4. HUDÛD EL ÂLEM’İN TÜRKÇESİ
Merhametli ve Cömert Allah‟ımız Adına:
1. Önsöz
2. Dünyanın nizamı, ürün yetiştirilmesi
ve yetiştirilmeme derecesi ve ülkeler
3. Denizler
4. Adalar
5. Dağlar
6. Nehirler
7. Çöller
8. Dünya Ülkeleri
9. Çin Ülkesi
10. Hindistan Ülkesi
11. Tibet Ülkesi
12. Dokuzoğuz ve Tatar Ülkesi
13. Yağma Ülkesi
14. Kırgız Ülkesi
15. Karluk Ülkesi
16. Çiğil Ülkesi
17. Tuhsi Ülkesi
18. Kimek Ülkesi
19. Oğuz Ülkesi
20. Peçenek Ülkesi
21. Kıpçak Ülkesi
22. Macar Ülkesi
23. Horasan Ülkesi
24. Horasan Hudut Ülkesi
25. Maveraünnehir Ülkesi
26. Maveraünnehir Hudut Ülkesi
27. Sind Ülkesi
28. Kirman Ülkesi
29. Fars Ülkesi
30. Huzistan Ülkesi
31. Cibal Ülkesi
32. Deylemistan Ülkesi
33. Irak Ülkesi
34. Cezire Ülkesi
35. Azerbaycan Ülkesi
36. Ermenistan ve Aran Ülkesi
37. Arap Ülkesi
38. Suriye Ülkesi (Sam)
39. Mısır Ülkesi
40. Mağrib Ülkesi
41. İspanya Ülkesi (Endülüs)
42. Bizans Ülkesi (Sam)
43. Slavlar Ülkesi
44. Rus Ülkesi
45. İç Bulgar Ülkesi
46. Mirvat Ülkesi
47. Hazar Peçenekleri Ülkesi
48. Alan Ülkesi
49. Serir Ülkesi
50. Hazar Ülkesi
51. Burtas Ülkesi ( okunusu: Bulgar)
52. Baradhas Ülkesi
53. Vanandar Ülkesi
54. Güneyin Meskûn Olmayan Toprakları
55. Zengistan Ülkesi
56. Zabac Ülkesi
57. Habeşistan Ülkesi
58. Buca Ülkesi
59. Nûbia Ülkesi
60. Sudan Ülkesi
61. Son söz
1. ÖNSÖZ
Mutluluk ve saadet ile dünyamızı yaratan, zorlukları aşmamızı sağlayan, kullarını yöneten ve kendisini çeşitli bilimlerle bize duyuran, Muhammed‟i ve bütün peygamberleri yücelten, yüce ve sonsuz olan Allah‟ımıza hamdolsun. Allah adına burada bulunan, Allah‟ın hizmetkârı Emir Ebu‟l Haris Muhammed bin Ahmed‟e, Allah uzun ömürler versin, başarıları, zaferleri, hayırları sayesinde, onun döneminin sağladığı refah ve saadet sayesinde, Peygamberimizin, Allah O‟nu korusun. Hicretinden 372 (982) yıl sonra, dünyanın özellikleri hakkında bu kitabı yazmaya başladık. Bu kitapta dünya üzerindeki bölgeleri ve dünyanın nizamını, bu bölgelerin gelişimlerini ve eksikliklerini anlattık. Dünya üzerinde bulunan ve şu ana kadar bilinen bütün ülkeleri ve hükümdarlıkları, bu topraklarda yaşayan her bir halkın durumunu, hala hüküm süren hükümdarlarının adetlerini ve bu topraklarda olan biten her şeyi açıkladık. Atalarımızın yazdığı kitaplardan, bilge kişilerin anılarından bulduğumuz bilgilerle, dünyanın her bir ülkesini, özellikle bunların büyüklüğü ve küçüklüğü, nimetlerinin bolluğunu ya da kıtlığını, büyüklüklerini ya da küçüklüklerini, ürünlerinin eksikliğini ve bolluklarını, zenginliklerini, nüfuslarını, topraklarının işlenmişliğini ya da işlenmemişliğini anlattık. Ayrıca, her bir ülkenin, dağları, nehirleri, denizleri ve çölleri ile buralarda üretilen ürünleri bakımından nizamını anlattık. Dünya üzerindeki bütün denizleri ve bu denizlerin geniş ve dar yerlerini, körfez diye adlandırılan lagünlerini, bu denizlerden çıkarılan bütün ürünleri anlattık.
Dünya üzerindeki bütün büyük adaları, buraların toprağının işlenmişliğini, halkın durumunu ve üretimlerini anlattık. Dünya üzerindeki en temel dağları, bu dağlarda bulunan çeşitli madenleri ve yaşayan hayvanları anlattık. Dünyanın bütün büyük nehirlerini, nereden doğduklarını, nerede denize döküldüklerini, tarım için kullanılıp kullanılmadıklarını; özellikle gemi taşımacılığının yapılabildiği nehirleri anlattık. Küçük nehirlerin sayısı bilinmediğinden özellikle büyük nehirler hakkında yazdık. Aynı zamanda dünya üzerindeki bilinen bütün çölleri ve kumsalları, büyüklükleriyle birlikte anlattık.
2. GELİŞMİŞLİKLERİ VE GELİŞMEMİŞLİKLERİ BAKIMINDAN DÜNYANIN NİZAMI HAKKINDA BİLGİ
1.) Dünya bir küre gibi yuvarlaktır ve gök kubbesi dünyanın iki kutup üzerinde döndüğünü gösterir. Bunların birisine Kuzey Kutbu diğerine ise Güney Kutbu denir.
2.) Herhangi bir küre üzerinde, birbirini dik kesen iki büyük daire çizerseniz, bu daireler küreyi dört eşit parçaya bölecektir. Bunun gibi Dünya da iki daire tarafından dört eşit parçaya bölünür. Bu dairelerden birisi Ufuk, diğeri Ekvator‟dur. Ufuk doğudan başlar, dünyada yaşayanları olan ülkelerin sınırlarını, yani güney kutbunu geçer. Sonra, tekrar Doğu‟ya ulaşıncaya dek batıdaki parçaları geçer. Bu daire, dünyanın görünen, meskûn olan yarısını, görünmez, meskûn olmayan diğer yarısından ayırır. Ekvator, doğu ucundan başlar ve dünya‟yı, her iki kutba da eşit uzaklıkta, tekrar Batı‟ya ulaşıncaya kadar tam ortasından böler. Aynı şekilde, doğu‟ya tekrar dönünceye kadar yoluna devam eder.
3.) Meskûn topraklar, kuzey çeyreğinde, Ekvator‟a bitişik parçada yer alır. Güney çeyreğin, yine Ekvator‟a bitişik parçasında da meskûn topraklar vardır. Dünya‟yı saran en büyük dairenin 360° olmasından dolayı, kuzeyin meskûn topraklarının enlemi 63° boylamı 180°‟dir. Güneyin meskûn topraklarının ölçüsü ise enlemi 17°‟nin biraz üstü boylamı 180°‟dir. Bu iki alanın toplamı, dünyanın toplamının dokuzda biridir. Dünya üzerindeki bütün şehirler, farklı hükümdarlıklar, denizler, dağlar, nehirler ve hayvanların ve balıkların yaşadığı bütün yerler, dünya‟nın sözünü ettiğimiz dokuzda birlik kısmında yer alır.
4.) Doğu bölgesinde, en uzaktaki şehir, Yeşil Deniz‟in kıyısında yer alan Çin‟in başkenti Humdan‟dır. Yunanlılar bu denize Doğu Okyanusu, Araplar ise Yeşil Deniz der. Aristo, kitabı Athar-ı Ulvi‟de (“Meteoroloji”), bu denizin dünyayı Ufuk gibi sardığını, gemilerin bu denizde işleyemediğini, kimsenin bu denizi aşamadığını ve sonunun belirsiz olduğunu ve bilinemediğini yazmıştır. Bu kıyı boyunca yaşayanlar denizi sadece görür. Kısa mesafeler dışında kimse bu denizi gemiyle geçemez. Diğer tarafta ise batıdaki en uzak nokta, Batı Okyanusu‟nun sahilindeki Süsthe- uzaktır. Batı Okyanusu‟nun suyu renk, tat ve koku bakımından Doğu Okyanusu‟nu andırır. Aynı şekilde, batıdaki yerleşim alanlarının güney ve kuzeyinden denizle birleşir. Bu bölgede yaşayanlar, meskûn yerlere yakın kıyılarda gemiyle yolculuk yapabilirler. Sonuç olarak, kıyaslama yaparak değerlendirmede bulunanlar, bu iki denizin, doğudan ve batıdan dünyayı saran, iki kutuptan geçen, aynı deniz olduğunu söyler. Fakat bu okyanusun görünmeyen yarısında ne olup bittiği bilinmez.
5.) Ekvator ise, sözü edilen yarımın en geniş alanından, Büyük Deniz üzerinden geçer. Ekvator‟un kuzeyindeki yerleşim alanlarının genişliği 63°‟ye uzanır. Kuzey kutbundaki soğuktan dolayı, daha uzağında hayvanlar yaşayamaz. Ekvator‟un güneyinde kalan alanın çoğunluğunda deniz yer alır. Burada yüksek sıcaklık hâkimdir. Bu bölgelerin sakinleri insanlıktan uzak kalmıştır. Bunlar Zenciler, Habeşliler ve benzerleridir. Daha devamında, Güney Kutbu‟na yakın yerlerde, aşırı sıcaktan dolayı kimse yaşayamaz. Allah yardımcıları olsun.
3. DENİZLER VE KÖRFEZLERİN NİZAMI HAKKINDA BİLGİ
1.) İlk olarak, bizim Doğu Okyanusu (Pasifik okyanusu) olarak adlandırdığımız Yeşil Deniz. Sınırları, bilinebildiği kadarıyla, güneydeki medeni yerlerin sınırlarından Ekvator‟a, Vak Vak Adası‟na, Vak Vak topraklarına, Çin ülkesine, Dokuzoğuz ve Kırgız topraklarının sınırlarına dek uzanır. Bu denizin bilinen körfezi ve boğazı yoktur.
2.) Diğer bir deniz ise Batı Okyanusu‟dur (Atlantik Okyanusu). Sınırları, bilinebildiği kadarıyla, Sudan, Magrib ülkeleri ve Süs Uzak sınırlarından, yukarıda Rum boğazına, Rum ve Slâv ülkelerinin en uçtaki sınırlarına, Tuli (yani, Tule) Adası‟na kadar uzanır. Bu denizin, Rum Denizi‟yle (Akdeniz) birleşmesini sağlayan bir boğazı vardır.
3.) Bir başka büyük deniz ise Büyük Deniz‟dir (Hint Okyanusu). Doğu sınırı, Doğu Okyanusu‟na bitişiktir. Ekvator‟un üçte biri bu denizden geçer. Kuzey sınırı, Çin‟den başlar, Hindistan ve Sind ülkelerini, Kirman, Fars, Huzistan ve Saymara‟nın sınırlarını çevreler. Güney sınırı, Cabal al-Ta‟in‟de başlar, Zabac ülkesini çevreler ve Zengistan ve Habeşistan ülkelerine ulaşır. Batı sınırı, bütün Arap ülkesini saran bir körfezdir. Bu denizin beş tane körfezi vardır: (a) Bir tanesi Habeşistan sınırlarından başlayan ve batıya doğru, Sudan‟ın batısına, uzanan Berberi Körfezidir. (b) Diğer körfez Berberi Körfezi‟ne bitişiktir. Kuzeye istikametinde Mısır sınırlarına uzanır ve genişliği bir mil 15 oluncaya kadar daralır. Buraya Arap Körfezi ya da Ayla Körfezi (Akabe Körfezinin en güneyindedir) denir. (c) Üçüncü körfez Fars sınırlarından başlar, burayla Ayla Körfezi arasındaki mesafe, hızlı deve üzerinde 16 menzil olana dek kuzeybatı istikametine doğru uzanır. Buraya Irak Körfezi denir. Bütün Arap ülkeleri bu iki körfez, yani Ayla Körfezi ile Irak Körfezi arasında yer alır. (d) Dördüncüsü ise Fars Körfezi olup (Hürmüz boğazı), Fars sınırlarındaki küçük genişlikten başlayıp Sind Ülkesi (günümüz Pakistanı) sınırlarına doğru ilerler. (e) Beşincisi, Hindistan‟dan başlar ve kuzeye doğru uzanırken bir körfez haline gelir. Bu körfezin adı ise Hint Körfezi‟dir. Büyük Deniz‟in her parçası ona bitişik ülke ve şehirlerin adıyla anılır, örneğin Fars Denizi, Basra Denizi, Umman Denizi, Zengistan Denizi, Hint Denizi ve bunun gibi. Bu deniz, denizden çıkarılabilecek birçok değerli ürüne sahiptir. 8.000 mil uzunluğunda olup genişliği her noktada farklıdır. Ayla Körfezi sınırından Çin sınırına kadar olan kısmında, med-cezir(gel git olayı) sabah ve aksam olmak üzere günde iki kere gözlemlenir. Med suyun dalgalanıp yükselmesine, cezir ise suyun alçalmasına ve geri çekilmesine denir. Nehirlerde suyun alçalıp yükselmesi hariç, başka hiçbir denizde med-cezir yoktur.
4.) Batıda bulunan deniz Rum Denizi‟dir (Akdeniz). Bu denizin konik bir şekli vardır. Batı sınırı Batı Okyanus‟u ile birleşir. Bu denizin kuzeyinde İspanya, Fransa ve Bizans, doğusunda Ermenistan şehirleri ve Rum‟un bazı kısımları (Anadolu), güneyinde ise Suriye, Mısır, Afrika ve Cezayir‟in bazı şehirleri yer alır. Bu denizin iki tane boğazı vardır. Bir tanesi (Cebelitarık Boğazı) bu denizi okyanusa bağlar, diğeri ise bir nehri andırır, Rum‟un (Anadolu) tam ortasından geçer, Konstantinopolis‟i (İstanbul) çevreler ve Gürcistan Denizi‟ne kadar ulaşır (Marmara Denizi). Etrafında bu kadar refah olan başka deniz yoktur. Bu denizin uzunluğu 4000 mildir, genişliği değişir. İstanbul Boğazı‟nın en geniş yeri 4 mildir. Batı Boğazı‟nın en dar kısmı 10 fersahtır. Bu boğazın bir kıyısı diğer kıyısından görülür.
5.) Bir başka deniz Hazar Denizi‟dir. Doğusunda Oğuzlar‟a ve Harezim‟e bitişik bir çöl (büyük olasılıkla kızıl kum çölü), kuzeyinde Oğuzlar ve Hazar‟ın bir kısmı vardır. Batısında Hazar ve Azerbaycan şehirlerine, güneyinde Gilan, Deylemistan, Taberistan ve Gurgan bölgelerine bitişiktir. Bu denizin boğazı yoktur. Uzunluğu ve genişliği 400 fersahtır. Bu deniz balıktan başka bir şey üretmez.
6.) Başka bir deniz ise Gürcülerin denizi, Bontos Denizi‟dir (Kara Deniz). Doğu sınırını Alanlar, kuzeyini Peçenekler, Hazarlar, Mirvatlar, İç Bulgar ve Slâvlar oluşturur. Batı sınırında Burcan Ülkesi, güneyinde Rum Ülkesi vardır. Genişliği 350, uzunluğu 1300 mildir.
7)Bir başka deniz, kuzeybatı istikametinde Harezimliler‟in şehrine 40 fersah mesafede yer alan Harezim Denizi‟dir (Aral Denizi).Bu denizi Oğuz toprakları çevreler (Selçuk Türklerinin ataları). Bu denizin çevresi 300 fersahtır. Yukarıda anlatılanlar en önemli yedi denizdir. Bu denizlerin dışında suyu acı ve tatlı olan birçok göl bulunur. On bir tane tuzlu göl vardır. Bunların ilki Slâvlar‟ın en kuzey noktasında yer alan (8.) Maeotis‟tir (Azak Denizi). Buranın uzunluğu 100 fersah, genişliği ise 30 fersahtır. Karadeniz bir boğaz ile burayla birleşir. Bu denizden başka bir boğaz ise Batı Okyanusu ile birleşir. Bu gölün çevresinde kimsesiz, virane yerler vardır.
(9.) İkincisi Ermenistan‟da yer alan Kabudhan Gölü‟dür. Uzunluğu 50, genişliği 30 fersahtır. Bu gölün tam ortasında Kabüdhan Köyü vardır ve göl adını bu köyden alır. Bu gölün çevresinde yerleşim yerleri vardır. Bu gölde, tuzlu olmasından dolayı, solucandan başka hayvan yaşayamaz.
(10.) Üçüncüsü Suriye‟de bulunan ve suyun acı olmasından dolayı hiçbir hayvanın yaşayamadığı Ölü Deniz‟dir (Lut) diye anılan göldür). Buranın uzunluğu üç, genişliği ise iki günlük yolculuktur.
(11.) Dördüncüsü, Rumların Navita (Farita) Gölü‟dür. Uzunluğu üç, genişliği ise iki günlük yolculuktur. Gölün etrafında yaşayanlar mevcuttur. Bu gölde birçok balık yaşar.
(12.) Beşinci, yine Rumca Miymati Gölü‟dür. Uzunluğu üç, genişliği ise bir günlük yolculuktur. Birçok balık vardır ve denizatlarının bulunduğu söylenir.
(13) Altıncısı, Karzün yakınlarında Fars‟ta bulunan Yün Gölü‟dür (Famür Gölü). Burası 10 fersah uzunluğunda ve 8 fersah genişliğindedir. Etrafında yaşayanlar vardır. Göl birçok yararlı ürün sağlar.
(14.) Yedincisi Fars‟ta Şiraz yakınlarda bulunan Basfan Gölü‟dür. Uzunluğu 8, genişliği 7 fersahtır. Etrafında yaşayanlar bulunur. Fakat faydalı ürün azdır.
(15) Sekizinci Fars‟ta bulunan Cönkan Gölü‟dür. 12 fersah uzunluğunda 10 fersah genişliğindedir. Etrafında yaşayanları bulunur ve gölde faydalı bazı ürünler bulunabilir.
(16.) Dokuzuncu göl Bicagan‟dır (Bakhtagan), Farsta yer alır. 20 fersah uzunluğunda 15 fersah genişliğindedir. Gölün içinde tuz oluşumu vardır ve etrafında vahşi canlılar yaşar. İçerisinden Daragid hududuna kadar giden bir kaynak doğar ve (Baltık Denizi ile karıştırılmış olabilir ) bu kaynak denize kadar ulaşır.
(17.) Onuncusu, Karluk topraklarında bulunan Tuzkül Gölü‟dür. 10 fersah uzunluğunda 8 fersah genişliğindedir. İçeresinde tuz oluşumu vardır. Buradan Karluk kabilesine tuz gider.
(18). On birinci Çiğil ve Dokuzoğuz arasında yer alan Issı-kül‟dür (Issıg-göl). 30 fersah uzunluğunda 20 fersah genişliğindedir. Barshân Şehri buranın kıyısındadır. Tatlı suyu olan göllerin sayısı bilinememektedir. Bunların bazılarına göl, bazılarına ise bataklık denir. Bu göllerden yedi tanesi iyi bilinmektedir.
(19.) Mısır‟da bulunan göle Buhayra Tınnıs denir. Bu göl Rum Denizi‟ne (Akdeniz) bağlanır ve Nil Nehri bu göle akar. Bu gölün suyu yazları tatlıdır, kışın ise Nil Nehri‟nin su seviyesi düşünce gölde tuz oranı artar. Bu gölün çevresinde iki tane şehir yer alır. Bunların biri Tınnıs, diğeri ise Dimyattır. Mısır‟dan ihraç edilen pahalı tekstil ürünlerinin hepsi bu şehirlerden gelir. Bu göl 15 fersah uzunluğunda, 11 fersah genişliğindedir.
(20.) Suriye‟deki Tiberias Gölü 12 fersah uzunluğunda 7 fersah genişliğindedir.
(21.) Rum ülkesinde İznik Gölü bulunur. Etrafında yaşayanlar bulunur. Burası 8 fersah uzunluğunda, 5 fersah genişliğindedir.
(22.) Rum ülkesinde bir başka göl Riyas‟tır (?). Etrafında yaşayanlar bulunur. 8 fersah uzunluğunda, 5 fersah genişliğindedir.
(23.) Şiraz yakınlarında Fars‟ta bulunan Arzan Gölü vardır. Şiraz‟ın balıkları bu gölden gelir. Burası 10 fersah uzunluğunda ve 8 fersah genişliğindedir.
(24) Sistan‟da bulunan Zarah Gölü. Çöle bitişik kısımlar haricinde etrafında yaşayanlar vardır. 30 fersah uzunluğunda ve 7 fersah genişliğindedir. Bazı zamanlarda bu gölün suyu o kadar yükselir ve taşar ki Kirman bölgesine akar. Bunun sonucunda çok büyük bir göl oluşur.
(25.) Sarusana bölgesi sınırları içinde bulunan Daryazha Gölü, Buttaman‟dan doğan dört nehrin oluşturduğu bir göldür. Dağların arasında yer alır. Semerkant, Buhara ve Sogd‟u sulayan nehir buradan gelir (Amu Derya). 4 fersaha 4 fersahtır. Kitaplardan aktarılan bilgilerde sözü edilen ve bilinen göller bu kadar. Bu göller dışında kalan küçük göllerin sayısı da çoktur, bunlardan bazıları, (26.) Bastarab yakınlarındaki Mansan‟daki Cüzcan Dağlarında bulunan, 1 fersah uzunluğunda yarım fersah genişliğinde olan göl ve (27.) Tûs ve Taberistan Dağlarında bulunan göllerdir. Fakat bunlar ne iyi bilinir ne de eskidir. Bazen o kadar kururlar ki içlerinde su kalmaz. Bu nedenle bunlardan söz etmedik. Çok fazla sayıda bataklık diye adlandırılan sular vardır ancak bunların en bilinenleri şunlardır: (28.-30.) Bunların üç tanesi, Cabal Al-Kamar yakınlarındaki Nubiya‟nın (Sudan‟ın kuzeyi) ötesinde güneyin ıssız bölgelerinde bulunur ve bunlardan on tane nehir doğar. Bunların her beş tanesinden bir küçük bataklık alan oluşur ve oluşan iki küçük bataklığın her birinden üç tane nehir doğar. Bunların hepsi bir yerde birleşir ve bunların altısından bir tane bataklık oluşur. Sonrasında bu bataklıktan, Nubiya ve Mısır arasından geçen ve sonunda kendini Tınnıs Gölü‟ne boşaltan Nil Nehri doğar.
(31.–32.) Diğer iki bataklıktan bir tanesi Basra‟dır. Basra‟nın etrafında meskûn topraklar, bölgeler, köy ve kasabalar vardır.
(33.) Diğeri (altıncısı) Kûyâba Bataklığı‟dır. Buranın etrafında nimeti bol meskûn topraklar vardır.
(34.) Yedincisi, Avaza-yı Peyşehir denen ve çölde yer alan Buhara Bataklığı‟dır.
(35.) Sekizincisi, Humdan bölgesinde, Çin‟in üst sonunda bulunur.
