletlerinde ise on sekiz tane, irili ufaklı ve birbirinden ayrı dağ vardır. Her bir yerel bölgede, çeşitli yönlere dağılmış dağınık dağlar bulunur. Bu dağların on dört tanesinde altın madeni vardır.

6.) Bir başka dağ ise Dokuzoğuz Türklerinin en uçtaki sınırlarının Çin ile birleştiği noktadadır. Buranın uzunluğu 4 fersahtır ve buraya Tafkân (Doğu tanrı dağları) denir.

7.) Tafkân yakınlarında Dokuzoğuz ülkesinde başka bir dağ, (Orta tanrı dağları) Dokuzoğuz, Yağma ve çeşitli yerleşim yerleri arasından batı istikametinde Manisa sıradağlarıyla buluşuncaya dek ilerler. Hûlandgûn Nehri yakınlarında bu dağ İgraç-art olarak adlandırılır. Bu dağın her bir kolunun birçok adı vardır; çünkü bu dağların her bir parçası bulundukları bölgenin adıyla ya da en yakın şehrin adıyla çağrılır.

8.) Bir diğer dağ, (Altay dağlarının uzantısı) Isik Gölü yakınlarında Dokuzoğuz sınırının başlangıcında başlar ve Tuhsilerin sonuna Karlukların başlangıcına kadar devam eder. Sonrasında kıvrılır ve bir kolu bir Kırgız boyunun topraklarına doğru ilerler. Bu dağa Tûlas denir. Bu dağda samurlar, gri sincaplar ve boynuzlu geyikler bulunur. Kırgız ülkesine doğru ilerleyen kolunda ise, boynuzlu geyikler, gri sincaplar ve samurlar vardır.

9.) Bir diğer dağ, Hindistana bağlı Kanbayada bulunan Küli bölgesinden Hindistanın kuzeydoğu sınırını oluşturan yüksek sıradağlarla birleştirir. Bu dağlar, yeniden, Amu-Deryaın güneyindeki dağlarla ve Elbruzla birleştirilir.  uzanır. Bu dağ doğu yönünde Samura kadar devam eder. Oradan, Dahum Ülkesi ile Hindistan Racası ülkesi arasından Hitalin sınırlarına doğru,  kuzeye doğru bir yön alır. Ardından bu dağ iki kola ayrılır.

9A.) Kuzeye giden bir kol (himalayalar), Tithal (?) ve Nithal sınırlarına girer. Hindistan ve Tibetin en uzak sınırlarının arasından geçip, kuzeyde Bolor, Semerkant, Saknan ve Vakhan sınırlarına ve çölün güneyine ilerler. Oradan, Zhast sınırları üzerinde kuzeybatıya yönelir, Maveraünnehire bağlı Buttaman içinden geçer ve Sürüsaya ulaşır. Bu dağın Saknan, Vakhan ve Zast bölgelerinde sayısız kolu bulunmaktadır.

9Aa.) Vakhan ve Zastın içinden Huttelân sınırlarının içlerine doğru birçok Dağ (Yukarı Amu Deryanın kuzeyinde uzanan dağ sırlaları) yayılmaya başlar. Bu dağlarda altın ve gümüş madenleri bulunmaktadır. Huttelândaki dağ kollarından ayrılır ve Buttaman bölgesinden gelen bir kolla  birleşir. Bunlardan da ayrılan sayısız kol, Çaganiyan bölgesine doğru gelir ve buradan etrafa dağılır. Dağın ilk eteğinin Buttamana yaklaştığı yerde dağ zinciri ikiye ayrılır; fakat bu iki kol Sarusana sınırlarına girdiği zaman yeniden birleşir. Buttaman sınırları içerisinden, tekrar, Buttaman-of-Daryazhha ve arasından geçerek, Semerkant ve Sogddan Buhara sınırlarına doğru olan bölgeyi çevreleyen yeni bir kol çıkar. Aynı şekilde bu uzantıların her biri de yeni kollara sahiptir.

9B.) Hibtal sınırından başlayan diğer kol (Kaşmir dağları), Hindistanı geçerek ve Kinnauc sınırlarını takip eder. Caba ülkesi ile Kısık olarak adlandırıldığı Lhrz Hükümdarlığını geçer ve buradan Kaşmir, Vayhind, Dünpur ve Lamgan sınırlarının kuzeyine, Huttelân bölgesinin güneyini geçerek Bolor, Saknan, Vakhan ve Bedehsanın güneyine döner. Daha sonra Toharistan sınırlarına girer.  Tarakan, Sakalkand, Hulm (Hulum) ve Simingan arasında dağılarak Belhin güneyinden Cüzcana bağlı San ve Saryak sınırlarına girer.

(9Ba.) Ardından batıya döner ve kuzeybatı istikametinde, Aspuzar, Herat, Büsang ve Nisaburun güneyinden geçerek, Gura (Afganistanın batısı) girer. Nişabur ve Sebzvar arasında, kuzeyde Sebzvara giden yolu takip eder ve tekrar batıya dönüp Simnan ve Ravynin kuzeyinden geçerek, Gilan sınırlarının sonunda Deylemistan bölgesine girer.

(9Bb.)Belh bölgesinden döndükten sonra Toharistana Madr sınırına ulaştığı zaman, birçok irili ufaklı kollara ayrılır. Bu bölgedeki kolların sayısını bir tek Allah bilir. Bu kolların her birinden, Toharistan, Andarab, Pencir, Cariyana, Bamyan, Bust, Ruhand, Zemindavar ve Gazne bölgesinde dağılır ve Sind  sınırlarına kadar iner. Bu kollarda altın ve gümüş madenleri bulunur. Dağın ana sırtının Gur bölgesinde ulaştığı zaman, bir kol daha uzanır ve yüzüge benzer bir daire oluşur. Ardından bu kollar tekrar bir zincirde birleşir. Yüzüğün içinde bir kavim yaşar…. [Orijinal yazıda 2-3 kelime eksik]. Dağlardan oluşan bu yüzükten büyük bir kol çıkar ve diğer kollarla birlikte doğu yönüne döner[?], Bust ve Gazne sınırlarında dağılır. Aynı şekilde Aspuzar bölgesinde dağılan küçük kollara ayrılır.

(9Bc.) Cüzcana bağlı olan San ve Saharyak bölgesine ulaştığında dağ ikiye ayrılır: Bir tanesi yukarıda anlattığımız, diğeri ise bunun kuzeyinden geçerek Kundarm ve Anbir arasında batı istikametinde uzanır. Gurzivan ve Cahûdhan, Başın ve Diza, Marrudh (Esferayin) ve Baghsûr arasından ve Serahsın güneyinden geçer.  Buradan kuzey istikametine döner ve Gürgenç sınırlarına ulaşıncaya kadar, Tus, Bâvard ve Nesâ sınırlarında ilerler. Burada, dar ancak üç gün yolculuk mesafesinde Dinar-zari isimli bir vadi vardır. Vadinin diğer tarafında uzanan dağ ise Gurgan sınırlarına ulaşıncaya kadar Sibarayin (İsfareyin) sınırı yönünü alır. Sonrasında güneybatı istikametinde, Amulun güneyinden Taberistanın şehirlerinden Rey Şehrinin sınırlarına ulaşır. Ardından daha önce tarif ettiğimiz bir dağ zincirine katılır. İki birleşen zincir, açıkladığımız gibi Gilan bölgesinin sonlarına doğru uzanır. Bu dağın başladığı Hindistanın sınırlarından bittiği yer olan Gilan sınırlarına kadar olan bölüme “Dünyanın Kuşağı (Kemeri Zemin)”, Arapça “Mintagut al-Ard” denir.

(10.) Diğer dağlar Kirman bölgesindedir. Bu dağlar birbirinden ayrıdır; fakat  hepsi birlikte Kirman Dağları olarak anılır. Bunlardan bir tanesi Kufic Dağıdır ve çölün ortasındadır. Birbirine bağlı yedi dağdan oluşur, denizden Ciruf sınırlarına kadar uzanır. Her dağın bir lideri bulunmaktadır. Hükümet temsilcileri bu dağlara gitmez. Dağların başındaki liderler her sene ödenmesi gereken vergi miktarını halktan toplar ve hükümete gönderirler. Bu yedi dağ birbirine itaat etmez. Bu dağlarda yaşayan halka Kûficiyan denir. Kendilerine has bir dilleri vardır. Bu bölgenin nimetleri çoktur ve kuvvetlidir, ordularla veya savaşla işgal edilemezler. Ciruf ve bu dağlar arasında tepeler bulunmaktadır ve bu bölge Bû Ghanıms Kûhistan adı ile anılmaktadır. Bir diğer dağ Baricandır. Ciruft sınırından Bam sınırına kadar uzanır ve kurşun, bakır ve mıknatıs madenlerine sahiptir. Burada iki tane, Kaftar ve Dihak adlarında köy bulunmaktadır. Ciruftun başka bir dağı iki günlük yolculuk uzunluğundadır ve birçok madene sahiptir. Küh-ı Sim (“Gümüş Dağ”) isimli bir başka dağ, birbirine bağlanmış iki dağdan oluşur. Hatr ve Ciruft arasında yer alır ve gümüş madenlerine sahiptir.

11.) Fars bölgesinde yer alan başka bir dağ ise Pasa ile Dârâgird arasında başlar ve Kirman sınırına kadar doğuya doğru uzanır. Buradan, Tas ve Raudhan sınırına ulaşıncaya kadar kuzey istikametinde ilerler. Ardından batıya döner ve Fars ve Huzistan arasındaki sınır boyunca ilerler. Buradan, kuzey yönünde ilerleyerek, Bü-Dulaf Kara (yani, Karac) ve İsfahan arasından geçip, Hemedan sınırlarına ulaşıncaya kadar ilerleyerek Cibal topraklarına girer. Sonrasında, Azerbaycana bağlı Marega sınırlarına ulaşıncaya dek kuzeybatı istikametini takip ederek Hemedanın güneyinden geçer ve durur. Cibal yöresindeki bu dağın o kadar fazla uzantısı vardır ki yerleşim yerleri için yer kalmaz. Sadece dağ ve tepeler bulunur. Aynı şekilde Fars yöresinde de bu dağdan gelen kollar ve uzantılar bulunmaktadır. Ayrıca, birbirleriyle bitişik ya da ayrı başka dağlar da vardır; öyle ki Fars bölgesindeki her bir şehrin yakınlarında bir dağ vardır. Bu dağın da, Huzistana uzanan İsfahan yakınlarında uzantıları vardır. İsfahan yakınlarındaki bu dağın adı Kuh-cilüdür.

12.) Kimek sınırı ile Kırgızın başlangıcı arasında, kuzey bölümünde başka dağ vardır. (Altay dağları) Kimek sınırından başlar, doğuya doğru Kırgız bölgesine kadar uzanır. Ardından, kuzeyde meskûn toprakların bittiği yere kadar giden bir kuzey istikametini takip eder. Kuzey bölgesinde bu dağa Kimekler, Kndavr- Baği adını verir.

13.) Bir diğer küçük dağ ise Azerbaycanın Erdebil bölgesinde yer alan Sabalan Dağıdır.

14.) Bir başka dağ, Ermenistan bölgesindedir. Irakda, Kuh-i Barimma olarak adlandırıldığı Tikritden başlar (Dicle nehrinin Irak kısmı) ve Ermenistan ile Azerbaycan sınırlarının arasında Barda sınırlarına kadar uzanır.

15.) Aynı bölgede birbirinden ayrı iki dağ daha bulunmaktadır. Yüksek olanın adı Ararat (Büyük Ağrı). Yolunun bozukluğundan dolayı bu dağın tepesine çıkmak imkânsızdır. Bu dağ her zaman soğuktur ve karla kaplıdır. Ermenistanın birçok şehri bu dağdan av ve yakıt sağlar. Diğer dağın adı ise Küçük Ağrı Dağıdır. Büyük Ağrı Dağına benzer; fakat daha küçüktür.

16.) Cezire bölgesinde iki ayrı dağ vardır. Biri Nuhun gemisinin kalmış olduğu  Cudi Dağı, diğeri Nusaybin yakınlarındaki Mardin Dağıdır.

17.) Arap ülkesinde birçok küçük dağ bulunmaktadır. Bunların on üç tanesine Tihama (Kızıl denizi üzerindeki aşağı sahil bölgesi) denir. Mekke yakınlarındaki dağa ise Gazvan denir. Sana yakınlarındaki dağa ise Sibam denir. Bu dağda ekilmiş ve işlenmiş topraklar bulunmaktadır. Burası kuvvetlidir. Eski zamanlarda Yemen Hükümdarı bu dağda yaşarmış. Tihama Dağlarının sonunda çevresi 20 fersah olan başka bir dağ yer almaktadır. Bu dağın zirvesi düzdür. Üzerinde köyler, tarım alanları ve akarsular bulunmaktadır. Burayı zamanında Muhammed İbn Fadl-el Karmati fethetmiştir. Medine yakınlarındaki bir diğer tepeye Radva denir. İki günlük mesafede yolun sağ kolunda Fayda yakın olan diğer iki tepenin isimleri “Tayyın İki Dağıdır”.

18.) Suriye bölgesinde, Suriye-Mısır sınırından, İsrailoğulllarının Tihi adı verilen yerden başka bir dağ başlar. Yakınlarında, buna bağlanan Tur Sina Dağı bulunmaktadır. Bu dağ, Suriyenin içinden kuzeydoğu istikametinde Zugar sınırlarına ve daha ileride Şam, Baalbek, Hims sınırlarına uzanır, bu şehirlerin ve Bagrasın kuzeyinden geçerek, Ermenistan ve Rum arasında Ceyhan Nehrini aşar. Sonrasında, kuzey istikametinde Ermenistan ve Rum sınırları arasından Ruma ait Serir (Dağıştan) sınırının başlangıcına doğru devam eder. Daha sonra doğuya dönerek, Serir ve Ermenistan, Aran ve Kabg arasından, Hazar Denizi yakınlarına varır. Ardından yönünü değiştirip, batıdan doğuya doğru geri dönerek, Dağıştan ve Hazar arasından geçerek, Alanların sınırının başlangıç noktasına gelir. Sonra, doğru kuzey istikametinden Hazarların sonuna kadar uzanır. Hazar Peçeneklerinin ülkesinden geçerek, Slâv sınırına kadar İç Bulgar ve Rus ülkelerini birbirinden ayırır. Sonrasında kuzey istikametinde, Slâv ülkesini geçerek Hurdab isimli Slâv şehrini çevreler ki burada Slâvların sonuna ulaşarak durur. Türsinadan Zughara uzanan bölgede bu dağa Haricite Dağı denir. Üzerinde birçok köy bulunur ve Hariciler yaşarlar. Zugar ile Sam bu dağa Balka; Samla Hims arasındaki bölgede Lübnan, Hims ile Bagras sınırları arasındaki bölgede Bahra ve Tanükh, Bagras sınırlarıyla Dağıstan sınırının başlangıcı arasındaki bölgede Lukkum, burayla Alanların başladığı noktaya ulaşan, yukarıda sözü edilen yolda kıvrılıncaya dek olan yer arasındaki bölgede Kabk denir. Buradan sonra, her dağda olduğu gibi, her bir bölgede, yakınından geçtiği şehrin ya da bölgenin adını alır.

18A.) Suriyenin sonuna ve Ermenistanın başlangıcına geldiğinde, büyük bir kol ayrılır ve Rum bölgesine girer. (Anadoludaki Toros sıra dağları) Bu uzantının da çeşitli uzantıları ve içinde sayısız altın madeni barındırır.

18B.) Dağıştan sınırının başlangıcından bir kol (Kafkas dağ sırası) uzanır ve bu kol Karadeniz ile buluşur.

18C.) Dağıştanın ortasına ulaşınca bu dağdan büyük bir kol ayrılır ve doğuya doğru, bir kaleye varıncaya dek bu iki dağ arasında devam eder. Dağın zirvesinde bir şehir vardır. Bu şehri saran duvarlarda her gün dönüşümlü olarak 1000 kişi nöbet bekler. Burada altın ve kurşun madenleri bulunur.

18D.) Bu dağ Alan sınırlarına vardığı zaman çok büyük bir kol ayrılır. Alan kapısına kadar batı istikametinde ilerler. Dağın tepesinde Alanların en Gelişmiş şehri bulunmaktadır. Bu kol burada sona erer.

19.) Başka bir küçük dağ, Kimek sınırının başlangıcıyla Rusya sınırının sonu arasında yer alır. beş günlük bir mesafe boyunca devam eder. (Ural dağları)

20.) Rum ülkesinde, Rusta-yi Avas (Efes?) isimli bölgede bir dağ vardır. Bu bölgede derin ve korkutucu bir magara bulunmaktadır. Bu Magaranın  ”Mağaranın Yoldaşları ( Yedi Uyuyanlar)” diye adlandırılan yer olduğu söylenir.

21.) Rum ülkesinde Afrakhün Şehri yakınlarında altı günlük yolculuk boyunca uzanan bir dağ bulunmaktadır.

22.) Başka bir dağ ise Gürcistan (Kühi-i Gurz) Dağının yakınlarında bulunur. Burada bakır ve gümüş madenleri vardır.

23.) Mısır bölgesinde ise iki dağ bulunmaktadır. Bir tanesi Nil Nehrinin doğusundadır. Asvan sınırından ve Nubiyanın başlangıcından itibaren dosdoğru kuzeye gider ve Yukarı Mısıra girer. Haufa ve Cifar Kumlarının bulunduğu yere kadar ulaşıncaya dek Büsir ve Mısırın başkentti Fustatı çevreler ve burada sona erer. Mukattam isimli bu dağda gümüş ve altın madenleri bulunur.