(36.) Dokuzuncusu ise Çin‟in kuzeyinde yer alır. Bu göl ve bataklıkları hepsinde tatlı su ve bolca balık bulunur. Balıkçılar bu göl ve bataklıklarda çalışırlar. Bunların dışındaki bataklıklar kurur. Bu nedenle onlardan söz etmedik.
4. ADALAR HAKKINDA BİLGİ
Denizin ortasında su yüzeyinin üstünde olan toprak parçalarına ya da dağlara ada denir.
A.) Doğu Okyanusu‟nda, üzerinde çok sayıda tik ağacı (sarı renkli tahtası olan bir ağaç), abanoz ağacı (siyah renkli tahtası olan bir ağaç) ve birçok gümüş madeni bulunan çok bilinen bir ada (1.) (Burası Endonezya adalarından biri olabilir) Gümüş Ada bulunmaktadır. Adanın üzerinde, yedi farklı noktadan doğan yedi büyük nehir vardır. Bu nehirler Doğu Okyanusu‟na dökülürler. Bu adada Çin ülkesine ait olduğu düşünülen büyük ve çok bilinen, zengin ve kalabalık bir şehir olan Gümüş Ada Şehri vardır. (Singapur?)
B.) Büyük Deniz‟de on üç tane bilinen ada ve (2.) birisi güney istikametinde uzanan ve denize doğru çıkıntı yapan (Malezya yarım adası olmalı), diğeri kuzey istikametinde uzanan ve ilkinin tam karşıt noktasından denize giren (Vietnam olmalı) iki meskûn dağ vardır. Bu dağlardan Batlamyus‟un (ikinci yüzyılda Mısır‟da yaşamış Yunanlı bir Coğrafyacı) kitaplarında da söz edilir. Her iki dağın da bir kısmı karadadır, bir kısmı denizdedir.
(3.) Büyük Deniz‟deki adalardan ilki, Altın Ada‟dır. Çevresi 300 fersahtır. Altın madenleri ve işlenmiş toprakları vardır. Burada yaşayanlara Vak Vakian Zenci denir. Hepsi çıplaktır ve insan eti yer. Çok sayıda Çinli tüccar, altın karşılığında demir ve gıda satmak için buraya gelir. Birbirlerine bir kelime bile etmeden tamamen işaretle anlaşırlar.
(4.) Bu denizdeki diğer ada Tabarna‟dır. Buranın çevresi 1000 fersahtır. Çevresinde hem ekili hem ıssız 59 ada bulunur. Bu ada üzerinde sayısız köy, kasaba, nehir ve dağ bulunur. Her renk yakutun çıkarıldığı madenleri vardır. Bu ada Çin‟i Hindistan‟dan ayıran sınır üzerinde uzanır. Ada üzerinde, Hindistan tarafında kalan uçta yer alan Muvas adında büyük bir şehir de vardır. Bu adanın ürettiği bütün ürünler Muvas üzerinden bütün dünyaya dağıtılır.
(5.) Üçüncü ada, Serendip bölgesinde, bölgenin güney kısmında kalan Rami‟dir (Endonezya‟nın adalarından birisi). Burada vahşi ve çıplak, siyah insanlar yaşamaktadır. Bu insanlar iyi dalgıçtır ve burası da incilerin yeridir. Burada amber, Mahagoni kerestesi üretilir ve gergedan isimli hayvanlar yetiştirilir (doğruluğu şüpheli bilgi). Demir karşılığında amber satarlar. Bu adada bulunan Mahagoni ağaçlarının kökü her zehrin panzehiri olarak kullanılır.
(6) Dördüncü ada, Serendip‟in batısındaki Zabac‟tır. Adada kamfor ağaçları yetişir. Burada yaşayanları vahşidir ve birçok yılanbulunur.
(7.) Beşinci ada Caba (Endonezya‟nın Java adası) ve Salahit‟tir olarak anılıyor. Buradan amber, sandal ağacı, sümbül ve karanfil gelir.
(8) Altıncısı sözü edilen Caba‟nın batısında bulunan Balüs Adasıdır. (Sumatra olmalı) Bunların arasında 2 fersahlık mesafe vardır. Burada yaşayanlar da siyahtır ve insan yer. Buradan kafur(iyileştirici etkişi olduğuna inanılan defnegillerden bir bitki türü), Hindistan cevizi, muz ve şeker kamışı geliyor.
(9.) Yedinci ada Balüs‟ün güneyinde yer alan Kala‟dır. Burası Hint Caba Hükümdarlığı‟dır. Balüs ve Kala arasındaki mesafe iki günlük yolculuktur. Kala‟da bambu yetişir ve kalay madenleri bulunmaktadır.
(10.) Sekizinci ada Kala Adası‟nın batısındaki Bankalüs Adası‟dır. Kala Adası ve Bankalüs Adası arasındaki mesafe 6 günlük yolculuktur. Buranın insanları çıplaktır ve tüccarlarla iç içedirler. Bunların en önemli ürünü demirdir. Yemek olarak muz, balık ve Hindistan cevizi yerler. Bu ada Malay Şehrinden 20 günlük uzaklıktadır.
(11.) Dokuzuncu ada Sindan yakınlarında bulunan Haraç Adası‟dır. Haraç Adası kafur üretir.
(12.) Onuncu ada, gelişmekte olan ve adı yine Laft olan şehrin bulunduğu Laft Adası‟dır. Burada verimli araziler ve bol miktarda nimet bulunur. Çok hoş sulara sahiptir. Dünyanın her yanından insanlar ticaret için bu şehre gelir. Bu ada Fars‟ın yakınlarında yer alır.
(13.) On birincisi Ekvator çizgisi üzerinde, insan yaşamının olduğu dünyanın tam ortasında bulunan Nara‟dır. Batıdan doğuya boylamı 90º‟dir. Eski zamanların astronomik cetvelleri, gözlemler, gezegenlerin konumları ve sabit yıldızlar, bu ada temel alınarak yapılmış ve çizilmiştir. Bu adaya “Ekinoksiyal”47 da denir.
(14.) On ikinci adanın adı Val‟dır. Fars yakınlarındadır ve üzerinde birçok güzel köy vardır. Gemilerin sürekli uğradığı bir limandır. (büyük olasılıkla Maldiv adaları)
(15.) On üçüncü adanın adı Harak‟tır. Burası Basra‟nın güneyinde yer alır ve buraya mesafesi 50 fersahtır. Harak isminde Gelişmiş ve büyük bir şehri vardır. Buranın yakınlarında harika ve pahalı inciler bulunur.
(16.) Geriye kalan iki ada küçüktür ve birbirlerine yakındır. Umman (Oman) yakınlarındaki bu adalara Sokotra denir. Burada nimet azdır; fakat yaşayanı çoktur. Bu denizde sayısı oldukça fazla başka adalar da vardır. Fakat bunlar ıssız, küçük ve bilinmeyen adalardır. Bu sebeplerden dolayı bu adalardan söz etmedik.
(17.) Suriye çölü yakınlarındaki denizde Faran ve Cubaylat adında kayalıklar bulunmaktadır. Deniz burada dalgalı ve korkutucudur.
C.) Batı Okyanusu‟nda, isimleri Batlamyus‟un kitabında da yazılı olan yirmi beş tane bilinen ada vardır. Bunların Sudan‟a yakın olan altı tanesinin ismi, (18.) altın madenlerine sahip olan el- Cezair, el-Haliya‟dır. Sudan bölgesinden ve Süs-Uzak‟a ait şehirlerden bir takım insanlar buraya altın toplamaya gelir; fakat aşırı sıcaktan dolayı insanlar buraya yerleşemezler.
(19.) Yedinci ada Rum Denizi‟nin (Akdeniz) okyanus ile birleştiği noktada yer alan Ghadira‟dır. Buradan büyük bir su kaynağı doğar. Boğazın ağzı Rum Denizi‟ne açılır. Sekizinci ve dokuzuncu adalar birbirine çok yakındır. Bir tanesine (20.) Rodos, diğerine (21.) Arvadh denir. Bu adalar Rum topraklarına yakındır. Rumlar yıldızların konumunu bu adalardan gözlemiştir. On ve on birinci adalar birbirlerine yarım fersah mesafededirler ve kuzey istikametinde Rumların son sınırında yer alırlar. Bu adalardan birine (22.) Erkekler Adası, diğerine (23.) Kadınlar Adası denir. İlk adı geçen adanın yaşayanları erkek, sonra adı geçen adanın yaşayanları sadece kadındır. Her sene erkekler ve kadınlar çiftleşmek için 4 geceliğine bir araya gelirler. Ardından erkek çocuklar 3 yaşına geldiğinde erkekler adasına gönderilir. Erkekler adasında, bu adadan doğan ve denize dökülen 36 büyük nehir, kadınlar adasında ise 3 tane büyük nehir vardır. Aynı denizin kuzey istikametinde bu adalardan 12 tane daha vardır.
(24.) Bu adalara Britanya Adaları denir. Bu adaların bazıları ıssız bazıları meskûndur. Bu adalarda çok sayıda dağ, nehir, köy ve farklı madenler bulunur. Yirmi dördüncü ada, Britanya adalarının kuzeyinde yer alan (25.) Tuvas Adası‟dır. Uzunluğu 100 fersahtır. Büyük bir su kaynağı kurak yerleri sulamaktadır. Buradan, daha önce sözünü ettiğimiz Slâv‟ın kuzeyinde bulunan Maeotis (Marts) Denizine doğru akar. Yirmi Beşinci adanın adı (26.) Thuli‟dir. Bu adada bulunan bazı kuzey şehirlerinin boylamı bu ada üzerinden sabitlenir. Ekvator‟a olan dairesel paralel bu ada üzerinden geçerek, kuzey istikametinde dünyanın meskûn alanlarının sınırına değer. Batı Okyanusu‟nun bilinen adaları bizim yazdıklarımızdır.
D.) Rum Denizi‟nde (Akdeniz) altı tane meskûn olan ada ve iki tane dağ vardır. Dağlardan bir tanesinin adı (27.) Cebelitarık‟tır. Bu dağın uzantılarından bir tanesi İspanya‟dır ve diğeri Rum Denizi‟ni Okyanusa bağlayan boğazdadır. Burada bir gümüş madeni vardır ve bu bölgeden, bu topraklarda kullanılan ilaçlar gelir. Diğer dağ, Roma toprakları yakınlarındaki (28.) Kabal el-Kilal‟dir. Bu dağın yakınlarında, yüksekliğinden dolayı kimsenin zirvesine çıkamayacağının söylendiği bir dağ vardır. Bu dağdan av, yakıt ve kereste gelir. Altı adaya gelince; bir tanesi (29.) Kıbrıs‟tır. Buranın çevresi 350 mildir. Gümüş, bakır madenlerine ve plazma mineraline sahiptir. Bu ada Kaysariya (Kayseri), Akka ve Tir‟e (Sur) yakındır. Kıbrıs‟ın kuzeyinde yer alan ikinci ada (30.) Kurnus Adası‟dır. (Korsika adası konumu yanlış verilmiş) Buranın çevresi de 350 mildir. Üçüncüsü (31.) Yabis‟tir. Buranın çevresi ise 300 mildir. Dördüncüsü, Roma ülkesine yakın olan (32.) Sicilya‟dır. Yüksek bir dağ bu adayı çevreler. Eski zamanlarda Roma hazinesi adanın gücünden dolayı burada saklanırdı. Buranın uzunluğu 7 menzil, genişliği 5 menzildir. Beşinci adaya (33.) Sardunya denir. Roma ülkesinin güneyinde bulunan bu adanın çevresi 300 mildir. Altıncısı (34.) Girit Adası‟dır. Atrabulus‟un kuzeyinde bulunur. Çevresi 300 mildir. Bu altı adada nimet boldur ve işlenmiş yerlerdir. Bu adaların birçok şehri ve bölgesi vardır, ayrıca nüfusları fazladır. Bu adalarda birçok tüccar ve asker yaşar, zenginlikleri çoktur. Rum Denizi‟nde bulunan adalar dünyanın diğer adalarından daha gelişmiştir.
E.) Ermeni Denizi‟nde ise (35.) Kabüdhan isimli bir köyü bulunan sadece bir ada vardır. Nüfusu fazla, sakinleri zengindir.
F.) Hazar Denizi‟nde iki tane ada bulunmaktadır. Hazar Derbendi yakınlarında bulunana (36.) Ceziret el-Bab denir. Buradan kırmızı boya kökü elde edilip satılır. Diğer ada Siyah-küh‟tür (Siyah Ada). Buraya yerleşmiş Oğuz Türkleri, toprağı ve denizi yağmalar. Bu denizde başka bir ada daha vardır; fakat bu adanın bir köşesi Dihistana‟a yapışıktır. Buraya (38.) Dihistanı-sûr denir. Bu ada üzerinde yaşayanların sayısı azdır. Bunlar: pelikan ve şahin avcıları ile balıkçılardır. Dünyada, anlattıklarımız dışında, bu kadar gelişmiş, nüfusu çok olan ada bulunmaz. Çizmiş olduğumuz haritamızda denizleri, çölleri, körfez ve adaları oldukları gibi ve doğru yerlere yerleştirerek gösterdik. Kudret Allah‟ındır.
5.DAĞLAR VE BU DAĞLARDA BULUNAN MADENLER HAKKINDA BİLGİ
Dağlar çifte doğaya sahiptir. Bazıları, bittikleri yere kadar, bir bölgeden diğerine uzanan, bazı yerlerde daralan, bazı yerde genişleyen, bazı yerlerde düz, bazı yerlerde kıvrımlı şekiller alan gerçek dağlardır. Bunlar sıralı dağlardır. Dağların diğer türü, kollara ayrılan dağlardır. Bu dağlar, eteklerinden kollara ayrılır ve bittikleri yere kadar böyle uzanırlar. Dağların bu uzanan kolları tıpkı bir ağacın dalları gibidir. Muhtemelen bu kollar da ayrıca kollara ayrılmaktadır. Dağların tasviri budur. Etekleri bölgelerden ve ülkelerden geçen dağlar genellikle çok sayıda kola ayrılırken, çöllerde ve bir denizin ya da nehrin sınırları boyunca uzanan dağların birkaç tane kolu vardır. Dağların etekleri çoğunlukla birbirine bağlanır.
1.) Doğu istikametindeki ilk dağ, bizim Al-Ta‟in Fıl-Bahr (“Denize Saplanan Dağ”) dediğimiz dağdır. Bu dağın yarısı karada diğer yarısı denizdedir.
2.) Bir diğer dağ Serendip‟dir. (yazar bu dağın nerede olduğunu açıklamıyor. Özellikleri Sri Lanka‟ya benziyor. Yazara göre bu dağ dünyanın en yüksek dağının iki katı! Verilen diğer bilgiler de tutarsız gözüküyor.) Bu dağın yüksekliği 100 fersahtır. O kadar yüksektir ki, bazı yerlerine kimse tırmanamaz. Dağın tepesi ile başladığı noktanın arasındaki mesafe iki günlük mesafededir. Burada çeşitli renklerde yakut madenleri bulunur. Nehir yataklarında ise elmaslar vardır. Dünyanın başka hiçbir yerinde elmas bulunmaz. Buranın toprağı aşınmıştır. Serendip‟te denizden çıkarılan pahalı inciler bulunur. Bu dağda bol miktarda sümbül, karanfil, küçük Hindistan cevizi ağacı yetişir, renkli yakutlar ve her çeşit baharat bulunur. Aynı zamanda, bu dağda muskat ağaçları ile birçok Hindistan cevizi ağacı, Mahagoni kerestesi ve bambu da vardır. Misk karacaları, et yiyen kediler ve gergedanlar bulunur. Bu dağda bir taş üzerinde, bir ayak izi vardır. Bu ayak izinin Âdem‟e, Allah O‟nu korusun, ait olduğu söylenir. Serendip‟in insanları çıplaktır. Bu dağ birinci iklimde yer alır.
3.) Bu dağın köşesinden, bu dağı Hindistan‟ın sonuyla Çin‟in başlangıcı arasındaki yere yerleştiren başka bir dağ başlar. Bu dağın adı Manisa‟dır (Hindu Kuş dağları). Kuzey istikametinde, Hindistan‟ın bitip Tibet‟in başladığı yere kadar uzanır, buradan da yine kuzey istikametinde Çin ve Tibet arasında, en uzaktaki Tibet‟e bağlı Rang Rong sınırına kadar uzanır. Buradan batıya döner, Tibet‟in en uzak noktasına doğru kuzeybatı yönünde bulunan Tibet‟e ait Nazvan Ülkesi ile Çin arasında devam eder.
Ardından Tüs dağı ve Çin sınırları arasından Çin‟in en son noktasında bulunan çölün son sınırlarına uzanır. Daha sonra, Maveraünnehir kasabaları ile Türkistan kasabaları arasından uzanarak Taraz ve Silie‟ye devam eder ve burada son bulur.
4.) Hindistan‟ın sonu ve Tibet‟in başından Manisa (Hindu Kuş dağları) sıradağının bir kolu vardır. Bu kol doğuda 50 fersahlık bir mesafeyle Çin‟e kadar uzanır. Aynı şekilde Tibet‟in sonundan doğuya ve batıya doğru sayısız kollar çıkar ve dağılır. Maveraünnehir sınırlarında yeni kollar uzanır. Her bir koldan da her yöne doğru çeşitli uzantılar çıkar. Bu dağ kollarda gümüş, altın, kurşun ve demir madenleri ile çeşitli ilaçlar bulunur.
5.) Çin‟in eyaletlerinde ise on sekiz tane, irili ufaklı ve birbirinden ayrı dağ vardır. Her bir yerel bölgede, çeşitli yönlere dağılmış dağınık dağlar bulunur. Bu dağların on dört tanesinde altın madeni vardır.
6.) Bir başka dağ ise Dokuzoğuz Türkleri‟nin en uçtaki sınırlarının Çin ile birleştiği noktadadır. Buranın uzunluğu 4 fersahtır ve buraya Tafkân (Doğu tanrı dağları) denir.
7.) Tafkân yakınlarında Dokuzoğuz ülkesinde başka bir dağ, (Orta tanrı dağları) Dokuzoğuz, Yağma ve çeşitli yerleşim yerleri arasından batı istikametinde Manisa sıradağlarıyla buluşuncaya dek ilerler. Hûlandgûn Nehri yakınlarında bu dağ İgraç-art olarak adlandırılır. Bu dağın her bir kolunun birçok adı vardır; çünkü bu dağların her bir parçası bulundukları bölgenin adıyla ya da en yakın şehrin adıyla çağrılır.
8.) Bir diğer dağ, (Altay dağlarının uzantısı) Isik Gölü yakınlarında Dokuzoğuz sınırının başlangıcında başlar ve Tuhsiler‟in sonuna Karluklar‟ın başlangıcına kadar devam eder. Sonrasında kıvrılır ve bir kolu bir Kırgız boyunun topraklarına doğru ilerler. Bu dağa Tûlas denir. Bu dağda samurlar, gri sincaplar ve boynuzlu geyikler bulunur. Kırgız ülkesine doğru ilerleyen kolunda ise, boynuzlu geyikler, gri sincaplar ve samurlar vardır.
9.) Bir diğer dağ, Hindistan‟a bağlı Kanbaya‟da bulunan Küli bölgesinden Hindistan‟ın kuzeydoğu sınırını oluşturan yüksek sıradağlarla birleştirir. Bu dağlar, yeniden, Amu-Derya‟ın güneyindeki dağlarla ve Elbruz‟la birleştirilir. uzanır. Bu dağ doğu yönünde Samur‟a kadar devam eder. Oradan, Dahum Ülkesi ile Hindistan Racası ülkesi arasından Hitalin sınırlarına doğru, kuzeye doğru bir yön alır. Ardından bu dağ iki kola ayrılır.
9A.) Kuzeye giden bir kol (himalayalar), Tithal (?) ve Nithal sınırlarına girer. Hindistan ve Tibet‟in en uzak sınırlarının arasından geçip, kuzeyde Bolor, Semerkant, Saknan ve Vakhan sınırlarına ve çölün güneyine ilerler. Oradan, Zhast sınırları üzerinde kuzeybatıya yönelir, Maveraünnehir‟e bağlı Buttaman içinden geçer ve Sürüsa‟ya ulaşır. Bu dağın Saknan, Vakhan ve Zast bölgelerinde sayısız kolu bulunmaktadır.
9Aa.) Vakhan ve Zast‟ın içinden Huttelân sınırlarının içlerine doğru birçok Dağ (Yukarı Amu Deryanın kuzeyinde uzanan dağ sırlaları) yayılmaya başlar. Bu dağlarda altın ve gümüş madenleri bulunmaktadır. Huttelân‟daki dağ kollarından ayrılır ve Buttaman bölgesinden gelen bir kolla birleşir. Bunlardan da ayrılan sayısız kol, Çaganiyan bölgesine doğru gelir ve buradan etrafa dağılır. Dağın ilk eteğinin Buttaman‟a yaklaştığı yerde dağ zinciri ikiye ayrılır; fakat bu iki kol Sarusana sınırlarına girdiği zaman yeniden birleşir. Buttaman sınırları içerisinden, tekrar, Buttaman-of-Daryazhha ve arasından geçerek, Semerkant ve Sogd‟dan Buhara sınırlarına doğru olan bölgeyi çevreleyen yeni bir kol çıkar. Aynı şekilde bu uzantıların her biri de yeni kollara sahiptir.
9B.) Hibtal sınırından başlayan diğer kol (Kaşmir dağları), Hindistan‟ı geçerek ve Kinnauc sınırlarını takip eder. Caba ülkesi ile Kısık olarak adlandırıldığı Lhrz Hükümdarlığı‟nı geçer ve buradan Kaşmir, Vayhind, Dünpur ve Lamgan sınırlarının kuzeyine, Huttelân bölgesinin güneyini geçerek Bolor, Saknan, Vakhan ve Bedehsan‟ın güneyine döner. Daha sonra Toharistan sınırlarına girer. Tarakan, Sakalkand, Hulm (Hulum) ve Simingan arasında dağılarak Belh‟in güneyinden Cüzcan‟a bağlı San ve Saryak sınırlarına girer.
(9Ba.) Ardından batıya döner ve kuzeybatı istikametinde, Aspuzar, Herat, Büsang ve Nisabur‟un güneyinden geçerek, Gur‟a (Afganistan‟ın batısı) girer. Nişabur ve Sebzvar arasında, kuzeyde Sebzvar‟a giden yolu takip eder ve tekrar batıya dönüp Simnan ve Ravy‟nin kuzeyinden geçerek, Gilan sınırlarının sonunda Deylemistan bölgesine girer.
(9Bb.)Belh bölgesinden döndükten sonra Toharistan‟a Madr sınırına ulaştığı zaman, birçok irili ufaklı kollara ayrılır. Bu bölgedeki kolların sayısını bir tek Allah bilir. Bu kolların her birinden, Toharistan, Andarab, Pencir, Cariyana, Bamyan, Bust, Ruhand, Zemindavar ve Gazne bölgesinde dağılır ve Sind sınırlarına kadar iner. Bu kollarda altın ve gümüş madenleri bulunur. Dağın ana sırtının Gur bölgesinde ulaştığı zaman, bir kol daha uzanır ve yüzüge benzer bir daire oluşur. Ardından bu kollar tekrar bir zincirde birleşir. Yüzüğün içinde bir kavim yaşar…. [Orijinal yazıda 2-3 kelime eksik]. Dağlardan oluşan bu yüzükten büyük bir kol çıkar ve diğer kollarla birlikte doğu yönüne döner[?], Bust ve Gazne sınırlarında dağılır. Aynı şekilde Aspuzar bölgesinde dağılan küçük kollara ayrılır.
(9Bc.) Cüzcan‟a bağlı olan San ve Saharyak bölgesine ulaştığında dağ ikiye ayrılır: Bir tanesi yukarıda anlattığımız, diğeri ise bunun kuzeyinden geçerek Kundarm ve Anbir arasında batı istikametinde uzanır. Gurzivan ve Cahûdhan, Başın ve Diza, Marrudh (Esferayin) ve Baghsûr arasından ve Serahs‟ın güneyinden geçer. Buradan kuzey istikametine döner ve Gürgenç sınırlarına ulaşıncaya kadar, Tus, Bâvard ve Nesâ sınırlarında ilerler. Burada, dar ancak üç gün yolculuk mesafesinde Dinar-zari isimli bir vadi vardır. Vadinin diğer tarafında uzanan dağ ise Gurgan sınırlarına ulaşıncaya kadar Sibarayin (İsfareyin) sınırı yönünü alır. Sonrasında güneybatı istikametinde, Amul‟un güneyinden Taberistan‟ın şehirlerinden Rey Şehri‟nin sınırlarına ulaşır. Ardından daha önce tarif ettiğimiz bir dağ zincirine katılır. İki birleşen zincir, açıkladığımız gibi Gilan bölgesinin sonlarına doğru uzanır. Bu dağın başladığı Hindistan‟ın sınırlarından bittiği yer olan Gilan sınırlarına kadar olan bölüme “Dünyanın Kuşağı (Kemeri Zemin)”, Arapça “Mintagut al-Ard” denir.
(10.) Diğer dağlar Kirman bölgesindedir. Bu dağlar birbirinden ayrıdır; fakat hepsi birlikte Kirman Dağları olarak anılır. Bunlardan bir tanesi Kufic Dağıdır ve çölün ortasındadır. Birbirine bağlı yedi dağdan oluşur, denizden Ciruf sınırlarına kadar uzanır. Her dağın bir lideri bulunmaktadır. Hükümet temsilcileri bu dağlara gitmez. Dağların başındaki liderler her sene ödenmesi gereken vergi miktarını halktan toplar ve hükümete gönderirler. Bu yedi dağ birbirine itaat etmez. Bu dağlarda yaşayan halka Kûficiyan denir. Kendilerine has bir dilleri vardır. Bu bölgenin nimetleri çoktur ve kuvvetlidir, ordularla veya savaşla işgal edilemezler. Ciruf ve bu dağlar arasında tepeler bulunmaktadır ve bu bölge Bû Ghanım‟s Kûhistan adı ile anılmaktadır. Bir diğer dağ Barican‟dır. Ciruft sınırından Bam sınırına kadar uzanır ve kurşun, bakır ve mıknatıs madenlerine sahiptir. Burada iki tane, Kaftar ve Dihak adlarında köy bulunmaktadır. Ciruft‟un başka bir dağı iki günlük yolculuk uzunluğundadır ve birçok madene sahiptir. Küh-ı Sim (“Gümüş Dağ”) isimli bir başka dağ, birbirine bağlanmış iki dağdan oluşur. Hatr ve Ciruft arasında yer alır ve gümüş madenlerine sahiptir.
11.) Fars bölgesinde yer alan başka bir dağ ise Pasa ile Dârâgird arasında başlar ve Kirman sınırına kadar doğuya doğru uzanır. Buradan, Tas ve Raudhan sınırına ulaşıncaya kadar kuzey istikametinde ilerler. Ardından batıya döner ve Fars ve Huzistan arasındaki sınır boyunca ilerler. Buradan, kuzey yönünde ilerleyerek, Bü-Dulaf‟ Kara (yani, Karac) ve İsfahan arasından geçip, Hemedan sınırlarına ulaşıncaya kadar ilerleyerek Cibal topraklarına girer. Sonrasında, Azerbaycan‟a bağlı Marega sınırlarına ulaşıncaya dek kuzeybatı istikametini takip ederek Hemedan‟ın güneyinden geçer ve durur. Cibal yöresindeki bu dağın o kadar fazla uzantısı vardır ki yerleşim yerleri için yer kalmaz. Sadece dağ ve tepeler bulunur. Aynı şekilde Fars yöresinde de bu dağdan gelen kollar ve uzantılar bulunmaktadır. Ayrıca, birbirleriyle bitişik ya da ayrı başka dağlar da vardır; öyle ki Fars bölgesindeki her bir şehrin yakınlarında bir dağ vardır. Bu dağın da, Huzistan‟a uzanan İsfahan yakınlarında uzantıları vardır. İsfahan yakınlarındaki bu dağın adı Kuh-cilü‟dür.
12.) Kimek sınırı ile Kırgız‟ın başlangıcı arasında, kuzey bölümünde başka dağ vardır. (Altay dağları) Kimek sınırından başlar, doğuya doğru Kırgız bölgesine kadar uzanır. Ardından, kuzeyde meskûn toprakların bittiği yere kadar giden bir kuzey istikametini takip eder. Kuzey bölgesinde bu dağa Kimekler, Kndavr- Baği adını verir.
13.) Bir diğer küçük dağ ise Azerbaycan‟ın Erdebil bölgesinde yer alan Sabalan Dağı‟dır.
14.) Bir başka dağ, Ermenistan bölgesindedir. Irak‟da, Kuh-i Barimma olarak adlandırıldığı Tikrit‟den başlar (Dicle nehrinin Irak kısmı) ve Ermenistan ile Azerbaycan sınırlarının arasında Barda sınırlarına kadar uzanır.
15.) Aynı bölgede birbirinden ayrı iki dağ daha bulunmaktadır. Yüksek olanın adı Ararat (Büyük Ağrı). Yolunun bozukluğundan dolayı bu dağın tepesine çıkmak imkânsızdır. Bu dağ her zaman soğuktur ve karla kaplıdır. Ermenistan‟ın birçok şehri bu dağdan av ve yakıt sağlar. Diğer dağın adı ise Küçük Ağrı Dağı‟dır. Büyük Ağrı Dağı‟na benzer; fakat daha küçüktür.
16.) Cezire bölgesinde iki ayrı dağ vardır. Biri Nuh‟un gemisinin kalmış olduğu Cudi Dağı, diğeri Nusaybin yakınlarındaki Mardin Dağı‟dır.
17.) Arap ülkesinde birçok küçük dağ bulunmaktadır. Bunların on üç tanesine Tihama (Kızıl denizi üzerindeki aşağı sahil bölgesi) denir. Mekke yakınlarındaki dağa ise Gazvan denir. Sana yakınlarındaki dağa ise Sibam denir. Bu dağda ekilmiş ve işlenmiş topraklar bulunmaktadır. Burası kuvvetlidir. Eski zamanlarda Yemen Hükümdarı bu dağda yaşarmış. Tihama Dağları‟nın sonunda çevresi 20 fersah olan başka bir dağ yer almaktadır. Bu dağın zirvesi düzdür. Üzerinde köyler, tarım alanları ve akarsular bulunmaktadır. Burayı zamanında Muhammed İbn Fadl-el Karmati fethetmiştir. Medine yakınlarındaki bir diğer tepeye Radva denir. İki günlük mesafede yolun sağ kolunda Fayd‟a yakın olan diğer iki tepenin isimleri “Tayy‟ın İki Dağı‟dır”.
18.) Suriye bölgesinde, Suriye-Mısır sınırından, İsrailoğullları‟nın Tih‟i adı verilen yerden başka bir dağ başlar. Yakınlarında, buna bağlanan Tur Sina Dağı bulunmaktadır. Bu dağ, Suriye‟nin içinden kuzeydoğu istikametinde Zugar sınırlarına ve daha ileride Şam, Ba‟albek, Hims sınırlarına uzanır, bu şehirlerin ve Bagras‟ın kuzeyinden geçerek, Ermenistan ve Rum arasında Ceyhan Nehri‟ni aşar. Sonrasında, kuzey istikametinde Ermenistan ve Rum sınırları arasından Rum‟a ait Serir (Dağıştan) sınırının başlangıcına doğru devam eder. Daha sonra doğuya dönerek, Serir ve Ermenistan, Aran ve Kabg arasından, Hazar Denizi yakınlarına varır. Ardından yönünü değiştirip, batıdan doğuya doğru geri dönerek, Dağıştan ve Hazar arasından geçerek, Alanların sınırının başlangıç noktasına gelir. Sonra, doğru kuzey istikametinden Hazarlar‟ın sonuna kadar uzanır. Hazar Peçenekleri‟nin ülkesinden geçerek, Slâv sınırına kadar İç Bulgar ve Rus ülkelerini birbirinden ayırır. Sonrasında kuzey istikametinde, Slâv ülkesini geçerek Hurdab isimli Slâv şehrini çevreler ki burada Slâvlar‟ın sonuna ulaşarak durur. Türsina‟dan Zughar‟a uzanan bölgede bu dağa Haricite Dağı denir. Üzerinde birçok köy bulunur ve Hariciler yaşarlar. Zugar ile Sam bu dağa Balka; Sam‟la Hims arasındaki bölgede Lübnan, Hims ile Bagras sınırları arasındaki bölgede Bahra ve Tanükh, Bagras sınırlarıyla Dağıstan sınırının başlangıcı arasındaki bölgede Lukkum, burayla Alanlar‟ın başladığı noktaya ulaşan, yukarıda sözü edilen yolda kıvrılıncaya dek olan yer arasındaki bölgede Kabk denir. Buradan sonra, her dağda olduğu gibi, her bir bölgede, yakınından geçtiği şehrin ya da bölgenin adını alır.
18A.) Suriye‟nin sonuna ve Ermenistan‟ın başlangıcına geldiğinde, büyük bir kol ayrılır ve Rum bölgesine girer. (Anadoludaki Toros sıra dağları) Bu uzantının da çeşitli uzantıları ve içinde sayısız altın madeni barındırır.
18B.) Dağıştan sınırının başlangıcından bir kol (Kafkas dağ sırası) uzanır ve bu kol Karadeniz ile buluşur.
18C.) Dağıştan‟ın ortasına ulaşınca bu dağdan büyük bir kol ayrılır ve doğuya doğru, bir kaleye varıncaya dek bu iki dağ arasında devam eder. Dağın zirvesinde bir şehir vardır. Bu şehri saran duvarlarda her gün dönüşümlü olarak 1000 kişi nöbet bekler. Burada altın ve kurşun madenleri bulunur.
18D.) Bu dağ Alan sınırlarına vardığı zaman çok büyük bir kol ayrılır. Alan kapısına kadar batı istikametinde ilerler. Dağın tepesinde Alanlar‟ın en Gelişmiş şehri bulunmaktadır. Bu kol burada sona erer.
19.) Başka bir küçük dağ, Kimek sınırının başlangıcıyla Rusya sınırının sonu arasında yer alır. beş günlük bir mesafe boyunca devam eder. (Ural dağları)
20.) Rum ülkesinde, Rusta-yi Avas (Efes?) isimli bölgede bir dağ vardır. Bu bölgede derin ve korkutucu bir magara bulunmaktadır. Bu Magaranın ”Mağaranın Yoldaşları ( Yedi Uyuyanlar)” diye adlandırılan yer olduğu söylenir.
21.) Rum ülkesinde Afrakhün Şehri yakınlarında altı günlük yolculuk boyunca uzanan bir dağ bulunmaktadır.
22.) Başka bir dağ ise Gürcistan (Kühi-i Gurz) Dağı‟nın yakınlarında bulunur. Burada bakır ve gümüş madenleri vardır.
23.) Mısır bölgesinde ise iki dağ bulunmaktadır. Bir tanesi Nil Nehri‟nin doğusundadır. Asvan sınırından ve Nubiya‟nın başlangıcından itibaren dosdoğru kuzeye gider ve Yukarı Mısır‟a girer. Hauf‟a ve Cifar Kumlarının bulunduğu yere kadar ulaşıncaya dek Büsir ve Mısır‟ın başkentti Fustat‟ı çevreler ve burada sona erer. Mukattam isimli bu dağda gümüş ve altın madenleri bulunur.
24.) Diğer dağ Nil Nehri‟nin batısındadır. Bu dağ da Nubiya sınırının başladığı noktadan başlar ve Fayyüm bölgesinde İbrih‟e gelene dek kuzey istikametinde uzanır. Burada ufak bir kolu batıya doğru uzanır ve kaybolur. Bu dağda lal taşı, zümrüt ve sarı yakut madenleri bulunmaktadır. Aynı zamanda sarı siyah çizgili vahşi eşekler de bulunur. Bu eşekler bulundukları iklimden çıkartılırsa yaşayamazlar. Bu dağa Kases Dağı denir.
25.) Rum ülkesinde Seleusia (Kilikya) yakınlarındaki körfezin ötesinde de (İskenderun körfezi) küçük bir dağ bulunmaktadır.
26.) Bir başka dağ da İspanya sınırları içinde bulunmaktadır. Malaga‟da başlayan bu dağ, doğudan Santariya‟ya kadar uzanır. Buradan, kuzeye döner ve Lerida bölgesine girer. Sonrasında batıya dönerek Toledo bölgesine yönelir. Toledo Şehri bu dağın eteklerindedir. Dağ burada sona erer.
27.) İspanya‟nın bir başka dağı, Koria(Kayra) ve Truksillo sınırlarındadır. Bu dağdan önemli ilaçlar gelir.
28.) Batı Rum‟da bulunan bir başka dağ ise Bulgari dağıdır93. Burası, yerleşim ve nimetin bol olduğu bir dağdır. Sıraladığımız bu dağların hepsi, dünyanın meskûn topraklarının kuzey çeyreğindedir. Güneyin meskûn topraklarında ise insanların girebildiği kadarıyla dokuz adet dağ bulunmaktadır.
29.) Bu dağların bir tanesine Cabel al- Kamar adı verilir. Burada gümüş ve altın madenleri bulunmaktadır. Nil Nehri buradan doğar. Uzunluğu 500 fersahtır.
30.)Diğer sekiz dağın enlem, boylam ve uzantıları değişkendir. Boy ve ölçekleri ise haritada gösterdiğimiz gibidir. Allah yardımcınız olsun!
6. NEHİRLER HAKKINDA BİLGİ
Nehirler iki sınıfa ayrılır. İlki doğal nehirler, diğeri ise yapay nehirlerdir. Yapay nehirler, yatakları, şehirlere su taşımak ve bir bölgenin tarımı için insanlar tarafından kazılmış olanlardır. Yapay nehir kanallarının çoğu küçük olduğu için buralarda gemiler yüzemez. Ondan fazla veya az kanalı olan şehirler vardır. Bu kanalların suları, içmek ya da sulama için kullanılır. Bu kanalların sayısı sabitlenemez; çünkü bir artış veya azalış göstermektedir.
Doğal nehirler ise karların erimesi, dağlardan doğan su kaynakları ya da toprağın yüzeyinden oluşan büyük sulardır. Bu nehirler kendi yataklarını kendileri oluşturur. Yatakları bazı yerde geniş bazı yerlerde dardır ve ta ki bir denize veya bataklığa gelene kadar akmaya devam ederler. Doğal nehirlerin bazıları büyük değildir. Belh ve Merv nehirlerinde olduğu gibi bu nehirler bazı kasaba veya bölgelerin yararına kullanılabilir. Öte yandan, Fırat Nehri‟nde olduğu gibi doğal bir nehirden birçok su kanalı oluşturulabilir ve nehrin orijinali bir denize ya da bataklığa doğru akmaya devam ederken, bu su kanalları kullanılabilir.
1.) Doğudaki ilk nehir Serendip Dağı‟nda doğan Humdan Nehridir. On iki günlük bir mesafe kadar aktıktan sonra bir bataklığa ulaşır. Bu bataklığın uzunluk ve genişliği 5 fersahtır. Bu bataklıktan yedi gün yolculuk kadar süren başka bir büyük nehir doğar ve Humdan‟a kadar uzanır. Bu nehrin bir kısmı sulama için kullanılır, geriye kalan kısmı ise Doğu Okyanusu‟na boşalır.
2.) Kisau adındaki nehir Manisa Dağı‟nın doğusundan doğar ve Tibet‟i ortasına kadar uzanır. Tibet-Hindistan sınırının karşısına gelene kadar, bu dağı takip ederek, dağlar ve ekili araziler arasında uzanır. Birçok dağ aşar ve Kucan ve Bagsür sınırlarına doğru bu dağları çapraz keser; ardından Çin‟e bağlı Ir.s ve Hür.s bölgeleri arasından geçip Doğu Okyanusu‟na boşalır. Bu nehre Bagsür bölgesinde Giyan adı verilir.
(3.) Vayak Nehri ise, çölün en uzak ucundaki sözü edilen Manisa Dağı‟nın doğusundan doğar. Tahacah, Bariha ve Küskan şehirlerini çevreler ve Hoten bölgesi boyunca akmaya devam eder. Sa-çou bölgesini geçerken bir bataklık oluşturur. Buradan Kuça sınırlarına ve F.rac.kli bölgesine akar ve Doğu Okyanusu‟na boşalır. Bu nehrin doğu yakasında saksağan kuşlarının evleri bulunur. İlkbaharda bütün nehir boyu bu küçük kuşlarla dolar. Bu nehrin genişliği yarım fersahtır ve bu genişlik asla geçilemez. Nehir Kuça sınırına ulaştığı zaman Kuça Nehri adını alır ve böyle bilinir. Aynı bölgeden; fakat Maveraünnehir yakınlarından üç nehir daha oluşur: birincisi S.May. Nd-Ghün‟dür, ikincisi H.Ray.nd, üçüncüsü ise Hül.nd- Ghün‟dür. Gh.za ve K.lbank arasında bu nehirler Tacakh Nehrine boşalır.
4.) Kısau Nehri‟nden büyük bir kol ayrılır ve Tubbad-Kan kalesine ve Üsang‟a ulaşır. Sonra bu kol arazi ve otlakların sulamasında kullanılır.
5.) Bir başka nehir ise İla‟dır. Burası Irgac-art Dağı‟ndan gelir, buradan kuzeye döner ve Isik-gölüne dökülür.
6.) Bir diğer nehir ise Ceyhun‟dur (Daha yaygın Farsça ismi Amu Derya). Vakhan bölgesinden başlar ve Huttelân, Toharistan, Belh, Çaganiyan, Horasan ve Maveraünnehir‟e doğru Bolor ve Saknan bölgeleri arasındaki sınırı takip eder. Son olarak Harezim sınırlarına iner ve Harezim Denizi‟ne dökülür.
7.) Harnab Nehri Kasak Dağı‟nın batısından doğar. Bedehsan ve Pargar (Kuzey Afganistan) arasından Ceyhun‟a dökülür. Harnab Ceyhun‟dan daha büyüktür; fakat Ceyhun daha uzun olduğundan dolayı herkes onu tanır.
8.) Başka bir nehir ise Buttaman‟ın ötesinden doğar ve altmış fersah boyunca uzanır. Kuzeyden güneye uzanan dağlar boyunca, Munk ve Hulbuk‟a dek akar, Pargara varınca Ceyhun‟la birleşir.
9.) Vahşab, Vahş yakınlarından ve Vahş Dağları‟ndan doğup Ceyhun‟la birleşen başka bir nehirdir.
10.) Diğer bir nehir, Kumicis sınırlarından doğar ve bu dağlar boyunca uzanır. Nü-diz‟den geçer ve Kavadiyan yakınlarında Ceyhun‟la birleşir.
11.) Çaganiyan‟da doğan ve Tarmid yakınlarında Ceyhun‟a dökülen Çagan- Rudh adında bir başka nehir daha bulunmaktadır. Bu dört nehir (8.-11), kuzeyden güneye akar.
12.) İki nehir daha vardır. Büyüğüne Rûdh-ı Dargâm denir. Toharistan sınırlarından gelen bu nehirler birleşerek tek bir nehir olurlar. Valvalic ve Hulm‟dan geçip Ceyhun‟a akarlar.
13.) Lamgan ve Danpür sınırlarında bulunan dağlardan doğup, Ninhar‟ın güneyinden [kuzeyi?] geçen bu nehre Lamgan Nehri denir. (Hindistan sınırında İndus nehrinin kolları) Multan bölgesinden, Rür, Sadüsan, Bulri, Mansüra ve Mancabri şehirlerinden geçer. Küli yakınlarından Büyük Deniz‟e dökülür.
14.) Bir diğer nehir ise Sind-Rüdh Nehri‟dir. Kasak Dağı‟ndan, bir başka adı ile Buz Dağı‟nın batısından doğar. Bu nehir güney istikametinde akar ve Multan sınırına girer. Doğudan Lamkan Nehri ile birleşir.
15.) Hivan Nehri, Hivan Dağı‟ndan doğar. Calavvat, Balavvat ve Birüza‟dan geçip, Multan bölgesine girer ve batıdan Lamga Nehri‟ne dökülür. Bu üç nehrin birleşmesiyle oluşan nehre Mihran denir.
Buz Dağı‟nın, bir başka adıyla Kasak Dağı‟nın zirvesinde, bir su kaynağının bir su fıskiye gibi fışkırıp ikiye bölündüğü söylenir. Bu o kadar düzgün bir bölünmedir ki, bir kısmı kuzeye doğru gider ve buna Harnab denir; diğer kısmı güneye doğru ilerler ve buna Sindh-rüdh denir. Bu nehirler daha sonra birleşerek Mihran ismini alır.
16.) Aşağı Mihran bir diğer nehirdir. Hindistan Dağı‟ndan doğar, Dahum ve Rey sınırlarını ayırarak, Hamanan ve B.lhari, Nu‟nün ve Nu‟nin arasından geçer. Kandahar‟ı dolanarak, Kûli sınırlarına ulaşır ve Büyük Deniz‟e dökülür.
17.) Diğer bir nehir olan Özkent (Sir Derya‟nın ana kolu), Karluk Dağı‟nda doğar ve Özkent‟i, Bab Şehri‟ni, Ahsişehir‟i, Huşehir‟i ve Benâket‟ı dolanıp, Çay sınırlarına kadar iner. Ardından Sütkent ve Fârâb‟ın yanı sıra Cend ve Cavara sınırlarına kadar olan sayısız şehri dolanarak Harezim Denizi‟ne dökülür.
18.) Hirsâb başka bir nehirdir. Buttaman‟ın en uç sınırlarında dağın kuzey yanından doğar. Hursam şehri yakınlarından Özkent Nehri‟ne akar.
19.) Bir başka nehir ise Öş‟dür (Şimdiki Akbuhara). Bu da aynı dağdan doğar. Ös ve Urast‟ın arasından geçer ve Özkent Nehri‟yle birleşir.
20.) Kubâ ise başka bir nehirdir. Bu nehir de aynı dağlardan doğar ve Kubâ yakınlarında Özkent Nehri‟yle birleşir.