24.) Diğer dağ Nil Nehrinin batısındadır. Bu dağ da Nubiya sınırının başladığı noktadan başlar ve Fayyüm bölgesinde İbrihe gelene dek kuzey istikametinde uzanır. Burada ufak bir kolu batıya doğru uzanır ve kaybolur. Bu dağda lal taşı, zümrüt ve sarı yakut madenleri bulunmaktadır. Aynı zamanda sarı siyah çizgili vahşi eşekler de bulunur. Bu eşekler bulundukları iklimden çıkartılırsa yaşayamazlar. Bu dağa Kases Dağı denir.

25.) Rum ülkesinde Seleusia (Kilikya) yakınlarındaki körfezin ötesinde de (İskenderun körfezi) küçük bir dağ bulunmaktadır.

26.) Bir başka dağ da İspanya sınırları içinde bulunmaktadır. Malagada başlayan bu dağ, doğudan Santariyaya kadar uzanır. Buradan, kuzeye döner ve Lerida bölgesine girer. Sonrasında batıya dönerek Toledo bölgesine yönelir. Toledo Şehri bu dağın eteklerindedir. Dağ burada sona erer.

27.) İspanyanın bir başka dağı, Koria(Kayra) ve Truksillo sınırlarındadır. Bu dağdan önemli ilaçlar gelir.

28.) Batı Rumda bulunan bir başka dağ ise Bulgari dağıdır93. Burası, yerleşim ve nimetin bol olduğu bir dağdır. Sıraladığımız bu dağların hepsi, dünyanın meskûn topraklarının kuzey çeyreğindedir. Güneyin meskûn topraklarında ise insanların girebildiği kadarıyla dokuz adet dağ bulunmaktadır.

29.) Bu dağların bir tanesine Cabel al- Kamar adı verilir. Burada gümüş ve altın madenleri bulunmaktadır. Nil Nehri buradan doğar. Uzunluğu 500 fersahtır.

30.)Diğer sekiz dağın enlem, boylam ve uzantıları değişkendir. Boy ve ölçekleri ise haritada gösterdiğimiz gibidir. Allah yardımcınız olsun!

 

 

6. NEHİRLER HAKKINDA BİLGİ

 

Nehirler iki sınıfa ayrılır. İlki doğal nehirler, diğeri ise yapay nehirlerdir. Yapay nehirler, yatakları, şehirlere su taşımak ve bir bölgenin tarımı için insanlar tarafından kazılmış olanlardır. Yapay nehir kanallarının çoğu küçük olduğu için buralarda gemiler yüzemez. Ondan fazla veya az kanalı olan şehirler vardır. Bu kanalların suları, içmek ya da sulama için kullanılır. Bu kanalların sayısı sabitlenemez; çünkü bir artış veya azalış göstermektedir.

Doğal nehirler ise karların erimesi, dağlardan doğan su kaynakları ya da toprağın yüzeyinden oluşan büyük sulardır. Bu nehirler kendi yataklarını kendileri oluşturur. Yatakları bazı yerde geniş bazı yerlerde dardır ve ta ki bir denize veya bataklığa gelene kadar akmaya devam ederler. Doğal nehirlerin bazıları büyük değildir. Belh ve Merv  nehirlerinde olduğu gibi bu nehirler bazı kasaba veya bölgelerin yararına kullanılabilir. Öte yandan, Fırat Nehrinde olduğu gibi doğal bir nehirden birçok su kanalı oluşturulabilir ve nehrin orijinali bir denize ya da bataklığa doğru akmaya devam ederken, bu su kanalları kullanılabilir.

1.) Doğudaki ilk nehir Serendip Dağında doğan Humdan Nehridir. On iki günlük bir mesafe kadar aktıktan sonra bir bataklığa ulaşır. Bu bataklığın uzunluk ve genişliği 5 fersahtır. Bu bataklıktan yedi gün yolculuk kadar süren başka bir büyük nehir doğar ve Humdana kadar uzanır. Bu nehrin bir kısmı sulama için kullanılır, geriye kalan kısmı ise Doğu Okyanusuna boşalır.

2.) Kisau adındaki nehir Manisa Dağın doğusundan doğar ve Tibeti ortasına kadar uzanır. Tibet-Hindistan sınırının karşısına gelene kadar, bu dağı  takip ederek, dağlar ve ekili araziler arasında uzanır. Birçok dağ aşar ve Kucan ve Bagsür sınırlarına doğru bu dağları çapraz keser; ardından Çine bağlı Ir.s ve Hür.s bölgeleri arasından geçip Doğu Okyanusuna boşalır. Bu nehre Bagsür bölgesinde Giyan adı verilir.

(3.) Vayak Nehri ise, çölün en uzak ucundaki sözü edilen Manisa Dağın doğusundan doğar. Tahacah, Bariha ve Küskan şehirlerini çevreler ve Hoten bölgesi boyunca akmaya devam eder. Sa-çou bölgesini geçerken bir bataklık oluşturur. Buradan Kuça sınırlarına ve F.rac.kli bölgesine akar ve Doğu Okyanusuna boşalır. Bu nehrin doğu yakasında saksağan kuşlarının evleri bulunur. İlkbaharda bütün nehir boyu bu küçük kuşlarla dolar. Bu nehrin genişliği yarım fersahtır ve bu genişlik asla geçilemez. Nehir Kuça sınırına ulaştığı zaman Kuça  Nehri adını alır ve böyle bilinir. Aynı bölgeden; fakat Maveraünnehir yakınlarından üç nehir daha oluşur: birincisi S.May. Nd-Ghündür, ikincisi H.Ray.nd, üçüncüsü ise Hül.nd- Ghündür. Gh.za ve K.lbank arasında bu nehirler Tacakh Nehrine boşalır.

4.) Kısau Nehrinden büyük bir kol ayrılır ve Tubbad-Kan kalesine ve Üsanga ulaşır. Sonra bu kol arazi ve otlakların sulamasında kullanılır.

5.) Bir başka nehir ise İladır. Burası Irgac-art Dağından gelir, buradan kuzeye döner ve Isik-gölüne dökülür.

6.) Bir diğer nehir ise Ceyhundur (Daha yaygın Farsça ismi Amu Derya). Vakhan bölgesinden başlar ve Huttelân, Toharistan, Belh, Çaganiyan, Horasan ve Maveraünnehire doğru Bolor ve Saknan  bölgeleri arasındaki sınırı takip eder. Son olarak Harezim sınırlarına iner ve Harezim Denizine dökülür.

7.) Harnab Nehri Kasak Dağın batısından doğar. Bedehsan ve Pargar (Kuzey Afganistan) arasından Ceyhuna dökülür. Harnab Ceyhundan daha büyüktür; fakat Ceyhun daha uzun olduğundan dolayı herkes onu tanır.

8.) Başka bir nehir ise Buttamanın ötesinden doğar ve altmış fersah boyunca uzanır. Kuzeyden güneye uzanan dağlar boyunca, Munk ve Hulbuka dek akar, Pargara varınca Ceyhunla birleşir.

9.) Vahşab, Vahş yakınlarından ve Vahş Dağlarından doğup Ceyhunla birleşen başka bir nehirdir.

10.) Diğer bir nehir, Kumicis sınırlarından doğar ve bu dağlar boyunca  uzanır. Nü-dizden geçer ve Kavadiyan yakınlarında Ceyhunla birleşir.

11.) Çaganiyanda doğan ve Tarmid yakınlarında Ceyhuna dökülen Çagan- Rudh adında bir başka nehir daha bulunmaktadır. Bu dört nehir (8.-11), kuzeyden güneye akar.

12.) İki nehir daha vardır. Büyüğüne Rûdh-ı Dargâm denir. Toharistan sınırlarından gelen bu nehirler birleşerek tek bir nehir olurlar. Valvalic ve Hulmdan geçip Ceyhuna akarlar.

13.) Lamgan ve Danpür sınırlarında bulunan dağlardan doğup, Ninharın güneyinden [kuzeyi?] geçen bu nehre Lamgan Nehri denir. (Hindistan sınırında İndus nehrinin kolları) Multan bölgesinden, Rür, Sadüsan, Bulri, Mansüra ve Mancabri şehirlerinden geçer. Küli yakınlarından Büyük Denize dökülür.

14.) Bir diğer nehir ise Sind-Rüdh Nehridir. Kasak Dağından, bir başka adı ile Buz Dağının batısından doğar. Bu nehir güney istikametinde akar ve Multan sınırına girer. Doğudan Lamkan Nehri ile birleşir.

15.) Hivan Nehri, Hivan Dağından doğar. Calavvat, Balavvat ve Birüzadan geçip, Multan bölgesine girer ve batıdan Lamga Nehrine dökülür. Bu üç nehrin birleşmesiyle oluşan nehre Mihran denir.

Buz Dağının, bir başka adıyla Kasak Dağının zirvesinde, bir su kaynağının bir su fıskiye gibi fışkırıp ikiye bölündüğü söylenir. Bu o kadar düzgün bir bölünmedir ki, bir kısmı kuzeye doğru gider ve buna Harnab denir; diğer kısmı güneye doğru ilerler ve buna Sindh-rüdh denir. Bu nehirler daha sonra birleşerek Mihran ismini alır.

16.) Aşağı Mihran bir diğer nehirdir. Hindistan Dağından doğar, Dahum ve Rey sınırlarını ayırarak, Hamanan ve B.lhari, Nunün ve Nunin arasından geçer. Kandaharı dolanarak, Kûli sınırlarına ulaşır ve Büyük Denize dökülür.

17.) Diğer bir nehir olan Özkent (Sir Deryanın ana kolu), Karluk Dağında doğar ve Özkenti, Bab Şehrini, Ahsişehiri, Huşehiri ve Benâketı dolanıp, Çay sınırlarına kadar iner. Ardından Sütkent ve Fârâbın yanı sıra  Cend ve Cavara sınırlarına kadar olan sayısız şehri dolanarak Harezim Denizine dökülür.

18.) Hirsâb başka bir nehirdir. Buttamanın en uç sınırlarında dağın  kuzey yanından doğar. Hursam şehri yakınlarından Özkent Nehrine akar.

19.) Bir başka nehir ise Öşdür (Şimdiki Akbuhara). Bu da aynı dağdan doğar. Ös ve Urastın arasından geçer ve Özkent Nehriyle birleşir.

20.) Kubâ ise başka bir nehirdir. Bu nehir de aynı dağlardan doğar ve Kubâ yakınlarında Özkent Nehriyle birleşir.

21.)Hatlâm (Sir Deryanın şimdiki kuzeydoğu kaynağı Türkçe adı Narindir) ise Manisa Dağlarından doğar. Karluk ve Yağma sınırında Hatlâm Şehrini çevreler. Babdan dolaşıp Özkent Nehrine katılır.

22.) Pârâk (Taşşehirin güneyinden Sir Deryaya dökülen simdiki Çirçiktir) Nehri Karluk Dağının arkasında doğar ve  güneye dönerek Çay (Şaş-Taşkent) sınırları boyunca akar. Benâkat ve Kalas  duvarı arasından Özkent Nehrine dökülür. Bütün nehirler birleştiği zaman ortaya çıkan ortak nehre Çay Nehri denir. Araplar ise buraya Sayhun (Seyhun?) der.

23.) Buhara bir başka nehirdir (Semerkant ile Buhara arasında akan Zerafşan nehridir). Orta Buttaman Dağında dört nehir doğar. 6 fersahlık bir mesafe boyunca akarlar ve ardından dördü de birleşip bir bataklık oluştururlar. Buraya Daryazha denir. (Daryazha Gölü, Şimdi İskandar-kul (İskender Gölü) olarak adlandırılmaktadır. Bu bataklıktan, Sürüsana, Semerkant ve Sogdun etrafından dolanıp Buharadan geçen bir nehir doğar. Bunun bir kısmı Buharada sulama için kullanılır ve geriye kalan ise Peyşehirin Avazasına dökülür.

24.) Bir başka nehir ise Belhdir. Bamiyan bölgesinden doğar, Madr ve Ribat-ı Kirvanın etrafından dolaşır ve Belhe ulaşır. Belhin bütün suları sulama için kullanılır.

25.) Hidhmand bir başka nehirdir. Cüzcanan sınırlarından doğar. Gur civarında Durgusu, Til ve Bustu geçer ve Sistan bölgesinde bir kıvrım yapar. Bir kısmı tarım için kullanılır, bir kısmı ise Zarah Gölüne boşalır.

26.) Garcistan sınırından doğan Merv Nehri, Cüzcananı Gurdan ayırır. Basini geçip, vadinin ortasından geçip Marudh, Diz-i Hinaf, Logar ve B.r.kd.r (Barakdiz) ve Girang üzerinden Merve ulaşır. Burada arazi sulamasında kullanılır.

27.) Herat ise başka bir nehirdir. Gur sınırlarında doğar ve Heratta arazi sulamasında kullanılır. Şiddetli akıntılar neticesinde oluşmuş, Heratın kolları olan başka önemli nehirler de bulunmaktadır; fakat bu nehirlerde bazen su bulunmamaktadır. Bu nedenle bu nehirlerden söz etmiyoruz.

28.) Kirman bölgesinde, Büyük Denize ulaşan ve on değirmen döndürecek kadar kuvvetli akan küçük bir nehirden (Nehrin adı Divrüdhdur ) başka anlatılacak nehir yoktur. Bu nehir Ciruft sınırlarından gelir ve hızlı akıntısı vardır. Burada suyunun büyük bir çoğunluğu Kirmanın sıcak topraklarında kullanılır. Geriye kalan nehirler, Hürmüz yakınlarında Büyük Denize boşalır.

29.) Sakan, Farsta bulunan, Rüyağan bölgesindeki dağlardan doğan ve Kavar Şehrinde yönünü değiştirerek, Naciram ve Siraf arasında Büyük Denize dökülen bir nehirdir.

30.) Bir diğer nehir, Farsın Hüyadhan bölgesinden doğan Hüyadhan Nehridir. Tavacın doğusundan geçer ve Ganafa ve Naciram arasından Büyük Denize dökülür.

31.) Farsın Bazranc bölgesinden doğan ve Tavacın batı köşesini geçerek Büyük Denize ulaşan nehir Sadhagandır.

32.) Bazranc bölgesinde bulunan Dinar Dağından doğan nehir ise Sirin (Shirin?) Nehridir. Vayağan ve Larandan arasından geçer, Arragan hududunda şehri geçer ve Siniz ve Ganafa arasındaki bölgede Büyük Denizle birleşir. Bu dört nehir kuzeyden güneye doğru akar.

33.) Farsın Kavran bölgesinde Azd sınırlarında doğan başka bir nehir ise Kurrdur. Doğu istikametinde ilerler ve İstahrın güneyini geçtikten sonra Bicagan Gölüne (Simdiki Bakhtagan Gölüne)akar.

34.) Yine Farsta yer alan başka bir nehir ise Farvabdır. (Şimdiki Pulvar) Farvabdan başlayarak doğu istikametinde akar. İstahra vardığı zaman yönünü değiştirir ve İstahrın doğusunda, Farsın en sağlıklı ve en iyi suyu olan Kurr Nehriyle birleşir.

35.) Tab başka bir nehirdir. İsfehan bölgesinde yer alan Kuh-Cilu(Kuh-ı Cela) bölgesinde doğar. Huzistan ve Fars arasındaki sınırı takip eder ve Büyük Denize dökülür. Mahiruban Şehri, bu nehrin iki kolunun buluştuğu deniz  civarında bulunur.

36.) Sardan Nehri de Kuh-Ciluda doğup Tab Nehrine boşalır. Sardan Şehri bu iki nehrin arasında bulunmaktadır.

37.) Bir başka nehir Huzistan bölgesinde bulunan Şuşterdir. Cibal bölgesi sınırlarından başlar. Dahana-yi Sire(“Aslanın ağzı”) ve Hisn Mahdiye  ulaşıncaya kadar Şuşter, Süq al-Arbaa, Ahvaz, Cubbay ve Basiyandan geçer. Sonunda Büyük Denize boşalır.

38.) Huzistanda bulunan Masrukan (Masruukan=Ab-i Gargar, Karünün bölündügü iki koldan doğuda olanı) başka bir nehirdir. Şuşter Nehrinden ayrılıp, bütün arazileri sulayarak Ahvaza akar. Geriye kalanı ise Ahvaz yakınlarında tekrar Şuştere katılır. Askar-i Mukram Şehri bu iki nehrin arasında yer alır.

39.) Basiyanda Şuşterden bir başka nehir daha ayrılır. Basiyan, Han Murdun ve Daurakın, oradan da Ram Ürmizd sınırlarına kadar olan bölgelerin topraklarını sular.

40.) Başka bir nehir Süstür.(Susa Nehri, simdiki adıyla Savür.) Karha yakınlarında Cibal Dağlarından doğar.  Şuşter ve Süsün kırsal bölgelerini sular. Süs ve B.dhüsavur arasından geçer; fakat Basunnay sınırlarına gelene kadar bu suların hepsi arazilerde kullanılır.

41.) Bir başka nehir, Oğuz ülkesinde kuzeyi takip ederek akan Ras Nehridir. Büyük bir nehir olup, suyu siyah ve pis kokuludur. Kimek ve Kırgız sınırındaki dağda doğar ve Oğuz ülkesini çapra  geçerek Hazar Denizine dökülür.

42.) Artus (İrtis?) ise başka bir nehirdir ve aynı dağdan iner. Burası geniş ve büyük bir sudur, siyahtır; fakat içilebilir ve serinleticidir. Oğuz ve Kimek arasında, Cûbin Köyüne ulaşıncaya kadar akar. Sonunda İtil Nehrine dökülür.

43.) İtil Nehri, İrtisin kuzeyindeki aynı dağdan doğar. Kimek ülkesi boyunca Cûbin Köyüne kadar akan çılgın ve geniş bir nehirdir. Buradan, Bulgarı geçinceye  kadar Oğuz ve Kimek sınırı boyunca batıya doğru akar, Sonrasında güneye doğru Peçenek Türkleri ve Bûrtas arazisinden geçip Hazarın İtil Şehrini geçer. Son olarak Hazar Denizine dökülür.

44.) Bir başka nehir, Slav ülkesinin iç bölgesinden doğan Rus Nehridir (Volga). Rus sınırlarına ulaşıncaya dek doğu istikametinde yol alır. Sonrasında Rus ülkesinin Urtâb, S.lab ve Kûyâfa şehirlerinin ve Kıpçak sınırlarının etrafından geçer. Ardından yönünü değiştirip güneyden Peçenek sınırlarına gelir ve buradan İtil katılır.

45.) Bir başka nehir ise Ritadır. Rita Peçenek, Macar ve Rus arasındaki sınırda bulunan bir dağda doğar. Ardından Rus sınırına girer ve Slava doğru akar. Buradan Slava bağlı Hurdab Şehrine gelir ve bu bölgede tarlalarda ve otlaklarda kullanır.

46.) Bir diğer nehir ise Tigrisdir (Dicle). Bu nehir Diyarbakır Dağlarından doğar. Balad, Musul, Tikrit ve Samaradan geçer. Bağdat ve Vasiti ikiye böler ve nihai olarak Madhar, Bula ve Basra sınırlarına dayanır. Burada Büyük Denize boşalır. Feth yakınlarında Dicleden bir kol ayrılır. Makil kanalı bu kol Basraya akar. Bula yakınlarında Dicleden başka bir kol ayrılır. Buraya Bula Kanalı denir. Doğrudan batı istikametini takip eder ve Basra sınırları içinde Makil Kanalına katılır. Ardından Basrayı geçer. BuradaDubuys-Kanalı adını alır. Son olarak Dicleye Abadan yakınlarında tekrar katılır. Vasit ve Madhar arasında Dicleden bir kanal daha ayrılır ve Basra Bataklığı adında iki bataklık oluşturur.

47.) Ermenistanın dağlarından İki Zap adında iki nehir doğar. Bunların birineKüçük Zap diğerine ise Büyük Zap denir. İki nehir de güney batı istikametinde akar, Haditha ve Sinn şehirlerinin arasından Dicleye boşalırlar.

48.) Bu iki nehirden bir tanesinin adı Sasdır. Ermenistan Dağlarından doğar ve sulamada kullanılır. Ukbara şehrine gelene kadar nehirde su kalmaz. Aynı dağda doğan diğer nehir ise Nahravandır (Minorskyye göre bu nehirle kastedilen, İran Huzistanında doğan Diyala (Şirvan) Nehridir.) Bu da sulamada kullanılır.

49.) Bir diğer nehir Fırat Nehridir. Ulayk Dağından doğar ve Lukkam Dağını geçerek Rum ülkesi boyunca Malatya sınırlarına kadar uzanır. Burada güneye dönerek Sumaysat (Samsat), Sanca ve Balasın etrafından dolanır. Buradan,  kuzeydoğu [güneydoğu okuyun!] istikametine döner ve Rakka, Karkisiya, Rahba, Ana, Hit ve Anbarın etrafından dolanır. Daha sonra tekrar yönünü değiştirir ve Kûfa bataklığına ulaşıncaya kadar güneydoğu istikametini takip eder. Anbardan sonra, Fırattan Nahr-İsa kanalı adında bir kanal ayrılır. Bu kanal, Bağdata iner ve Dicleye boşalır.  İnsanlar bu kanal aracılığıyla Dicle ve Fırat arasında yolculuk edebilir. Daha aşağıda, Nah-ı İsadan daha büyük Nahr-Sarsar adında başka bir kanal ayrılır. Bu kanal Sarsar Şehrine ait arazilerin sulamasında kullanılır. Buranın da aşağısında Nahr Sarsardan daha büyük Nahr Malik ayrılır. Nahr al-Malik şehrinin arazilerinde kullanılır. Kerbala civarında başka bir kanal daha başlar. Bu kanala Nahr Süra denir ve burası da Fırat gibi, Vasit Bataklığına akar. Camiayn Şehri bu iki nehrin arasında  yer alır, yani Sûra Kanalı ve Fıratın ana akıntısı arasındadır.

50.) Horasan da yer alan bir başka nehir ise Hırantdır. Tus Dağından doğar. Ustuva ve Carmagan bölgelerini dolanır. Cürcan Şehrini ikiye ayırır. Abaskun Şehri arasından akar ve Hazar Denizine dökülür.

51.) Taberistanda bulunan bir başka nehir ise Tizhınrüddür.( Tizhınrüdh, Bavul ve Harhaz (51.-53.) nehirleri, Mazandaran Nehirleridir, sırasıyla, şimdiki Tijin, Babol, Harazpey nehirleridir.) ( Piri bölgesindeki Karin Dağlarında doğar ve Hazara dökülür.

52.) Bavul ise bir başka nehirdir. Karin Dağlarında doğar. Mamatirin çevresinden dolaşıp Hazara dökülür.

53.) Harhaz ardındaki nehir ise Rey ve Taberistan sınırındaki Laricandan  doğar ve Amul bölgesine akar. Burada bir kısmı kullanıldıktan sonra Hazar Denizine dökülür.

54.) Sapid-Rüd adındaki bir başka nehir Ermenistanın Huvayrit Dağında doğar ve batı istikametinde akar, Gilanı geçer ve sonunda Hazara dökülür.

55.) Aras Nehri ise Ermenistan dağlarının doğusunda Rum ülkesine birleştiği yerde doğar. Doğu istikametinde akarak, Vartanınetrafından dolandıktan sonra, Azerbaycan, Ermenistan ve Arhan arasındaki sınırı takip ederek, Hazara akar.

56.) Kurr Nehri, Arran bölgesinde, Arran ve Dağıştan arasında kalan dağlardan doğar. Doğu istikametinde yol alarak, Vartanı çevreledikten sonra, Sahaki ve Kabala sınırlarına doğru akar. Ardından Bardeci çevreler. Sonra Aras Nehri ile  birleşir, Mukan ve Baküden geçip Hazarla birleşir.

57.) Arap ülkesinde bulunan başka bir nehir ise Bayhandır. Tihama Dağlarının en uzak ucundan, yani en doğusundaki noktadan doğar. Vadi Bayhan şehrini, Sabvayı ve Hadramüt şehirlerini çevreler. Ardından Ahkaf kumluklarını çapraz geçerek Büyük Denize dökülür. Suriye topraklarında büyük nehirler yoktur.

58.) Nahr al-Karum, (Büyük ihtimal Kızılırmak) Orta Rumda (Orta Anadolu) bulunan Bukallar bölgesinde doğar. Rum ülkesinin ortasından doğup Gürcistan Denizine (Karadeniz) akar.

59.) Başka bir nehir Rum ülkesinde Paflagonya (Kastamonu) idari bölgesinden başlayıp, Tanabri şehrinin  çevresinden dolanır ve Karadenize dökülür.

60.) Bir başka nehir de Rumun Opsikian idari bölgesinde doğar, B.ndâk.lus ve Didûnın çevresinden dolanır ve Rumdaki Nikiya (İznik) Gölüne boşalır.

61.) Buradan bir nehir daha doğar. Anadolu ve Basileriot idari bölgelerinden geçer. Sonrasında güneye dönerek Hak ve Nikiya arasından akar ve Nikiya Gölüne boşalır. (60 ve 61 deki iki nehir Sakarya ve Porsuk olmalı)

62.) Diğer bir nehir Mısırdaki Nil Nehridir. Cebel el-Kamarın güneyinde 10 tane büyük nehir doğar. Her beş tanesinden bir bataklık oluşur. Ardından, her bir bataklıktan üç nehir oluşur. Bu altı nehirden de Nubiya sınırlarının hemen dışında güneye doğru, bir bataklık oluşur. Nil Nehri bu bataklıklardan doğar ve Nubiyaya girer.  Bütün Nubiya bölgesini geçene kadar kuzeye doğur akar. Ardından Sukar Şehrine doğru batıya döner. Sonrasında ise tekrar, Kases Dağını çevreleyinceye kadar doğuya döner ve tekrar Usvanı geçer. Sonra kuzey istikametinde akar ve bütün Mısır bölgesini geçer. Akhmin, Fayyüm ve Fustatın çevresinden geçtikten sonra Tinnis Gölüne boşalır.

63.) Ayla Denizi ve Mısır bölgesi arasındaki kumlardan, batı istikametinde Nubiyayı boydan geçen büyük bir nehir doğar. Nubiyaya ait ve buranın başkenti olan Kabil Şehrinin bulunduğu yerde Nile boşalır. Bu nehre “Raml Al-Madan Nehri” denir.

64.) Fustat yakınlarında Nilden büyük bir kanal130 ayrılır ve İskenderiyeye ulaşıncaya kadar bu nehrin suları sürekli kullanılır. Geriye kalan su ise Tinnis Gölüne kadar ilerler.

65.) Afrika topraklarında, Tancada, Süs Uzak bölgesine kadar büyük ve önemli nehir bulunmamaktadır. Buradaki sular sadece içme ve sulama amaçlı kullanılır. Aynı şekilde, Sudanda herhangi bir nehir hakkında da ne kitaplarda ne de diğer belgelerde bilgi bulabildik.

66.) Rum ülkesinin batısında, Bulgar Dağlarından, Rum ülkesinde yaşayan Slâvların bulunduğu bölgeye ulaşıncaya kadar doğu istikametinde akan bir nehir (Meriç Nehri) bulunmaktadır. Burçan ülkesini çapraz bir şekilde geçtikten sonra, Trakya idari bölgesinin çevresinde dolanır. Ardından İstanbulu geçer ve boğaza boşalır. Bu nehre Bulgari denir. (Yanlış bilgi olmalı?)

67.) Toledo yakınlarında, İspanya dağlarından doğan Tagus Nehri Toledo  Şehrinin çevresinden dolaşır ve ardından batı yönünde ilerledikten sonra, önce doğuya sonra tekrar batıya yönelir. Merida ve Santarem sınırlarına kadar ilerler. Sonunda Batı Okyanusuna dökülür. Dünya üzerinde bizim burada sıralamış olduğumuz nehirlerden başka, üzerinde gemi yüzebilen nehirler bulunmamaktadır.

68.) Güneyden bahsedecek olursak; güneyde, Buca dışında hiçbir büyük nehir yoktur. Bucanın güneyde yer alan bir dağdan doğduğu, Buca bölgesini geçtiği ve Habeşistanın yakınlarındaki denize döküldüğü söylenir. Allah her şeyi bilir.

Allahtan başka kuvvet yoktur.

 

7.KUMSALLAR VE ÇÖLLER HAKKINDA BİLGİ

 

Kumu ya da tuz bataklıkları olan; fakat dağın, akarsuyun, ekili arazilerin olmadığı her yere çöl denir. Çöllerin değişik tarifleri vardır: bazıları geniş, bazıları küçüktür. Bu çöllerdeki kumluklar da aynı şekildedir.  Kitabımızın bu kısmında, Allahın izniyle, dünyanın meskûn topraklarındaki geniş çölleri ya da kumlukları anlatacağız.

1.) Çin ülkesinin güneyinde, Tain fil- bahr Dağı (Denize Saplanan Dağ) ve Humdan arasında bir çöl bulunmaktadır. Bu çölün bir kısmı, tıpkı bir ada gibi denizin içine uzanır. Bu çölün doğusu Doğu Okyanusudur, güneyinde Büyük Deniz, batısında al-Tain fil-bahr Dağı, kuzeyinde Humdan Nehri vardır. Bu çölde altın bulunmaktadır.

2.) Bir başka çöl ise Çinin kuzeyindedir.(Büyük Moğolistan Çölüdür) Doğusunda Doğu Okyanusu, güneyinde Çin bölgeleri, batısında Kuça Nehri, kuzeyinde ise Dokuzoğuzlar ve Kırgızlar bulunur.

3.) Çin ülkesinde, üç günlük yolculuk mesafesinde, iki Çin şehri olan Hathum ve Vasarnik arasında uzanan kumluklar vardır. Bu kumluklar Kuça Nehrinin bataklığından, az önce sözünü ettiğimiz Çinin kuzeyinde bulunan çölün sınırı arasında yer alır.

4.) Başka bir çöl, (Tarım çöküntüsü) doğusunda Tibet sınırlarının bulunduğu yerde bulunur. Bu çölün güneyinde Hint Ülkesi, batısında Maveraünnehir sınırları, kuzeyinde Karluk ülkesi bulunmaktadır. Susuz ve Yeşilliksiz, sert bir çöldür.

5.) Bir başka çöl Hint ülkesinde, Büyük Denizin kıyısında yer alır(Carnatic  düzlükleri). Serendip sınırından Dahum Hükümdarlığına kadar uzunlamasına yayılır. Fakat bu çöl parça parça bölünmüş haldedir. Sind ve Hint bölgelerinde çok sayıda küçük çöl vardır.

6.) Doğusunda Sind şehirlerinin yer aldığı küçük ve sınırlı bir çöl (Makran Çölü) vardır. Güneyinde Büyük Deniz, batısında Küfik Dağları, kuzeyinde ise Sindi ve Kirmanın bazı bölümleri bulunmaktadır.

7.) Başka bir çöl (Orta İran Çölüdür) ise doğusunda Sind bölgesinin kuzey kısımlarından Mihran Nehri bölgesine kadar olan bölgenin bulunduğu, güneyinin Sind, Kirman ve Farsın çevrelediği bir çöldür. Bu çölün batısında ise Rey, Kum ve Kasan sınırları bulunur.  Çölün kuzeyi ise Horasanı ve Sistan bölgesini çevreler. Bu çöle Kargas-küh adı verilir. Çünkü batısında aynı adlı küçük bir dağ bulunmaktadır. Bu çölde her yerde tepeler vardır. Çölün parçaları bulundukları bölgenin adı ile anılır. Sistanı çevreleyen kumlar bu çöle aittir ve Sistan Kumları adı ile anılır.

8.) Başka bir çöl (Trans-Hazar Çölü) , doğusunda Merv ve Ceyhunun çevresini dolaşan, bir çöldür. Güneyinde Bâverd, Nesâ, Fârav, Dihistan ile Hazar Denizinden İtile kadar olan bölge kalır. Batısında İtil Nehri bulunur. Kuzeyinde Ceyhun Nehri, Harezim Denizi ve Oğuz ülkesinden Bulgar sınırına kadar olan bölüm uzanır. Buraya Harezim ve Oğuz Çölü denir. Bu çölde Belh sınırlarından başlayan ve güneyden Ceyhuna oradan Harezim Denizine uzanan kumlar bulunmaktadır. Genişliği 1–7 menzil arasında değişir.

9.) Bir başka kumluk ise Kimek ile Cend ve Cavara sınırları arasında yer alır. Uzunluğu uçsuz bucaksız, genişliği ise devasadır. (Kızıl kum Çölü?)

10.) Bu çöl bozkırdır. Doğuda Hazar sınırından Bahreyn ve Basra sınırlarına kadar uzanır, Kadisiya ve Küfe sınırlarıyla, Fıratın sınırlarına kadar olan bölgeyle çakışır. Arap Denizinin tamamı, Ayla Körfezi, Büyük Deniz ve Yemen bölgeleri güneyinde yer alır. Batısında Cidde, Car, Madyan ve Ayla, kuzeyinde Muan, Salamiya, Tedmür, Kunasira ve Fırat Nehri bulunmaktadır. Buraya Göçmenler Bozkırı denir. Buranın bölümleri hangi şehir veya Arap kabilesine bitişikse oranın adını alır. Bu çölde Bahreyn bölgesindeki deniz kıyısından başlayan, 2- 4 menzil genişliğinde 20 menzil uzunluğunda kumluklar vardır. Buraya Habir Kumluğu denir.

Buranın kumları kırmızıdır ve metal işleyen nalburlarca kullanılır. Hac için Irak rotasında ilerleyenler bu kumsal araziyi geçmek zorundadır.

11.) Diğer kumluklar, bu çölün (yani 10.) güneyindeki deniz kıyısında yer alır ve Yemeni çevreler. Bunlara Ahkaf- Kumları denir.

12.) Diğer kumluklar (Nilin aşağı yatağı ile Kızıldeniz arasındaki Arap Çölüdür.), doğusunda Berber ve Bahreyn körfezleri, güneyinde Buca Çölü, batısında Nubiya ve Mısır ülkeleri, kuzeyinde Ayla Körfezi bulunan kumluklardır. Buraya Maden Kumlukları denir; çünkü bu kumluklarda altın vardır ve gerçekten de yüksek miktarda altın bulunmuştur.

13.) Bir diğer çöl, doğusunda Habeşistan, güneyinde Buca ülkesi, batısında Nubiya ve Mısır ülkeleri, kuzeyinde biraz önce anlatılan çölün bulunduğudur.

14.) Diğer kumluklar Mısırdadır. Doğuda Askalandan Ölü Denize (Lut Gölü) uzanır. Bunların hem güneyinde hem de batısında Fustat bölgesi bulunmaktadır. Kuzeyleri ise Tınnis gölünden Askalana uzanır. Buraya Cifar Kumlukları denir.

15.) Magrib (Cezayir, Fas, Tunus) ülkesinde, Mısırdan, al-Vahat Dağından, Barkadan, Trablustan, SüsUzak bölgesine kadar büyük oranda çöldür (Sahra Çölü ).

16.) Magrib ülkesinde Sicilmiasa bölgesinde geniş kumluklar bulunmaktadır. Raml Al-Madan isimli bu kumluklarda fazla miktarda altın bulunmaktadır.