21.)Hatlâm (Sir Derya‟nın şimdiki kuzeydoğu kaynağı Türkçe adı Narin‟dir) ise Manisa Dağları‟ndan doğar. Karluk ve Yağma sınırında Hatlâm Şehrini çevreler. Bab‟dan dolaşıp Özkent Nehri‟ne katılır.
22.) Pârâk (Taşşehir‟in güneyinden Sir Derya‟ya dökülen simdiki Çirçik‟tir) Nehri Karluk Dağı‟nın arkasında doğar ve güneye dönerek Çay (Şaş-Taşkent) sınırları boyunca akar. Benâkat ve Kalas duvarı arasından Özkent Nehri‟ne dökülür. Bütün nehirler birleştiği zaman ortaya çıkan ortak nehre Çay Nehri denir. Araplar ise buraya Sayhun (Seyhun?) der.
23.) Buhara bir başka nehirdir (Semerkant ile Buhara arasında akan Zerafşan nehridir). Orta Buttaman Dağı‟nda dört nehir doğar. 6 fersahlık bir mesafe boyunca akarlar ve ardından dördü de birleşip bir bataklık oluştururlar. Buraya Daryazha denir. (Daryazha Gölü, Şimdi İskandar-kul (İskender Gölü) olarak adlandırılmaktadır. Bu bataklıktan, Sürüsana, Semerkant ve Sogd‟un etrafından dolanıp Buhara‟dan geçen bir nehir doğar. Bunun bir kısmı Buhara‟da sulama için kullanılır ve geriye kalan ise Peyşehir‟in Avazası‟na dökülür.
24.) Bir başka nehir ise Belh‟dir. Bamiyan bölgesinden doğar, Madr ve Ribat-ı Kirvan‟ın etrafından dolaşır ve Belh‟e ulaşır. Belh‟in bütün suları sulama için kullanılır.
25.) Hidhmand bir başka nehirdir. Cüzcanan sınırlarından doğar. Gur civarında Durgus‟u, Til ve Bust‟u geçer ve Sistan bölgesinde bir kıvrım yapar. Bir kısmı tarım için kullanılır, bir kısmı ise Zarah Gölü‟ne boşalır.
26.) Garcistan sınırından doğan Merv Nehri, Cüzcanan‟ı Gur‟dan ayırır. Basin‟i geçip, vadinin ortasından geçip Marudh, Diz-i Hinaf, Logar ve B.r.kd.r (Barakdiz) ve Girang üzerinden Merv‟e ulaşır. Burada arazi sulamasında kullanılır.
27.) Herat ise başka bir nehirdir. Gur sınırlarında doğar ve Herat‟ta arazi sulamasında kullanılır. Şiddetli akıntılar neticesinde oluşmuş, Herat‟ın kolları olan başka önemli nehirler de bulunmaktadır; fakat bu nehirlerde bazen su bulunmamaktadır. Bu nedenle bu nehirlerden söz etmiyoruz.
28.) Kirman bölgesinde, Büyük Deniz‟e ulaşan ve on değirmen döndürecek kadar kuvvetli akan küçük bir nehirden (Nehrin adı Divrüdh‟dur ) başka anlatılacak nehir yoktur. Bu nehir Ciruft sınırlarından gelir ve hızlı akıntısı vardır. Burada suyunun büyük bir çoğunluğu Kirman‟ın sıcak topraklarında kullanılır. Geriye kalan nehirler, Hürmüz yakınlarında Büyük Deniz‟e boşalır.
29.) Sakan, Fars‟ta bulunan, Rüyağan bölgesindeki dağlardan doğan ve Kavar Şehri‟nde yönünü değiştirerek, Naciram ve Siraf arasında Büyük Deniz‟e dökülen bir nehirdir.
30.) Bir diğer nehir, Fars‟ın Hüyadhan bölgesinden doğan Hüyadhan Nehri‟dir. Tavac‟ın doğusundan geçer ve Ganafa ve Naciram arasından Büyük Deniz‟e dökülür.
31.) Fars‟ın Bazranc bölgesinden doğan ve Tavac‟ın batı köşesini geçerek Büyük Deniz‟e ulaşan nehir Sadhagan‟dır.
32.) Bazranc bölgesinde bulunan Dinar Dağı‟ndan doğan nehir ise Sirin (Shirin?) Nehri‟dir. Vayağan ve Larandan arasından geçer, Arragan hududunda şehri geçer ve Siniz ve Ganafa arasındaki bölgede Büyük Deniz‟le birleşir. Bu dört nehir kuzeyden güneye doğru akar.
33.) Fars‟ın Kavran bölgesinde Azd sınırlarında doğan başka bir nehir ise Kurr‟dur. Doğu istikametinde ilerler ve İstahr‟ın güneyini geçtikten sonra Bicagan Gölüne (Simdiki Bakhtagan Gölüne)akar.
34.) Yine Fars‟ta yer alan başka bir nehir ise Farvab‟dır. (Şimdiki Pulvar) Farvab‟dan başlayarak doğu istikametinde akar. İstahr‟a vardığı zaman yönünü değiştirir ve İstahr‟ın doğusunda, Fars‟ın en sağlıklı ve en iyi suyu olan Kurr Nehri‟yle birleşir.
35.) Tab başka bir nehirdir. İsfehan bölgesinde yer alan Kuh-Cilu(Kuh-ı Cela) bölgesinde doğar. Huzistan ve Fars arasındaki sınırı takip eder ve Büyük Deniz‟e dökülür. Mahiruban Şehri, bu nehrin iki kolunun buluştuğu deniz civarında bulunur.
36.) Sardan Nehri de Kuh-Cilu‟da doğup Tab Nehri‟ne boşalır. Sardan Şehri bu iki nehrin arasında bulunmaktadır.
37.) Bir başka nehir Huzistan bölgesinde bulunan Şuşter‟dir. Cibal bölgesi sınırlarından başlar. Dahana-yi Sir‟e(“Aslanın ağzı”) ve Hisn Mahdi‟ye ulaşıncaya kadar Şuşter, Süq al-Arba‟a, Ahvaz, Cubbay ve Basiyan‟dan geçer. Sonunda Büyük Deniz‟e boşalır.
38.) Huzistan‟da bulunan Masrukan (Masruukan=Ab-i Gargar, Karün‟ün bölündügü iki koldan doğuda olanı) başka bir nehirdir. Şuşter Nehri‟nden ayrılıp, bütün arazileri sulayarak Ahvaz‟a akar. Geriye kalanı ise Ahvaz yakınlarında tekrar Şuşter‟e katılır. Askar-i Mukram Şehri bu iki nehrin arasında yer alır.
39.) Basiyan‟da Şuşter‟den bir başka nehir daha ayrılır. Basiyan, Han Murdun ve Daurak‟ın, oradan da Ram Ürmizd sınırlarına kadar olan bölgelerin topraklarını sular.
40.) Başka bir nehir Süs‟tür.(Susa Nehri, simdiki adıyla Savür.) Karha yakınlarında Cibal Dağları‟ndan doğar. Şuşter ve Süs‟ün kırsal bölgelerini sular. Süs ve B.dhüsavur arasından geçer; fakat Basunnay sınırlarına gelene kadar bu suların hepsi arazilerde kullanılır.
41.) Bir başka nehir, Oğuz ülkesinde kuzeyi takip ederek akan Ras Nehri‟dir. Büyük bir nehir olup, suyu siyah ve pis kokuludur. Kimek ve Kırgız sınırındaki dağda doğar ve Oğuz ülkesini çapra geçerek Hazar Denizi‟ne dökülür.
42.) Artus (İrtis?) ise başka bir nehirdir ve aynı dağdan iner. Burası geniş ve büyük bir sudur, siyahtır; fakat içilebilir ve serinleticidir. Oğuz ve Kimek arasında, Cûbin Köyü‟ne ulaşıncaya kadar akar. Sonunda İtil Nehri‟ne dökülür.
43.) İtil Nehri, İrtis‟in kuzeyindeki aynı dağdan doğar. Kimek ülkesi boyunca Cûbin Köyüne kadar akan çılgın ve geniş bir nehirdir. Buradan, Bulgar‟ı geçinceye kadar Oğuz ve Kimek sınırı boyunca batıya doğru akar, Sonrasında güneye doğru Peçenek Türkleri ve Bûrtas arazisinden geçip Hazar‟ın İtil Şehrini geçer. Son olarak Hazar Denizi‟ne dökülür.
44.) Bir başka nehir, Slav ülkesinin iç bölgesinden doğan Rus Nehri‟dir (Volga). Rus sınırlarına ulaşıncaya dek doğu istikametinde yol alır. Sonrasında Rus ülkesinin Urtâb, S.lab ve Kûyâfa şehirlerinin ve Kıpçak sınırlarının etrafından geçer. Ardından yönünü değiştirip güneyden Peçenek sınırlarına gelir ve buradan İtil katılır.
45.) Bir başka nehir ise Rita‟dır. Rita Peçenek, Macar ve Rus arasındaki sınırda bulunan bir dağda doğar. Ardından Rus sınırına girer ve Slav‟a doğru akar. Buradan Slav‟a bağlı Hurdab Şehri‟ne gelir ve bu bölgede tarlalarda ve otlaklarda kullanır.
46.) Bir diğer nehir ise Tigris‟dir (Dicle). Bu nehir Diyarbakır Dağları‟ndan doğar. Balad, Musul, Tikrit ve Samara‟dan geçer. Bağdat ve Vasit‟i ikiye böler ve nihai olarak Madhar, Bula ve Basra sınırlarına dayanır. Burada Büyük Deniz‟e boşalır. Feth yakınlarında Dicle‟den bir kol ayrılır. Makil kanalı bu kol Basra‟ya akar. Bula yakınlarında Dicle‟den başka bir kol ayrılır. Buraya Bula Kanalı denir. Doğrudan batı istikametini takip eder ve Basra sınırları içinde Makil Kanalına katılır. Ardından Basra‟yı geçer. BuradaDubuys-Kanalı adını alır. Son olarak Dicle‟ye Abadan yakınlarında tekrar katılır. Vasit ve Madhar arasında Dicle‟den bir kanal daha ayrılır ve Basra Bataklığı adında iki bataklık oluşturur.
47.) Ermenistan‟ın dağlarından İki Zap adında iki nehir doğar. Bunların birineKüçük Zap diğerine ise Büyük Zap denir. İki nehir de güney batı istikametinde akar, Haditha ve Sinn şehirlerinin arasından Dicle‟ye boşalırlar.
48.) Bu iki nehirden bir tanesinin adı Sas‟dır. Ermenistan Dağları‟ndan doğar ve sulamada kullanılır. Ukbara şehrine gelene kadar nehirde su kalmaz. Aynı dağda doğan diğer nehir ise Nahravan‟dır (Minorsky‟ye göre bu nehirle kastedilen, İran Huzistan‟ında doğan Diyala (Şirvan) Nehridir.) Bu da sulamada kullanılır.
49.) Bir diğer nehir Fırat Nehri‟dir. Ulayk Dağı‟ndan doğar ve Lukkam Dağı‟nı geçerek Rum ülkesi boyunca Malatya sınırlarına kadar uzanır. Burada güneye dönerek Sumaysat (Samsat), Sanca ve Balas‟ın etrafından dolanır. Buradan, kuzeydoğu [güneydoğu okuyun!] istikametine döner ve Rakka, Karkisiya, Rahba, Ana, Hit ve Anbar‟ın etrafından dolanır. Daha sonra tekrar yönünü değiştirir ve Kûfa bataklığına ulaşıncaya kadar güneydoğu istikametini takip eder. Anbar‟dan sonra, Fırat‟tan Nahr-İsa kanalı adında bir kanal ayrılır. Bu kanal, Bağdat‟a iner ve Dicle‟ye boşalır. İnsanlar bu kanal aracılığıyla Dicle ve Fırat arasında yolculuk edebilir. Daha aşağıda, Nah-ı İsa‟dan daha büyük Nahr-Sarsar adında başka bir kanal ayrılır. Bu kanal Sarsar Şehri‟ne ait arazilerin sulamasında kullanılır. Buranın da aşağısında Nahr Sarsar‟dan daha büyük Nahr Malik ayrılır. Nahr al-Malik şehrinin arazilerinde kullanılır. Kerbala civarında başka bir kanal daha başlar. Bu kanala Nahr Süra denir ve burası da Fırat gibi, Vasit Bataklığı‟na akar. Cami‟ayn Şehri bu iki nehrin arasında yer alır, yani Sûra Kanalı ve Fırat‟ın ana akıntısı arasındadır.
50.) Horasan‟ da yer alan bir başka nehir ise Hırant‟dır. Tus Dağından doğar. Ustuva ve Carmagan bölgelerini dolanır. Cürcan Şehrini ikiye ayırır. Abaskun Şehri arasından akar ve Hazar Denizi‟ne dökülür.
51.) Taberistan‟da bulunan bir başka nehir ise Tizhınrüd‟dür.( Tizhınrüdh, Bavul ve Harhaz (51.-53.) nehirleri, Mazandaran Nehirleridir, sırasıyla, şimdiki Tijin, Babol, Harazpey nehirleridir.) ( Piri bölgesindeki Karin Dağları‟nda doğar ve Hazar‟a dökülür.
52.) Bavul ise bir başka nehirdir. Karin Dağları‟nda doğar. Mamatir‟in çevresinden dolaşıp Hazar‟a dökülür.
53.) Harhaz ardındaki nehir ise Rey ve Taberistan sınırındaki Larican‟dan doğar ve Amul bölgesine akar. Burada bir kısmı kullanıldıktan sonra Hazar Denizi‟ne dökülür.
54.) Sapid-Rüd adındaki bir başka nehir Ermenistan‟ın Huvayrit Dağı‟nda doğar ve batı istikametinde akar, Gilan‟ı geçer ve sonunda Hazar‟a dökülür.
55.) Aras Nehri ise Ermenistan dağlarının doğusunda Rum ülkesine birleştiği yerde doğar. Doğu istikametinde akarak, Vartan‟ınetrafından dolandıktan sonra, Azerbaycan, Ermenistan ve Arhan arasındaki sınırı takip ederek, Hazar‟a akar.
56.) Kurr Nehri, Arran bölgesinde, Arran ve Dağıştan arasında kalan dağlardan doğar. Doğu istikametinde yol alarak, Vartan‟ı çevreledikten sonra, Sahaki ve Kabala sınırlarına doğru akar. Ardından Bardec‟i çevreler. Sonra Aras Nehri ile birleşir, Mukan ve Bakü‟den geçip Hazar‟la birleşir.
57.) Arap ülkesinde bulunan başka bir nehir ise Bayhan‟dır. Tihama Dağları‟nın en uzak ucundan, yani en doğusundaki noktadan doğar. Vadi Bayhan şehrini, Sabva‟yı ve Hadramüt şehirlerini çevreler. Ardından Ahkaf kumluklarını çapraz geçerek Büyük Deniz‟e dökülür. Suriye topraklarında büyük nehirler yoktur.
58.) Nahr al-Karum, (Büyük ihtimal Kızılırmak) Orta Rum‟da (Orta Anadolu) bulunan Bukallar bölgesinde doğar. Rum ülkesinin ortasından doğup Gürcistan Denizi‟ne (Karadeniz) akar.
59.) Başka bir nehir Rum ülkesinde Paflagonya (Kastamonu) idari bölgesinden başlayıp, Tanabri şehrinin çevresinden dolanır ve Karadeniz‟e dökülür.
60.) Bir başka nehir de Rum‟un Opsikian idari bölgesinde doğar, B.ndâk.lus ve Didûn‟ın çevresinden dolanır ve Rum‟daki Nikiya (İznik) Gölü‟ne boşalır.
61.) Buradan bir nehir daha doğar. Anadolu ve Basileriot idari bölgelerinden geçer. Sonrasında güneye dönerek Hak ve Nikiya arasından akar ve Nikiya Gölü‟ne boşalır. (60 ve 61 deki iki nehir Sakarya ve Porsuk olmalı)
62.) Diğer bir nehir Mısır‟daki Nil Nehri‟dir. Cebel el-Kamar‟ın güneyinde 10 tane büyük nehir doğar. Her beş tanesinden bir bataklık oluşur. Ardından, her bir bataklıktan üç nehir oluşur. Bu altı nehirden de Nubiya sınırlarının hemen dışında güneye doğru, bir bataklık oluşur. Nil Nehri bu bataklıklardan doğar ve Nubiya‟ya girer. Bütün Nubiya bölgesini geçene kadar kuzeye doğur akar. Ardından Sukar Şehrine doğru batıya döner. Sonrasında ise tekrar, Kases Dağı‟nı çevreleyinceye kadar doğuya döner ve tekrar Usvan‟ı geçer. Sonra kuzey istikametinde akar ve bütün Mısır bölgesini geçer. Akhmin, Fayyüm ve Fustat‟ın çevresinden geçtikten sonra Tinnis Gölü‟ne boşalır.
63.) Ayla Denizi ve Mısır bölgesi arasındaki kumlardan, batı istikametinde Nubiya‟yı boydan geçen büyük bir nehir doğar. Nubiya‟ya ait ve buranın başkenti olan Kabil Şehri‟nin bulunduğu yerde Nil‟e boşalır. Bu nehre “Raml Al-Ma‟dan Nehri” denir.
64.) Fustat yakınlarında Nil‟den büyük bir kanal130 ayrılır ve İskenderiye‟ye ulaşıncaya kadar bu nehrin suları sürekli kullanılır. Geriye kalan su ise Tinnis Gölüne kadar ilerler.
65.) Afrika topraklarında, Tanca‟da, Süs Uzak bölgesine kadar büyük ve önemli nehir bulunmamaktadır. Buradaki sular sadece içme ve sulama amaçlı kullanılır. Aynı şekilde, Sudan‟da herhangi bir nehir hakkında da ne kitaplarda ne de diğer belgelerde bilgi bulabildik.
66.) Rum ülkesinin batısında, Bulgar Dağları‟ndan, Rum ülkesinde yaşayan Slâvlar‟ın bulunduğu bölgeye ulaşıncaya kadar doğu istikametinde akan bir nehir (Meriç Nehri) bulunmaktadır. Burçan ülkesini çapraz bir şekilde geçtikten sonra, Trakya idari bölgesinin çevresinde dolanır. Ardından İstanbul‟u geçer ve boğaza boşalır. Bu nehre Bulgari denir. (Yanlış bilgi olmalı?)
67.) Toledo yakınlarında, İspanya dağlarından doğan Tagus Nehri Toledo Şehri‟nin çevresinden dolaşır ve ardından batı yönünde ilerledikten sonra, önce doğuya sonra tekrar batıya yönelir. Merida ve Santarem sınırlarına kadar ilerler. Sonunda Batı Okyanusu‟na dökülür. Dünya üzerinde bizim burada sıralamış olduğumuz nehirlerden başka, üzerinde gemi yüzebilen nehirler bulunmamaktadır.
68.) Güneyden bahsedecek olursak; güneyde, Buca dışında hiçbir büyük nehir yoktur. Buca‟nın güneyde yer alan bir dağdan doğduğu, Buca bölgesini geçtiği ve Habeşistan‟ın yakınlarındaki denize döküldüğü söylenir. Allah her şeyi bilir.
Allah‟tan başka kuvvet yoktur.
7.KUMSALLAR VE ÇÖLLER HAKKINDA BİLGİ
Kumu ya da tuz bataklıkları olan; fakat dağın, akarsuyun, ekili arazilerin olmadığı her yere çöl denir. Çöllerin değişik tarifleri vardır: bazıları geniş, bazıları küçüktür. Bu çöllerdeki kumluklar da aynı şekildedir. Kitabımızın bu kısmında, Allah‟ın izniyle, dünyanın meskûn topraklarındaki geniş çölleri ya da kumlukları anlatacağız.
1.) Çin ülkesinin güneyinde, Ta‟in fil- bahr Dağı (Denize Saplanan Dağ) ve Humdan arasında bir çöl bulunmaktadır. Bu çölün bir kısmı, tıpkı bir ada gibi denizin içine uzanır. Bu çölün doğusu Doğu Okyanusu‟dur, güneyinde Büyük Deniz, batısında al-Ta‟in fil-bahr Dağı, kuzeyinde Humdan Nehri vardır. Bu çölde altın bulunmaktadır.
2.) Bir başka çöl ise Çin‟in kuzeyindedir.(Büyük Moğolistan Çölü‟dür) Doğusunda Doğu Okyanusu, güneyinde Çin bölgeleri, batısında Kuça Nehri, kuzeyinde ise Dokuzoğuzlar ve Kırgızlar bulunur.
3.) Çin ülkesinde, üç günlük yolculuk mesafesinde, iki Çin şehri olan Hathum ve Vasarnik arasında uzanan kumluklar vardır. Bu kumluklar Kuça Nehri‟nin bataklığından, az önce sözünü ettiğimiz Çin‟in kuzeyinde bulunan çölün sınırı arasında yer alır.
4.) Başka bir çöl, (Tarım çöküntüsü) doğusunda Tibet sınırlarının bulunduğu yerde bulunur. Bu çölün güneyinde Hint Ülkesi, batısında Maveraünnehir sınırları, kuzeyinde Karluk ülkesi bulunmaktadır. Susuz ve Yeşilliksiz, sert bir çöldür.
5.) Bir başka çöl Hint ülkesinde, Büyük Deniz‟in kıyısında yer alır(Carnatic düzlükleri). Serendip sınırından Dahum Hükümdarlığı‟na kadar uzunlamasına yayılır. Fakat bu çöl parça parça bölünmüş haldedir. Sind ve Hint bölgelerinde çok sayıda küçük çöl vardır.
6.) Doğusunda Sind şehirlerinin yer aldığı küçük ve sınırlı bir çöl (Makran Çölü) vardır. Güneyinde Büyük Deniz, batısında Küfik Dağları, kuzeyinde ise Sindi ve Kirman‟ın bazı bölümleri bulunmaktadır.
7.) Başka bir çöl (Orta İran Çölü‟dür) ise doğusunda Sind bölgesinin kuzey kısımlarından Mihran Nehri bölgesine kadar olan bölgenin bulunduğu, güneyinin Sind, Kirman ve Fars‟ın çevrelediği bir çöldür. Bu çölün batısında ise Rey, Kum ve Kasan sınırları bulunur. Çölün kuzeyi ise Horasan‟ı ve Sistan bölgesini çevreler. Bu çöle Kargas-küh adı verilir. Çünkü batısında aynı adlı küçük bir dağ bulunmaktadır. Bu çölde her yerde tepeler vardır. Çölün parçaları bulundukları bölgenin adı ile anılır. Sistan‟ı çevreleyen kumlar bu çöle aittir ve Sistan Kumları adı ile anılır.
8.) Başka bir çöl (Trans-Hazar Çölü) , doğusunda Merv ve Ceyhun‟un çevresini dolaşan, bir çöldür. Güneyinde Bâverd, Nesâ, Fârav, Dihistan ile Hazar Denizi‟nden İtil‟e kadar olan bölge kalır. Batısında İtil Nehri bulunur. Kuzeyinde Ceyhun Nehri, Harezim Denizi ve Oğuz ülkesinden Bulgar sınırına kadar olan bölüm uzanır. Buraya Harezim ve Oğuz Çölü denir. Bu çölde Belh sınırlarından başlayan ve güneyden Ceyhun‟a oradan Harezim Denizi‟ne uzanan kumlar bulunmaktadır. Genişliği 1–7 menzil arasında değişir.