17.) Ekvatorun güney bölgesi genelde çöllerden oluşur. Bu bölgedeki meskûn yerler, genelde çöllerin arasındadır. Sadece birkaç tanesi dağlardadır.

18.) Bunun gibi, Çinden Hazar ülkesine uzanan ve kuzey çeyreğe ait, dünyanın meskûn topraklarının kuzey bölgesinde de çok sayıda çöl bulunmaktadır Türklerin yaşadığı yerler de genelde çöllerden oluşmaktadır. Sadece birkaç tanesi dağlarda, akarsuları, ağaçları ve ekili araziler olan yerlerdir. İslam topraklarının bilinen ve geniş çölleri ve kumlukları yazdıklarımızdan ibarettir. Türklerin dışında inançsızların bulunduğu topraklardaki çöl ve kumlukları da yazdık. Allah her şeyi bilir. Allah yardımcımız olsun.

 

8. DÜNYA ÜLKELERİ HAKKINDA BİLGİ

 

1.) Bir ülkeyi diğer ülkelerden ayıran dört husus vardır. İlk husus: su, hava, toprak ve iklim farkıdır. İkincisi: din, hukuk ve inançlardır. Üçüncüsü: lügat ve dildir. Dördüncüsü ise hükümdarlıklar ve yönetim farklılıklarıdır. Bir ülkenin sınırları diğer bir ülkenin sınırlarından üç noktada ayrılır. İlki, ülkelerin arasından uzanan büyük ve küçük dağlardır. İkincisi, ülkeler arasında akan büyük ve küçük nehirlerdir. Üçüncü ise ülkeler arasında uzanan büyük veya küçük çöllerdir.

2.)Yunanlıların dediğine göre dünyanın bütün değerlendirilmiş toprakları dört parçadan oluşur. Bir tanesi, doğudan Doğu Okyanusunu ve en uzakta bulunan Dokuzoğuz ve Kırgız sınırlarını, güneyde Büyük Deniz ve Ayla arasındaki bölgeyi, batıda Suriye ve Rum ülkelerini,

İstanbul Boğazına kadar olan bölümleri,  kuzeyde ise Slav ülkesini ve dünyanın değerlendirilmiş topraklarının en uzak sınırlarını içine alır. Dünyanın bu kısmına Büyük Asya denir. Bu kısım, kuzeyde ekilmiş ve işlenmiş toprakların üçte ikisini oluşturmaktadır.

3.) İkinci kısmın doğusunda Mısır ülkesinin başlangıcı, Ekvatordan Rum Denizine (Akdeniz) kadar olan bölüm, güneyde Magrip topraklarıyla ve Sudan toprakları arasında kalan bir çöl, batıda Batı Okyanusu, kuzeyde ise Rum Denizi vardır. Dünyanın bu kısmına Libya denir. Kuzeyin işlenmiş ve değerlendirilmiş toprakların on ikide birini oluşturur.

4.) Üçüncü kısmın doğusunda İstanbul Boğazı yer alır. Güneyinde Rum Denizi, batısında Batı Okyanusu, kuzeyde ise kuzeyin değerlendirilmiş toprakları bulunmaktadır. Bu kısma Avrupa denir. Dünyanın değerlendirilmiş topraklarının dörtte birini oluşturur.

5.) Güneyde yer alan değerlendirilmiş topraklara Yunanlılar “Güneyin Meskûn Toprakları” olarak adlandırır.

6.) Dünyanın meskûn toprakları, elli bir ülkeden oluşur. Bunların beşi Ekvatorun güneyindedir: Zâba, Zengistan, Habeşistan, Buca ve Nubâ. Batıda bulunan Sudanın bir kısmı kuzeye, bir kısmı güneye aittir, çünkü Ekvator burayı ortadan keser. Kırk beş  ülke, meskûn çeyreğin kuzeyinde yer alır: Çin, Tibet, Hindistan, Sind, Horasan ve Horasan Hudutları, Maveraünnehir, Kirman, Fars, Kargas-küh Çölü, Deylemistan, Huzistan, Cibal bölgesi, Irak, Arap toprakları, Cezire, Azerbaycan, Suriye, Mısır, Magrib, İspanya, Rum, Serir (Dağıştan), Alanlar, Hazarlar, Slavlar, Hazar Peçenekleri, Mirvatlar, İç- Bulgarlar, Ruslar, Macarlar, Vanandar, Peçenek Türkleri, Buradas, Burtaslar, Kıpçak, Oğuzlar, Kimekler,  Çiğiller, Tuhsiler, Karluklar (Halluh), Yağmalar, Dokuzoğuzlar, Kırgızlar. Bu ülkelerin her biri bölgelere, bu bölgeler de sayısız şehirlere ayrılır.  Bir başka bölümde her bir ülke ve şehrin büyüklüğünü, doğasını, iklimini, güzelliklerini, harikalarını; bütün hükümdarlıkları ve şehirleri; örf ve adetlerini, yaşayanların dinlerini, bize miras kalan kitaplardan ve onlarla ilgili

işittiklerimiz kadarıyla anlatacağız. Allah haricinde kimse, dünyayla ilgili ayrıntıları ve özellikleri bilemez. Allah yücedir. Allahtan başka güç yoktur.

 


 

9. ÇİN ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ

 

Çin ülkesinin doğusunda, Doğu Okyanusu, güneyinde Vak-Vak (kitabın İngilizce çevirmeni Minorsky, iki tane Vak-Vak olduğuna dikkat çeker. Afrikada Zanc ülkesinde bulunan Madagaskara tekabül eder. Çine ait olan diğeri, Sumatradır.) hudutları, Serendip Dağı ve Büyük Deniz, batısında Hindistan ve Tibet, kuzeyinde Tibet, Dokuzoğuz ve Kırgız ülkeleri bulunmaktadır. Burası nimetlerle ve akarsularla dolu bir ülkedir. İçerisinde altın madenleri, dağlar, çöller, göller ve kumsallar bulunmaktadır. Buranın hükümdarına Fağfur-i Çin denir. Bu hükümdarın Feridun soyundan olduğu söylenir. Çin hükümdarının 360 tane eyaleti olduğu ve yılın her bir günü, bir eyaletten hazineye vergi geldiği söylenir. Bu ülkede yaşayanlar iyi zanaatkârdır ve çok el işleri yaparlar. Ghiyan Nehrini kullanarak ticari amaçlarla Tibete giderler. Toplumun geneli Mani dinindendir; fakat hükümdarları Budisttir. Bu ülkeden bol miktarda altın, ipek, Çin havluları, Çin vazoları, tarçın, bıçak kılıflarının üretiminde kullanılan geyik boynuzları ve daha birçok harika ürün gelir. Çinde çok sayıda fil ve gergedan (Yazar anlaşılan gergedana çok meraklı olmayacak yerlerde bile bu hayvanı tasvir ediyor) bulunabilir.

1.) Vak-Vak, Çinin bir eyaletidir. Toprağında altın madenleri bulunur. Köpeklerinin tasması bile altındandır. Buranın liderleri gergedan boynuzundan yapılmış çok kıymetli kolyeler takar. İnsanları siyah ve çıplaktır. Vak-Vak sıcak kuşağa aittir ve nimeti bulunmamaktadır. Başkenti M.kysdir.  Burası ufak bir şehirdir. İçinde her türlü tüccarı barındırır.

2.) Vak-Vakın yanı sıra Doğu Okyanusu kıyısında Çine bağlı dokuz tane daha büyük eyalet vardır: (a)İr.s, (b)Hür.s, (c)F.rac.kli, (d)Tay, (e)H.sani, (f) T.nküy, (g) Bünügni, (h) Kuri, (i) Anf. (Bu isimler Çin isimlerinin Farsçaya  döndürülerek bozulmuş haline benziyor) Her dokuz eyaletin alt kısımları da bulunur. Her birinin dini, insanların görünüşü, adetleri, farklıdır. Her birinde sayısız şehir bulunmaktadır. Fakat bütün bu eyaletlerin reisleri Fağfur-i Çin için çalışmaktadır.

3.) Hûmdan (yada Çang-an-fu şimdiki Şian şehri) Çinin başkentidir. Şahane bir şehirdir ve Fağfura ev sahipliği yapar. Ağaçları ve yaşam alanı çok, nimetleri

boldur. Deniz kenarındadır. Hûmdan da inci çıkarılır. (Yanlış bilgi?).  Yaşayanları yuvarlak yüzlü ve geniş burunludur. Kadife ve ipek giyerler, elbiselerinin kolları geniş ve etekleri uzundur.

4.) Bugsur, Çine ait büyük bir şehirdir. Şehirde birçok farklı şehirden tüccarlar vardır. Çok güzel bir yerdir.

5.) Kuçan(Kushan), (Bu ve 4de yer alan isimler Çin isimlerinin Farsçaya

döndürülerek bozulmuş haline benziyor) Tibetli ve Çinli tüccarların bulunduğu küçük bir şehirdir.

6.) Halb.k, Çinden yönetilen, bir çok nimeti olan, zengin ve büyük bir şehirdir.

7.) Hamçünün yarısı Tibetin, diğer yarısı Çinindir. Bu ikisi arasında bitmek bilmeyen bir savaş vardır. Buranın yaşayanları putperesttir ve buraya Tibet Hakanı hükmeder.

8.) Saukcü, Tibet sınırıdır. Burası Çin tarafından yönetilir. Dağlarında misk geyikleri yaşar.

9.) Sahçü, Saukcüye benzer; fakat daha büyüktür. Buranın yöneticisi Saukcüde

bulunur.

10.) Kuça tam sınırdadır (Tarımın kuzeyinde) ve Çine aittir. Fakat Dokuzoğuzlar tarafından sürekli yağmalanır. Şehrin nimeti boldur.

11.) Kügm.r, (Kara-kash Nehrinin sağ yakasında, Hotanın 16 mil güney doğusundadır.) çok sayıda put tapınağına sahiptir. Dağlara yakın, güzel bir yerdir. Buranın, yerleşikleri ölüleri yer.

12.) Burc-i Sangin (“Tas-Kule”), Çinde büyük bir köydür. Zengin ve güzeldir.

13.) Hacu, tüccarların bulunduğu büyük bir şehirdir. Çinden yönetilir. Yaşayanları Mani inancını benimsemiştir.

14.) Sanglak (“Taşlık-yer”), Sacu bölgesinde bulunan büyük bir köydür. Yaşayanları putperesttir (Budist?).

15.) Sacu, Çine bağlı, dağlar ve çöller arasında yer alan bir şehirdir. Burası zengindir. Nimeti ve akarsuları boldur. Yaşayanları zararsızdır ve Mani inancını benimsemiştir.

16.) K.San, (Tibet yönünde, muhtemelen Nan-shanın batısı ya da Kun-lunun güneyindedir.) yoldan uzak bir şehirdir. Nimeti azdır ve yöneticisi Tibettendir.

17.) Kadhah Çindedir; fakat yöneticisi ise Tibet adına bu bölgeyi yönetir.

18.) Hoten, iki nehir arasında bulunur. Hudutları içerisinde insan yiyen vahşi insanlar barındırır. Yaşayanların tek ticaret kaynağı işlenmemiş ipektir. Hoten hükümdarı çok iyi koşullarda yaşar ve kendine “ Tibetlerin ve Türklerin Hükümdarı” der. Çin ve Tibet sınırında yaşar. Bu hükümdarın bütün eyalet ve bölgelerden sorumlu tuttuğu vekilleri vardır. Bu toprakların 70.000 savaşçısı vardır. Hoten Nehirlerinden yeşim taşı çıkar.

19.) H.za, Hotenın bir köyüdür. Etrafında kumluk alanlar bulunur.

20.) Hutm, içinde sadece büyük bir put tapınağı bulunan virane bir şehirdir.

21.) Savnik, çevresinde kumluk alanlar olan bir köydür.

22.) Burhimu ve Nevecget, Çinde deniz kenarında yer alan, zengin,  sakin ve büyük iki şehirdir. (Tarım havzasında yer alan iki şehirdir.) Halkı savaşçıdır.

23.) Serendip (Şimdiki Sri Lanka), Çinin güneyinde, deniz kenarında, Hindistan ve Çin sınırları arasında yer alır. Buranın akarsuları ve birçok bölgesi vardır. Nehirlerinde elmaslar bulunur. Serendipden farklı çeşitlerde yakutlar gelir. Buranın hükümdarı bağımsızdır.

24.) Azr, Serendip yakınlarında, Serendip Hükümdarının ikamet ettiği küçük bir şehirdir.

 

 


 

10 HİNDİSTAN ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ

 

Doğusunda Çin ve Tibet, güneyinde Büyük Deniz, batısında Mihran Nehri, kuzeyinde Vakhana bağlı Sakhan Ülkesi ve Tibetin bir kısmı bulunmaktadır. Bu ülkede yüksek miktarda nimet, büyük bir nüfus ve birçok hükümdar vardır. Sayısız şehir mevcuttur. Dağları, çölleri, denizleri ve kumsalları vardır. Buradan çok sayıda koku, misk, aloe odunu (Zambakgillerden, ilaç yapımında ve yiyecek olarak ta kullanılan bir tür bitki), kehribar, kafur, kıymetli taşlar, inci, yakut, elmas, şifalı ilaçlar ve her çeşit tekstil ürünleri gelir. Çöllerinde ve arazilerinde birçok farklı hayvan mevcuttur. Filler, gergedanlar, tavus kuşları, papağanlar, Hint guguk kuşları ve daha birçok kuş türü bu hayvanlardan bazılarıdır. Hindistan,

kuzeydeki meskûn alanda bulunan ülkeler arasında en büyük olanıdır.  Şarap tüketimi Hindistanda yasaktır ve zina kanununa uygundur. Bu ülkede yaşayanların hepsi putperesttir (Hindu).

1.) Kamarün (Kamarupya, Assam), Hindistanın doğusunda yer alan bir hükümdarlıktır. Gergedan ve altın madenleri mevcuttur. Zımpara ve taze aloe bulunmaktadır.

2.) Şanf, (Güney Annamdır.)Kamarün Hükümdarlığının büyük bir toprağıdır. Şanfi-aloeleri buradan gelmektedir.

3.) Mandal, Kamarün Hükümdarlığın ufak bir bölgesidir. Buradan Mandali aloeleri gelir.

Bu topraklar deniz kıyısındadır.

4.) Fansür,(Kafur Limanı. Sumatran batı kıyısında, Barosun hemen güneyindedir) tüccarların konakladığı büyük bir şehirdir. Denizden gelenler  için bir ticaret merkezidir. Fansürün hükümdarına S.tüha denir. Hükümdarın kendine ait ayrı bir hükümdarlığı vardır.

Fansürde, S.tüha adına çalışan on hükümdar daha vardır.

5.) H.dd.ncira, içinde bir fersah uzunluğunda bir pazarı olan şehirdir. Buranın hükümdarı Satühadır. Gelişmekte olan, sakin bir şehirdir.

6.) Kimar (Hmer, Kamboçyadır), büyük bir ülkedir. Hindistan hükümdarları arasında en çok buranın hükümdarı vardır. Zina bütün Hindistanda yasalken, sadece burada yasaktır. Kimar hükümdarının verdiği hediyeler genelde fildisi ve Kimar-aloesinden oluşur.

7.) N.myas, Harkand, Ürshin, S.m.nd.r ve Adras, deniz kenarında yer alan beş büyük şehirdir. Buranın hükümdarlık gücü Dahuma aittir. Dahum hiç kimsenin kendinden üstün olduğunu  düşünmez ve 300.000 kişilik bir ordusu olduğu söylenir. Kamarun hükümdarlığı ve Dahum dışında bütün Hindistanda bu kadar taze aloe bulunmaz. Bu ülkeler, ürünlerini uzun yıllar içinde verebilen ağaçlarda yetişen yüksek kaliteli pamuk üretir. (Yanlış bilgi yada ipek kasdediliyor) Beyaz konç (üflemeli bir çalgı) bu ülkenin malıdır, bir trompet gibi üflenir. Bunun adı sanktır. Bu ülkede sayısız fil vardır.

8.) Tusül, Çinden bir dağ ile ayrılan, Çine bitişik büyük bir ülkedir. Burada yaşayanlar esmerdir. Kıyafetleri pamuktur.

9.) Mûsa, Çin ve Tusule bitişik bir ülkedir. Burada yaşayanların kaleleri ve binaları sağlamdır. Çok sayıda misk buradan gelir

 

10.) Manak, Çin ve Müsaya bitişik bir ülkedir. Bu son saydığımız üç ülke Çin ile savaş halindedir.

11.) Nubin, Dahum Ülkesinin sınırını oluşturur. Serendip erzağı ve mısırı buradan gelir.

12.) Bir bölümü denize doğru ada bir çıkıntısı olan şehrin adı Ürsfindir. (Hindistanın en güneydeki kısmındadır) Havası kötüdür. Uzandığı denize, burada, Körfezler Denizi denir. Hükümdarlık gücü “Rayina” denen bir kadına aittir. Burada Hindistanın hiçbir yerinde görülmemiş büyüklükte filler vardır. Buradan büyük miktarda biber elde edilir.

13.) Sahilde bulunan dört şehrin tamamına Malay denir. Burası Ballah-ray hükümdarlığıdır. Buradan da aynı şekilde, bol miktarda biber gelir.

14.) Deniz kenarında yer alan dört şehir olan Samür, Sindan, Sübara ve Kanbayada Müslümanlar ve Hindular yaşar. Burada bir Cuma Camisi ve bir de put tapınağı vardır. Burada yaşayan insanlar uzun saçlıdır ve her mevsim izar (Belden aşağıya sarılan pamuklu bir peştamal.) giyerler. İklimleri sıcaktır. Buranın hükümeti Ballah-raya aittir. Bu şehirlere yakın bir dağda bambu, Hindistan cevizi, biber yetiştirilir. Kanbayada ayakkabı üretilir ve bütün dünyaya ihraç edilir.