9.) Bir başka kumluk ise Kimek ile Cend ve Cavara sınırları arasında yer alır. Uzunluğu uçsuz bucaksız, genişliği ise devasadır. (Kızıl kum Çölü?)
10.) Bu çöl bozkırdır. Doğuda Hazar sınırından Bahreyn ve Basra sınırlarına kadar uzanır, Kadisiya ve Küfe sınırlarıyla, Fırat‟ın sınırlarına kadar olan bölgeyle çakışır. Arap Denizi‟nin tamamı, Ayla Körfezi, Büyük Deniz ve Yemen bölgeleri güneyinde yer alır. Batısında Cidde, Car, Madyan ve Ayla, kuzeyinde Mu‟an, Salamiya, Tedmür, Kunasira ve Fırat Nehri bulunmaktadır. Buraya Göçmenler Bozkırı denir. Buranın bölümleri hangi şehir veya Arap kabilesine bitişikse oranın adını alır. Bu çölde Bahreyn bölgesindeki deniz kıyısından başlayan, 2- 4 menzil genişliğinde 20 menzil uzunluğunda kumluklar vardır. Buraya Habir Kumluğu denir.
Buranın kumları kırmızıdır ve metal işleyen nalburlarca kullanılır. Hac için Irak rotasında ilerleyenler bu kumsal araziyi geçmek zorundadır.
11.) Diğer kumluklar, bu çölün (yani 10.) güneyindeki deniz kıyısında yer alır ve Yemen‟i çevreler. Bunlara Ahkaf- Kumları denir.
12.) Diğer kumluklar (Nil‟in aşağı yatağı ile Kızıldeniz arasındaki Arap Çölü‟dür.), doğusunda Berber ve Bahreyn körfezleri, güneyinde Buca Çölü, batısında Nubiya ve Mısır ülkeleri, kuzeyinde Ayla Körfezi bulunan kumluklardır. Buraya Maden Kumlukları denir; çünkü bu kumluklarda altın vardır ve gerçekten de yüksek miktarda altın bulunmuştur.
13.) Bir diğer çöl, doğusunda Habeşistan, güneyinde Buca ülkesi, batısında Nubiya ve Mısır ülkeleri, kuzeyinde biraz önce anlatılan çölün bulunduğudur.
14.) Diğer kumluklar Mısır‟dadır. Doğuda Askalan‟dan Ölü Deniz‟e (Lut Gölü) uzanır. Bunların hem güneyinde hem de batısında Fustat bölgesi bulunmaktadır. Kuzeyleri ise Tınnis gölünden Askalan‟a uzanır. Buraya Cifar Kumlukları denir.
15.) Magrib (Cezayir, Fas, Tunus) ülkesinde, Mısır‟dan, al-Vahat Dağı‟ndan, Barka‟dan, Trablus‟tan, SüsUzak bölgesine kadar büyük oranda çöldür (Sahra Çölü ).
16.) Magrib ülkesinde Sicilmiasa bölgesinde geniş kumluklar bulunmaktadır. Raml Al-Ma‟dan isimli bu kumluklarda fazla miktarda altın bulunmaktadır.
17.) Ekvator‟un güney bölgesi genelde çöllerden oluşur. Bu bölgedeki meskûn yerler, genelde çöllerin arasındadır. Sadece birkaç tanesi dağlardadır.
18.) Bunun gibi, Çin‟den Hazar ülkesine uzanan ve kuzey çeyreğe ait, dünyanın meskûn topraklarının kuzey bölgesinde de çok sayıda çöl bulunmaktadır Türklerin yaşadığı yerler de genelde çöllerden oluşmaktadır. Sadece birkaç tanesi dağlarda, akarsuları, ağaçları ve ekili araziler olan yerlerdir. İslam topraklarının bilinen ve geniş çölleri ve kumlukları yazdıklarımızdan ibarettir. Türklerin dışında inançsızların bulunduğu topraklardaki çöl ve kumlukları da yazdık. Allah her şeyi bilir. Allah yardımcımız olsun.
8. DÜNYA ÜLKELERİ HAKKINDA BİLGİ
1.) Bir ülkeyi diğer ülkelerden ayıran dört husus vardır. İlk husus: su, hava, toprak ve iklim farkıdır. İkincisi: din, hukuk ve inançlardır. Üçüncüsü: lügat ve dildir. Dördüncüsü ise hükümdarlıklar ve yönetim farklılıklarıdır. Bir ülkenin sınırları diğer bir ülkenin sınırlarından üç noktada ayrılır. İlki, ülkelerin arasından uzanan büyük ve küçük dağlardır. İkincisi, ülkeler arasında akan büyük ve küçük nehirlerdir. Üçüncü ise ülkeler arasında uzanan büyük veya küçük çöllerdir.
2.)Yunanlıların dediğine göre dünyanın bütün değerlendirilmiş toprakları dört parçadan oluşur. Bir tanesi, doğudan Doğu Okyanusu‟nu ve en uzakta bulunan Dokuzoğuz ve Kırgız sınırlarını, güneyde Büyük Deniz ve Ayla arasındaki bölgeyi, batıda Suriye ve Rum ülkelerini,
İstanbul Boğazı‟na kadar olan bölümleri, kuzeyde ise Slav ülkesini ve dünyanın değerlendirilmiş topraklarının en uzak sınırlarını içine alır. Dünyanın bu kısmına Büyük Asya denir. Bu kısım, kuzeyde ekilmiş ve işlenmiş toprakların üçte ikisini oluşturmaktadır.
3.) İkinci kısmın doğusunda Mısır ülkesinin başlangıcı, Ekvatordan Rum Denizi‟ne (Akdeniz) kadar olan bölüm, güneyde Magrip topraklarıyla ve Sudan toprakları arasında kalan bir çöl, batıda Batı Okyanusu, kuzeyde ise Rum Denizi vardır. Dünyanın bu kısmına Libya denir. Kuzeyin işlenmiş ve değerlendirilmiş toprakların on ikide birini oluşturur.
4.) Üçüncü kısmın doğusunda İstanbul Boğazı yer alır. Güneyinde Rum Denizi, batısında Batı Okyanusu, kuzeyde ise kuzeyin değerlendirilmiş toprakları bulunmaktadır. Bu kısma Avrupa denir. Dünyanın değerlendirilmiş topraklarının dörtte birini oluşturur.
5.) Güneyde yer alan değerlendirilmiş topraklara Yunanlılar “Güneyin Meskûn Toprakları” olarak adlandırır.
6.) Dünyanın meskûn toprakları, elli bir ülkeden oluşur. Bunların beşi Ekvator‟un güneyindedir: Zâba, Zengistan, Habeşistan, Buca ve Nubâ. Batıda bulunan Sudan‟ın bir kısmı kuzeye, bir kısmı güneye aittir, çünkü Ekvator burayı ortadan keser. Kırk beş ülke, meskûn çeyreğin kuzeyinde yer alır: Çin, Tibet, Hindistan, Sind, Horasan ve Horasan Hudutları, Maveraünnehir, Kirman, Fars, Kargas-küh Çölü, Deylemistan, Huzistan, Cibal bölgesi, Irak, Arap toprakları, Cezire, Azerbaycan, Suriye, Mısır, Magrib, İspanya, Rum, Serir (Dağıştan), Alanlar, Hazarlar, Slavlar, Hazar Peçenekleri, Mirvatlar, İç- Bulgarlar, Ruslar, Macarlar, Vanandar, Peçenek Türkleri, Buradas, Burtaslar, Kıpçak, Oğuzlar, Kimekler, Çiğiller, Tuhsiler, Karluklar (Halluh), Yağmalar, Dokuzoğuzlar, Kırgızlar. Bu ülkelerin her biri bölgelere, bu bölgeler de sayısız şehirlere ayrılır. Bir başka bölümde her bir ülke ve şehrin büyüklüğünü, doğasını, iklimini, güzelliklerini, harikalarını; bütün hükümdarlıkları ve şehirleri; örf ve adetlerini, yaşayanların dinlerini, bize miras kalan kitaplardan ve onlarla ilgili
işittiklerimiz kadarıyla anlatacağız. Allah haricinde kimse, dünyayla ilgili ayrıntıları ve özellikleri bilemez. Allah yücedir. Allah‟tan başka güç yoktur.
9. ÇİN ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ
Çin ülkesinin doğusunda, Doğu Okyanusu, güneyinde Vak-Vak (kitabın İngilizce çevirmeni Minorsky, iki tane Vak-Vak olduğuna dikkat çeker. Afrika‟da Zanc ülkesinde bulunan Madagaskar‟a tekabül eder. Çin‟e ait olan diğeri, Sumatra‟dır.) hudutları, Serendip Dağı ve Büyük Deniz, batısında Hindistan ve Tibet, kuzeyinde Tibet, Dokuzoğuz ve Kırgız ülkeleri bulunmaktadır. Burası nimetlerle ve akarsularla dolu bir ülkedir. İçerisinde altın madenleri, dağlar, çöller, göller ve kumsallar bulunmaktadır. Buranın hükümdarına Fağfur-i Çin denir. Bu hükümdarın Feridun soyundan olduğu söylenir. Çin hükümdarının 360 tane eyaleti olduğu ve yılın her bir günü, bir eyaletten hazineye vergi geldiği söylenir. Bu ülkede yaşayanlar iyi zanaatkârdır ve çok el işleri yaparlar. Ghiyan Nehri‟ni kullanarak ticari amaçlarla Tibet‟e giderler. Toplumun geneli Mani dinindendir; fakat hükümdarları Budist‟tir. Bu ülkeden bol miktarda altın, ipek, Çin havluları, Çin vazoları, tarçın, bıçak kılıflarının üretiminde kullanılan geyik boynuzları ve daha birçok harika ürün gelir. Çin‟de çok sayıda fil ve gergedan (Yazar anlaşılan gergedana çok meraklı olmayacak yerlerde bile bu hayvanı tasvir ediyor) bulunabilir.
1.) Vak-Vak, Çin‟in bir eyaletidir. Toprağında altın madenleri bulunur. Köpeklerinin tasması bile altındandır. Buranın liderleri gergedan boynuzundan yapılmış çok kıymetli kolyeler takar. İnsanları siyah ve çıplaktır. Vak-Vak sıcak kuşağa aittir ve nimeti bulunmamaktadır. Başkenti M.kys‟dir. Burası ufak bir şehirdir. İçinde her türlü tüccarı barındırır.
2.) Vak-Vak‟ın yanı sıra Doğu Okyanusu kıyısında Çin‟e bağlı dokuz tane daha büyük eyalet vardır: (a)İr.s, (b)Hür.s, (c)F.rac.kli, (d)Tay, (e)H.sani, (f) T.nküy, (g) Bünügni, (h) Kuri, (i) Anf. (Bu isimler Çin isimlerinin Farsçaya döndürülerek bozulmuş haline benziyor) Her dokuz eyaletin alt kısımları da bulunur. Her birinin dini, insanların görünüşü, adetleri, farklıdır. Her birinde sayısız şehir bulunmaktadır. Fakat bütün bu eyaletlerin reisleri Fağfur-i Çin için çalışmaktadır.
3.) Hûmdan (yada Çang-an-fu şimdiki Şian şehri) Çin‟in başkentidir. Şahane bir şehirdir ve Fağfur‟a ev sahipliği yapar. Ağaçları ve yaşam alanı çok, nimetleri
boldur. Deniz kenarındadır. Hûmdan da inci çıkarılır. (Yanlış bilgi?). Yaşayanları yuvarlak yüzlü ve geniş burunludur. Kadife ve ipek giyerler, elbiselerinin kolları geniş ve etekleri uzundur.
4.) Bugsur, Çin‟e ait büyük bir şehirdir. Şehirde birçok farklı şehirden tüccarlar vardır. Çok güzel bir yerdir.
5.) Kuçan(Kushan), (Bu ve 4‟de yer alan isimler Çin isimlerinin Farsçaya
döndürülerek bozulmuş haline benziyor) Tibet‟li ve Çinli tüccarların bulunduğu küçük bir şehirdir.
6.) Halb.k, Çin‟den yönetilen, bir çok nimeti olan, zengin ve büyük bir şehirdir.
7.) Hamçü‟nün yarısı Tibet‟in, diğer yarısı Çin‟indir. Bu ikisi arasında bitmek bilmeyen bir savaş vardır. Buranın yaşayanları putperesttir ve buraya Tibet Hakan‟ı hükmeder.
8.) Saukcü, Tibet sınırıdır. Burası Çin tarafından yönetilir. Dağlarında misk geyikleri yaşar.
9.) Sahçü, Saukcü‟ye benzer; fakat daha büyüktür. Buranın yöneticisi Saukcü‟de
bulunur.
10.) Kuça tam sınırdadır (Tarım‟ın kuzeyinde) ve Çin‟e aittir. Fakat Dokuzoğuzlar tarafından sürekli yağmalanır. Şehrin nimeti boldur.
11.) Kügm.r, (Kara-kash Nehrinin sağ yakasında, Hotan‟ın 16 mil güney doğusundadır.) çok sayıda put tapınağına sahiptir. Dağlara yakın, güzel bir yerdir. Buranın, yerleşikleri ölüleri yer.
12.) Burc-i Sangin (“Tas-Kule”), Çin‟de büyük bir köydür. Zengin ve güzeldir.
13.) Hacu, tüccarların bulunduğu büyük bir şehirdir. Çin‟den yönetilir. Yaşayanları Mani inancını benimsemiştir.
14.) Sanglak (“Taşlık-yer”), Sacu bölgesinde bulunan büyük bir köydür. Yaşayanları putperesttir (Budist?).
15.) Sacu, Çin‟e bağlı, dağlar ve çöller arasında yer alan bir şehirdir. Burası zengindir. Nimeti ve akarsuları boldur. Yaşayanları zararsızdır ve Mani inancını benimsemiştir.
16.) K.San, (Tibet yönünde, muhtemelen Nan-shan‟ın batısı ya da K‟un-lun‟un güneyindedir.) yoldan uzak bir şehirdir. Nimeti azdır ve yöneticisi Tibet‟tendir.
17.) Kadhah Çin‟dedir; fakat yöneticisi ise Tibet adına bu bölgeyi yönetir.
18.) Hoten, iki nehir arasında bulunur. Hudutları içerisinde insan yiyen vahşi insanlar barındırır. Yaşayanların tek ticaret kaynağı işlenmemiş ipektir. Hoten hükümdarı çok iyi koşullarda yaşar ve kendine “ Tibetlerin ve Türklerin Hükümdarı” der. Çin ve Tibet sınırında yaşar. Bu hükümdarın bütün eyalet ve bölgelerden sorumlu tuttuğu vekilleri vardır. Bu toprakların 70.000 savaşçısı vardır. Hoten Nehirleri‟nden yeşim taşı çıkar.
19.) H.za, Hoten‟ın bir köyüdür. Etrafında kumluk alanlar bulunur.
20.) Hutm, içinde sadece büyük bir put tapınağı bulunan virane bir şehirdir.
21.) Savnik, çevresinde kumluk alanlar olan bir köydür.
22.) Burhimu ve Nevecget, Çin‟de deniz kenarında yer alan, zengin, sakin ve büyük iki şehirdir. (Tarım havzasında yer alan iki şehirdir.) Halkı savaşçıdır.
23.) Serendip (Şimdiki Sri Lanka), Çin‟in güneyinde, deniz kenarında, Hindistan ve Çin sınırları arasında yer alır. Buranın akarsuları ve birçok bölgesi vardır. Nehirlerinde elmaslar bulunur. Serendip‟den farklı çeşitlerde yakutlar gelir. Buranın hükümdarı bağımsızdır.
24.) Azr, Serendip yakınlarında, Serendip Hükümdarının ikamet ettiği küçük bir şehirdir.
10 HİNDİSTAN ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Doğusunda Çin ve Tibet, güneyinde Büyük Deniz, batısında Mihran Nehri, kuzeyinde Vakhan‟a bağlı Sakhan Ülkesi ve Tibet‟in bir kısmı bulunmaktadır. Bu ülkede yüksek miktarda nimet, büyük bir nüfus ve birçok hükümdar vardır. Sayısız şehir mevcuttur. Dağları, çölleri, denizleri ve kumsalları vardır. Buradan çok sayıda koku, misk, aloe odunu (Zambakgillerden, ilaç yapımında ve yiyecek olarak ta kullanılan bir tür bitki), kehribar, kafur, kıymetli taşlar, inci, yakut, elmas, şifalı ilaçlar ve her çeşit tekstil ürünleri gelir. Çöllerinde ve arazilerinde birçok farklı hayvan mevcuttur. Filler, gergedanlar, tavus kuşları, papağanlar, Hint guguk kuşları ve daha birçok kuş türü bu hayvanlardan bazılarıdır. Hindistan,
kuzeydeki meskûn alanda bulunan ülkeler arasında en büyük olanıdır. Şarap tüketimi Hindistan‟da yasaktır ve zina kanununa uygundur. Bu ülkede yaşayanların hepsi putperesttir (Hindu).
1.) Kamarün (Kamarupya, Assam), Hindistan‟ın doğusunda yer alan bir hükümdarlıktır. Gergedan ve altın madenleri mevcuttur. Zımpara ve taze aloe bulunmaktadır.
2.) Şanf, (Güney Annam‟dır.)Kamarün Hükümdarlığı‟nın büyük bir toprağıdır. Şanfi-aloe‟leri buradan gelmektedir.
3.) Mandal, Kamarün Hükümdarlığı‟nın ufak bir bölgesidir. Buradan Mandali aloeleri gelir.
Bu topraklar deniz kıyısındadır.
4.) Fansür,(Kafur Limanı. Sumatra‟nın batı kıyısında, Baros‟un hemen güneyindedir) tüccarların konakladığı büyük bir şehirdir. Denizden gelenler için bir ticaret merkezidir. Fansür‟ün hükümdarına S.tüha denir. Hükümdarın kendine ait ayrı bir hükümdarlığı vardır.
Fansür‟de, S.tüha adına çalışan on hükümdar daha vardır.
5.) H.dd.ncira, içinde bir fersah uzunluğunda bir pazarı olan şehirdir. Buranın hükümdarı Satüha‟dır. Gelişmekte olan, sakin bir şehirdir.
6.) Kimar (Hmer, Kamboçya‟dır), büyük bir ülkedir. Hindistan hükümdarları arasında en çok buranın hükümdarı vardır. Zina bütün Hindistan‟da yasalken, sadece burada yasaktır. Kimar hükümdarının verdiği hediyeler genelde fildisi ve Kimar-aloe‟sinden oluşur.
7.) N.myas, Harkand, Ürshin, S.m.nd.r ve Adras, deniz kenarında yer alan beş büyük şehirdir. Buranın hükümdarlık gücü Dahum‟a aittir. Dahum hiç kimsenin kendinden üstün olduğunu düşünmez ve 300.000 kişilik bir ordusu olduğu söylenir. Kamarun hükümdarlığı ve Dahum dışında bütün Hindistan‟da bu kadar taze aloe bulunmaz. Bu ülkeler, ürünlerini uzun yıllar içinde verebilen ağaçlarda yetişen yüksek kaliteli pamuk üretir. (Yanlış bilgi yada ipek kasdediliyor) Beyaz konç (üflemeli bir çalgı) bu ülkenin malıdır, bir trompet gibi üflenir. Bunun adı sank‟tır. Bu ülkede sayısız fil vardır.
8.) Tusül, Çin‟den bir dağ ile ayrılan, Çin‟e bitişik büyük bir ülkedir. Burada yaşayanlar esmerdir. Kıyafetleri pamuktur.
9.) Mûsa, Çin ve Tusul‟e bitişik bir ülkedir. Burada yaşayanların kaleleri ve binaları sağlamdır. Çok sayıda misk buradan gelir
10.) Manak, Çin ve Müsa‟ya bitişik bir ülkedir. Bu son saydığımız üç ülke Çin ile savaş halindedir.
11.) Nubin, Dahum Ülkesi‟nin sınırını oluşturur. Serendip erzağı ve mısırı buradan gelir.
12.) Bir bölümü denize doğru ada bir çıkıntısı olan şehrin adı Ürsfin‟dir. (Hindistan‟ın en güneydeki kısmındadır) Havası kötüdür. Uzandığı denize, burada, Körfezler Denizi denir. Hükümdarlık gücü “Rayina” denen bir kadına aittir. Burada Hindistan‟ın hiçbir yerinde görülmemiş büyüklükte filler vardır. Buradan büyük miktarda biber elde edilir.
13.) Sahilde bulunan dört şehrin tamamına Malay denir. Burası Ballah-ray hükümdarlığıdır. Buradan da aynı şekilde, bol miktarda biber gelir.
14.) Deniz kenarında yer alan dört şehir olan Samür, Sindan, Sübara ve Kanbaya‟da Müslümanlar ve Hindular yaşar. Burada bir Cuma Camisi ve bir de put tapınağı vardır. Burada yaşayan insanlar uzun saçlıdır ve her mevsim izar (Belden aşağıya sarılan pamuklu bir peştamal.) giyerler. İklimleri sıcaktır. Buranın hükümeti Ballah-ray‟a aittir. Bu şehirlere yakın bir dağda bambu, Hindistan cevizi, biber yetiştirilir. Kanbaya‟da ayakkabı üretilir ve bütün dünyaya ihraç edilir.
15.) Kamh.L (Hint sınırının başlangıcında Kanbaya yakınlarındadır), Bullah-ray
hükümdarlığının bir parçası olan güzel bir şehirdir.
16.) Babi, hükümdarı Müslüman olan güzel bir şehirdir. Ayaklanma çıkartıp Mansüra‟yı ele geçiren Ömer ibn Abdül- Aziz buralıdır.
17.) Kandahar (Burası Afganistan‟ın aynı adlı şehri olmalı islamiyet öncesi Budizme inanılıyordu. Putlardan bu kasdediliyor olmalı), içerisinde sayısız altın ve gümüş putları bulunan büyük bir şehirdir. Hayattan elini çekmişlerin ve Brahmanların yeridir. Burası özel bir
eyalete ait güzel bir şehirdir.
18.) H.Sinakra, sayısız bölgeye sahip sakin bir şehirdir.
19.) B.cüna, yüksek nüfuslu, çöl kenarında bir köydür.
20.) Küns.r, put tapınaklarının olduğu, küçük bir şehirdir.
21.) Nünün, içinde 300.000‟den fazla putun bulunduğu söylenen ve birçok genelevi bulunan bir şehirdir.
22.) B.ksan, nüfusu fazla, sakinlerinin sakal ve saçlarını tıraş ettiği bir köydür. Burada altın ve bakırdan yapılmış birçok put bulunur.
23.) H.manan, Hintli münzevilerin (hayattan elini çekmiş kişilere verilen isim) olduğu bir yerdir. Sakinleri Brahmandır ve kökenlerinin İbrahim‟in kabilesinden geldiğini söylerler. Allah İbrahim‟i kutsasın.
24.) B.lhari, Hindistan, Horasan ve Iraklı tüccarların bulunduğu, büyük ve kalabalık bir şehirdir. Çok miktarda misk üretirler.
25.) R.bind (Orta Hindistan‟da Kinnauj yönünde yer alır), Hindistan‟da türbana benzeyen örtünme bezinin dokumalarının geldiği bir ülkedir. Bunların hepsinin hükümdarı Ballah- ray‟dır. Bu hükümdarın ülkesinin ötesinde Kinnauc hükümdarı bulunmaktadır.
26.) F.ma, kıymetli şeylerin geldiği küçük bir şehirdir.
27.) Halhin, küçük ama kalabalık bir şehirdir. Büyük miktarda kadife ve örtünme bezi malzemesi ile ilaç üretilir.
28.) B.rhara, büyük ve sakin bir şehirdir.
29.) Kinnauc (Ganj Nehri üzerindedir.), büyük bir hükümdarı olan Kinnauc Racasının yaşadığı büyük bir şehirdir. Hint hükümdarlarının çoğu bu racaya itaat eder. Raca‟dan daha üstün birisi düşünülemez. Savaşa hazır 150.000 atı ve 800 fili olduğu söylenir.
30.) Bulri, Kalri, Nari ve Rür, Sind‟e bağlı dört şehirdir; fakat Mihran Nehri‟nin doğusunda bulunmaktadır. Çok güzel bir yerdir. Burada vaiz minberi bulunur. Hint ürünleri bu küçük şehirlere getirilir. Rür‟ün iki kuvvetli suru vardır. Nem oranı yüksektir.
31.) B.sm.d Hindi‟de (Pencab?) küçük ve hoş bir şehirdir.
32.) Multan, Hindistan‟da bulunan büyük bir şehirdir. Burada çok büyük bir put bulunmaktadır. Hindistan‟dan birçok kişi bu putu görmek için hac ziyaretinde bulunur. Putun ismi Multan‟dır. Buranın sultanlarının kökeni, Şam‟a dayanan bir Kureyşli‟dir. Sultan Multan‟a yarım fersah mesafede bulunan bir kampta yaşar. Burada “Batılı Bir” adam adına hutbe okur. (Yazar müslüman olduğu halde bundan bahsetmiyor. Puta tapınmaktan bahsediyor. Bu yüzden bahsedilen büyük ihtimalle müslümanlık değil. Müslümanlığın yayılması ile bunu Kabul etmeyen ve “harici” diye bilinen bazı Araplar ülke dışına kaçmıştı. Bu sıralarda Mani dini Asya‟da kök salmıştı. Belki de bahsedilen bu din)
33.) Cendrüz (Çandror), Multan yakınlarında bulunan küçük bir şehirdir.
34.) Cab.rs.ri, kalabalık ve güzel bir köydür. Büyük miktarlarda Hint hurması ve salatalık yetiştirilir.
35.) Bahrayic, büyük bir şehirdir; fakat şu anda virane bir haldedir. Çok küçük bir kısmı ayakta kalmayı başarmıştır.
36.) Lahor, sayısız bölgesi olan bir şehirdir. Hükümeti, Multan lideri adına orada bulunur. Şehirde pazarlar ve put tapınakları bulunur. Burada çok sayıda, badem ağacı ve Hindistan cevizi bulunur. Bütün sakinleri putperesttir. Müslüman yoktur.
37.) Ramiyan, büyük bir tepede yer alan bir şehirdir. Burada Salhari diye anılan Müslümanlar vardır. Geriye kalanlar putperesttir. Hindistan‟dan birçok mal ve Hindu köle getirilir. Yerel hükümet Multan emiri adına burada bulunur. Şehrin giriş kapısında, altınla işlenmiş bakır bir put tapınağı bulunmaktadır. Bu put halktan büyük saygı görür. Etrafında her gün otuz kadın davul ve tefle gidip, tapınağın etrafında dans eder.
38.) Kalhandar, soğuk kuşakta bulunan bir dağın tepesinde yer alır. Burada yüksek miktarda desenli desensiz kadifeler ve dokumalar üretilir. Ramiyan ve Kalhandar arası beş gündür. Bu yol boyunca çok çeşitli ağaçlar ve çeşitli ilaçların yapımında kullanılan ürünler bulunmaktadır. Bu şehir Kinnauc Raca‟sının sömürgelerine dâhildir.
39.) Slabür, pazarları, bol sayıda ürünü ve tüccarı olan, büyük bir şehirdir. Buranın hükümeti de Kinnac‟da bulunan Racaya bağlıdır. Ticaretin yapıldığı, barada, nakhvar, sabani, kabuhra, kimavan ve kura gibi paralar birbirinden farklıdır; her birinin ağırlığı farklı olur. Slabür‟da birçok put-tapınağı vardır. Bilge kişileri Brahmanlardır. Çok miktarda şeker, bal, Hindistan cevizi, inek, deve ve koyun bulunur.
40.) Brihun, sağlamlaştırılmış bir kampa benzer. Senede dört kez burada çok canlı bir pazar kurulur. Burası Kinnauc yakınlarında, Raca‟nın dominyonlarından biridir. Üç yüz put tapınağı ve şifalı olduğu, yüzünü yıkayan kimseyi şanssızlıklara karşı koruduğu söylenen bir suyu vardır. Ne zaman ki buranın liderlerinden biri ölür, gölgesi altında yaşayan tebaa da kendini öldürür. Şehrin hâkimi bir tahtta oturur ve yolculuk yapacağı zaman çok sayıda kişi tahtı, hükümdar nereye isterse oraya omuzlarında taşır. Bu şehir ve Tibet arası beş günlük zorlu bir yolculuktur.
41.) Haytal (Haytal, Tythal ve Batyal, alt-Himalaya bölgesindedir. Tithal, Hital‟i, Baytal‟dan ayıran vahşi ve dağlık bölgedir), Kinnauc‟a bağlı fakat ondan büyük bir dağ ile ayrılan bir ülkedir. Ülke küçüktür, fakat halkı savaşçı ve cesurdur. Haytal hükümeti, Kinnauc
Racasıyla arası açık olan yerel soylulardan biridir.
42.) Tythal, Haytal‟a bitişik bir şehirdir. ,İkisi arasında aşılması zor bir dağ bulunmaktadır. Buranın halkı, bu dağı geçerken yüklerini sırtına bağlar. Az nimeti olan bir yerdir.
43.) Batyal (Nepal?), Taythal‟a bitişiktir. Dünyanın her yerinden gelen tüccarlar tarafından ziyaret edilen, yüksek miktarda miskin geldiği bir yerdir.
44.) Tafi, kalabalık nüfusa sahip şehirleri olan bir ülkedir. Buranın malları boldur. İnsanları siyah ve beyazdır.
45.) Salükiyin, malları bol olan büyük bir ülkedir. Halk hükümdarına “Nacaya” der. Buradaki erkekler kendilerine Ballah-ra kabilesinden eş bulurlar. Kırmızı sandal ağaçları bulunmaktadır.
46.) Al-Curz, (Himalaya sıradağları civarı) aynı adlı hükümdarının ardından isimlendirilmiş bir ülkedir. Adaletin ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir ülkedir. Savaş anında, hükümdarın yanında 100.000 asker yer alır. Şimdiye kadar sözü edilen üç hükümdar arasında
en cesur olan bu hükümdardır. Bu ülkeden bol miktarda kırmızı sandal ağacı gelir.
47.) Gardiz, (Gardiz ile Kaşmir arasındaki yerler (47.-57.), Hindistan‟ın en kuzeyindeki yerlerdir. Gardiz, Saul, Husaynan ve Ninhar ile Lamghan ve Dynvr, Afganistan sınırının güneyinin yakınlarında yer alır. Hivan, Jalüt, Balüt ve Birüza, Pencap nehirlerinin birisi üzerindedir.) bir tepenin zirvesinde, üç duvarlı sağlam bir hisara sahip, Gazne ve Hindistan arasında yer alan bir sınır şehridir. Halkı Haricilere mensuptur.
48.) Saul, dağın tepesinde bulunan sakin bir köydür. Burada Afganlar yaşar. Hüsaynan‟a doğru ilerledikçe yol iki dağın arasından geçer. Karşı tarafa geçmek için yetmiş iki akıntıdan geçmek gerekir. Yol eşkiya ve tehlike ile doludur.
49.) Husaynan, bir bozkır kenarında, sıcak kuşakta yer alan bir şehirdir.
50.) Ninhar, hükümdarının İslâm‟a ilgi gösterdiği bir yerdir. Hükümdarın Müslüman, Hindu ve Afgan olmak üzere, sayısı otuzdan fazla karısı vardır. Geriye kalan halk ise putperesttir. Burada üç tane büyük put vardır.
51.) Hivan, dağda bulunan bir şehirdir. Bu şehrin bulunduğu tepeden aşağı bir su akar. Bu su sulamada kullanılır.
52.) Calut ve Balut, yolun sağ ve solunda, bir akıntının ayırdığı iki dağın tepesine kurulmuş iki şehirdir. Buralarda put tapınakları yer alır. Şeker kamışı, kuzu ve inek yetiştirirler.
53.) Biruza, Hindistan‟da Multan sınırları içinde bir şehirdir. Hindistan‟ın bütün tüccarları buraya gelir. Şehirde, put tapınakları vardır.
54.) Lamghan, nehrin orta yatağında, hemen kıyısında yer alan bir şehirdir. Hindistan‟ın ticaret merkezinde ve birçok tüccar barındırır. Put tapınakları bulunmaktadır.
55.) Dynvr, bir nehrin kıyısında Lamghan‟ın karşısında yer alır. Bütün Horasan‟dan tüccarlar burayı ziyaret ederler. Put tapınakları bulunmaktadır. Bu şehirlerin her ikisinde de Müslüman tüccarlar yaşar. Gelişmekte olan sakin şehirlerdir.
56.) Vayhind (İndus ve Kabil nehirleri arasında yer alır.), büyük bir şehirdir. Buranın hükümdarı Kaypal, Kinnauc Racasının emirleri altındadır. Burada az sayıda Müslüman yaşar, misk, kıymetli mücevherler, kıymetli ürünler gibi Hindistan‟ın ürünleri buraya gelir.
57.) Kesmir, sayısız tüccarı bulunan, büyük ve sakin topraklardır. Hükümdarı Kinnauc Racası‟na bağlıdır. Hinduların hac ziyaretinde bulunduğu çok sayıda put tapınağı bulunur.
11. TİBET ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Doğusunda Çin‟in bazı kısımları güneyinde Hindistan, batısında Maveraünnehir hududunun bir kısmı ve Karluk ülkesi, kuzeyinde ise Karluklar‟ın bir kısmı ve Dokuzoğuz vardır. Burası ekili arazisi bol ve kalabalık bir ülkedir;fakat fazla malı ve nimeti yoktur. Halkın
tümü putperesttir. Ülkenin bir kısmı sıcak, bir kısmı soğuk kuşakta yer alır. Hindistan‟da üretilen her şey Tibet‟e ithal edilir; buradan da Müslüman ülkelerine yeniden ihraç edilir. Tibet‟te altın madeni boldur, miskler, siyah tilkiler, gri sincaplar, samurlar, kakım ve hutüv-boynuzları bulunur. Hükümdarına Tübbet Hakanı denir. Elinde birçok askeri ve silahı bulunmaktadır. Tibet‟in mucizelerinden biri, ziyaret eden kişinin neşeli ve mutlu bir hal alıp gitmesidir.
1.) Rang-Rong, Tibet‟in Hindistan ve Çin‟e bitişik bir eyaletidir. Tibet‟te Rang-Rong‟dan daha fakir bir eyalet yoktur. İnsanları çadırlarda yatar ve geçim kaynakları koyunlardır. Tibet Hakanı buranın halkından toprak vergisi yerine insan başı vergisi alır. Bu eyalet tam bir aylık yolculuk uzunluğundadır, bir o kadar da genişliğe sahiptir. Buranın dağlarında altın madenleri olduğu ve bu madenlerde çok sayıda birbirine bağlanmış koyun kafaları şeklinde
külçeler halinde altınlar bulunduğu söylenir. Bu altını toplayıp eve getiren kimsenin ta ki altını eskiyerine koyana kadar evinin ölüm ve lanetten başka bir şey görmediği söylenir.
2.) Bolorian-Tibet, Bolor sınırlarına bitişik bir Tibet eyaletidir. Buranın toplumu tüccardır, çadır ve kulübelerde yaşarlar. Buranın uzunluğu ve genişliği on beş günlük bir yolculuktur.
3.) N.zvan, Tibet‟in zengin bir eyaletidir. Satılacak malları boldur. Burada Tibet hükümdarının geldiği Mayül adında bir kabile vardır. Bu eyalette iki küçük köy vardır, biri N.zvan diğeri ise Muyûl‟dür. Burada nimet azdır; fakat altın, koyun ve çeşitli başka ürünlerden
oluşan ticari mal çoktur.
4.) B.rkhman, sayısız tüccarın bulunduğu bir şehirdir.
5.) Lhasa, içerisinde birçok put tapınağı ve bir Müslüman cami bulunduran bir şehirdir. Az sayıda Müslüman nüfusu vardır.
6.) Zava, Tvsmr‟nin sınırları içinde yer alan bir küçük bir köydür.
7.) Acayul çayırları, meraları bol, Tibetlilerin derme çatma kulübelerinin bulunduğu bir yerdir. Tibet Hakanı öldüğü, yerine kavimden kimseyi tayin edemediği takdirde halk Acayul‟dan bir lider seçer.
8.) Büyük C.rm.n.gan ve Küçük C.mr.n.gan çölün kenarında yer alan iki şehirdir. Geliri ve ürünü azdır; İnsanları avcıdır.
9.) Twsmt (Tusmat), zamanında Çinlilerin hâkim olduğu; fakat şu an Tibet‟in elinde olan bir topraktır. Burada Tibet Kağan‟ının askeri birlikleri bulunmaktadır.
10.) Bals
11.) K.ryan
12.) V.c.Hyan
13.) B.riha
14.) C.n.Hath
15.) Künkra
16.) Raykütiya
17.) B.rniya
18.) N.drüf
19.) D.stüya
20.) M.th
Bu son sıralanan on küçük kasaba (Bu şehirler, Gerdezi‟nin notlarına göre, Kaşgar ile Hotan arasındaki yol üzerinde sıralanır.) zamanında Çinlilerin elinde olan fakat şu an Tibet‟in elinde olan yerlerdir. Buralarda yaşayan çok sayıda Dokuzoğuz vardır. Buralarda ticari ürün, gelir ve ekili arazi çoktur.(15.) Künkra ve (16.) Raykütiya arasında, yüksek bir dağın üzerindeki yolun sağında büyük bir kale bulunmaktadır.Tibet Kağan‟ının hazinesi bu kalede
tutulur.
21.) Gh.za, Dokuzoğuz tarafından Tibet‟in başlangıç noktasıdır. Kuça Nehri yakınlarındadır.
22.) Bina ve Kl.bank (Kl.bank‟ın yeri belirsizken, Bina hiçbir yerde bulunamamıştır.); Tibet‟e ait, askeri birliği, savaşçı ve silah sayısı çok iki küçük şehirdir.
23.) K.rsang (Lhasa‟nın diğer adıdır) içinde büyük put tapınakları bulunan Tibet‟e ait bir şehirdir. Burayı halk Büyük Farkhar olarak adlandırır.
12. DOKUZOĞUZ ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Doğusunda Çin, güneyinde Tibet‟in bir kısmı ve Karluklar, batısında Kırgız‟ın bazı parçaları, kuzeyinde aynı şekilde bütün Dokuzoğuz ülkesi boyunca uzanan Kırgızlar bulunur. Türk ülkeleri arasında en büyük olan ülke burasıdır. Dokuzoğuzlar Türklerin en kalabalık kavmiydi. Eski zamanlarda Türkistan‟ın bütün hükümdarları Dokuzoğuzlardan çıkmıştır. Savaşçı nitelikli, çok sayıda silaha sahip insanlardır. Yazın ve kışın otlaklı yerler boyunca iklimi en uygun yerler arasında göçerler. Ülkelerinden bol miktarda misk, kırmızı siyah çizgili tilkiler, gri sincap kürkleri, yaklar, hütüv-boynuzları gelir. Ülkenin geliri azdır. Koyun, at ve ineklere sahiptirler.
Dokuzoğuzlar‟ın en zengini Türklerdir. Tatarlar da Dokuzoğuzlar‟ın bir ırkıdır.
1.) Cinânkes (Cinanket. Tafkan dağının 45 km doğusundadır. Bu dağ Cinankes‟i Pençkes‟den ayırır ve Doğu Tanrı Dağları‟dır.) Dokuzoğuz‟un başkentidir. Orta büyüklükte bir şehirdir. Çin‟e yakındır ve hükümet burada yer alır. Yazın çok sıcak olur, kışları ise çok sakindir.
2.) Tafkân dağlarının yakınlarında beş tane köy vardır. Kâzârk, C.m.lkath, (C.m.lkath, Penciket‟in doğusundadır. Penciket‟in batısında Bârlug bulunur.) Pençkes, Bârluk ve Câmgır. Dokuzoğuz hükümdarı yazın Pençkes köyünde yaşar. Dokuzoğuzlar‟ın kuzeyi bozkırdır. Bu bozkır onlar ile Kırgızların arasında, Kimek ülkesine kadar uzanır.
3.) Kimsigıyâ iki dağ arasında bir köydür.
4.) S.tkat(Sütkes), üç köylü küçük bir vilayettir.
5.) Erk: Huland-gun(Hukand. Maveraünnehir‟e yakın üç nehirden bir tanesidir.) Nehri yanında bir şehirdir. Üzüm dışında birçok meyve yetişir. Buraya ait 7 köy bulunmaktadır. 20.000 kişinin burada yaşadığı söylenir.
6.) Kurârhun (Kuvârun): Kumlar arasında yer alan, az nimeti olan; fakat nüfusu kalabalık bir köydür.
7.) Beg-Tiğin, Sugdlulara ait beş köyden oluşur. Burada, Hristiyanlar, Zerdüştler ve putperestler yaşar. (Çevirmen Minorsky buradaki putperestlerin muhtemelen Budistler olduğunu belirtmiştir. Hristiyanlar o sıralar bazı Türklerin Kabul ettiği mani hristiyanlık kolu olmalı. Bu din 13.yüzyıl civarında yok oldu. Zerdüştlük halen İran ve Hindistanda az sayıda kişi tarafından devam ettirilmektedir) Soğuk kuşakta yer alır ve dağlarla çevrilidir.
8.) Kümis-urt (Dağların güney ayağı nboyunca uzanır, TaBarıştan dışında yer alır.) dağda bulunan bir köydür. Halkı avcıdır.
9.) Kumul: Çayır ve otlaklarla dolu bir yerdir. Dokuzoğuzlar‟ın çadır ve keçe kulübeleri bulunur ve halkı koyun besler.
10.) Cimlikât, büyük bir köydür ve buranın liderine Yabgu (Beygû) denir. Buradaki halk, Yabgu‟nun tebaası olarak yerleşmişlerdir. Kimekler, Karluklar ve Yağmalar burayı sürekli işgal ederler.
11.) Tutrâgurt, çıplak bir dağdır. Ticaret yolu üzerinde bir duraktır.
12.) Mâbnecrabat (Yafinc İli‟nin güneyindedir.), büyük bir nehrin bulunduğu yöredir, çimenlik arazisi de çoktur.
13.) B.lkh.mkan (Telhmekân), daha önceden Dokuzoğuzların yaşadığı şu anda harabe bir yerdir.
14.) S.d.nk (Südnek), sürekli yağmur ve kar yağışı olan bir bölgedir.
15.) Sahank, bir menzildir.
16.) İrgüzgükath (İrgüzkûgat İki-Öğüz) ili ve Yafinc nehirleri arasındadır.) çayırlıkların ve pınarların olduğu bir yöredir.
17.) İgracerd (toprak sanatı, Orta Tanrı Dağları bölgesidir.); karın hiç kalkmadığı, vahşi hayvanların ve dağ geyiklerinin çok olduğu bir yerdir. Bu dağdan bol miktarda boynuz getirilir.
13. YAĞMA ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Doğusunda Dokuzoğuz ülkesi, güneyinde Kuça Nehri‟ne karışan Huland-ghun Nehri, batısında Karluk sınırları vardır. Bu ülkede tarım azdır, fakat birçok kürk üretir ve avı boldur.
Varlıkları at ve koyunlardır. İnsanları sert ve güçlüdür, savaşçıdır ve silahları boldur. Hükümdarları Dokuzoğuz hükümdarları ailesindendir. Yağmalar birçok boya sahiptir ve kimilerine göre 1.700 tane bilinen boyu vardır. Bu ülkede yaşayan alt sınıflardan ya da soylulardan herkes hükümdarlarına çok hürmet gösterirler. B.laq (Bulâkiyan) boyu, Yağmaların Dokuzoğuzlarla karışımından oluşan, ayrı bir boydur. Bölgelerinde az sayıda köy bulunur.
1.) Kâşgar: Çin‟e aittir. Fakat Yağma, Tibet, Kırgız ve Çin arasında yer alır. Eski zamanlarda Kaşgar liderleri ya Yağma ya da Karluklar‟dan çıkardı. İgracerd Dağları Yağma ülkesini boydan boya geçer.
2.) Artuc (Minorsky Kaşgarlı Mahmut‟un Artuk isimli iki köyden söz ettiğini aktarır. Yukarı Artuk Kaşgar‟ın 35 km Kuzeybatısında, Aşağı Artuk 45 Kuzeydoğusundadır.) zamanında kalabalık olan fakat yılanların artması ile terk edilmiş bir Yağma köyüdür. 3.) Khirm. ki (Hîrmkî veya Hrakli) büyük bir köydür. Buranın halkına Artucian (Artukan) denir. Bu köyde üç çeşit Türk boyu bulunmaktadır. Bunlar; Yağma, Karluk ve Dokuzoğuzlar‟dır.
14. KIRGIZ ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Kırgız ülkesinin doğusunda Çin ve Doğu Okyanusu, güneyinde Dokuzoğuz sınırı ve Karluk‟un bir kısmı, batısında Kimek ülkesi, (kuzeyinde) kuzeyin meskûn olmayan topraklarının bir kısmı bulunur. Ülkenin çevresindeki topraklarda yaşam yoktur. Kuzeyin toprakları da soğuk yüzünden yaşanmaz durumdadır. Bu ülkeden misk, kürk, hadang odunu, halanç odunu gelir. Hükümdarına Kırgız Kağanı denir. Buranın insanlarında vahşi hayvan
doğası vardır. Suratları serttir ve saçları azdır. Kanunsuz ve acımasızlardır. Çok iyi savaşçılardır. Etrafındaki toplumlarla savaş halindedir ve nefret doludurlar. Varlıkları Kırgız ürünleri, koyun, kuzu, inek ve attır. Otlaklarda ve nehir kenarlarında dolaşıp göçebe yaşarlar,
iklimi sıcak yerleri seçerler. Ölülerini yakarlar. Çadır, kulübe sahibidirler ve avcıdırlar.
1.) Füri, aynı zamanda Kırgızlara da ait bir kavmin adıdır. Fakat bu kavim Kırgız‟ın doğusuna yerleşmiştir ve Kırgızlar‟ın diğer gruplarıyla karışmaz. Acımasızlardır ve insan yiyicilerdir. Diğer Kırgızlar Füri dilini bilmez. Füriler vahşidir.