15.) Kamh.L (Hint sınırının başlangıcında Kanbaya yakınlarındadır), Bullah-ray

hükümdarlığının bir parçası olan güzel bir şehirdir.

16.) Babi, hükümdarı Müslüman olan güzel bir şehirdir. Ayaklanma çıkartıp Mansürayı ele geçiren Ömer ibn Abdül- Aziz buralıdır.

17.) Kandahar (Burası Afganistanın aynı adlı şehri olmalı islamiyet öncesi Budizme inanılıyordu. Putlardan bu kasdediliyor olmalı), içerisinde sayısız altın ve gümüş putları bulunan büyük bir şehirdir. Hayattan elini çekmişlerin ve Brahmanların yeridir. Burası özel bir

eyalete ait güzel bir şehirdir.

18.) H.Sinakra, sayısız bölgeye sahip sakin bir şehirdir.

19.) B.cüna, yüksek nüfuslu, çöl kenarında bir köydür.

20.) Küns.r, put tapınaklarının olduğu, küçük bir şehirdir.

21.) Nünün, içinde 300.000den fazla putun bulunduğu söylenen ve birçok genelevi bulunan bir şehirdir.

22.) B.ksan, nüfusu fazla, sakinlerinin sakal ve saçlarını tıraş ettiği bir köydür.  Burada altın ve bakırdan yapılmış birçok put bulunur.

23.) H.manan, Hintli münzevilerin (hayattan elini çekmiş kişilere verilen isim) olduğu bir yerdir. Sakinleri Brahmandır ve kökenlerinin İbrahimin kabilesinden geldiğini söylerler. Allah İbrahimi kutsasın.

24.) B.lhari, Hindistan, Horasan ve Iraklı tüccarların bulunduğu, büyük ve kalabalık bir şehirdir. Çok miktarda misk üretirler.

25.) R.bind (Orta Hindistanda Kinnauj yönünde yer alır), Hindistanda türbana benzeyen örtünme bezinin dokumalarının geldiği bir ülkedir. Bunların hepsinin hükümdarı Ballah- raydır. Bu hükümdarın ülkesinin ötesinde Kinnauc hükümdarı bulunmaktadır.

26.) F.ma, kıymetli şeylerin geldiği küçük bir şehirdir.

27.) Halhin, küçük ama kalabalık bir şehirdir. Büyük miktarda kadife ve örtünme bezi malzemesi ile ilaç üretilir.

28.) B.rhara, büyük ve sakin bir şehirdir.

29.) Kinnauc (Ganj Nehri üzerindedir.), büyük bir hükümdarı olan Kinnauc Racasının yaşadığı büyük bir şehirdir. Hint hükümdarlarının çoğu bu racaya itaat eder. Racadan daha üstün birisi düşünülemez. Savaşa hazır 150.000 atı ve 800 fili olduğu söylenir.

30.) Bulri, Kalri, Nari ve Rür, Sinde bağlı dört şehirdir; fakat Mihran Nehrinin doğusunda bulunmaktadır. Çok güzel bir yerdir. Burada vaiz minberi bulunur. Hint ürünleri bu küçük şehirlere getirilir. Rürün iki kuvvetli suru vardır. Nem oranı yüksektir.

31.) B.sm.d Hindide (Pencab?) küçük ve hoş bir şehirdir.

32.) Multan, Hindistanda bulunan büyük bir şehirdir. Burada çok büyük bir put bulunmaktadır. Hindistandan birçok kişi bu putu görmek için hac ziyaretinde bulunur. Putun ismi Multandır. Buranın sultanlarının kökeni, Şama dayanan bir Kureyşlidir. Sultan Multana yarım fersah mesafede bulunan bir kampta yaşar. Burada “Batılı Bir” adam adına hutbe okur. (Yazar müslüman olduğu halde bundan bahsetmiyor. Puta tapınmaktan bahsediyor. Bu yüzden bahsedilen büyük ihtimalle müslümanlık değil. Müslümanlığın yayılması ile bunu Kabul etmeyen ve “harici” diye bilinen bazı Araplar ülke dışına kaçmıştı. Bu sıralarda Mani dini Asyada kök salmıştı. Belki de bahsedilen bu din)

33.) Cendrüz (Çandror), Multan yakınlarında bulunan küçük bir şehirdir.

34.) Cab.rs.ri, kalabalık ve güzel bir köydür. Büyük miktarlarda Hint hurması ve salatalık yetiştirilir.

35.) Bahrayic, büyük bir şehirdir; fakat şu anda virane bir haldedir. Çok küçük bir kısmı ayakta kalmayı başarmıştır.

36.) Lahor, sayısız bölgesi olan bir şehirdir. Hükümeti, Multan lideri adına orada bulunur. Şehirde pazarlar ve put tapınakları bulunur. Burada çok sayıda, badem ağacı ve Hindistan cevizi bulunur. Bütün sakinleri putperesttir. Müslüman yoktur.

37.) Ramiyan, büyük bir tepede yer alan bir şehirdir. Burada Salhari diye anılan Müslümanlar vardır. Geriye kalanlar putperesttir. Hindistandan birçok mal ve Hindu köle getirilir. Yerel hükümet  Multan emiri adına burada bulunur. Şehrin giriş kapısında, altınla işlenmiş bakır bir put tapınağı bulunmaktadır. Bu put halktan büyük saygı görür. Etrafında her gün otuz kadın davul ve tefle gidip, tapınağın etrafında dans eder.

38.) Kalhandar, soğuk kuşakta bulunan bir dağın tepesinde yer alır. Burada yüksek miktarda desenli desensiz kadifeler ve dokumalar üretilir. Ramiyan ve Kalhandar arası beş gündür. Bu yol boyunca çok çeşitli ağaçlar ve çeşitli ilaçların yapımında kullanılan ürünler bulunmaktadır. Bu şehir Kinnauc Racasının sömürgelerine dâhildir.

39.) Slabür, pazarları, bol sayıda ürünü ve tüccarı olan, büyük bir şehirdir. Buranın hükümeti de Kinnacda bulunan Racaya bağlıdır. Ticaretin yapıldığı, barada, nakhvar, sabani, kabuhra, kimavan ve kura gibi paralar birbirinden  farklıdır; her birinin ağırlığı farklı olur. Slabürda birçok put-tapınağı vardır. Bilge kişileri Brahmanlardır. Çok miktarda şeker, bal, Hindistan cevizi, inek, deve ve koyun bulunur.

40.) Brihun, sağlamlaştırılmış bir kampa benzer. Senede dört kez burada çok canlı bir pazar kurulur. Burası Kinnauc yakınlarında, Racanın dominyonlarından biridir. Üç yüz put tapınağı ve şifalı olduğu, yüzünü yıkayan kimseyi şanssızlıklara karşı koruduğu söylenen bir suyu vardır. Ne zaman ki buranın liderlerinden biri ölür, gölgesi altında yaşayan tebaa da kendini öldürür. Şehrin hâkimi bir tahtta oturur ve yolculuk yapacağı zaman çok sayıda kişi tahtı, hükümdar nereye isterse oraya omuzlarında taşır. Bu şehir ve Tibet arası beş günlük zorlu bir yolculuktur.

41.) Haytal (Haytal, Tythal ve Batyal, alt-Himalaya bölgesindedir. Tithal, Hitali, Baytaldan ayıran vahşi ve dağlık bölgedir), Kinnauca bağlı fakat ondan büyük bir dağ ile ayrılan bir ülkedir. Ülke küçüktür, fakat halkı savaşçı ve cesurdur. Haytal hükümeti, Kinnauc

Racasıyla arası açık olan yerel soylulardan biridir.

42.) Tythal, Haytala bitişik bir şehirdir. ,İkisi arasında aşılması zor bir dağ bulunmaktadır. Buranın halkı, bu dağı geçerken yüklerini sırtına bağlar. Az nimeti olan bir yerdir.

43.) Batyal (Nepal?), Taythala bitişiktir. Dünyanın her yerinden gelen tüccarlar tarafından ziyaret edilen, yüksek miktarda miskin geldiği bir yerdir.

44.) Tafi, kalabalık nüfusa sahip şehirleri olan bir ülkedir. Buranın malları boldur. İnsanları siyah ve beyazdır.

45.) Salükiyin, malları bol olan büyük bir ülkedir. Halk hükümdarına “Nacaya” der. Buradaki erkekler kendilerine Ballah-ra kabilesinden eş bulurlar. Kırmızı sandal ağaçları bulunmaktadır.

46.) Al-Curz, (Himalaya sıradağları civarı) aynı adlı hükümdarının ardından isimlendirilmiş bir ülkedir. Adaletin ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir ülkedir. Savaş anında, hükümdarın yanında 100.000 asker yer alır. Şimdiye kadar sözü edilen üç hükümdar arasında

en cesur olan bu hükümdardır. Bu ülkeden bol miktarda kırmızı sandal ağacı gelir.

47.) Gardiz, (Gardiz ile Kaşmir arasındaki yerler (47.-57.), Hindistanın en kuzeyindeki yerlerdir. Gardiz, Saul, Husaynan ve Ninhar ile Lamghan ve Dynvr, Afganistan sınırının güneyinin  yakınlarında yer alır. Hivan, Jalüt, Balüt ve Birüza, Pencap nehirlerinin birisi üzerindedir.) bir tepenin zirvesinde, üç duvarlı sağlam bir hisara sahip, Gazne ve Hindistan arasında yer alan bir sınır şehridir. Halkı Haricilere mensuptur.

48.) Saul, dağın tepesinde bulunan sakin bir köydür. Burada Afganlar yaşar. Hüsaynana doğru ilerledikçe yol iki dağın arasından geçer. Karşı tarafa geçmek için yetmiş iki akıntıdan geçmek gerekir. Yol eşkiya ve tehlike ile doludur.

49.) Husaynan, bir bozkır kenarında, sıcak kuşakta yer alan bir şehirdir.

50.) Ninhar, hükümdarının İslâma ilgi gösterdiği bir yerdir. Hükümdarın Müslüman, Hindu ve Afgan olmak üzere, sayısı otuzdan fazla karısı vardır. Geriye kalan halk ise putperesttir. Burada üç tane büyük put vardır.

51.) Hivan, dağda bulunan bir şehirdir. Bu şehrin bulunduğu tepeden aşağı bir su akar. Bu su sulamada kullanılır.

52.) Calut ve Balut, yolun sağ ve solunda, bir akıntının ayırdığı iki dağın tepesine kurulmuş iki şehirdir. Buralarda put tapınakları yer alır. Şeker kamışı, kuzu ve inek yetiştirirler.

53.) Biruza, Hindistanda Multan sınırları içinde bir şehirdir. Hindistanın bütün tüccarları buraya gelir. Şehirde, put tapınakları vardır.

54.) Lamghan, nehrin orta yatağında, hemen kıyısında yer alan bir şehirdir. Hindistanın ticaret merkezinde ve birçok tüccar barındırır. Put tapınakları bulunmaktadır.

55.) Dynvr, bir nehrin kıyısında Lamghanın karşısında yer alır. Bütün  Horasandan tüccarlar burayı ziyaret ederler. Put tapınakları bulunmaktadır. Bu şehirlerin her ikisinde de Müslüman tüccarlar yaşar. Gelişmekte olan sakin şehirlerdir.

56.) Vayhind (İndus ve Kabil nehirleri arasında yer alır.), büyük bir şehirdir. Buranın hükümdarı Kaypal, Kinnauc Racasının emirleri altındadır. Burada az sayıda Müslüman yaşar, misk, kıymetli mücevherler, kıymetli ürünler gibi Hindistanın ürünleri buraya gelir.

57.) Kesmir, sayısız tüccarı bulunan, büyük ve sakin topraklardır. Hükümdarı Kinnauc Racasına bağlıdır. Hinduların hac ziyaretinde bulunduğu çok sayıda put tapınağı bulunur.

 

11. TİBET ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ

 

Doğusunda Çinin bazı kısımları güneyinde Hindistan, batısında Maveraünnehir hududunun bir kısmı ve Karluk ülkesi, kuzeyinde ise Karlukların bir kısmı ve Dokuzoğuz vardır. Burası ekili arazisi bol ve kalabalık bir ülkedir;fakat fazla malı ve nimeti yoktur. Halkın

tümü putperesttir. Ülkenin bir kısmı sıcak, bir kısmı soğuk kuşakta yer alır. Hindistanda üretilen her şey Tibete ithal edilir; buradan da Müslüman ülkelerine yeniden ihraç edilir. Tibette altın madeni boldur, miskler, siyah tilkiler, gri sincaplar, samurlar, kakım ve hutüv-boynuzları bulunur. Hükümdarına Tübbet Hakanı denir. Elinde birçok askeri ve silahı bulunmaktadır.  Tibetin mucizelerinden biri, ziyaret eden kişinin neşeli ve mutlu bir hal alıp gitmesidir.

1.) Rang-Rong, Tibetin Hindistan ve Çine bitişik bir eyaletidir. Tibette Rang-Rongdan daha fakir bir eyalet yoktur. İnsanları çadırlarda yatar ve geçim kaynakları koyunlardır. Tibet Hakanı buranın halkından toprak vergisi yerine insan başı vergisi alır. Bu eyalet tam bir aylık yolculuk uzunluğundadır, bir o kadar da genişliğe sahiptir. Buranın dağlarında altın madenleri olduğu ve bu madenlerde çok sayıda birbirine bağlanmış koyun kafaları şeklinde

külçeler halinde altınlar bulunduğu söylenir. Bu altını toplayıp eve getiren kimsenin ta ki altını eskiyerine koyana kadar evinin ölüm ve lanetten başka bir şey görmediği söylenir.

2.) Bolorian-Tibet, Bolor sınırlarına bitişik bir Tibet eyaletidir. Buranın toplumu tüccardır, çadır ve kulübelerde yaşarlar. Buranın uzunluğu ve genişliği on beş günlük bir yolculuktur.

3.) N.zvan, Tibetin zengin bir eyaletidir. Satılacak malları boldur. Burada Tibet hükümdarının geldiği Mayül adında bir kabile vardır. Bu eyalette iki küçük köy vardır, biri N.zvan diğeri ise Muyûldür. Burada nimet azdır; fakat altın, koyun ve çeşitli başka ürünlerden

oluşan ticari mal çoktur.

4.) B.rkhman, sayısız tüccarın bulunduğu bir şehirdir.

5.) Lhasa, içerisinde birçok put tapınağı ve bir Müslüman cami bulunduran bir şehirdir. Az sayıda Müslüman nüfusu vardır.

6.) Zava, Tvsmrnin sınırları içinde yer alan bir küçük bir köydür.

7.) Acayul çayırları, meraları bol, Tibetlilerin derme çatma kulübelerinin bulunduğu bir yerdir. Tibet Hakanı öldüğü, yerine kavimden kimseyi tayin edemediği takdirde halk Acayuldan bir lider seçer.

8.) Büyük C.rm.n.gan ve Küçük C.mr.n.gan çölün kenarında yer alan iki şehirdir. Geliri ve ürünü azdır; İnsanları avcıdır.

9.) Twsmt (Tusmat), zamanında Çinlilerin hâkim olduğu; fakat şu an Tibetin elinde olan bir topraktır. Burada Tibet Kağanının askeri birlikleri bulunmaktadır.

10.) Bals

11.) K.ryan

12.) V.c.Hyan

13.) B.riha

14.) C.n.Hath

15.) Künkra

16.) Raykütiya

17.) B.rniya

18.) N.drüf

19.) D.stüya

20.) M.th

 

Bu son sıralanan on küçük kasaba (Bu şehirler, Gerdezinin notlarına göre, Kaşgar ile Hotan arasındaki yol üzerinde sıralanır.) zamanında Çinlilerin elinde olan fakat şu an Tibetin elinde olan yerlerdir. Buralarda yaşayan çok sayıda Dokuzoğuz vardır. Buralarda ticari ürün, gelir ve ekili arazi çoktur.(15.) Künkra ve (16.) Raykütiya arasında, yüksek bir dağın üzerindeki yolun sağında büyük bir kale bulunmaktadır.Tibet Kağanının hazinesi bu kalede

tutulur.

21.) Gh.za, Dokuzoğuz tarafından Tibetin başlangıç noktasıdır. Kuça Nehri yakınlarındadır.

22.) Bina ve Kl.bank (Kl.bankın yeri belirsizken, Bina hiçbir yerde bulunamamıştır.); Tibete ait, askeri birliği, savaşçı ve silah sayısı çok iki küçük şehirdir.

23.) K.rsang (Lhasanın diğer adıdır) içinde büyük put tapınakları bulunan Tibete ait bir şehirdir. Burayı halk Büyük Farkhar olarak adlandırır.

 


 

12. DOKUZOĞUZ ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ  HAKKINDA BİLGİ

 

Doğusunda Çin, güneyinde Tibetin bir kısmı ve Karluklar, batısında Kırgızın bazı parçaları, kuzeyinde aynı şekilde bütün Dokuzoğuz ülkesi boyunca uzanan Kırgızlar bulunur. Türk ülkeleri arasında en büyük olan ülke burasıdır.  Dokuzoğuzlar Türklerin en kalabalık kavmiydi. Eski zamanlarda Türkistanın bütün hükümdarları Dokuzoğuzlardan çıkmıştır. Savaşçı nitelikli, çok sayıda silaha sahip insanlardır. Yazın ve kışın otlaklı yerler boyunca iklimi en uygun yerler arasında göçerler. Ülkelerinden bol miktarda misk, kırmızı siyah çizgili tilkiler, gri sincap kürkleri, yaklar, hütüv-boynuzları gelir. Ülkenin geliri azdır. Koyun, at ve ineklere sahiptirler.