2.) Füri‟nin bu tarafında bulunan K.m.ckath (Kemekâs Kırgızların T‟ang-su „da bulunan hükümet kampı olarak söz edilir.) şehrinde Kırgız Kağan‟ı yaşar.
3.) K.saym (Küseym) bir Kırgız kavminin adıdır. Bunlar kendilerini kulübe ve çadırlar halinde dağ eteklerine yerleştirmiştir. Kürk, misk, boynuz vb. için avlanırlar. Kırgızlar‟dan farklı bir kavimdir. Dilleri Karluk diline, kıyafetleri ise Kimekler‟e benzer. Kağanın yaşadığı yer dışında, yerleşik hiçbir Kırgız köy veya kasabası bulunmamaktadır.
*15. KARLUK ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Karlukların doğusunda, Tibet‟in bir kısmı, Yağma ve Dokuzoğuz sınırları; güneyinde Yağma‟nın bir kısmı ve Maveraünnehir ülkesi; batısında Oğuz sınırları; kuzeyinde Tuhsi, Çiğil ve Dokuzoğuz sınırları bulunur. Burası Türk toprakları arasında en zengin olanıdır. Aynı zamanda en sakin ve güzel olanıdır. Akarsuları ve güzel bir iklimi vardır. Buradan değişik kürkler gelir. Karluk insanları medeniyete daha yakındır, aynı zamanda sosyal ve sakinlerdir. Eski zamanlarda Karluk hükümdarına Cabgûy ve Yabgu denirdi. Karluk ülkesinin kasaba ve köyleri bulunmaktadır. Bazı Karluklar avcılıkla, bazıları tarımla uğraşır. Zenginlikleri koyun, at ve çeşitli kürklerdir. Savaşçı insanlardır.
1.) Kûlan (Külan bugünkü Tarti‟ye tekabül etmektedir.) Müslümandünyasına bitişik olan bir Karluk bölgesidir. Burada ziraat ile uğraşırlar.
2.) Mirki (Bugün de aynı ismi taşır): Karluklar‟ın yaşadığı, tüccarların ziyaret ettiği bir köydür. Bu iki köy (Kulan ve Mirki) arasında üç tane Karluk kabilesi bulunur. Bunlar: Bistan, Haym ve Bârig adını alır.
3.) Nûn-kât (Navi-kât)217, Urûn- arç(Garç) Dağı‟nın yakınında bulunan bir şehirdir. Fakat Şimdi, hırsızların mekân edindiği harap bir şehirdir. Yol üzerindedir. Burada Karluklar‟ın birkaç keçe kulübesi bulunur.
4.) Gh.nksir (Kühenkesir), çok sayıda Karluk boyunun bulunduğu zengin ve büyük bir köydür.
5.) Tüzün-Bulâh, çok sayıda arazinin ve akarsuyun bulunduğu bir köydür. Karluk ve Yağma sınırları arasındadır.
6.) Tüzün-Ar.c (Tüzün-Garç) yakınlarında Tuz-kül gölü (Issıg-göl‟ün batısında, Tüzün-Ar.c ve Tüzün-Bulag yakınlarında yer alır. Buna göre Tüzün- Bulag, Yağma sınırında, Karluk‟ların güneybatı sınırındadır.) bulunur. Bu gölden yedi tane Karluk kabilesi tuz ihtiyacını karşılar.
7.) Kûkyâl (Kök-yâl ), Atlâlıg (Otlalıg), Lul. gh (Lûlug-Ulug): Bunlar bir dağın yamacında kalan üç zengin ve sakin köydür. Buraların melikleri Yabgu‟nun kardeşleridir.
8.) Uzkat (Uzkâs) ve M.lckath (Milcikâs), Babarâkuh Dağın yamacında olan iki tane köydür. Refah seviyeleri yüksek ve çok hoş olan bu köyler Yabgu‟ya bağlıdır.
9.) Kirminkat (Kirminkâs, Navakat‟ın batısındadır.) köyünde, L.ban (Lebân) diye bilinen bir Karluk grubu yaşamaktadır. Burası her köşeden gelmiş tüccarların bulunduğu bir köydür.
10.) Tun.l (Tunul-Tong) ve Talkh.za (Telhzâ): Issıg-göl yakınında, Çiğil ve Karluk sınırı arasında, dağlarda yer alan iki köydür. Buranın halkı yiğit, savaşçı ve merttir.
11.) Barshân, göl (Minorsky bu gölün Issıg-göl olduğunu söyler.) kenarında yer alan, zengin ve sakin bir şehirdir. Buranın hükümdarı Karluk‟tur. Fakat halkı kendini Dokuzoğuz hükümdarına bağlı hisseder.
12.) Camgh.r (Câmgar, Karluk‟ların doğu sınırındadır.), Karluk ülkesinde çöl kenarında olan küçük bir şehirdir. Eski zamanlarda Karluk‟a ait olan bu kasabanın Şimdiki hükümeti Dokuzoğuz Hanı‟na bağlıdır. İçinde 200 kabile ve buraya bağlı farklı bir bölge daha vardır.
13.) B.ncul (Bencuk?), Karluk ülkesine aittir. Fakat zamanında buranın hükümdarı Dokuzoğuzlar adına hizmet veriyordu. Şu anda ise Kırgızlar buranın sakinleridir.
14.) Ak.rak.r (Akrâkrır), nüfusu kalabalık olan, bir dağ ve nehir arasında yer alan bir şehirdir.
15.) Uc,(Minorsky Uc‟un kesinlikle Uc- Turfan olduğunu düşünmektedir. Bu durumda Bedel geçidi Uc‟u Barshan‟dan ayırır.) bir dağın üzerinde yer alır. Burada 200 kişi yaşar. Burada zikredilen son iki yer Karluklar‟ın elindedir.
16. ÇİĞİL ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ
Köken olarak Karluklara ait fakat nüfusu çok kalabalık bir ülkedir. Doğu ve güneyinde Tuhsi sınırları, kuzeyinde Kırgız ülkesi bulunur. Karluk ve Kırgız‟dan gelen ürünlerin aynısı bu ülkede de üretilir. Çiğil ülkesi büyük zenginliklere sahiptir. Çadır ve kulübelerde yaşarlar fakat güzel birkaç şehri ve kasabası vardır. Zenginlikleri inek, at ve koyundur. Halkın bir kısmı güneşe ve yıldızlara tapar. İyi huylu, sosyal ve nazik bir topluluktur. Hükümdarları kendilerinden biridir.
1.) Sikul (Issıg-göl‟ün hemen kuzey yakasında olduğu düşünülmektedir.) Karluk ve Çiğil sınırları arasında olan büyük bir şehirdir. Müslüman dünyasına yakın bir coğrafyada yer alır. Tüccarların yaşadığı, zengin ve sakin bir şehirdir.
17. TUHSİ ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Doğusunda Çiğil sınırları, güneyinde Karluk ve onların dağlık alanları vardır. Batısında bir grup Kırgız, kuzeyinde Çiğiller bulunmaktadır. Bu ülke, Çiğil‟den çok daha rahat ve güzeldir. Buradan misk ve kürk gelir. Zenginlikleri atlar, koyunlar, kürktür. Çadırlar ve keçeden kulübelerde yaşarlar. Yazın ve kışın otlak alanlar boyunca göç ederler.
1.) Lazine ve F.rakhiya (Ferâhiye), her biri küçük bir bölgeye sahip, iki Tuhsi kavimidir. Her ikisi de iki ufak ülke gibidir. Bu iki kabilenin adlarını taşıyan iki köy vardır.
2.) Süyab 20.000 kişinin yaşadığı büyük şehirdir.
3.) Bigliligh [Biglik] (“Bey adamlarının evi”): Sogiyan dilinde S.m.kna olarak adlandırılan büyük bir köydür. Buranın hükümdarına Y.nalb.rr.kin (Yinâl-beg-tiğin) denir. Savaş anında onunla 3.000 adam gelir.
4.) Urkâs (Muhtemelen, Tukh topraklarının en doğusundadır.) iki Tuhsi köyü arasında yer alır. Sakinleri az sayıdadır, ama zengin ve güzeldir.
18. KİMEK ÜLKESİ VE ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Doğusunda bir Kırgız ırkı yaşar. Güneyinde Artus ve İtil nehirleri bulunmaktadır. Batısında Kıpçaklar‟ın bir kısmı yaşamakta ve kuzeyinde meskûn olmayan bölgesi bulunmaktadır. Kuzeyi, yaşamın olmadığı topraklardır. Bu ülkede sadece bir kasaba, sayısız boy bulunmaktadır. İnsanları kulübelerde yaşar. Yaz ve kış boyunca çayırlık alanlar, nehir ve su kenarları boyunca göç ederler.
Malları samurlar ve koyunlardır. Yazın yemekleri süt, kışın ise kurutulmuş ettir. Oğuzlar ile barış haline geçtikleri zaman kışın Oğuzlar‟a doğru göç ederler. Kimek hükümdarına “Kağan” denir. Kağanın, Kimek ülkesi sınırları içinde on bir tane valisi vardır. Bu valilikler miras yoluyla çocuklarına geçer.
1.) Ender ez Kıfçâk (Kimek sınırlarının kuzeybatı sınırını oluşturur. Güney sınırlarını ise K.rq.rkhan oluşturur.), bazı alışkanlıkları bakımından sakinleri Oğuzlar‟a benzeyen bir Kimek ülkesidir.
2.) Kırgızhân, Kimek‟in başka bir bölgesidir. Buranın sakinleri Kırgız örf ve adetlerini izlerler.
3.) Yagsûn Yasû, İtil ve İrtis nehirleri arasında yer alır. Daha yerleşik koşullara sahiptir. İnsanları hayatından memnundur.
4.) Namâkiya: Kimek Kağanı‟nın yazın bulunduğu şehirdir. At sırtında hızlı bir binici Taraz ve bu kasaba arasını seksen günde kat edebilir.
5.) Dih-Çûb, nehir kıyısında yer alır ve yazın birçok insan buraya gelir.
19. OĞUZ ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ
Doğusunda Oğuz Çölü ve Maveraünnehir şehirleri, güneyinde aynı çölün devamı ile Hazar Denizi, batısı ve kuzeyinde İtil Nehri bulunmaktadır. Oğuz halkının kendini beğenmiş, kibirli,
tartışmacı bir mizacı vardır. Yazın ve kışın çayırlık ve yeşillik alanlarda yaşarlar. Geçim kaynakları at, inek, koyun, silah ve küçük miktarda avcılıktır. Aralarında bol sayıda tüccar bulunur. Kendilerinin ya da tüccarların sahip olduğu iyi ve güzel nesnelere saygı duyarlar. Oğuzlar tıp adamlarını (kamları) çok makbul tutarlar ve ne zaman onları görürlerse saygı gösterirler. Bu doktorlar Oğuzlar‟ın yaşamlarını ve mal varlıklarını yönlendirirler. Oğuzların kasabaları yoktur, fakat çadırlarda yaşayan insanları çoktur. Silah ve alet sahibidir. Oğuzlar savaş anında cesur ve yiğitlerdir. İslam topraklarının içine doğru akınlar yaparlar. Önlerine gelen herkesi soyar, yağmalar, yok eder ve mümkün olan en kısa sürede geri çekilirler. Birbirleri ile anlaşmazlıkları durumunda her boyu ayrı bir lider temsil eder.
20. PEÇENEK TÜRKLERİ HAKKINDA BİLGİ
Bu ülkenin doğusunda Oğuz sınırları, güneyinde Bûrtas ve Baradûs sınırları, batısında Macar (Macaristan) ve Ruslar, kuzeyinde Ruthâ Nehri vardır. Bu ülkenin halkı her bakımdan Kimekler‟e benzer.
Bütün komşuları ile savaş halindedir. Peçeneklerin kasabası yoktur. Liderleri ise kendi içlerinden biridir.
21. KIPÇAK ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ
Kıpçak‟ın güney sınırında Peçenekler vardır; geriye kalan kısmı hiçbir canlının yaşamadığı kuzeyin meskûn olmayan topraklarıdır. Kimekler‟den ayrı olan Kıpçaklar, bu bölgeye yerleşmiş bir boydur; ancak Kıpçak halkı Kimekler‟den daha korkaktır. Hükümdarları, Kimekler tarafından atanır.
22. MACAR ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ
Macarların doğusunda bir dağ bulunmaktadır, güneyinde Vanandar denen bir Hristiyan boyu mevcuttur. Kuzeyinde ve batısında ise Rüs (Rusya) bölgeleri vardır. Bu ülkenin savaş halinde hükümdarıyla birlikte gelecek 20.000 askeri bulunmaktadır.
Buranın hükümdarına “Yula” denir. Ülkenin uzunluğu 150 fersah genişliği ise 100 fersahtır. Macarlar, kışın ülkeyi Ruslardan ayıran nehrin kıyısında kalırlar. Yiyecekleri balıktır ve balıkla geçinirler. Zengin bir toplumdur. Ülkede çok sayıda ağaç ve akarsu vardır. Buranın halkı güzel ve heybetlidir. Macarlar etrafındaki bütün kâfirlerle ile savaş halindedir ve hep galip gelir.
Bu saydıklarımızın hepsi Türklerin dünya üzerinde yaşayan farklı kategorileridir. Şimdi sıra İslami toprakları anlatmaya geldi, ardından batıdaki kâfir ülkeleri anlatacağız.
23. HORASAN ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Doğusunda Hindistan yer alır, güneyinde kendi sınırları ve Karagasuh Çölü‟nün bir kısmı, batıda Gürgenç‟in bir kısmı ve Oğuz sınırları, kuzeyinde Ceyhun Nehri vardır. Burası zengin ve muazzam bir ülkedir. Dünyada toplumların yaşadıkları toprakların tam ortasında yer alır. İçinde altın ve gümüş madenleri bulunmaktadır. Dağlarında aynı şekilde kıymetli taşlar da bulunur. Bu ülke at yetiştirir ve halkı savaşçıdır. Türkistan‟ın kapısıdır. Tekstil ürünleri, altın, gümüş, turkuaz ve ilaç üretir. İnsanları güçlü ve sağlıklıdır. Eskiden Horasan ve Maveraünnehir
hükümdarları ayrıydı, fakat şu an aynı kişidir. Horasan emiri Buhara‟da yaşar; kendisi Saman ailesinden, Bahram Çupın‟ın soyundan gelir. Bu prenslere doğunun melikleri denir. Horasan‟ın her yerinde valileri vardır. Öte yandan Horasan sınırlarında “margraves” olarak adlandırılan hükümdarlar vardır.
1.) Nişabur, Horasan‟ın en zengin ve en büyük şehridir. Enine bir fersahlık arazi kaplar ve birçok sakini vardır. Tüccarların sık sık ziyaret ettiği ve ordu subaylarının yaşadığı bir yerleşimdir. Bir kalesi, bir alt şehri ve bir şehir merkezi vardır. Su ihtiyacı büyük oranda doğal
kaynaklarla karşılanır ve yeraltından taşınır. Tekstil, ipek, pamuk üretimleri zengindir.
Buraya ait, on üç mahalle, dört bölgeye sahip bir özel bölgesi bulunmaktadır.
2.) Sebzvar, Rey‟e giden yol üzerinde bulunan bir kasabadır ve içinde bulunduğu bölgenin en önemli yerleşim yeridir.
3.) Hüsrev-Gird, Sebzvar yakınlarında bulunan başka bir kasabadır.
4.) Bahman-Abad ve Mazinan, geniş arazilere sahip olan iki küçük kasabadır.
5.) Azatvar, Gurgan‟a giden yol üstünde çölde bulunan sakin bir kasabadır.
6.) Cacarm, Gurgan‟a giden yol üzerinde bir sınır şehridir. Gurgan, Kümis ve Nisabur‟un ticaret merkezidir.
7.) İsferayin, zengin ve sakin bir şehirdir.
8.) Carmagan, Sıbinakan, Hücan ve Ravini, arazileri bol, zengin kasabalardır. Tepe ve ovaların ortasında yer alır. Bu saydıklarımızın hepsi Nişabur sınırları içindedir
9.) Nesâ (Nesâ Şehri, Askabat‟ın batısındaki Bagir Köyü yakınlarındadır.), dağların eteğinde, dağ ve çölün arasında yer alan bir şehirdir. İklimi kötüdür, fakat akarsuları vardır.
10.) Bavard (Bavard, Trans-Hazar demiryolunun Kahka durağının 8 km. batısında şimdiki Abivard köylerinin yakınlarındadır.), dağlar ve çöllerin tam ortasındadır. İklimi sağlığa iyi gelir. Sulama sorunu yoktur. Savaşçı bir nüfusa sahiptir.
11.) Tus (Tus‟u Nishabur‟dan ayıran dağda Tus Gölü yer alır.), Tavaran, Naukan, Buzdigur, Rayagan, B.nvadha gibi kasabaların bulunduğu bir bölgedir. Dağlarındaki madenlerde turkuaz, bakır, kurşun, antimon ve benzerleri bulunur. Bu bölge taştan çaydanlıklar, şalvar bantları (kemer) ve kadın çorapları üretir. Naugan‟da Ali-ibn-Musa el- Rida‟nın kutsal mezarı bulunur ve insanlar oraya hacca gider. Ayrıca Harun el-Reşid‟in de mezarı vardır. Naugan taş çaydanlık üretir.
12.) Mahyana (Çahça‟nın batısında, Düsak Durağı ve Sarakhs arasında yer alır.), Bâverd bölgesinde bulunan bir kasabadır ve çöldedir.
13.)Turhiz, Kundur, B.nabid, Kuri, Kuhistan ve Nişabur‟a ait arazileri bol kasabalardır.
14.) Ka‟in Kuhistan‟ın (Kühistan, Sistan‟a doğru Nishabur‟un güneyinde yer alan bölgedir ancak idari sınırları birbiri ile karışır. Ka‟in, Tabasayn, Kuri, Tabas-ı Masinan, Hür bu bölgededir. Büzhagan, Khaymand, Sangan, Salümidh ve Züzan Herat‟a doğru,
Kühistan‟ın kuzeydoğu kısmını oluşturur.) en önemli şehridir. Bir hendek ile çevrilidir.
İçerisinde bir kalesi ve bir büyük cami barındırır. Sultanın sarayı kalededir. Burası soğuk bölgenin içindedir.
15.) Tabasayn, sıcak bir bölgede yer alan bir şehirdir, palmiye ağaçları bulunmaktadır. Suyu yeraltı kanallarından gelir. Çölde bulunur.
16.) Kuri, çölde yer alır ve pamuk üretir.
17.) Tabas-ı Masinan dağlarla çölün arasında yer alır. Sakin güzel bir yerdir.
18.) Hur (Okunuşu: Huvar, Hur) ve Husb çölün yakınında bulunan iki şehirdir. Suyu yeraltı kanalları ile gelir. Sakinlerinin en önemli gelir kaynağı sığırlarıdır.
19.) Buzhagan, Haymand, Sangan, Salümid ve Züzan, Nisabur sınırları içinde bulunan kasabalardır. Buraların bol miktarda işlenmiş toprağı vardır ve pamuk üretirler.
20.) Herat (Büsang, Nüzhagan, Fargird, Badhgis, Katün, Hucıstan, Küh-i Sim, Malin, Asbuzar, Sarakhs, Baun, Kif, Bagsur, Karükh, Garcistan ve Sürmin, Herat bölgesi içindedir.) kuvvetli bir büyük şehri vardır. Bir kalesi ve bir alt şehri bulunan büyük bir şehirdir. Akan suları vardır. Buranın büyük camisi tüm Horasan‟ın en çok ziyaret edilen yeridir. Burası dağın eteğinde yer alan hoş bir şehirdir. Burada birçok Arap yaşar. Gur ve Cüzcanan arasındaki sınır bölgesinden gelen ve Herat bölgesinde kullanılan bir nehre sahiptir. Mana, üzüm surubu ve pamuk üretir.
21.) Bushang, Herat‟ın yarısı kadar olan bir hendek ile çevrili kuvvetli bir kalesi bulunan bir şehirdir. Buradaki ar- ar ağaçları (bir tür selvi ağacı) bulunur. Burada bulunan bir bitkinin suyu yılan ve akrep sokmasına panzehirdir.
22.) Nüzhagan, çölün ortasında zengin ve sirin bir şehirdir.
23.) Fargird, küçük bir kasabadır. Sakinleri sığır yetiştirirler.
24.) Badgis, zengin ve hoş üç yüz köyü bulunan bir bölgedir.
25.) Katün (Kalvun), değirmenlerden ve yağmurdan su elde eden iyi atların yetiştiği bir kasabadır.
26.) Huristan, arazisi bol dağlık bir bölgedir.
27.) Kuh-i Sim, gümüş madeni bulunan bir dağın yamacında yer alan bir kasabadır. Fakat yakacak yetersizliğinden dolayı bu dağ terk edilmiştir.
28.) Malin, Herat‟a bağlı bir şehirdir. Burada iyi Taifi kuru üzümleri yetişir.
29.) Asbuzar (Aspusar)‟ın dört tane şehri bulunmaktadır: Kavazhan, Araskan, Küzd, Carasan. Bunların hepsi altı fersahlık bir alana yayılmıştır. Çevresi hoştur, Hariciler buranın sakinleridir ve savaşçıdır. Sayısız ve zorlu dağlar bulunmaktadır.
30.) Serahs, bir bozkırdan geçen yol üzerinde yer alan bir şehirdir. Pazaryerinin ortasından kuru bir nehir yatağı geçer, su sadece taşkınlık olduğu zaman akar. Ekilmiş alanları boldur. İnsanları kuvvetli ve savaşçıdır. Develeri geçim kaynaklarıdır ve bu onların zenginlikleridir.
31.) Baun, Ganj, Rusta‟sının en önemli yeridir. Çok hoş ve akarsuları olan bir kasabadır. Üzüm-şurubu üretilir.
32.) Kif, Baun gibi küçük bir kasabadır.
33.) Bagsur, bozkırda yer alır, kuyulardan su elde eder.
34.) Karüh, refah düzeyi yüksek bir bölgeye sahip bir kasabadır, dağlarda yer alır. Kaliteli kuru üzüm yetiştirilir.
35.) Surmin Herat‟ın bir kasabasıdır.
36.) Garcistan‟ın, en önemli şehri Busin‟dir. Buranın liderine “sar” denir. Birçok tahıl üretilir, arazileri boldur ve zengindir. Dağlık bir bölgedir. Sakinleri barışçıl ve iyi kalplidir. Halkı çoban ve çiftçidir.
37.) Dıza, dağın eteğinde bir şehirdir. Merv Nehri bu şehirden geçer. hoş ve meyve bakımından zengin bir yerdir.
38.) Marüd (Merv-rûd) dağın eteğinde yer alan hoş ve refah düzeyi yüksek bir şehirdir. Meyvesi boldur. Merv Nehri bu şehri sarar.
39.) Dar-i Hinf arazisi bol olan, akarsuyu bulunan bir çöl kasabasıdır.
40.) P.r.kdar (Barakdiz), (Orijinal adı Karinayn olan Barakdiz Köyü Merv‟e bağlıdır.) Merv Nehri‟nin kıyısında yer alan kuvvetli bir kaleye sahip bir şehirdir. Burada Afridhi olarak bilinen Zerdüştler yaşar.
41.) Girang, ufak bir şehirdir
42.) Merv,( Merv bölgesine ismini veren şehirdir. Dıza, Marüd, Dız-ı Ahnaf, P.r.kdar (Barakdiz), Girang, Sing-ı abadi, Dandanakan, Kusmihan (Kushmehan) Musfari, Mashan, Süsanagan, Sabirinci ve Zarg bu bölgededir.) büyük bir şehirdir. Eski zamanlarda Horasan emiri burada yaşardı; fakat su an Buhara‟da yaşıyor. Tahmürat tarafından yapılmış olan bir kaleye sahip, zengin ve hoş bir şehirdir. Horasan‟da bu şehirden daha iyi ve güzel konumlanmış başka bir şehir yoktur. Pazarı iyidir. Toprak vergileri sahip olunan arazinin tarımsal değerine göre toplanır. Merv iyi pamuk, filata- şekerlemeleri, sirke, ipek tekstil ürünleri ve mulham ipeği üretir.
43.) Sing-ı Abbadi sayısız köyü olan, zengin ve hoş bir şehirdir.
44.) Dandanakan beş yüz adımlık bir hisarla çevrelenmiş bir şehirdir. Bozkırda yer alır. Dışında kurulmuş çadırlar mevcuttur.
45.) Kusmihan (Kushmehan) ,Musfari, Masan, Süsanagan, Sabirinci ve Zarg büyük küçük bütün bu kasabalar Merv bölgesine aittir. Buraların tarımsal faaliyeti tamamen Merv Nehri‟nden yapılacak sulamaya bağlıdır.
46.) Cüzcanan (R.bûsaran, D.rm.san, Tamran, Sarvan, Mansan, Talakan, Cahûdhan, Paryab, Naryan, Gurzivan, K.nd.rm, Anbir, K.lâr, Usbûrkan, Antkhudh, San, Ribat-ı Kavran, S.ng-b.n, Aziv, Haush, Balkh, Khulm, Toharistan, Simingan ve Sakalkand bu bölgede bulunur.) zengin ve hoş bir bölgedir. Burada hukuk, eşitlik ve güvenlik hüküm sürer. Doğusunda Belh‟e ve Toharistan‟a uzanır, Bamiyan‟a kadar iner. Güneyinde Gur ve Bust‟e uzanır. Batısında Garcistan ve oranın merkezi Bashin‟den aşağı Merv‟e kadar uzanır. Kuzeyinde Ceyhun bulunur. Buranın hükümdarı Afridhün‟ün soyundan gelir. Bu hükümdara Horasan‟da “Cüzcanan Meliki” denir. Garcistan ve Gur sınırları içindeki bütün liderler bu hükümdara bağlıdır. Büyüklük, otorite, rütbe, siyaset, serbestlik ve bilgi sevgisi bakımından en önemli lideri bu hükümdardır. Bu ülkede at, kürk, eğer çantaları, palas (Palas: Keçi kılından
dokunmuş kaba kilim) ve zilü üretilir. Bölgede hiçbir zaman kurumayan hinci ağacı bulunur, bu ağaç o kadar tazedir ki isteyen bu ağaçla düğüm atabilir. Bu hükümdarlıkta birçok bölge bulunmaktadır.
47.) R.bûsharan (Rishvaran) büyük ve çok hoş bir bölgedir. Halkı savaşçıdır. Bu bölge Gürgenç‟a bağlı Garcistan‟a aittir. Merv‟in bazı suları buradan doğar. Burada altın madenleri bulunur. Liderleri, Gûzganan liderleri içinden seçilir ve Cüzcanan melikine yıllık vergi öder.
48.) D.rm.san (Dar-i Msan) iki bölgeden oluşur. Biri Bust, diğeri ise Cüzcanan bölgesidir. Cüzcanan, R.büsharan‟a bitişiktir. Bu bölgeden doğan sular R.Gusharan‟ı (Büsaran) oluşturur ve Merv Nehri bu sulardan oluşur. Bu bölgenin liderine “Darmasişah” denir.
49.) Tamran, Tamazan Ribat-i Kervan sınırları yakınındaki dağlarda yer alır. Buranın liderlerine, sırasıyla, Tamran- varanda ve Tamazan –varanda denir.
50.) Sarvan, dağlık bir bölgedir. Buranın sakinleri kibirli ve savaşçıdır. Bu insanlar profesyonel hırsızdır, acımasız, vefasız ve kana susamışlardır. Boylar arasında sürekli şiddet hüküm sürer.
51.) Mansan, Tamran Dağları‟nda yer alır ve Dar-i Andara‟ya bitişiktir. Eski zamanlarda buranın liderine B.raz-banda denirdi. Buraya Cüzcanan Meliki‟nin başkentinden valiler atanır.
Bu bölgelerin hepsi tarımsal bölgelerdir ve nimetleri boldur. Liderleri Cüzcanan Meliki tarafından seçilir ve yıllık vergi öderler. Buralarda yaşayanlar genelde iyi kalpli insanlardır. Bol miktarda koyun, sığır, inek sahibidirler. Bu hükümdarlıkta çok sayıda küçük yerleşim yerleri
mevcuttur. Cüzcanan‟da kırbaçların üretiminde kullanılan ağaçlar yetişir. Dağlarında altın, gümüş, kurşun, bakır, demir madenleri ve farklı sülfürik asit çeşitleri bulunur.
52.) Talakan(Talekan) kendi hükümdarları tarafından yönetilen, Cüzcanan sırında bulunan bir şehirdir. Çok sayıda şarap ve keçe üretilir.
53.) Cahûdhan, dağın eteğinde bulunan zengin bir şehirdir. Cüzcanan Meliki, şehirden 1,5 fersah uzaklıktaki ordu kampında ikamet eder. Ordu kampının adı Dar-i Andara‟dır, burası dağın eteğinde yer alan kuvvetli bir yerdir. Sağlıklı ve hoş bir iklime sahiptir. Cahudhan ve Paryab‟a nazaran iklimi daha iyidir.
54.) Paryab, bir kervan yolu üzerinde olan hoş bir şehirdir.
55.) Naryan, Cahûdhan ve Paryab arasında yer alan 2 fersahlık büyüklüğü olan bir şehirdir.
56.) Gurzivan, bir dağ üzerinde yer alan, hoş ve iyi iklime sahip bir şehirdir. Eski zamanlarda Gûzganan hükümdarı burada ikamet edermiş.
57.) K.nd.rm hoş bir kasabadır. Bol miktarda iyi şarap üretilir.
58.) Anbir (Anber) Gûzganan‟ın başkentidir. İyi ve zengin olmasının yanı sıra tüccarların ikamet yeridir. Belh‟in ticaret merkezidir. Bir dağın eteğinde yer alan güzel bir şehirdir. Dünyanın her yanına ihraç edilen Gûzgan derisi üretirler.
59.) K.lâr, zengin ve gelişmekte olan bir şehirdir. Ağaçları ve nimetleri boldur, akarsuları vardır.
60.) Asbûrgan, bozkırda yol üzerinde bir şehirdir. Nimetleri ve akarsuları boldur.
61.) Antkhud, bozkırda bir kasabadır. Ekilmiş alanları bol fakat nimeti az olan bir yerdir.
62.) San, koyun yetiştiren zengin bir bölgeye sahip bir şehirdir.
63.) Ribat-ı Karvan, Cüzcanan‟a sınır olan bir şehirdir. Dağlarında altın madenleri bulunur.
64.) S.ng-b.n, R.bûsaran‟a bağlı bir şehirdir. Buranın minberi daha yeni inşa edilmiştir.
65.) Aziv, Gûzganan bölgesinin sonunda yer alan bir şehirdir. Sıralamış olduğumuz bütün şehirler Gûzganan melikinin hükmettiği yerlerdir. Bu topraklardaki bozkırlarda yaklaşık 20.000 Arap yaşar. Çok sayıda koyun ve develeri vardır. Emirleri Gûzganan meliki tarafından atanır, vergilerini Gûzganan melikine öderler. Horasan‟a yayılmış Araplar arasında en zengin olanlar
buralarda yaşayan Araplardır.
66.) Haus, çölün etrafında yer alan, gelişmekte olan ve hoş bir köydür. Gûzganan hükümdarlığına bağlıdır. Az evvel bahsetmiş olduğumuz Araplar buralarda yaşarlar. Bu eyaletin sayısız bölgesi ve büyük alt bölgeleri vardır. Fakat minberi olan kasabalar bizim saydıklarımızdır.
67.) Belh, zengin ve büyük, zamanında Sasani Hükümdarı‟nın yaşamış olduğu bir şehirdir. Bu şehirde Sasani Hükümdarlığı‟na ait, içinde resimler ve işlemeler bulunan, Şimdi harabeye
dönmüş binalar vardır. Buraya Nau– Bihar denir. Belh tüccarların ikamet ettiği, hoş ve zengin bir şehirdir. Hindistan‟ın ticaret merkezidir. Belh‟de Bamiyan‟dan gelen ve Belh bölgesinde on iki parçaya ayrılan büyük bir nehir bulunmaktadır. Şehri boydan boya keser. Suyu tarım için kullanılır. Belh turunçgiller ve ekşi portakallar; şeker kamışı ve nilüfer üretir. Surlar ile çevrelenmiş bir büyük şehri vardır. Alt şehirlerinde bataklıklar vardır.
68.) Hulm, (bugünkü Tas-Kurgan‟dır.) Belh ve Toharistan arasında, bir dağın ayağında, bozkırda yer alan bir şehirdir. Burada büyük bir nehir vardır ve vergiler, sulama hacmine göre belirlenir. Ekili alanı çoktur.
69.) Toharistan, etrafında dağların bulunduğu hoş bir şehirdir. Bozkırlarında Karluk Türkleri yaşar. At ve koyun yetiştirmenin yanı sıra tahıl ve meyve üretirler.
70.) Simingan, dağlar içerisinde yer alan bir şehirdir. Buranın dağlarında mermere benzeyen beyaz taşlar bulunmaktadır. Bu taşlardan konutlar, büyük binalar, köşkler, put tapınakları, at ahırları yapılmaktadır. Bu taş üzerinde, Hint tarzı çeşitli çizimler de yapılabilmektedir. Simingan kaliteli şarap ve bol miktarda meyve üretir.
71.) Sakalkand, (Sakalkand‟ın yanı sıra Bağlan, Valvalic, Sikimist, Yûn ve Tayakan, Dargam havzasında yer alır. Bugün, Katagan (M.S. 1700‟e doğru Semerkand‟tan gelen bir Türk kabilesinin burayı işgal etmesinden sonra bu ismi almıştır) bölgesini oluşturur.
Dağlarda yer alan, ekili arazisi bol bir şehirdir; ancak burada yaşayanlar yoksuldur.
72.) Bağlan, Sakalkand gibidir.
73.) Valvalic, Toharistan‟ın merkezi olan şehirdir. Akarsuyu mevcuttur ve nimeti boldur. İnsanları sosyal, cana yakın kişilerdir.
74.) Sikimist tahılı bol olan bir bölgedir.
75.) Sikimist‟in ötesinde vadiler ve dağlardan oluşan Yûn adında bir hükümdarlık mevcuttur. Pakh denilen melik, gücünü Hultalan emirinden alır.
Yün ve tuz üretir.
76.) Tayakan, Toharistan ve Hultalan arasındaki sınır üzerinde yer alır. Ekili arazisi bol, dağın eteğinde bir şehirdir.
77.) Andarab, ( Dosi Nehri‟nin en güneydoğusundaki kaynağında yer alır. Bu önemli vadi, güneyinde Pençir‟in yer aldığı Havak Geçidi‟ne açılır.) dağlarınortasında yer alan bir kasabadır. Ekili arazisi ve tahıl üretimi çoktur. İki tane nehir vardır. Burada paralar (dirhem),
Pencir ve Cariyana madenlerinden çıkarılan gümüşlerden elde edilir. Buranın hükümdarına “Sahr-salir” denir.
78.) Bamiyan, Cüzcanan ve Horasan hudutları arasındaki sınırda yer alan bir bölgedir. Ekili alanları vardır. Hükümdarına Sir denir. Büyükçe bir nehir tarafından çevrelenmiştir. İki adet taş puta sahipti: Kırmızı Put ve Beyaz Put.
79.) Pencir ve Cariyana, bir gümüş madenine sahip iki şehirdir. Bu iki şehir arasından akan bir nehir aşağıdan Hindistan sınırlarına ulaşır.
80.) Madr ve Mûy, Andarab sınırları içindeki iki küçük şehirdir.
24. HORASAN HUDUT ÜLKESİ HAKKINDA BİLGİ
Bu bölgenin doğusunda Hindistan, güneyinde Sind ve Kirman çölleri yer alır. Batısında Herat sınırları, kuzeyinde Garcistan, Cüzcanan ve Toharistan. Bu bölgenin bir kısmı sıcak, bir kısmı ise soğuk bölgede yer alır. Buranın dağlarından Gur köleleri Horasan‟a getirilir. Bolca ekili arazileri vardır. Buraya Hint malları da getirilir.
1.) Gur ( yada Ghâr, Minorsky‟ye göre, Gur‟un merkezi olarak, Farah-rüd‟ün sol kolunun havzası olan Darmasan‟ı düşünmektedir. Bu durumda Darmasan ve Gur özdeştir. Ahangran‟ın, Gur‟ün en önemli şehri olduğu düşünülmektedir.) ,dağlık ve engebeli bölgede bulunan bir eyalettir. Gur-şah adında bir hükümdarı bulunmaktadır. Bu hükümdar gücünü Cüzcanan emirinden alır. Eski zamanlarda Gur kâfir bir ülkeydi. Halkın çoğu şu anda Müslüman olmuş durumdadır. Onlara (Müslümanlara) ait olan köy ve kasabalar bulunmaktadır. Bu eyaletten köleler, zırhlar ve iyi silahlar gelir. Buranın halkı çabuk sinirlenen, idaresi zor ve cahil kişilerdir. Beyaz tenli ve esmerlerdir.
2.) Sistan, en önemli yerleşim yeri Zarang olan bir eyalettir. Bu şehirde, suyu hisarın içinden gelen etrafında içi su dolu hendegi olan bir kale bulunmaktadır. Şehirde bol sayıda su kanalları bulunmaktadır. Evlerde akan su kullanılmaktadır. Alt şehri bir duvarla çevrilidir ve on üç kapısı vardır. Şehrin kendisinin beş tane giriş kapısı vardır. Bu eyalet sıcak bölgededir ve hiçbir zaman kar yağmaz. Sakinlerinin yel değirmenleri vardır. Burada Taberistan halılarına benzer halı yapımında kullanılan kumaşlar ve Cahrum‟unkilere benzer zilu-kilimler (Zili:Sili olarak da tanınır.Anadolu‟da düz yer yaygılarının dokunmasında kullanılan bir teknik ve bu teknikle dokunmuş yaygı. Dokuma tekniğinde özellikle Orta Asya kaynaklı süslemelere rastlanır.) üretilmektedir. Bu kumaşlar Taberistan‟dakilere benzer halılar ise Cahrum halılarına benzer. Aynı zamanda burada kuru hurma üretimi de yapılmaktadır.
3.) Tak, sağlam bir kalesi bulunan kalabalık bir şehirdir.
4.) Gas, zengin ve hoş bir bölgeye sahipbir şehirdir. İklimi iyidir, akarsularıvardır. Hidhmend‟in kıyısında yer alır.
5.) Nih, ekili arazisi bol, zengin bir şehirdir. Burada hiç sinek bulunmaz.
6.) Farah, sıcak bölgede yer alan bir şehirdir. Burada hurma ve meyve boldur.
7.) Karni, küçük bir şehirdir. Hükümdarlık gücünü elinde bulunduran Layt‟ın oğulları bu şehirdendir.
8.) Kuvas, akarsuyu ve yeraltı su kanalları olan, güzel bir şehirdir.
9.) Bust, Hilmend Nehri‟nin kıyısında bulunan, sağlam bir duvarı olan ve birçok bölgeye ayrılan bir kasabadır. Hindistan‟a açılan kapı olmasının yanı sıra tüccarlarında ikamet ettiği bir bölgedir. Buranın halkı savaşçı vecesurdur. Farklı yerlere ihraç edilen kurutulmuş meyve, pamuk ve sabun üretir.
10.) Çalkan, akarsuyu olan bir kasabadır. Nüfusunun çoğu dokumacıdır.
11.) Sarvan, Alin isimli ufak bir bölgeye sahip bir şehirdir. Sıcak bölgede yer alır. Hurma yetiştirilir ve kuvvetli bir yerdir.
12.) Zamin-Davar, Gur ve Bust arasındaki sınırda yer alan zengin bir yerdir. Ona ait, Til ve Durgus isimli iki şehir bulunmaktadır. İkisi de Gur‟a karşı kullanılan sınır kaleleridir. Durgus‟ta sülfür bulunur. Bust, Darmasan bölgesine bitişiktir.
13.) Bagni, Gur yakınlarında bulunan Müslümanların yaşadığı bir şehirdir.
14.) Bislang, Gur‟e ait, ekili arazisi bol bir şehirdir.
15.) Huvanin, 3000 nüfuslu bir Gur şehridir.
16.) Rukhudh, (farklı bir birimi oluşturan) Cudha adında ayrı bir bölgeye sahip, refah düzeyi yüksek, hoş bir bölgedir. En önemli yerleşim yeri Pancvay‟dır.
17.) Kuhak ve Rudhan, ekim yapan iki ayrı kasabadır. Buralardan tuz gelir.
18.) Balis çölde yer alan bir bölgedir. Ekili alanı bol; fakat nimetleri azdır. S.f.nca‟i, Kusk, Sivi gibi şehirleri vardır. Emirin konutu Kusk‟tadır.
19.) Gazne, bir dağ yamacında yer alan çok güzel bir şehirdir. Eskiden Hindistan‟da yer almaktaydı ve oraya aitti; ancak şu anda Müslüman toprakları içindedir. Müslüman ve kâfirler arasındaki sınır üzerinde yer alır. Tüccarların konaklama yeridir ve çok zengindir.
20.) Kabil, dayanıklılığı ile ün salmış bir kalesi olan bir şehirdir. Buranın toplumu Müslüman ve Hintlilerden oluşur, içerisinde put tapınakları bulunur. Kinnauc Racası bu tapınaklara bir hac ziyaretinde bulunmadığı sürece hükümdarlık gücünü tam olarak elde etmiş sayılmaz.
21.) Istak ve Sukavand, (Istakh ve Sukavand, başka yazarların farklı değerlendirmelerine rağmen Gazne- Kabil bölgesi içinde ele alınmaktadır.) dağların ayağında iki küçük kasabadır. Sukavand‟da sağlam bir kale bulunmaktadır. Ekili arazisi boldur.
22.) Gazne‟nin saymış olduğumuz sınırları içinde, çok sayıda koyuna sahip Halaç Türkleri (Minorsky‟ye göre, Halaç Türkleri‟nin, iyi bilinen bir Afgan kabilesi olan Ghalzay‟ların soyundan geldiği sanılmaktadır. Bir diğer yorum ise, Halaç‟ın Karluk‟ların yanlış yazımından ibaret olduğudur.) yaşamaktadır. İklimlere göre göçebe hayatı yaşarlar. Belh, Toharistan, Bust ve Cüzcanan sınırları içerisinde çok sayıda Halaç Türkleri bulunmaktadır Gazne‟nin ve buraya bağlı bütün bölgeler Zabulistan olarak adlandırılmaktadır..
23.) Parvan (Okunuşu: Barvan, Ghorband ve Penchir nehirlerinin kavsak noktası üzerinde yer almaktadır. Şehir hala haritalarda Çarikar‟ın kuzeydoğusunda gösterilmektedir.), tüccarların konaklama yeri olan, hoş bir kasabadır. Hindistan‟ın giriş kapısıdır.
24.) Bedehsan, tüccarların konaklama yeri olan, hoş bir yerleşim yeridir. Gümüş, altın, lal taşı ve lacivert taşı madenleri vardır. Tibet‟ten misk ihraç ederler.
25.) Dar-i Taziyan (“Arapların Giriş Kapısı”) iki dağ arası bir boğazda (derbent yada demir kapı) yer alan bir şehirdir. Burada kervanların çıkış yaptığı bir kapı vardır. Bu bendi Halife Me‟mun inşa ettirmiştir.
26.) Dıh-i S.nk.s, Müslümanların yaşadığı büyük ve hoş bir köydür. Yakınlarında „Akaba-yi S.nk.s adında bir geçit vardır.
27.) S.kliya büyük bir köydür.
25. MAVERAÜNNEHİR ÜLKESİ ve ŞEHİRLERİ HAKKINDA BİLGİ
Ülkenin doğusunda Tibet sınırları, güneyinde Horasan ve hudutları, batısında Oğuzlar ve Karluk sınırları, kuzeyinde yine Karluk sınırları bulunmaktadır. Burası büyük, zengin ve gelişmekte olan bir ülkedir. Türkistan‟a buradan giriş yapılır. Tüccarların konaklama yeridir. Halkı savaşçıdır. İnançları adına savaşan bir halktır. Okçuları çok iyidir. Adaletin ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir ülkedir. Dağlarında altın ve gümüş madenleri bulunur. Ayrıca bu dağlarda ilaç yapımında kullanılan vitriol, arsenik, sülfür ve amonyak gibi maddeler de mevcuttur.
1.) Buhara, Maveraünnehir‟in en büyük ve en zengin kasabasıdır. Doğunun hükümdarı burada yaşar. Burası rutubetli bir yerdir, bolca meyve üretir ve akan suları mevcuttur. Buranın halkı inançları için savaşır ve okçuları çok iyidir. Kaliteli güherçile ve dokuma halıları üretir, bu ürünler farklı ülkelere ihraç edilir. Buhara‟nın kapladığı alan 12 fersaha 12 fersahtır, etrafı ise bir sur ile çevrilidir. Bütün köy ve kasabalar bu surun içinde yer alır.
2.) M.gkan, Hucadak, Zandana, Bumkath, Madyamickat ve Hargankat, minberleri olan, Buhara sınırları içinde kasabalardır. Bu yerlerin, ekili alanları bol, refah düzeyi yüksektir.
3.) Farab, Ceyhun‟un kıyısında bulunan bir kasabadır. Nehrin hükümdarı („Sulamanın Gözetçisi‟) burada yaşar ve burası çöldedir.
4.) Peyşehir, bin ribatlık bir kasabadır. Toprağı iyidir. Buhara‟dan buraya taşınan bir kubbeli yatır bulunur.
5.) Sogd, bir bölgedir. Doğuda, bu bölgeden daha fazla gelişmekte olan başka bir yer yoktur. İklimi iyidir, akarsuları mevcuttur ve birçok ağacı bulunmaktadır. İnsanlar cana yakın ve misafirperverdir. Nimetleri bol, refah düzeyi yüksek ve nemli bir yerdir. Dindar insanların sayısı fazladır.
6.) Tavavis, Sogd sınırında yer alan Buhara‟nın bir kasabasıdır. Senede bir gün, birçok insanın ziyaret ettiği bir pazar kurulur.
7.) Karmina, Dabusi ve Rabincan, Sogd‟da bulunan kasabalardır. Buraları zengin ve hoş yerlerdir. Ağaçları ve suları vardır.
8.) Kusani, Sogd‟un en zengin şehridir.
9.) Arnan, Kusani‟ |