Dokuzoğuzların en zengini Türklerdir. Tatarlar da Dokuzoğuzların bir ırkıdır.

1.) Cinânkes (Cinanket. Tafkan dağının 45 km doğusundadır. Bu dağ Cinankesi Pençkesden ayırır ve Doğu Tanrı Dağlarıdır.) Dokuzoğuzun başkentidir. Orta büyüklükte bir şehirdir. Çine yakındır ve hükümet burada yer alır. Yazın çok sıcak olur, kışları ise çok sakindir.

2.) Tafkân dağlarının yakınlarında beş  tane köy vardır. Kâzârk, C.m.lkath, (C.m.lkath, Penciketin doğusundadır. Penciketin batısında Bârlug bulunur.) Pençkes, Bârluk ve Câmgır. Dokuzoğuz hükümdarı yazın Pençkes köyünde yaşar. Dokuzoğuzların kuzeyi bozkırdır. Bu bozkır onlar ile Kırgızların arasında, Kimek ülkesine kadar uzanır.

3.) Kimsigıyâ iki dağ arasında bir köydür.

4.) S.tkat(Sütkes), üç köylü küçük bir vilayettir.

5.) Erk: Huland-gun(Hukand. Maveraünnehire yakın üç nehirden bir tanesidir.) Nehri yanında bir şehirdir. Üzüm dışında birçok meyve yetişir. Buraya ait 7 köy bulunmaktadır. 20.000 kişinin burada yaşadığı söylenir.

6.) Kurârhun (Kuvârun): Kumlar arasında yer alan, az nimeti olan; fakat nüfusu kalabalık bir köydür.

7.) Beg-Tiğin, Sugdlulara ait beş  köyden oluşur. Burada, Hristiyanlar, Zerdüştler ve putperestler yaşar. (Çevirmen Minorsky buradaki putperestlerin muhtemelen Budistler olduğunu belirtmiştir. Hristiyanlar o sıralar bazı Türklerin Kabul ettiği mani hristiyanlık kolu olmalı. Bu din 13.yüzyıl civarında yok oldu. Zerdüştlük halen İran ve Hindistanda az sayıda kişi  tarafından devam ettirilmektedir) Soğuk kuşakta yer alır ve dağlarla çevrilidir.

8.) Kümis-urt (Dağların güney ayağı nboyunca uzanır, TaBarıştan dışında yer alır.) dağda bulunan bir köydür. Halkı avcıdır.

9.) Kumul: Çayır ve otlaklarla dolu bir yerdir. Dokuzoğuzların çadır ve keçe kulübeleri bulunur ve halkı koyun besler.

10.) Cimlikât, büyük bir köydür ve buranın liderine Yabgu (Beygû) denir. Buradaki halk, Yabgunun tebaası olarak yerleşmişlerdir. Kimekler, Karluklar ve Yağmalar burayı sürekli işgal ederler.

11.) Tutrâgurt, çıplak bir dağdır. Ticaret yolu üzerinde bir duraktır.

12.) Mâbnecrabat (Yafinc İlinin güneyindedir.), büyük bir nehrin bulunduğu yöredir, çimenlik arazisi de çoktur.

13.) B.lkh.mkan (Telhmekân), daha önceden Dokuzoğuzların yaşadığı şu anda harabe bir yerdir.

14.) S.d.nk (Südnek), sürekli yağmur ve kar yağışı olan bir bölgedir.

15.) Sahank, bir menzildir.

16.) İrgüzgükath (İrgüzkûgat İki-Öğüz)  ili ve Yafinc nehirleri arasındadır.) çayırlıkların ve pınarların olduğu bir yöredir.

17.) İgracerd (toprak sanatı, Orta Tanrı Dağları bölgesidir.); karın hiç kalkmadığı, vahşi hayvanların ve dağ geyiklerinin çok olduğu bir yerdir. Bu dağdan bol miktarda boynuz getirilir.

 

13. YAĞMA ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ  HAKKINDA BİLGİ

 

Doğusunda Dokuzoğuz ülkesi, güneyinde Kuça Nehrine karışan Huland-ghun Nehri, batısında Karluk sınırları vardır. Bu ülkede tarım azdır, fakat birçok kürk üretir ve avı boldur.

Varlıkları at ve koyunlardır.  İnsanları sert ve güçlüdür, savaşçıdır ve silahları boldur. Hükümdarları Dokuzoğuz hükümdarları ailesindendir. Yağmalar birçok boya sahiptir ve kimilerine göre 1.700 tane bilinen boyu vardır. Bu ülkede yaşayan alt sınıflardan ya da soylulardan herkes hükümdarlarına çok hürmet gösterirler.  B.laq (Bulâkiyan) boyu, Yağmaların Dokuzoğuzlarla karışımından oluşan, ayrı bir boydur. Bölgelerinde az sayıda köy bulunur.

1.) Kâşgar: Çine aittir. Fakat Yağma, Tibet, Kırgız ve Çin arasında yer alır. Eski zamanlarda Kaşgar liderleri ya Yağma ya da Karluklardan çıkardı. İgracerd Dağları Yağma ülkesini boydan boya geçer.

2.) Artuc (Minorsky Kaşgarlı Mahmutun Artuk isimli iki köyden söz ettiğini aktarır. Yukarı Artuk Kaşgarın 35 km Kuzeybatısında, Aşağı Artuk 45 Kuzeydoğusundadır.) zamanında kalabalık olan fakat yılanların artması ile terk edilmiş bir Yağma köyüdür. 3.) Khirm. ki (Hîrmkî veya Hrakli) büyük bir köydür. Buranın halkına Artucian (Artukan) denir. Bu köyde üç çeşit Türk boyu bulunmaktadır. Bunlar; Yağma, Karluk ve Dokuzoğuzlardır.

 

14. KIRGIZ ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ

 

Kırgız ülkesinin doğusunda Çin ve Doğu Okyanusu, güneyinde Dokuzoğuz sınırı ve Karlukun bir kısmı, batısında  Kimek ülkesi, (kuzeyinde) kuzeyin meskûn olmayan topraklarının bir kısmı bulunur. Ülkenin çevresindeki topraklarda yaşam yoktur. Kuzeyin toprakları da soğuk yüzünden yaşanmaz durumdadır. Bu ülkeden misk, kürk, hadang odunu, halanç odunu gelir. Hükümdarına Kırgız Kağanı denir. Buranın insanlarında vahşi hayvan

doğası vardır. Suratları serttir ve saçları azdır. Kanunsuz ve acımasızlardır. Çok iyi savaşçılardır. Etrafındaki toplumlarla savaş halindedir ve nefret doludurlar. Varlıkları Kırgız ürünleri, koyun, kuzu, inek ve attır. Otlaklarda ve nehir  kenarlarında dolaşıp göçebe yaşarlar,

iklimi sıcak yerleri seçerler. Ölülerini yakarlar. Çadır, kulübe sahibidirler ve avcıdırlar.

1.) Füri, aynı zamanda Kırgızlara da ait bir kavmin adıdır. Fakat bu kavim Kırgızın doğusuna yerleşmiştir ve Kırgızların diğer gruplarıyla karışmaz. Acımasızlardır ve insan yiyicilerdir. Diğer Kırgızlar Füri dilini bilmez. Füriler vahşidir.

2.) Fürinin bu tarafında bulunan K.m.ckath (Kemekâs Kırgızların Tang-su „da bulunan hükümet kampı olarak söz edilir.) şehrinde Kırgız Kağanı yaşar.

3.) K.saym (Küseym) bir Kırgız kavminin adıdır. Bunlar kendilerini kulübe ve çadırlar halinde dağ eteklerine yerleştirmiştir. Kürk, misk, boynuz vb. için avlanırlar.  Kırgızlardan farklı bir kavimdir. Dilleri Karluk diline, kıyafetleri ise Kimeklere benzer. Kağanın yaşadığı yer dışında, yerleşik hiçbir Kırgız köy veya kasabası bulunmamaktadır.

 

*15. KARLUK ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ

 

Karlukların doğusunda, Tibetin bir kısmı, Yağma ve Dokuzoğuz sınırları; güneyinde Yağmanın bir kısmı ve Maveraünnehir ülkesi; batısında Oğuz sınırları; kuzeyinde Tuhsi, Çiğil ve Dokuzoğuz sınırları bulunur.  Burası Türk toprakları arasında en zengin olanıdır. Aynı zamanda en sakin ve güzel olanıdır. Akarsuları ve güzel bir iklimi vardır. Buradan değişik kürkler gelir. Karluk insanları medeniyete daha yakındır, aynı zamanda sosyal ve sakinlerdir. Eski zamanlarda Karluk hükümdarına Cabgûy ve Yabgu denirdi.  Karluk ülkesinin kasaba ve köyleri bulunmaktadır. Bazı Karluklar avcılıkla, bazıları tarımla uğraşır. Zenginlikleri koyun, at ve çeşitli kürklerdir. Savaşçı insanlardır.

1.) Kûlan (Külan bugünkü Tartiye tekabül etmektedir.) Müslümandünyasına bitişik olan bir Karluk bölgesidir. Burada ziraat ile uğraşırlar.

2.) Mirki (Bugün de aynı ismi taşır): Karlukların yaşadığı, tüccarların ziyaret ettiği bir köydür. Bu iki köy (Kulan ve Mirki) arasında üç tane Karluk kabilesi bulunur. Bunlar: Bistan, Haym ve Bârig adını alır.

3.) Nûn-kât (Navi-kât)217, Urûn- arç(Garç) Dağının yakınında bulunan bir şehirdir. Fakat Şimdi, hırsızların mekân edindiği harap bir şehirdir. Yol üzerindedir. Burada Karlukların birkaç keçe kulübesi bulunur.

4.) Gh.nksir (Kühenkesir), çok sayıda Karluk boyunun bulunduğu zengin ve büyük bir köydür.

5.) Tüzün-Bulâh, çok sayıda arazinin ve akarsuyun bulunduğu bir köydür. Karluk ve Yağma sınırları arasındadır.

6.) Tüzün-Ar.c (Tüzün-Garç) yakınlarında Tuz-kül gölü (Issıg-gölün batısında, Tüzün-Ar.c ve Tüzün-Bulag yakınlarında yer alır. Buna göre Tüzün- Bulag, Yağma sınırında, Karlukların güneybatı sınırındadır.) bulunur. Bu gölden yedi tane Karluk kabilesi tuz ihtiyacını karşılar.

7.) Kûkyâl (Kök-yâl ), Atlâlıg (Otlalıg), Lul. gh (Lûlug-Ulug): Bunlar bir dağın yamacında kalan üç zengin ve sakin köydür. Buraların melikleri Yabgunun kardeşleridir.

8.) Uzkat (Uzkâs) ve M.lckath (Milcikâs), Babarâkuh Dağın yamacında olan iki tane köydür. Refah seviyeleri yüksek ve çok hoş olan bu köyler Yabguya bağlıdır.

9.) Kirminkat (Kirminkâs, Navakatın batısındadır.) köyünde, L.ban (Lebân) diye bilinen bir Karluk grubu yaşamaktadır. Burası her köşeden gelmiş tüccarların bulunduğu bir köydür.

10.) Tun.l (Tunul-Tong) ve Talkh.za (Telhzâ): Issıg-göl yakınında, Çiğil ve Karluk sınırı arasında, dağlarda yer alan iki köydür. Buranın halkı yiğit, savaşçı ve merttir.

11.) Barshân, göl (Minorsky bu gölün Issıg-göl olduğunu söyler.) kenarında yer alan, zengin ve sakin bir şehirdir. Buranın hükümdarı Karluktur. Fakat halkı kendini Dokuzoğuz hükümdarına bağlı hisseder.

12.) Camgh.r (Câmgar, Karlukların doğu sınırındadır.), Karluk ülkesinde çöl kenarında olan küçük bir şehirdir. Eski zamanlarda Karluka ait olan bu kasabanın Şimdiki hükümeti Dokuzoğuz  Hanına bağlıdır. İçinde 200 kabile ve buraya bağlı farklı bir bölge daha vardır.

13.) B.ncul (Bencuk?), Karluk ülkesine aittir. Fakat zamanında buranın hükümdarı Dokuzoğuzlar adına hizmet veriyordu. Şu anda ise Kırgızlar buranın sakinleridir.

14.) Ak.rak.r (Akrâkrır), nüfusu kalabalık olan, bir dağ ve nehir arasında yer alan bir şehirdir.

15.) Uc,(Minorsky Ucun kesinlikle Uc- Turfan olduğunu düşünmektedir. Bu durumda Bedel geçidi Ucu Barshandan ayırır.) bir dağın üzerinde yer alır.  Burada 200 kişi yaşar. Burada zikredilen son iki yer Karlukların elindedir.

 

16. ÇİĞİL ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ

 

Köken olarak Karluklara ait fakat nüfusu çok kalabalık bir ülkedir. Doğu ve güneyinde Tuhsi sınırları, kuzeyinde Kırgız ülkesi bulunur. Karluk ve Kırgızdan gelen ürünlerin aynısı bu ülkede de üretilir. Çiğil ülkesi büyük zenginliklere sahiptir. Çadır ve kulübelerde yaşarlar fakat güzel birkaç şehri ve kasabası vardır. Zenginlikleri inek, at ve koyundur. Halkın bir kısmı güneşe ve yıldızlara tapar. İyi huylu, sosyal ve nazik bir topluluktur. Hükümdarları kendilerinden biridir.

1.) Sikul (Issıg-gölün hemen kuzey yakasında olduğu düşünülmektedir.) Karluk ve Çiğil sınırları arasında olan büyük bir şehirdir. Müslüman dünyasına yakın bir coğrafyada yer alır. Tüccarların yaşadığı, zengin ve sakin bir şehirdir.

 

17. TUHSİ ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ

 

Doğusunda Çiğil sınırları, güneyinde Karluk ve onların dağlık alanları vardır. Batısında bir grup Kırgız, kuzeyinde Çiğiller bulunmaktadır. Bu ülke, Çiğilden çok daha rahat ve güzeldir. Buradan misk ve kürk gelir. Zenginlikleri atlar, koyunlar, kürktür. Çadırlar ve keçeden kulübelerde yaşarlar. Yazın ve kışın otlak alanlar boyunca göç ederler.

1.) Lazine ve F.rakhiya (Ferâhiye), her biri küçük bir bölgeye sahip, iki Tuhsi kavimidir. Her ikisi de iki ufak ülke gibidir. Bu iki kabilenin adlarını taşıyan iki köy vardır.

2.) Süyab 20.000 kişinin yaşadığı büyük şehirdir.

3.) Bigliligh [Biglik] (“Bey adamlarının evi”): Sogiyan dilinde S.m.kna olarak  adlandırılan büyük bir köydür. Buranın hükümdarına Y.nalb.rr.kin (Yinâl-beg-tiğin) denir. Savaş anında onunla 3.000 adam gelir.

4.) Urkâs (Muhtemelen, Tukh topraklarının en doğusundadır.) iki Tuhsi köyü arasında yer alır. Sakinleri az sayıdadır, ama zengin ve güzeldir.

 

18. KİMEK ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ

 

Doğusunda bir Kırgız ırkı yaşar. Güneyinde Artus ve İtil nehirleri bulunmaktadır. Batısında Kıpçakların bir kısmı yaşamakta ve kuzeyinde meskûn olmayan bölgesi bulunmaktadır. Kuzeyi, yaşamın olmadığı topraklardır. Bu ülkede sadece bir kasaba, sayısız boy bulunmaktadır. İnsanları kulübelerde yaşar. Yaz ve kış boyunca çayırlık alanlar, nehir ve su kenarları boyunca göç ederler.

Malları samurlar ve koyunlardır. Yazın yemekleri süt, kışın ise kurutulmuş ettir. Oğuzlar ile barış haline geçtikleri zaman kışın Oğuzlara doğru göç ederler. Kimek hükümdarına “Kağan” denir. Kağanın, Kimek ülkesi sınırları içinde on bir tane valisi vardır. Bu valilikler miras yoluyla çocuklarına geçer.

 

1.) Ender ez Kıfçâk (Kimek sınırlarının kuzeybatı sınırını oluşturur. Güney sınırlarını ise K.rq.rkhan oluşturur.), bazı alışkanlıkları bakımından sakinleri Oğuzlara benzeyen bir Kimek ülkesidir.

2.) Kırgızhân, Kimekin başka bir bölgesidir. Buranın sakinleri Kırgız örf ve adetlerini izlerler.

3.) Yagsûn Yasû, İtil ve İrtis nehirleri arasında yer alır. Daha yerleşik koşullara sahiptir. İnsanları hayatından memnundur.

4.) Namâkiya: Kimek Kağanının yazın bulunduğu şehirdir. At sırtında hızlı bir binici Taraz ve bu kasaba arasını seksen günde kat edebilir.

5.) Dih-Çûb, nehir kıyısında yer alır ve yazın birçok insan buraya gelir.

 


 

19. OĞUZ ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ

 

Doğusunda Oğuz Çölü ve Maveraünnehir şehirleri, güneyinde aynı çölün devamı ile Hazar Denizi, batısı ve kuzeyinde İtil Nehri bulunmaktadır.  Oğuz halkının kendini beğenmiş, kibirli,

tartışmacı bir mizacı vardır.  Yazın ve kışın çayırlık ve yeşillik alanlarda yaşarlar. Geçim kaynakları at,  inek, koyun, silah ve küçük miktarda avcılıktır. Aralarında bol sayıda tüccar bulunur. Kendilerinin ya da tüccarların sahip olduğu iyi ve güzel nesnelere saygı duyarlar. Oğuzlar tıp adamlarını (kamları) çok makbul tutarlar ve ne zaman onları görürlerse saygı gösterirler. Bu doktorlar Oğuzların yaşamlarını ve mal varlıklarını yönlendirirler. Oğuzların kasabaları yoktur, fakat çadırlarda yaşayan insanları çoktur. Silah ve alet sahibidir. Oğuzlar savaş anında cesur ve yiğitlerdir.  İslam topraklarının içine doğru akınlar yaparlar. Önlerine gelen herkesi soyar, yağmalar, yok eder ve mümkün olan en kısa sürede geri çekilirler. Birbirleri ile anlaşmazlıkları durumunda her boyu ayrı bir lider temsil eder.

 

20. PEÇENEK TÜRKLERİ HAKKINDA BİLGİ

 

Bu ülkenin doğusunda Oğuz sınırları, güneyinde Bûrtas ve Baradûs sınırları, batısında Macar (Macaristan) ve Ruslar, kuzeyinde Ruthâ Nehri vardır. Bu ülkenin halkı her bakımdan Kimeklere benzer.

Bütün komşuları ile savaş halindedir. Peçeneklerin kasabası yoktur. Liderleri ise kendi içlerinden biridir.

 

21. KIPÇAK ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ

 

Kıpçakın güney sınırında Peçenekler vardır; geriye kalan kısmı hiçbir canlının yaşamadığı kuzeyin meskûn olmayan topraklarıdır. Kimeklerden ayrı olan Kıpçaklar, bu bölgeye yerleşmiş bir boydur;  ancak Kıpçak halkı Kimeklerden daha korkaktır. Hükümdarları, Kimekler tarafından atanır.

 

22. MACAR ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ

 

Macarların doğusunda bir dağ bulunmaktadır, güneyinde Vanandar denen bir Hristiyan boyu mevcuttur. Kuzeyinde ve batısında ise Rüs (Rusya) bölgeleri vardır. Bu ülkenin savaş halinde hükümdarıyla birlikte gelecek 20.000 askeri bulunmaktadır.

Buranın hükümdarına “Yula” denir. Ülkenin uzunluğu 150 fersah genişliği ise 100 fersahtır. Macarlar, kışın ülkeyi Ruslardan ayıran nehrin kıyısında kalırlar. Yiyecekleri balıktır ve balıkla geçinirler.  Zengin bir toplumdur. Ülkede çok sayıda ağaç ve akarsu vardır. Buranın halkı güzel ve heybetlidir. Macarlar etrafındaki bütün kâfirlerle ile savaş halindedir ve hep galip gelir.

Bu saydıklarımızın hepsi Türklerin dünya üzerinde yaşayan farklı kategorileridir. Şimdi sıra İslami toprakları anlatmaya geldi, ardından batıdaki kâfir ülkeleri anlatacağız.

 


 

23. HORASAN ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ

 

Doğusunda Hindistan yer alır, güneyinde kendi sınırları ve Karagasuh Çölünün bir kısmı, batıda Gürgençin bir kısmı ve Oğuz sınırları, kuzeyinde Ceyhun Nehri vardır. Burası zengin ve muazzam bir ülkedir. Dünyada toplumların yaşadıkları toprakların tam ortasında yer alır. İçinde altın ve gümüş madenleri bulunmaktadır.  Dağlarında aynı şekilde kıymetli taşlar da bulunur. Bu ülke at yetiştirir ve halkı savaşçıdır. Türkistanın kapısıdır. Tekstil ürünleri, altın, gümüş, turkuaz ve ilaç üretir. İnsanları güçlü ve sağlıklıdır. Eskiden Horasan ve Maveraünnehir

hükümdarları ayrıydı, fakat şu an aynı kişidir. Horasan emiri Buharada yaşar; kendisi Saman ailesinden, Bahram Çupının soyundan gelir. Bu prenslere doğunun melikleri denir. Horasanın her yerinde valileri vardır. Öte yandan  Horasan sınırlarında “margraves” olarak adlandırılan hükümdarlar vardır.

1.) Nişabur, Horasanın en zengin ve en büyük şehridir. Enine bir fersahlık arazi kaplar ve birçok sakini vardır. Tüccarların sık sık ziyaret ettiği ve ordu subaylarının yaşadığı bir yerleşimdir. Bir kalesi, bir alt şehri ve bir şehir merkezi vardır. Su ihtiyacı büyük oranda doğal

kaynaklarla karşılanır ve yeraltından taşınır. Tekstil, ipek, pamuk üretimleri zengindir.

Buraya ait, on üç mahalle, dört bölgeye sahip bir özel bölgesi bulunmaktadır.

2.) Sebzvar, Reye giden yol üzerinde bulunan bir kasabadır ve içinde bulunduğu bölgenin en önemli yerleşim yeridir.

3.) Hüsrev-Gird, Sebzvar yakınlarında bulunan başka bir kasabadır.

4.) Bahman-Abad ve Mazinan, geniş arazilere sahip olan iki küçük kasabadır.

5.) Azatvar, Gurgana giden yol üstünde çölde bulunan sakin bir kasabadır.

6.) Cacarm, Gurgana giden yol üzerinde bir sınır şehridir. Gurgan, Kümis ve Nisaburun ticaret merkezidir.

7.) İsferayin, zengin ve sakin bir şehirdir.

8.) Carmagan, Sıbinakan, Hücan ve Ravini, arazileri bol, zengin kasabalardır. Tepe ve ovaların ortasında yer alır. Bu saydıklarımızın hepsi Nişabur sınırları içindedir

9.) Nesâ (Nesâ Şehri, Askabatın batısındaki Bagir Köyü yakınlarındadır.), dağların eteğinde, dağ ve çölün arasında yer alan bir şehirdir. İklimi kötüdür, fakat akarsuları vardır.

10.) Bavard (Bavard, Trans-Hazar demiryolunun Kahka durağının 8 km. batısında şimdiki Abivard köylerinin yakınlarındadır.), dağlar ve çöllerin tam ortasındadır. İklimi sağlığa iyi gelir. Sulama sorunu yoktur. Savaşçı bir nüfusa sahiptir.

11.) Tus (Tusu Nishaburdan ayıran dağda Tus Gölü yer alır.), Tavaran, Naukan, Buzdigur, Rayagan, B.nvadha gibi kasabaların bulunduğu bir bölgedir. Dağlarındaki madenlerde turkuaz, bakır, kurşun, antimon ve benzerleri bulunur. Bu bölge taştan çaydanlıklar, şalvar bantları (kemer) ve kadın çorapları üretir. Nauganda Ali-ibn-Musa el- Ridanın kutsal mezarı bulunur ve insanlar oraya hacca gider. Ayrıca Harun el-Reşidin de mezarı vardır. Naugan taş çaydanlık üretir.

12.) Mahyana (Çahçanın batısında,  Düsak Durağı ve Sarakhs arasında yer  alır.), Bâverd bölgesinde bulunan bir kasabadır ve çöldedir.

13.)Turhiz, Kundur, B.nabid, Kuri, Kuhistan ve Nişabura ait arazileri bol kasabalardır.

14.) Kain Kuhistanın (Kühistan, Sistana doğru Nishaburun güneyinde yer alan bölgedir ancak idari sınırları birbiri ile karışır. Kain, Tabasayn, Kuri, Tabas-ı Masinan, Hür bu bölgededir. Büzhagan, Khaymand, Sangan, Salümidh ve Züzan Herata doğru,

Kühistanın kuzeydoğu kısmını oluşturur.) en önemli şehridir. Bir hendek ile çevrilidir.

İçerisinde bir kalesi ve bir büyük cami barındırır. Sultanın sarayı kalededir. Burası soğuk bölgenin içindedir.

15.) Tabasayn, sıcak bir bölgede yer alan bir şehirdir, palmiye ağaçları  bulunmaktadır. Suyu yeraltı  kanallarından gelir. Çölde bulunur.

16.) Kuri, çölde yer alır ve pamuk üretir.

17.) Tabas-ı Masinan dağlarla çölün arasında yer alır. Sakin güzel bir yerdir.

18.) Hur (Okunuşu: Huvar, Hur) ve Husb çölün yakınında bulunan iki şehirdir. Suyu yeraltı kanalları ile gelir. Sakinlerinin en önemli gelir kaynağı sığırlarıdır.

19.) Buzhagan, Haymand, Sangan, Salümid ve Züzan, Nisabur sınırları içinde bulunan kasabalardır. Buraların bol miktarda işlenmiş toprağı vardır ve pamuk üretirler.

20.) Herat (Büsang, Nüzhagan, Fargird, Badhgis, Katün, Hucıstan, Küh-i Sim,  Malin, Asbuzar, Sarakhs, Baun, Kif, Bagsur, Karükh, Garcistan ve Sürmin, Herat bölgesi içindedir.) kuvvetli bir büyük şehri vardır. Bir kalesi ve bir alt şehri bulunan büyük bir şehirdir. Akan suları vardır. Buranın büyük camisi tüm Horasanın en çok ziyaret edilen yeridir. Burası dağın eteğinde yer alan hoş bir şehirdir. Burada birçok Arap yaşar. Gur ve Cüzcanan arasındaki sınır bölgesinden gelen ve Herat bölgesinde kullanılan bir nehre sahiptir. Mana, üzüm surubu ve pamuk üretir.

21.) Bushang, Heratın yarısı kadar olan bir hendek ile çevrili kuvvetli bir kalesi bulunan bir şehirdir. Buradaki ar- ar ağaçları (bir tür selvi ağacı) bulunur. Burada bulunan bir bitkinin suyu yılan ve akrep sokmasına panzehirdir.

22.) Nüzhagan, çölün ortasında zengin ve sirin bir şehirdir.

23.) Fargird, küçük bir kasabadır. Sakinleri sığır yetiştirirler.

24.) Badgis, zengin ve hoş üç yüz köyü bulunan bir bölgedir.

25.) Katün (Kalvun), değirmenlerden ve yağmurdan su elde eden iyi atların yetiştiği bir kasabadır.

26.) Huristan, arazisi bol dağlık bir bölgedir.

27.) Kuh-i Sim, gümüş madeni bulunan bir dağın yamacında yer alan bir kasabadır. Fakat yakacak yetersizliğinden dolayı bu dağ terk edilmiştir.

28.) Malin, Herata bağlı bir şehirdir. Burada iyi Taifi kuru üzümleri yetişir.

29.) Asbuzar (Aspusar)ın dört tane  şehri bulunmaktadır: Kavazhan, Araskan,  Küzd, Carasan. Bunların hepsi altı fersahlık bir alana yayılmıştır. Çevresi hoştur, Hariciler buranın sakinleridir ve savaşçıdır. Sayısız ve zorlu dağlar bulunmaktadır.

30.) Serahs, bir bozkırdan geçen yol üzerinde yer alan bir şehirdir. Pazaryerinin ortasından kuru bir nehir yatağı geçer, su sadece taşkınlık olduğu zaman akar. Ekilmiş alanları boldur. İnsanları kuvvetli ve savaşçıdır. Develeri geçim kaynaklarıdır ve bu onların zenginlikleridir.

31.) Baun, Ganj, Rustasının en önemli yeridir. Çok hoş ve akarsuları olan bir kasabadır. Üzüm-şurubu üretilir.

32.) Kif, Baun gibi küçük bir kasabadır.

33.) Bagsur, bozkırda yer alır, kuyulardan su elde eder.

34.) Karüh, refah düzeyi yüksek bir bölgeye sahip bir kasabadır, dağlarda yer alır. Kaliteli kuru üzüm yetiştirilir.

35.) Surmin Heratın bir kasabasıdır.

36.) Garcistanın, en önemli şehri Busindir. Buranın liderine “sar” denir. Birçok tahıl üretilir, arazileri boldur ve zengindir. Dağlık bir bölgedir. Sakinleri barışçıl ve iyi kalplidir. Halkı çoban ve çiftçidir.

37.) Dıza, dağın eteğinde bir şehirdir. Merv Nehri bu şehirden geçer. hoş ve meyve bakımından zengin bir yerdir.

38.) Marüd (Merv-rûd) dağın eteğinde yer alan hoş ve refah düzeyi yüksek bir şehirdir. Meyvesi boldur. Merv Nehri bu şehri sarar.

39.) Dar-i Hinf arazisi bol olan, akarsuyu bulunan bir çöl kasabasıdır.

40.) P.r.kdar (Barakdiz), (Orijinal adı Karinayn olan Barakdiz Köyü Merve bağlıdır.) Merv Nehrinin kıyısında yer alan kuvvetli bir kaleye sahip bir şehirdir. Burada Afridhi olarak bilinen Zerdüştler yaşar.

41.) Girang, ufak bir şehirdir

42.) Merv,( Merv bölgesine ismini veren şehirdir. Dıza, Marüd, Dız-ı Ahnaf, P.r.kdar (Barakdiz), Girang, Sing-ı abadi, Dandanakan, Kusmihan (Kushmehan) Musfari, Mashan, Süsanagan, Sabirinci ve Zarg bu bölgededir.) büyük bir şehirdir. Eski zamanlarda Horasan emiri burada yaşardı; fakat su an Buharada yaşıyor. Tahmürat tarafından yapılmış olan bir kaleye sahip, zengin ve hoş bir şehirdir. Horasanda bu şehirden daha  iyi ve güzel konumlanmış başka bir şehir yoktur. Pazarı iyidir. Toprak vergileri sahip olunan arazinin tarımsal değerine göre toplanır. Merv iyi pamuk, filata- şekerlemeleri, sirke, ipek tekstil ürünleri ve mulham ipeği üretir.

43.) Sing-ı Abbadi sayısız köyü olan, zengin ve hoş bir şehirdir.

44.) Dandanakan beş yüz adımlık bir hisarla çevrelenmiş bir şehirdir. Bozkırda yer alır. Dışında kurulmuş çadırlar mevcuttur.

45.) Kusmihan (Kushmehan) ,Musfari, Masan, Süsanagan, Sabirinci ve Zarg büyük küçük bütün bu kasabalar Merv bölgesine aittir. Buraların tarımsal faaliyeti tamamen Merv Nehrinden yapılacak sulamaya bağlıdır.

46.) Cüzcanan (R.bûsaran, D.rm.san, Tamran, Sarvan, Mansan, Talakan,  Cahûdhan, Paryab, Naryan, Gurzivan, K.nd.rm, Anbir, K.lâr, Usbûrkan, Antkhudh, San, Ribat-ı Kavran, S.ng-b.n, Aziv, Haush, Balkh, Khulm, Toharistan, Simingan ve Sakalkand bu bölgede bulunur.) zengin ve hoş bir bölgedir. Burada hukuk, eşitlik ve güvenlik hüküm sürer. Doğusunda Belhe ve Toharistana uzanır, Bamiyana kadar iner. Güneyinde Gur ve Buste uzanır. Batısında Garcistan ve oranın merkezi Bashinden aşağı Merve kadar uzanır. Kuzeyinde Ceyhun bulunur. Buranın hükümdarı Afridhünün soyundan gelir. Bu hükümdara Horasanda “Cüzcanan Meliki” denir. Garcistan ve Gur sınırları içindeki bütün liderler bu hükümdara bağlıdır. Büyüklük, otorite, rütbe, siyaset, serbestlik ve bilgi sevgisi bakımından en önemli lideri bu hükümdardır. Bu ülkede at, kürk, eğer çantaları, palas (Palas: Keçi kılından

dokunmuş kaba kilim) ve zilü üretilir.  Bölgede hiçbir zaman kurumayan hinci ağacı bulunur, bu ağaç o kadar tazedir ki isteyen bu ağaçla düğüm atabilir. Bu hükümdarlıkta birçok bölge bulunmaktadır.

47.) R.bûsharan (Rishvaran) büyük ve çok hoş bir bölgedir. Halkı savaşçıdır. Bu bölge Gürgença bağlı Garcistana aittir. Mervin bazı suları buradan doğar. Burada altın madenleri bulunur. Liderleri, Gûzganan liderleri içinden seçilir ve Cüzcanan melikine yıllık vergi öder.

48.) D.rm.san (Dar-i Msan) iki bölgeden oluşur. Biri Bust, diğeri ise Cüzcanan bölgesidir. Cüzcanan, R.büsharana bitişiktir. Bu bölgeden doğan sular R.Gusharanı (Büsaran) oluşturur ve Merv Nehri bu sulardan oluşur. Bu bölgenin liderine “Darmasişah” denir.

49.) Tamran, Tamazan Ribat-i Kervan sınırları yakınındaki dağlarda yer alır.  Buranın liderlerine, sırasıyla, Tamran- varanda ve Tamazan –varanda denir.

50.) Sarvan, dağlık bir bölgedir. Buranın sakinleri kibirli ve savaşçıdır. Bu insanlar profesyonel hırsızdır, acımasız, vefasız ve kana susamışlardır. Boylar arasında sürekli şiddet hüküm sürer.

51.) Mansan, Tamran Dağlarında yer alır ve Dar-i Andaraya bitişiktir. Eski zamanlarda buranın liderine B.raz-banda denirdi. Buraya Cüzcanan Melikinin başkentinden valiler atanır.

Bu bölgelerin hepsi tarımsal bölgelerdir ve nimetleri boldur. Liderleri Cüzcanan Meliki tarafından seçilir ve yıllık vergi öderler. Buralarda yaşayanlar genelde iyi kalpli insanlardır. Bol miktarda koyun, sığır, inek sahibidirler. Bu hükümdarlıkta çok sayıda küçük yerleşim yerleri

mevcuttur. Cüzcananda kırbaçların üretiminde kullanılan ağaçlar yetişir. Dağlarında altın, gümüş, kurşun, bakır,  demir madenleri ve farklı sülfürik asit çeşitleri bulunur.

52.) Talakan(Talekan) kendi hükümdarları tarafından yönetilen, Cüzcanan sırında bulunan bir şehirdir. Çok sayıda şarap ve keçe üretilir.

53.) Cahûdhan, dağın eteğinde bulunan zengin bir şehirdir. Cüzcanan Meliki, şehirden 1,5 fersah uzaklıktaki ordu kampında ikamet eder. Ordu kampının adı Dar-i Andaradır, burası dağın eteğinde yer alan kuvvetli bir yerdir. Sağlıklı ve hoş bir iklime sahiptir. Cahudhan ve Paryaba nazaran iklimi daha iyidir.

54.) Paryab, bir kervan yolu üzerinde olan hoş bir şehirdir.

55.) Naryan, Cahûdhan ve Paryab arasında yer alan 2 fersahlık büyüklüğü olan bir şehirdir.

56.) Gurzivan, bir dağ üzerinde yer alan, hoş ve iyi iklime sahip bir şehirdir. Eski zamanlarda Gûzganan hükümdarı burada ikamet edermiş.

57.) K.nd.rm hoş bir kasabadır. Bol miktarda iyi şarap üretilir.

58.) Anbir (Anber) Gûzgananın başkentidir. İyi ve zengin olmasının yanı sıra tüccarların ikamet yeridir. Belhin ticaret merkezidir. Bir dağın eteğinde yer alan güzel bir şehirdir. Dünyanın her yanına ihraç edilen Gûzgan derisi üretirler.

59.) K.lâr, zengin ve gelişmekte olan bir şehirdir. Ağaçları ve nimetleri boldur, akarsuları vardır.

60.) Asbûrgan, bozkırda yol üzerinde bir şehirdir. Nimetleri ve akarsuları boldur.

61.) Antkhud, bozkırda bir kasabadır. Ekilmiş alanları bol fakat nimeti az olan bir yerdir.

62.) San, koyun yetiştiren zengin bir bölgeye sahip bir şehirdir.

63.) Ribat-ı Karvan, Cüzcanana sınır olan bir şehirdir. Dağlarında altın madenleri bulunur.

64.) S.ng-b.n, R.bûsarana bağlı bir şehirdir. Buranın minberi daha yeni inşa edilmiştir.

65.) Aziv, Gûzganan bölgesinin sonunda yer alan bir şehirdir. Sıralamış olduğumuz bütün şehirler Gûzganan melikinin hükmettiği yerlerdir. Bu topraklardaki bozkırlarda yaklaşık 20.000 Arap yaşar. Çok sayıda koyun ve develeri vardır. Emirleri Gûzganan meliki tarafından atanır, vergilerini Gûzganan melikine öderler. Horasana yayılmış  Araplar arasında en zengin olanlar

buralarda yaşayan Araplardır.

66.) Haus, çölün etrafında yer alan, gelişmekte olan ve hoş bir köydür. Gûzganan  hükümdarlığına bağlıdır. Az  evvel bahsetmiş olduğumuz Araplar buralarda yaşarlar. Bu eyaletin sayısız bölgesi ve büyük alt bölgeleri vardır. Fakat minberi olan  kasabalar bizim saydıklarımızdır.

67.) Belh, zengin ve büyük, zamanında Sasani Hükümdarının yaşamış olduğu bir şehirdir. Bu şehirde Sasani Hükümdarlığına ait, içinde resimler ve işlemeler bulunan, Şimdi harabeye

dönmüş binalar vardır. Buraya Nau– Bihar denir. Belh tüccarların ikamet ettiği, hoş ve zengin bir şehirdir. Hindistanın ticaret merkezidir. Belhde Bamiyandan gelen ve Belh bölgesinde on iki parçaya ayrılan büyük bir nehir bulunmaktadır. Şehri boydan  boya keser. Suyu tarım için kullanılır. Belh turunçgiller ve ekşi portakallar; şeker kamışı ve nilüfer üretir. Surlar ile çevrelenmiş bir büyük şehri vardır. Alt şehirlerinde bataklıklar vardır.

68.) Hulm, (bugünkü Tas-Kurgandır.) Belh ve Toharistan arasında, bir dağın ayağında, bozkırda yer alan bir şehirdir. Burada büyük bir nehir vardır ve vergiler, sulama hacmine göre belirlenir. Ekili alanı çoktur.

69.) Toharistan, etrafında dağların bulunduğu hoş bir şehirdir. Bozkırlarında Karluk Türkleri yaşar. At ve koyun yetiştirmenin yanı sıra tahıl ve meyve üretirler.

70.) Simingan, dağlar içerisinde yer alan bir şehirdir. Buranın dağlarında mermere benzeyen beyaz taşlar bulunmaktadır. Bu taşlardan konutlar, büyük binalar,  köşkler, put tapınakları, at ahırları yapılmaktadır. Bu taş üzerinde, Hint tarzı çeşitli çizimler de yapılabilmektedir. Simingan kaliteli şarap ve bol miktarda meyve üretir.

71.) Sakalkand, (Sakalkandın yanı sıra Bağlan, Valvalic, Sikimist, Yûn ve Tayakan, Dargam havzasında yer alır. Bugün, Katagan (M.S. 1700e doğru Semerkandtan gelen bir Türk kabilesinin burayı işgal etmesinden sonra bu ismi almıştır) bölgesini oluşturur.

Dağlarda yer alan, ekili arazisi bol bir şehirdir; ancak burada yaşayanlar yoksuldur.

72.) Bağlan, Sakalkand gibidir.

73.) Valvalic, Toharistanın merkezi olan şehirdir. Akarsuyu mevcuttur ve nimeti boldur. İnsanları sosyal, cana yakın kişilerdir.

74.) Sikimist tahılı bol olan bir bölgedir.

75.) Sikimistin ötesinde vadiler ve dağlardan oluşan Yûn adında bir  hükümdarlık mevcuttur.  Pakh denilen melik, gücünü Hultalan emirinden alır.

Yün ve tuz üretir.

76.) Tayakan, Toharistan ve Hultalan arasındaki sınır üzerinde yer alır. Ekili arazisi bol, dağın eteğinde bir şehirdir.

77.) Andarab, ( Dosi Nehrinin en güneydoğusundaki kaynağında yer alır. Bu önemli vadi, güneyinde Pençirin yer aldığı Havak Geçidine açılır.) dağlarınortasında yer alan bir kasabadır. Ekili arazisi ve tahıl üretimi çoktur. İki tane nehir vardır. Burada paralar (dirhem),

Pencir ve Cariyana madenlerinden çıkarılan gümüşlerden elde edilir. Buranın hükümdarına “Sahr-salir” denir.

78.) Bamiyan, Cüzcanan ve Horasan hudutları arasındaki sınırda yer alan bir bölgedir. Ekili alanları vardır. Hükümdarına Sir denir. Büyükçe bir nehir tarafından çevrelenmiştir. İki adet taş puta sahipti: Kırmızı Put ve Beyaz Put.

79.) Pencir ve Cariyana, bir gümüş madenine sahip iki şehirdir. Bu iki şehir arasından akan bir nehir aşağıdan Hindistan sınırlarına ulaşır.

80.) Madr ve Mûy, Andarab sınırları içindeki iki küçük şehirdir.

 

24. HORASAN HUDUT ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ

 

Bu bölgenin doğusunda Hindistan, güneyinde Sind ve Kirman çölleri yer alır. Batısında Herat sınırları, kuzeyinde Garcistan, Cüzcanan ve Toharistan. Bu bölgenin bir kısmı sıcak, bir kısmı ise soğuk bölgede yer alır.  Buranın dağlarından Gur köleleri Horasana getirilir. Bolca ekili arazileri vardır. Buraya Hint malları da getirilir.

1.) Gur ( yada Ghâr, Minorskyye göre, Gurun merkezi olarak, Farah-rüdün sol kolunun havzası olan Darmasanı düşünmektedir. Bu durumda Darmasan ve Gur özdeştir. Ahangranın, Gurün en önemli şehri olduğu düşünülmektedir.) ,dağlık ve engebeli bölgede bulunan bir eyalettir. Gur-şah adında bir hükümdarı bulunmaktadır. Bu hükümdar gücünü Cüzcanan emirinden alır.  Eski zamanlarda Gur kâfir bir ülkeydi. Halkın çoğu şu anda Müslüman olmuş durumdadır. Onlara  (Müslümanlara) ait olan köy ve kasabalar bulunmaktadır. Bu eyaletten köleler, zırhlar ve iyi silahlar gelir. Buranın halkı çabuk sinirlenen, idaresi zor ve cahil kişilerdir. Beyaz tenli ve esmerlerdir.

2.) Sistan, en önemli yerleşim yeri Zarang olan bir eyalettir. Bu şehirde, suyu hisarın içinden gelen etrafında içi su dolu hendegi olan bir kale bulunmaktadır. Şehirde bol sayıda su kanalları bulunmaktadır. Evlerde akan su kullanılmaktadır. Alt şehri bir duvarla çevrilidir ve on üç kapısı vardır. Şehrin kendisinin beş tane giriş kapısı vardır. Bu eyalet sıcak bölgededir ve hiçbir zaman kar yağmaz. Sakinlerinin yel  değirmenleri vardır. Burada Taberistan halılarına benzer halı yapımında kullanılan kumaşlar ve Cahrumunkilere benzer zilu-kilimler (Zili:Sili olarak da tanınır.Anadoluda düz yer yaygılarının dokunmasında kullanılan bir teknik ve bu teknikle dokunmuş yaygı. Dokuma tekniğinde özellikle Orta Asya kaynaklı süslemelere rastlanır.) üretilmektedir. Bu kumaşlar Taberistandakilere benzer halılar ise Cahrum halılarına benzer. Aynı zamanda burada kuru hurma üretimi de yapılmaktadır.

3.) Tak, sağlam bir kalesi bulunan kalabalık bir şehirdir.

4.) Gas, zengin ve hoş bir bölgeye sahipbir şehirdir. İklimi iyidir, akarsularıvardır. Hidhmendin kıyısında yer alır.

5.) Nih, ekili arazisi bol, zengin bir şehirdir. Burada hiç sinek bulunmaz.

6.) Farah, sıcak bölgede yer alan bir şehirdir. Burada hurma ve meyve boldur.

7.) Karni, küçük bir şehirdir. Hükümdarlık gücünü elinde bulunduran Laytın oğulları bu şehirdendir.

8.) Kuvas, akarsuyu ve yeraltı su kanalları olan, güzel bir şehirdir.

9.) Bust, Hilmend Nehrinin kıyısında bulunan, sağlam bir duvarı olan ve birçok bölgeye ayrılan bir kasabadır. Hindistana açılan kapı olmasının yanı sıra tüccarlarında ikamet ettiği bir bölgedir. Buranın halkı savaşçı vecesurdur. Farklı yerlere ihraç edilen kurutulmuş meyve, pamuk ve sabun üretir.

10.) Çalkan, akarsuyu olan bir kasabadır. Nüfusunun çoğu dokumacıdır.

11.) Sarvan, Alin isimli ufak bir bölgeye sahip bir şehirdir. Sıcak bölgede yer alır. Hurma yetiştirilir ve kuvvetli bir yerdir.

12.) Zamin-Davar, Gur ve Bust arasındaki sınırda yer alan zengin bir yerdir. Ona ait, Til ve Durgus isimli iki şehir bulunmaktadır. İkisi de Gura karşı kullanılan sınır kaleleridir. Durgusta sülfür bulunur. Bust, Darmasan bölgesine bitişiktir.

13.) Bagni, Gur yakınlarında bulunan Müslümanların yaşadığı bir şehirdir.

14.) Bislang, Gure ait, ekili arazisi bol bir şehirdir.

15.) Huvanin, 3000 nüfuslu bir Gur şehridir.

16.) Rukhudh, (farklı bir birimi oluşturan) Cudha adında ayrı bir bölgeye sahip, refah düzeyi yüksek, hoş bir bölgedir. En önemli yerleşim yeri Pancvaydır.

17.) Kuhak ve Rudhan, ekim yapan iki ayrı kasabadır. Buralardan tuz gelir.

18.) Balis çölde yer alan bir bölgedir. Ekili alanı bol; fakat nimetleri azdır. S.f.ncai, Kusk, Sivi gibi şehirleri vardır. Emirin konutu Kusktadır.

19.) Gazne, bir dağ yamacında yer alan çok güzel bir şehirdir. Eskiden Hindistanda yer almaktaydı ve oraya aitti; ancak şu anda Müslüman toprakları içindedir. Müslüman ve kâfirler arasındaki sınır üzerinde yer alır. Tüccarların konaklama yeridir ve çok zengindir.

20.) Kabil, dayanıklılığı ile ün salmış bir kalesi olan bir şehirdir. Buranın toplumu  Müslüman ve Hintlilerden oluşur, içerisinde put tapınakları bulunur. Kinnauc Racası bu tapınaklara bir hac ziyaretinde bulunmadığı sürece hükümdarlık gücünü tam olarak elde etmiş sayılmaz.

21.) Istak ve Sukavand, (Istakh ve Sukavand, başka yazarların farklı değerlendirmelerine rağmen Gazne- Kabil bölgesi içinde ele alınmaktadır.) dağların ayağında iki küçük kasabadır. Sukavandda sağlam bir kale bulunmaktadır. Ekili arazisi boldur.

22.) Gaznenin saymış olduğumuz sınırları içinde, çok sayıda koyuna sahip Halaç Türkleri (Minorskyye göre, Halaç Türklerinin, iyi bilinen bir Afgan kabilesi olan Ghalzayların soyundan geldiği sanılmaktadır. Bir diğer yorum ise, Halaçın Karlukların yanlış yazımından ibaret olduğudur.) yaşamaktadır. İklimlere göre göçebe hayatı yaşarlar.   Belh, Toharistan, Bust ve Cüzcanan sınırları içerisinde çok sayıda Halaç Türkleri bulunmaktadır Gaznenin ve buraya bağlı bütün bölgeler Zabulistan olarak adlandırılmaktadır..

23.) Parvan (Okunuşu: Barvan, Ghorband ve Penchir nehirlerinin kavsak  noktası üzerinde yer almaktadır. Şehir hala haritalarda Çarikarın kuzeydoğusunda gösterilmektedir.), tüccarların konaklama yeri olan, hoş bir kasabadır. Hindistanın giriş kapısıdır.

24.) Bedehsan, tüccarların konaklama yeri olan, hoş bir yerleşim yeridir. Gümüş, altın, lal taşı ve lacivert taşı madenleri vardır. Tibetten misk ihraç ederler.

25.) Dar-i Taziyan (“Arapların Giriş Kapısı”) iki dağ arası bir boğazda  (derbent yada demir kapı) yer alan bir şehirdir. Burada kervanların çıkış yaptığı bir kapı vardır. Bu bendi Halife Memun inşa ettirmiştir.

26.) Dıh-i S.nk.s, Müslümanların yaşadığı büyük ve hoş bir köydür. Yakınlarında „Akaba-yi S.nk.s adında bir geçit vardır.

27.) S.kliya büyük bir köydür.


 

 

25. MAVERAÜNNEHİR ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ

 

Ülkenin doğusunda Tibet sınırları, güneyinde Horasan ve hudutları, batısında Oğuzlar ve Karluk sınırları, kuzeyinde yine Karluk sınırları bulunmaktadır. Burası büyük, zengin ve gelişmekte olan bir ülkedir. Türkistana buradan giriş yapılır. Tüccarların konaklama yeridir. Halkı savaşçıdır. İnançları adına savaşan bir halktır. Okçuları çok iyidir. Adaletin ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir ülkedir. Dağlarında altın ve gümüş madenleri bulunur. Ayrıca bu dağlarda ilaç yapımında kullanılan vitriol, arsenik, sülfür ve amonyak gibi maddeler de mevcuttur.

1.) Buhara, Maveraünnehirin en büyük ve en zengin kasabasıdır. Doğunun hükümdarı burada yaşar. Burası rutubetli bir yerdir, bolca meyve üretir ve akan suları mevcuttur. Buranın halkı inançları için savaşır ve okçuları çok iyidir. Kaliteli güherçile ve dokuma halıları üretir, bu ürünler farklı ülkelere ihraç edilir. Buharanın kapladığı alan 12 fersaha 12 fersahtır, etrafı ise bir sur ile çevrilidir. Bütün köy ve kasabalar bu surun içinde yer alır.

2.) M.gkan, Hucadak, Zandana, Bumkath, Madyamickat ve Hargankat, minberleri olan, Buhara sınırları içinde kasabalardır. Bu yerlerin, ekili alanları bol, refah düzeyi yüksektir.

3.) Farab, Ceyhunun kıyısında bulunan bir kasabadır. Nehrin hükümdarı („Sulamanın Gözetçisi) burada yaşar ve burası çöldedir.

4.) Peyşehir, bin ribatlık bir kasabadır. Toprağı iyidir. Buharadan buraya taşınan bir kubbeli yatır bulunur.

5.) Sogd, bir bölgedir. Doğuda, bu bölgeden daha fazla gelişmekte olan başka bir yer yoktur. İklimi iyidir, akarsuları mevcuttur ve birçok ağacı bulunmaktadır. İnsanlar cana yakın ve misafirperverdir. Nimetleri bol, refah düzeyi yüksek ve nemli bir yerdir. Dindar insanların sayısı fazladır.

6.) Tavavis, Sogd sınırında yer alan Buharanın bir kasabasıdır. Senede bir gün, birçok insanın ziyaret ettiği bir pazar kurulur.

7.) Karmina, Dabusi ve Rabincan, Sogdda bulunan kasabalardır. Buraları zengin ve hoş yerlerdir. Ağaçları ve suları vardır.

8.) Kusani, Sogdun en zengin şehridir.

9.) Arnan, Kusani